The Interpreter (~ Çevirmen) ' Filminin Konusu : Slivia ((Nicole Kidman)) Birleşmiş Milletler adına çalışan bir çevirmendir...Her gün olduğu gibi yine çevirmenlik yaparken Afrikalı bir devlet adamının suikaste uğraacağını duyunca hayatı altüst olur...FBI ajanı Tobin ((Sean Penn)) Sliva'yı korumayı üstlenir , olayı araştırırlar ve artık onlarda bir hedef haline gelmiştir...
Cold Mountain(2003)(7,2-130549)
Australia(2008)(6,6-117643)
The Peacemaker(1997)(5,9-50630)
The Stepford Wives(2004)(5,3-56746)
bir suikast planina kulak misafiri olan birlesmis milletler* tercumanini* korumakla gorevlendirilen bir fbi ajani*, ve onlarin etrafinda donen turlu entrikalari konu alan, muhtemelen sean penn'in nicole kidman'i bir punduna getirip opecegi bir film.http://www.imdb.com/title/tt0373926/
(motorbreath - 5 Nisan 2005 19:12)
fazla fazla uluslarasi iliskiler, biraz casusluk, biraz insan hikayesi karisimi oldukça güzel bir film ... oyunculuk ve politik göndermeler yerinde kimsenin (bm disinda) propagandasi yapilmamis... filmbirlesmis milletlerin karizmasina karizma katiyor... sean penn iyidi de nicole kidman gençlesiyormu ne, otuzundan yasli göstermiyor güzelligi ve aksani karizmasiyla birlesince tadindan yenmez olmus... sirf nicole kidman için gidilir... kafana siçayim tom cruise diyerek çikildi filmden... bilmem artik...
(kelemvor - 16 Nisan 2005 23:37)
sadece sean penn ile nicole kidman degil, filmdeki herkesin pek güzel oynadigi, pek güzel film. türkçeye cevirmen adiyla çevrilmistir. film boyunca nicole kidman'in aksanli konusma halinin bir cosup, bir azalmasi bile rahatsiz etmez ve insan film bitince sirasiyla dört konudan bahseder:- ne süperli film. herkes izlesin. aferin.- sydney pollack, dur türlü türlü sürü sürprizler yapayim, seyirciyi aniden çok sasirtayim, herkes "aaa? katil usak" desin kaygisi olmadan, ne de güzel akitmis götürmüs filmi. aferin.- bu benim sapkam! hisli federal ajan sean penn'in oyunculugu ve karizmasi sebebiyle çikariyorum. aferin.- keske nicole kidman suratina botox yaptirmasaydi... hala güzel, hala içinde atesler yanan, buzdan heykel ama ifadesi bozulmus iste. böyle düz bir sey olmus. olmamis. ama the interpreter olmus mu? olmus. aferin.
(nelernelero - 17 Nisan 2005 01:59)
gösterime girdigi bugün itibariyle 16:50 seansinda izleme onuruna eristigimiz basarili bir film... ---spoiler---matobo adi altinda bir orta afrika ülkesi olmadigi gibi ku dili diye bir dil de yok... ama basarili bir kurgu olmus bu... matobo'daki iç siyasi karisikligin nedeni iyi anlasilmadiysa da -ya da sadece yolsuzluk ve yoksulluga dayali gibi gösterildiyse de- durum, afrika tablosunu iyi çizer gibiydi. peki bu ülkenin diktatörüne newyok'ta bm binasinda konusma yaparken suikast düzenleme plani kimindir, bunu yaptiran kuman-kuman mi yoksa ajen xola miydi derken baskan zuwanie'nin kendisi çikmasin mi... eh... peki sevgili kahramanimiz nicole kidman (silvia broome) da olaylarin içinde degil miymis... efendim simdi detay afazla girmeyeyim de o en sondaki zuwanie'yi sorgulama, kitap okutma hikayeleri biraz zorlamaydi be, ayrica nicole afrika'ya gitmeyip sean penn ile öpüsseydi iyi olurdu diyorum ben...---spoiler---
(toshiba - 22 Nisan 2005 21:16)
oyunculari** için gidilesi, onun disinda bilindik bi hollywood yapimi filmden fazla bir özelligi olmayan gerilim filmi.
(xayide - 22 Nisan 2005 23:05)
--- spoiler ---zuwanie nin güvenlik danismani olan elemanin sean penne yolladigi resmin ben photoshop urunuyum diye bagirdigi film.bu sahnede butun salon koptu ben izlerken.--- spoiler ---
(keane - 23 Nisan 2005 10:24)
sean penn'e tekrar hayran olunan film. adamin tavrina, tarzina, oynadigi filme , konusuna, rolüne bakildiginda her zaman hayran olunan bir aktör olacaginin bir daha anlasildigi film.ayrica film verdigi mesaji "sonunda öpüsücekler, asik olup evlenicekler" geyigi ile sulandirmamis. mükemmel dozda ayarlanmis sevgi miktari, günbatimi manzaralari ve mesaji ile görülmesini siddetle tavsiye ettigim film.
