lady gaga'nın başrolünde olduğu american horror story'nin 5. sezonu.

(zeddicus zu l zorander - 25 Şubat 2015 18:35)

lady gaga'lı trailer yayınlayarak ryan murphy'nin ne kadar işini bildiğini göstermiştir. jessica lange ve sarah paulson'ın ayrılmasının ardından diziyi ancak popülaritesi bu kadar yüksek bir isimle izletebilirdi. american horror story izlemeyen milyonlarca little monster ratingleri patlatacaktır sırf gaga için.

"hotel" temalı 5. sezonun güzel olacağını düşünüyorum. shining havaları eseceği kesin. ayrıca coven ve freak show'un çok mekanlı dünyasından sonra murder house ve asylum'ın klostrofobik dünyasına da güzel bir geri dönüş olacağını tahmin ediyorum.

heyecanla ekim'i bekliyoruz.

make your reservation now.

-og

(kafasiznick - 25 Şubat 2015 20:23)

ryan başganın çok büyük risk alacağı sezon. jessica abladan sonra lady gaga ya efsane ya kestane olur.

(pontiarchus - 25 Şubat 2015 23:00)

aklımda "lady gaga'nın oynadığı sezon" değil "jessica lange'in olmadığı sezon" olarak yer edecek olan dizi.

(the dark slate blue - 28 Şubat 2015 04:37)

muhteşem bir yeni sezon açılışı yapmış dizi.

ilk bölüme dair birkaç gözlemimi paylaşmam gerekirse:

--- spoiler ---

- otel temalı korku işine girince elbette ilk referans noktası the shining. geometrik desenli shining halıları, koridor sonunda beliren, etrafta koşturan ürkünç ikiz veletler falan hepsi vardı bu bölümde. belki de o yüzden çok sevdim. en sonunda otele yerleşen dedektifimizin delirmesi ve o asansörlerden kan boşalması an meselesi bence.

- bütün bölüm acaba hangi noktada hotel california çalacaklar diye merak ederken son beş dakikada çalmaları baya iyi oldu. daha uyumlu bir şarkı düşünülemezdi: "you can check out anytime you like, but you can never leave".

- where is jessica lange? kendisinin yokluğu hissediliyor gerçekten. bunu hangi akla hizmet lady gaga ile doldurmaya çalıştılar hiç bilemiyorum. tombik yanaklı gaga baya bir sırıtmış.

- merak ettiğim noktalardan biri, lady gaga ve toy boy'nun gerçekten vampir mi yoksa vampir özentisi kan içen weirdolar mı olduğu. zira hiçbir noktada fang göremedik ve güneşten de pek etkilenmiş gibi değillerdi.

- otelin gerçek hayatta hayaletli olduğu iddia edilen hollywood roosevelt hotel gibi otellere olan benzerliğinden dolayı bir noktada hollywood ünlülerine dair hayalet hikayelerine gönderme falan bekliyorum. ne bileyim, bi marilyn bi elvis...

- introdaki ve sonrasındaki on emir göndermeleri bariz bir şekilde se7en tadında zaten. dedektifimizin de ailesinden bir şeyler çıkacak gibi. bir aldatma söz konusu gibi düşünüyorum.

- denis o’hare aka liz taylor, söylecek sözüm yok, çok tatlısın bebeğim.

- kullanılan diğer korku klişeleri: aptal sarışın yabancı turist kızlar, paranormal olay yaşayıp hala aynı yerde kalma gerzekliği, bir şehir efsanesine gönderme yapan otel yatağının içine gömülü cesetler, gecenin belirli saatinde aktive olan paranormal güçler (02:25), gizemli otel odası (no. 64), çocuğunu kaybetmiş ve evinde sorun yaşayan polis dedektifi, boş koridorlarda oynanan sonunda bokluk çıkacağı kesin top atmalı oyunlar, gergince açılan duş perdeleri vs.

p.s. bkz. sonradan ortaya çıkan aşık olunası evan peters karakteri ve bkz: tek başına bir korku klişesi olarak saplantılı kadın rolünde kathy bates.

--- spoiler ---

(barefoot contessa - 8 Ekim 2015 17:46)

--- spoiler ---

you can check out any time you like
but you can never leave

--- spoiler ---

müzik zevkini sevdiğim ryan murphy, yüzümüzü kara çıkarmayacak gene, belli oldu. tek "keşke"m var, o da jessica lange.

