arkadaşlarla iş yaparsan batarsın. (bkz: yalan dünya)

aynı hatayı iki kere yapmanın mantığı nedir?

tamam belki cihangir'de asmalı'da beraber çok eğleniyorsunuz ama sarp apak gibi leş bir abartı ile, derya karadaş gibi beceriksiz bir iticilik ile neyi amaçlıyorsun?!

kaç yüzyıldır bilmem kaçıncı defa tekrar tekrar izliyoruz tüm bölümlerini avrupa yakası'nın. neden acaba?!

bak ablam, ben sana birşey söyleyim mi; o vasat filminin o kadar izlenmesinin 80%'lik sebebi ne biliyor musun? ... burhan altıntop.
engin günaydın'lar, ata demirer'ler, binnur kaya'lar olmadan sektöre yanaşma.

biz ekşicileri de o kadar hor görme. sana olmaz diyorsak olmaz. bir bildiğimiz var.

(gehen gehen - 17 Ocak 2018 21:49)

avrupa yakası havasından çok yalan dünya havası veren dizi, yalan dünya'yı da sevememiştim bir türlü. çağlar çorumlu'da çakma burhan altıntop olmuş gibi.

(go at throttle up - 23 Ocak 2018 21:07)

avrupa yakası'nı öldüren, yalan dünya'yı ölü doğurtan "karakter komedisi" konseptini anlaşılan buna da taşıyor gülse birsel. özellikle sarp apak'ı gördüğüm için izlemeyi düşünmüyordum. yine absürt karakterlerin çığlıklarını duyacağım için kesin izlemeyeceğim. ne dediğimi anlamayanlar avrupa yakası'nın ilk 95 bölümü ile geri kalan bölümleri arasındaki kalite farkına baksın. bıçak gibi keskin bir çizgi bu. karakter komedisi, absürt ötesi hal ve hareketler, abartı şiveler, aşırı oyunculuklar benim için komedi unsurunu yok ediyor. avrupa yakası'nın ilk üç sezonu ayarında bir sitcom göremeyeceğiz bir daha anlaşılan.

hala avrupa yakası şöyleydi, avrupa yakası böyleydi muhabbeti görüyorum. gaffur eklendiğinden beri avrupa yakası'nı seven kitledeki değişime bir bakın, kalitedeki düşüşe bir bakın diyorum daha da bir şey demiyorum. gaffur popüler olunca recep ivedik misali gülse birsel bastı absürt karakteri, bastı şive esprilerini, bastı bağrış çağrışı oldu sana yeni türkiye'nin avrupa yakası. yalan dünya ise avrupa yakası'nda yanlış giden her şeyin adeta kolajı gibiydi. bu dizi ise hem yeni türkiye hem de bu iki dizideki kötü olan her şeyin karışımı gibi duruyor.

engin günaydın bu diziye katılmamakla aşırı güzel bir hareket yaptı. aslında hiçbir dizide oynamayacağını açıkladı. kendisine neden burhan filmi çıkmıyor sorusuna da "ben karakter komedileri üzerine yapılmış filmlerden hoşlanmıyorum, mizahı oluşmamış bir ülkede mizah temelinin yanlış oluşmasına sebep olabilir" şeklinde güzel bir cevap vermişti beyaz show'da. ne kadar da haklı.

edit: fragmana bir daha baktım, burhan 2 çıkarmaya çalışmışlar. öğkk. şimdi yeni türkiye'nin yeni televizyon izleyici kitlesini düşünürsek dizi tutar bence. tam onlara layık. pöffffffff

eskiye dair bütün güzel şeylerin bir bir ölmesine çok üzülüyorum. ülkede kaliteli hiçbir şey kalmadı sanırım.

şu entry taaaa 2006 yılında o kadar güzel tespit etmiş ki avrupa yakasının problemini
(bkz: #10413549)

(kirli sakalli anadolu comari - 23 Ocak 2018 21:31)

--- spoiler ---

50. bölümden sonra izlenme oranı azalınca yaşlı bir teyzenin ortaya çıkacağı dizi. o teyzenin bir cümlesi sosyal medyada çok kullanılacak vs.

(bkz: avrupa yakası) --> (bkz: dilber hala) --> (bkz: terledim ha)

(bkz: yalan dünya) --> (bkz: vasfiye teyze) --> (bkz: ne çektin be)

--- spoiler ---

(melankolik optimist - 24 Ocak 2018 01:06)

fragmanına bakılırsa; avrupa yakası beklerken, türk malı olmuş.

