Süre                : 1 Saat 50 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Şubat 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Biyografi,Cinayet,Drama,Tarih,Heyecanlı
Taglar             : Soruşturma,FBI,Katip,bilgisayar
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Universal Pictures , Sidney Kimmel Entertainment , Outlaw Productions (I)
Yönetmen       : Billy Ray (IMDB)
Senarist          : Adam Mazer (IMDB)(ekşi),William Rotko (IMDB)(ekşi),Billy Ray (IMDB),Adam Mazer (IMDB)(ekşi),William Rotko (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Chris Cooper (IMDB)(ekşi), Ryan Phillippe (IMDB)(ekşi), Laura Linney (IMDB)(ekşi), Caroline Dhavernas (IMDB)(ekşi), Gary Cole (IMDB)(ekşi), Dennis Haysbert (IMDB)(ekşi), Kathleen Quinlan (IMDB), Bruce Davison (IMDB), Jonathan Watton (IMDB), Tom Barnett (IMDB), Jonathan Potts (IMDB), Catherine Burdon (IMDB), Scott Gibson (IMDB), Clare Stone (IMDB), Jonathan Keltz (IMDB), Richard Fitzpatrick (IMDB), Jonathan Whittaker (IMDB), Reagan Pasternak (IMDB), Mary Jo Deschanel (IMDB), Chris Owens (IMDB), Jonathon Ruckman (IMDB), David Frisch (IMDB), Errol Krass (IMDB), Aaron Michael Lacey (IMDB), Talia Russo (IMDB), Don Whatley (IMDB)

Breach (~ Ihanet) ' Filminin Konusu :
Amerika Birleşik Devletlerinde, ülkeyi korumakla görevlendirilen kadın ve erkekten oluşan seçkin bir grup vardır. Federal Soruşturma Bürosu ajanları sadece kanuna uyulmasını sağlamak için değil aynı zamanda Amerika Birleşik Devleti’ne aynı sıfatla hizmet edeceğine dair ailesi ve ulusu adına yemin eder. Bu herkese ihanet eden bir adamın öyküsüdür. Gerçek olaydan esinlenerek çekilmiş olan “İhanet”, ulusal sırları korumayla görevli Federal Büro içerisinde gerçekleşen olayları anlatan dramatik gerilim filmidir. Şubat 2001’de, üst düzey FBI ajanı Robert Hanssen Amerika’ya ihanet ettiği savıyla hüküm giymiştir. Yirmi yıldan fazla bir süredir, Hanssen, sistematik olarak Sovyetler Birliğine kendi ülkesinin gizli istihbarat bilgilerini satmıştır. Bugün, Akademi Ödülü kazanan CHRIS COOPER (Amerikan Güzeli - American Beauty, Tesyüz - Adaptation) Amerikan tarihinde en sarsıcı casusluk olayını yaratan Hanssen rolünde oynamaktadır.


  • "aynı zamanda sanctuary üçüncü sezon yedinci bölümünün adı."
  • "ben westbeech'in amiyane tabirle sahne adı."breach is the alter ego of ben westbeech""
  • "chris cooper ın iyi oyunculuğu ile taçlandırdığı istihbarat filmi. benim için dua et."




Facebook Yorumları
  • comment image

    robert hanssen'in hayat oykusunden esinlenerek cekilmis olan basrollerinde chris cooper ve ryan phillippe nin oldugu bir casusluk filmi. iyi bir aile babasi olan fbi ajani robert hanssen ayni zamanda soguk savas donemi gediklilerinden birisidir. garip ve soguk bir yapisi olan hanssen artik soguk savasin bitmesi hasebiyle bir koseye atilmis ajanlardan birisidir. cok fazla kisi ona karismadigi gibi o da disaridan gorundugu kadariyla cok fazla seye burnunu sokmaz.

    fbi'in kendi icinden birisinin ruslara bilgi aktardigi yonundeki supheleri neticesinde, ise yenice alinmis olan genc ve tecrubesiz ajan eric o'neill tarafindan izlenmesi uygun gorulmustur. o'neill in yapacagi sey basittir, onu gerektiginde oyalayacak, herhangi bir gizli sirri varsa ogrenecek ve bu goreviyle ilgili karisi dahil kimseye herhangi bir sey soylemeyecektir.

    film ilginc bir oyunculuk gosterisi aslen. ozellikle chris cooper zaten saydigimiz, sevdigimiz bir aktor ama bu filmde resmen robert hanssen'i oynamayip o olmasiyla tapilasi bir aktor oldugunu gostermistir. genc olmasina ragmen gercekten basarili oldugunu dusundugum oyuncu ryan phillippe iyi bir oyunculuk sergilemis olsa da karakterin handikaplarindan oturu duygusal yogunluktan biraz uzakta seyretmektedir. crash ve gosford park gibi filmlerde daha ilgi cekici oyunculuklari mevcuttur.

    film belli bir heyecandan uzak eski donem casusluk filmleri andiriyor. agir bir senaryo uzerinden bilindik bir sona dogru gidiyor olusu filmin handikapi sayilabilirse de yonetmen ve senarist bunu gayet guzel kotarmis. ozellikle arada daha vurucu olmasini bekledigim opus dei iliskilerine deginilmemis olsa da din ve aile ile alakali olarak gosterilen ilginclikler mevcut.

    son donem casusluk filmleri icinde eli yuzu duzgun filmlerden birisi oldugu muhakkak, ozellikle oyunculuk yonunden. bunu izleyen bu filmi de mutlaka izlemeli; (bkz: the good shepherd).