(charlotte light and dark - 9 Ekim 2015 02:09)

ilk sezonun havasını yakalaması olumlu bir şey. serinin ilk iki sezonunu beğenip, 3. ve 4. sezonlarını tamamen obsesif kompülsif sebeplerle izleyenler için en azından.

--- spoiler ---

önceki sezonlara göre daha "gore" başladı gibi; tazyikli kan efektleri, satanik orjiler etc. umarım görselliğe çok odaklanılıp, hikaye geri plana atılmamıştır. balık gözü lensle yapılan çekimler ise güzel olmuş.

kathy bates iris rolünde zaten başlı başına bir gerilim ögesi, ayrıca sanırım oteldeki tek canlı karakter. isveçli hanım kızlarla olan ilk diyalogu bile geren cinstendi. sonra kızların odasında yataktan çıkan ucubeli kısım da ayrı bir korkunçtu, ikinci bölümde o konuyu açacaklarmış. sarah paulson’ın karakteri sally ile bağlantılıymış.

bir de strap on'la eroinmana saldıran, silent hill'den fırlamış görünümlü yaratık da uyku kaçıran cinstendi. eminim bu bölümü izledikten sonra sırtını duvara vererek uyuyanlar olmuştur. kendisi the addiction demon’mış.

lady gaga rolüne cuk oturmuş bence, sanki beyiyle ev hallerini izliyormuşuz gibi geldi. kadının günlük hali countess'a yaklaşık bir sonuç veriyor zaten imaj bazında. değişik bir karakter, platin sarısı çocuk ve esmer-mavi gözlü bey takıntısı var. son olarak matt bomer sanırım şu anda dünyada nabzı atan en güzel canlı olabilir, countess’ın da dediği gibi: "your boy has a jawline for days"

--- spoiler ---

(niveus - 9 Ekim 2015 17:14)

jessica lange olmadan ahs olabilecek mi diye sorduran bir bölümle 5. sezonuna başlayan dizi.
yokluğunu kapatmak için çokça kan, seks, lady gaga kullanılmış ama kapanmamış, onsuz çok eksik kalmış, bu bir gerçek.

--- spoiler ---

başarılı bulduğum karakterler: liz taylor, john lowe, sally, iris.
kathy bates'in 3 sezonluk ahs tarihinde oynadığı en iyi karakter her zaman coven'daki madame lalaurie olarak kalacak sanırım (barack obama'nın konuşmasını dinlerken ağladığı sahne tüm sezonlar içinde en çok güldüğüm ikinci sahneydi), iris freak show'daki karakterin tekrarı gibi olmuş biraz. yine de hikayesi güzel.
liz taylor ve canlandıran denis o'hare şimdilik sezonun en iyisi. bu adam ve karakterleri her sezon inanılmaz. koridordan uçuşan pelerini ve ayakkabılarıyla geçişi efs, asansör'de dedektif'le yaptığı zamanda donup kalmakla ilgili konuşma şahane.
herkes matt bomer övmüş ama wes bentley'nin karakteri aynı iris'inki gibi benim de gözümü gönlümü daha çok açtı. çocuğunu kaybetmiş polis memuru klişesini yüz defa olsa ilgiyle izlerim, 64 nolu odada 1408 vari olaylar yaşayıp yaşamayacağını merak ediyorum. yakışıklı.
bu arada 1408 : 64 = 22. yani demek istiyorlar ki 1408 buradan 22 kat daha korkunç, bu oda nanay.
sarah paulson bu sezon jesica lange'in yükünün yüzde yetmişini omuzlarına alıyor, kimse lady gaga zannetmesin yani, dizinin omurgası artık o. karakteri de bildiğimiz jessica lange karakterlerinden oldukça fazla iz içeriyor. bu sezon büyük patron sally.

olmamışlıklar: "madem the supreme artık yok, o zaman kan, seks!"
jessica lange'in yokluğunu overdose kanlı seksli ayinlerle gidermek yolundaysanız, çok sakil ve leş bir iş peşindesiniz lan. dizinin içinde uzun metrajlı klibini çeker gibi poz kesen lady gaga'dan hiç hoşlanmadım (normalde severim), keşke olmasaydı, biri izlediğim dizinin cdsinin üstüne bad romance klibi çekmiş de arada gaga'ya maruz kalıyormuşum gibi hissettim. meh.
the countess elizabeth = erzsebet bathory?
kan içmeler, kanlı parmak yalamalar derken, esinlenildiğine emin olduğum tarihi kişilik gibi ilerleyen bölümlerde kan banyosu yaparken de görürüz herhalde. hoşlanmadım, ne karakterden, ne katyh bates'in karşısında poz kesmesinden, ne de seks sahnesinden. otelin yeni sahibinin çocuğunu kendi küçük vampirleriyle tanıştırmaya götürürken biraz normaldi, onun dışında varlığından acı çektim. karakter için vampir değil bir kan hastalığıyla enfekte olmuş acıların kadını diyor bu arada ryan murphy. umarım 2. bölümden sonra biraz derinlikli ve daha az teatral bir hal alır yoksa izleyici çekmek yerine iter, net.