(mjora - 23 Nisan 2005 20:27)
un general assembly’de çekilen sahneleri kofi annanin verdigi özel izne degen, kurgusu basarili olan ama genele bakildiginda daha iyi olabilirmis dedirten film.
(agnitio - 23 Nisan 2005 20:44)
cikista sydney pollack'in bu filmi cekme amaci cok anlasilamamis olsa da bu kulunuz tarafindan, nicole kidman'a besledigi ask, sean penn'e duydugu buyuk hayranlik, yorumlarina golge dusurecek de olsa, demeli ki, film iyi bir film, her seyi ile cok iyi hesaplanmis, kurgusu gayet basarili film, ama sunu da soylemeli bu naciz beden, cok daha iyisi olabilirmis, az karakter etrafinda dondugunden, yasananin cok onemli oldugu izlenimini bir turlu vermemistir. silvia karakterini de cok derinligine isleyen pollack'in keller karaktrin deginip gecmesini de yadirgamali bu yazar. ve soyle bitirmeli entry'sini, izlemeye deger film lakin cok fazla onem atfetmemeli.
(henryleyden - 23 Nisan 2005 20:58)
--- spoiler ---baris yanlisi bir imaj çizse de, film derinden afrikali, arap ve/veya siyahi olanlarin dünya üzerindeki terör olaylarindan ve siyasi sorunlardan sorumlu oldugu, amerika'nin ve bm'nin taraf olmadan demokrasiyi destekledigi mesaji veriyor. tabi biri gelip diyebilir ki "afrika gerçekten de böyle", dogrudur, yine de afrika'daki bu düzenin kimlerin isine yaradiginin, kimlerin hangi tarafa silah sattiginin, para desteginde bulundugunun altini çizmessen eger, 11 eylül'den beri artan müslüman ayrimciligina bir de afrikalilari eklersin, sanki her kötülügün sorumlusu onlarmis gibi. belki art niyetli çekilmemistir, yine de aklima bu ayrimci yaklasimdan farkli bir düsünce gelmedi.--- spoiler ---
(record take zero - 23 Nisan 2005 21:41)
bir kez daha, bize nicole kidman'in yerkure tabir ettigimiz yerden gelmedigini gosteren film..
(pathetique - 24 Nisan 2005 09:45)
sean penn sozkonusu oldugunda politik durusu daha belli bir film beklentisiyle gittigim, tipik bir amerikan yapimi oldugunu gorunce biraz hayal kirikligina ugradigim sinema eseri.
(rosebud3272 - 25 Nisan 2005 10:37)
nicole kidman'in ne aksani oldugunu anlayamadigim degi$ik bir aksanla konu$tugu, sean penn'in saglam karizma yaptigi, bircok kli$e iceren, ancak yine de gorulmeye deger buldugum holivud yapimi. filmden ciktigimda agzimdan cikan ilk cumle "nicole can* seni birakip penelope'lere kacan tom cruise'u e$$ekler kovalar in$allah" oldu.
(to live is to die - 25 Nisan 2005 19:18)
bir guney afrika'li beyaz rolundeki nicole kidman'in, ingiliz aksanini becerip beceremediginin neden tartisildigini anlamadigim filmdir.izledigimizi anlayalim bolumu yoktu tabii ilkokulda hayat bilgisi dersinde, okudugumuzu anlayalim ile sinirlamislar, olmamis.
(estranged - 25 Nisan 2005 23:22)
esas hayal kirikligina ugratan sean penn degil de sydney pollack olmustur. zira bu kadar irkçi, bu kadar yanli ve ahlaksiz filmi nasil yaptin be sydney abicim...atlari da vurup bize nanik yaptin...
(nefla - 28 Nisan 2005 10:54)
rainbyte kişisiyle gittiğimiz, film esnasında ilk algeria sırasında oturan gözlüklü teyzenin bir kaç sahne sonra united states masasında oturduğuna dikkat ettiğim. kendime ne gubik yerlere dikkat ediyorsun be pır pır dediğim şahane film.