    (entrapmen - 23 Ağustos 2007 17:37)

  • comment image

    son derece agir giden senaryosu ile baslayamadan biten film olmus. bir de her seyden biraz var ama hic bir sey tam degil filmde... televizyonda basladigini gordugunuzde oturup sonuna kadar seyrettiginiz, hakkinda hicbir sey bilmediginiz ve sonrasinda asla ismini hatirlamadiginiz, 80li yillarda cevrilmis casusluk filmlerine benziyor, hatta onlardan biri olmaya aday bence.
    turun meraklilari icin bile (bkz: ben) zor bir filmdi.


    (miralay ferit - 19 Ocak 2008 00:24)

  • comment image

    donnie brasco’dan sonra izlediğim en iyi köstebek filmi. gerçi bu istihbarat örgütleri arasında gerçekleşmiş bir casusluğu konu edinse de oyunculuk ve hikaye bakımından ondan aşağı kalacak bir yanı yok.

    sert, disiplin adamı rollerinin ustası chris cooper, filmde robert hanssen isminde senelerce karşı casusluk yapmış, gerçek hayatta karşılığı olan bir şahsı oynuyor. yani robert hanssen hakikaten var, yaşamış ve yıllar yılı fbi’ı uyutarak onun en üst makamlarına dek gelmiş ve rusya’ya bilgi servisi yapmış. teşkilatı uğrattığı zarar hiçbir zaman açıklanmamış. o denli büyük hasar söz konusu yani…sonra enseleniyor ve hücre cezası alıyor.

    dindar koyu bir katolik, düzgün aile yaşantısı olan bir baba olarak kurumunda kimse ondan şüphelenmiyor. hatta özellikle yanına yerleştirilmiş çocuk bile adamdan etkilenip amirine “köstebek bu olamaz!” diyor. kendisi hain olan hanssen, haini bulmak için kurulan birime başkanlık edecek kadar da işi ustaca götürüyor. filmin bir yerinde de ajanlığındaki ustalığı şöyle anlatıyor: “yüz sene daha rusya’da kalsam kimse benim casus olduğumu anlayamazdı!”

    filmde onu enseleten ise acur bir ajan namzeti. burası pek inandırıcı değil. 25 yılın tecrübesinin senaristler tarafından bir çaylağa mağlup edilmesi filmin irrasyonel yanı. gerçekte bu böyle midir? sanmıyorum.

    film, amerika rusya arasında iş pişiren bir adamın hikayesi demiştik. esasında yakalanışının, adım adım takip edilerek sotaya düşürülüşünün öyküsü. iş böyle olunca entrika ve oyunculuk herhangi bir filmden daha fazla ön plana çıkıyor. entrika kısmı nispeten zayıf fakat oyunculuk noktasında iş, tek karakterde bitmiş. chris cooper bütün ağırlığını filme yaymayı başarmış. bilmiyorum ama “bu amcadan başka alternatif olarak hangi isimler bu rolü böyle oynayabilirdi?” diye düşündüğümde, aklıma ilk etapta kimse gelmedi. kuşkusuz bu da oyuncunun harikulade iş çıkartmasından kaynaklanıyor. demek istediğim oyunculuk öyle bir safhaya erişmiş ki izleyici kendine böyle bir soru sorduğunda, mükemmeli izlemiş olduğundan alternatifinin artık olamayacağını hissediyor. bu yüzden insan öyle hemen bir çırpıda falan yanıt veremiyor. belki garry oldman çook arka plandan zihnime gelen bir isim oldu. çook sonradan ama…

    chris cooper, seyirciyi kendine odaklamayı biliyor. beni kilitledi resmen. filmin neresindeki hangi ustalığını nakletsem bilemedim. onca harika sahneden yalnız bir tek sahne seç deseler, ben onun zirveye çıktığı yer olarak, finaldeki asansör karşılaşmasını seçerdim.

    yanına hanssen’i takip etmesi için asistan pozisyonunda verilmiş çaylağın tüm acemiliklerine rağmen onu yakalatmayı başarması izleyiciyi nedense üzüyor. çünkü kendimizi kötü adamdan taraf hissedecek kadar chris cooper’un performansına kapılmışız. bunu o an hissediyoruz. neyse… yakalandıktan sonra mahkum kıyafetiyle getirilen usta ajanın asansörde çaylağıyla karşılaştığı vakit üç beş saniyelik diyalogu, “bana dua et” demesi, pişman ve teslimiyetçi duruşu, gözlerinin o hali… bütün bu beden dili, bırakın aktörün kendisini, seyirciyi bile yaralı ceylan moduna sokuyor. insan, “bizde neden böyle oyuncular yok?” diyor. varsa yoksa tatar ramazan…

    gözlerin o hali ve o bakış hala aklımdan çıkmıyor. makyaj ustalığı da var kuşkusuz. ağlamış ve bitkin gözler, kızarmış göz altları ve masumiyete çalan pişmanlık…

    bir de şu çaylağın hep “ben ajan olmama yetecek kadar önemli bir görevde miyim?” takıntısının yanıtlandığı sahne var. amirinin onu yalnızca hanssen’i takip için kurulmuş büroya götürmesiyle çocuk, fbi tarihinin en büyük dosyasına muhbir olarak atandığını anlıyor. içeri girdiğinde her yerde adamın resimleri, telefonlar, koşuşturmaca sadece hanssen dosyasını takip eden onlarca ajanın çalıştığı ayrı bir büro… çocuk da o ana dek filmi iyi kavrayamamış olan bizler de şaşırıyoruz. “yalnızca bir ajan” gibi görünen adamın kontrolü koskoca bir devlet için ne denli önemli sarsılarak anlıyoruz.

    ne diyim dostlar, bu filmi izleyin. çok kaliteli oyunculuk ve iyi bir hikaye… daha ne olsun?


    (aylakdoktor - 30 Ağustos 2010 23:56)

Yorum Kaynak Link : breach