isveçli salak kızların yaşadığı olayın gerçek bir komedi olması. yani bu, paranormal olay yaşadığın otelde kalmaya devam etmekle bile açıklanamayacak bir absürdlük, odadaki yatağın içinden vücudu irinli kabarcık kaplı bir yaratık çıkıyor, ve bu kızlar sanki dolaptan ses gelivermiş, aynada hayalet yansıması görmüş gibi bir tavırla o otelde kalmaya devam ediyorlar. yuhh. param yoksa gider parkta yatarım, zaten ben o yaratığı görsem geldiğim ülkeye koşarak ve yüzerek geri kaçarım. saçmalığa bak. yalnız iris'in bu ikisine "swedish meatballs" dediği yerde güldüm evet.
junkienin tecavüze uğrama sahnesi ise gerçek bir gereksizlik ve "vahşet satar" çabasıydı bana göre, gaga ve matt bomer'ın kanlı grup seksi nelerine yetmediyse.

beklentiler ve tahminler: öldükleri mekanda sıkışan hayaletler temasıyla birinci sezonun kardeşi olması en tatlı yönü olmuş. zira en sevdiğim ve beğendiğim sezon daima ilk sezon. keşke hizmetçi moira'yı, harmonlar'ı filan da görsek. ayrıca bir taissa varmiga vardı ve ahs'e gagadan magadan 10 kat daha fazla yakışıyordu, ne oldu ona?
lily rabe bebişimiz ise fevkaladenin fevkinde canlandıracağına emin olduğum aileen wournos karakteriyle 3. bölümden itibaren yine ahs'de <3 <3
chloë sevigny güzelleşmiş, ilk kez bu kadar güzel gördüm kendisini, fakat o ailede bir iş var. john'un baktığı "eşleri aldatırken 404'le yapıştırılıp mızrakla öldürülme" vakasında etrafa dizilen fotoğraflar mutlaka bir yere bağlanır.

çok basit bir tahmin ama, o çifti öldüren de, john'u arayıp duran da (gerçi telefondaki ses bir cihazla değiştirilen kadın sesi de olabilir benci), küçük kızın gördüğü bağırsakları deşilmiş adamları o hale getiren de, john'un çok yaklaşıp yüzünü göremediği mr. james march. evan peters bu sezon gerçek bir kötüyü canlandıracakmış, göreceğiz.

sezonun en iyi yanı, tam da kendine yakışan dandik ve embesil bir ergen dizisine başrol olan emma roberts'ın umarım ki sonsuza dek american horror story'den ellerini ve berbat oyunculuğunu çekmesi. nihayet.
--- spoiler ---

yazarken farkına vardım, jessica lange'in yokluğu ve lady gaga'nın varlığı biraz itse de yine takip ve merak edeceğim bir sezon olacak. hadi bakalım.

yine de o boşluğu bazı ucuz taktiklerle nah doldurursunuz.

(isolde - 10 Ekim 2015 01:31)

2.bölüm hafif spoiler

evan peters' ın canlandırdığı mr. james march karakterinin, ilk amerikalı seri katil henry howard holmes' tan esinlenildiği dizi. katilin chicago' da açtığı oteli, tıpkı dizideki gibi işkence odaları ve çıkmaz koridorlarla doluymuş. resmi kayıtlara göre 27, tahmin edilen ölü sayısı ise 200' müş.

wiki

(joe dallesandro s penis - 15 Ekim 2015 23:27)

1. bölümü çok iyi başlamıştı hatta en iyi sezonu olabilir diye yazacaktım sonra bunların işi belli olmaz diye yazmadım. iyi ki yazmamışım bir dizi ancak bu kadar sıçıp sıvazlayabilirdi.

(bu da benim nickim husnu bey - 19 Aralık 2015 23:50)