(pir pir kiz - 1 Mayıs 2005 20:09)
hakkinda okudugum tek bilgi olan bir entriden dolayi (bkz: #7434669) surekli nicole kidman'in saclarina odakli izledigim ve guzel insanlar guzel oyunculuklar gormek disinda hic bir beklentim olmadan gittigim bu filmde insani muthis rahatsiz eden bir çiğlik, bir olmamislik var elbet, sebebi bilincaltimiza enjekte etmeye tesebbus ettikleri minik politik varsayimlar* olsa gerek... diyoruz...cunku sydney*, sean, ve nicole'e toz kondurmak zorumuza gidiyor. ote yandan, bu varsayimlari, filmin kurgusundaki hayranlik ve/veya suphe uyandiran yanlari, bm binasinin hosa giden gitmiyen ayrintilarini, senaryodaki muthis sacmaliklari, nicole'un etkileyici oyunculuk anlarini, sean penn'in kiris kiris gozlerinden fiskiran yumusak bakislarini bir yana birakip dikkatimizi yogunlastirmayi basarabilirsek aslinda bu filmin ayri ayri yas tutan iki insanin senkronize acılarını keşfettikce, kesik kesik de olsa gelisen, dis etkenlerden (nasil olup da) siyrilarak katiksizlasan beklentisiz iliskisini anlatmaya calistigini farkedebiliriz. amacina ulasiyor mu. emin degilim. velhasil denmek istenen su ki, ölüm kime veya nasil gelirse gelsin ölümdur. ister trafik kazasi, ister cinayet, ister suikast, hepsinin, ölen kisilerin sevenlerinin kalbine verdigi acı aynidir...ote yandan filmdeki sean-nicole munasebetlerini merak edenler icin bir erkek ve bir kadinin paylasabilecegi en onemli seyin illa da ask veya seks olmadigini spoiler olarak eklemek mi lazim... ancak bu neyi spoil eder bilinmez. filmden alinacak zevki mi, turk gencliginin level atlayamayan bakış açısını mı.
(yummy - 8 Mayıs 2005 06:08)
nicole kidman kimseler tarafından gözümün önünde öpülüp, sevilip, okşanmadan bittiği için sevindiğim filmdir. böyle filmler yapsın bundan böyle.--- spoiler ---bir ara koltukta uyuma sahnesinde tırsmadım değil hani.--- spoiler ---
(svrgn - 15 Haziran 2005 01:25)
abartıldığı kadar sıkıcı olmayan hatta bazı bölümlerde çok sürükleyici hale gelen bir film.. özellikle hepsinin toplucana bir halk otobüsüne doluştuğu sahnede insanı "nolcak olum? noluyo lan!" diye gerim gerim gerebilmektedir..sean penn yine her zamanki gibi başarılı ancak çoğu yerdeki telaffuz biçimi i am sam'deki performansını aratmayacak şekilde..son olarak nicole kidman'ın dümdüz ve sapsarı saçlarının üzerinde dans ettiği, üstünde buz pateni gösterisi yapılabilecek, bembeyaz renkteki suratına bal döküp yalamak isteğimi sonsuza götürmüştür film.. bal yoksa şokella da olur.. oh bebek..aşağıdaki bölüm dvd spoyleri içerir.. ha yok ben dvd almayacam diyorsanız burdan buyrun..--- spoiler ---dvd de arkadaşlar bir alternatif son hazırlamışlar.. efendim olaylar bittikten sonra bu amca konuşmaya devam ediyor, herkes salonda işte bir heyecan bir heyecan.. elinde kelepçe ile polisler mi dersin, delegeler mi dersin velhasıl bu amca başlıyo işte şu şu şu, şöyle oldürüldü.. bu bu bu böyle öldürüldü.. tabi bunları kuca söylüyo yanında da yalanası hatun kişi olan sylvia da gözü nemli tercümesini yapıyor ingilizceye.. öyle bitio film.. iki küsür dakika..--- spoiler ---
(koparnick - 6 Ocak 2006 00:31)
oldukça başarılı bir film. gerek oyunculuk, gerek çekimler, gerek müzikler, gerekse kurgu açısından.sydney pollack yine yardırmış. sydney pollack'ın en iyi filmi değil, hatta belki de hollywood taraflarına en yakın tutulabilecek filmi ancak yine de başarılı bir politik gerilim. kim ne derse desin, izlenesi.--- spoiler ---ayrıca filmin, afrika'daki siyahi insanları terörist gibi gösterme yanlısı olduğunu düşünen kişiler, bence paranoyak insanlardır. syndney pollack amcamızın out of africa filmini izlememişler demektir. amcamızın kapitalizm, sosyalizm, sınıf ayrımı, sömürgecilik, savaş gibi kavramlar hakkındaki fikirlerini hiç anlamamışlar derim. önyargılılar derim. selam ederim.--- spoiler ---
(hooker with a penis - 14 Ocak 2006 00:16)
Yorum Kaynak Link : the interpreter