(miss gibi - 24 Ocak 2018 16:22)

lütfen biri derya karadas'i sustursun. konustugu an sinirleniyorum.

(quoderatdemonstrandum - 18 Şubat 2018 00:19)

(bkz: avrupa yakası)

(bkz: yalan dünya)

aynı formatta hazırlanan başka bir gülse birsel dizisi. gag zamanlarından beri takip ediyorum ama artık kendi kendini tüketiyor.

zaten ilginçtir, gülse birsel, beyaz türk/beyaz yaka sit-com'larını ülkeye benimsetti. nişantaşı ve cihangir entellerini/zenginlerini, yurdum insanının tüketebileceği bir formatta karikatürize ederek bir anlamda recep ivedik ve cumali ceber tarzı bir sosyolojik yıkıma çanak tuttu.

recep ivedik'in temsil ettiği sosyolojik olguları çok güzel analiz eden bir yazı okumuştum. şu anda aradım ama bulamadım. özetlemem gerekirse, recep ivedik'in, girdiği ortamlardaki kaideleri bozan, kaos yaratan, ikircikli maskeleri düşüren o maganda yapısının; yurdum insanında biriken bu nefretin kanalize edilip, yeniden biçime sokulduğu bir araç olmasına dikkat çekiyordu. örnekle, starbucks'a gidip mırra isteyen karakter, aslında dışarıdan bakıldığında imrenilen bu yaşam tarzını bozan ve dolayısıyla da toplumu deşarje eden; parmağı ile işaret ettiği bu orta-üst sınıf yaşam tarzlarına karşı duyulan göreceli mahrumiyetin, yerini hor görme ve kahkahalara bırakmasını temin eden bir sinema ikonu.

gülse birsel de, nişantaşı/cihangir tayfasının koftiden entelliğini, mutluluk getirmeyen zenginliğini, geleneksel ve organik olan her şeye dayanılmaz arzusunu, içlerinde dolduramadıkları boşlukları; sürekli arkaya döşenmiş bir kahkaha eşliğinde topluma yediriyor.

kemal sunal, kendi filmlerini incelediği yüksek lisans tezinde, oynadığı karakterlerin aslında toplumda yer alan feodal ve geç-kapitalist sömürü sistemlerine bir başkaldırı olduğunu; onun budalalığının ve sakarlığının, bu sorgulanamayan çarkları ters yüz ederek her şeyi aslı gibi ifşa ettiğini anlatır. yeri gelir marabadır, yeri gelir çöpçüdür; ancak o her zaman toplumun en altında; yolsuzluk ve mahrumiyet içinde hayatta kalmaya çalışan "içimizden biri"dir. hatta, son dönemlerde can verdiği dedektif kamber karakterini de, düzen bekçiliği yapması açısından kabul edilemez görür, öz eleştirisini yapar.

velhasıl, toplumda artık kemikleşen; okumuş insanı hor görme, onu ötekileştirme refleksinin hard core versiyonu recep ivedik ise, soft versiyonu gülse birsel'dir. kendi kendini tekrara düştüğünden söz ederken, bu noktayı hatırlatmakta fayda var diye düşündüm.

edit: yazıyı sonunda bulabildim. la haine, recep ivedik ve ışid

edit 2: ufak düzeltmeler.

(onyuzmilyonbalon - 18 Şubat 2018 14:56)

ilkleri yaşatan dizi. çok yaratıcı.

şive yapalım bu kez. bugüne kadar kimse yapmadı. biz yapalım.

derya karadaş böyle değişik konuşsun. bugüne kadar hep öztürkçe konuştu. bu sefer böyle yapalım. biz yapalım.

çağlar çorumlu, çorumlu gibi konuşsun. hep istanbul ağzı nereye kadar. çorumlu gibi yapalım. biz yapalım.

cengiz bozkurt kendini düşünen bencil komiği oynasın. hep dram hep dram nereye kadar. komik olsun, bencil olsun. öyle yapalım. biz yapalım.

(smax03 - 18 Şubat 2018 20:30)

on dakika bile tahammül edemediğim dizi. oyuncuları mundar etmiş gülse birsel. bence sorun derya karadaş'da değil, ne versek yerler kafasıyla yazılmış zorlama senaryoda. sevgili gülse birsel, evet ülkede komedi dizisi ihtiyacı var, yalan dünya iyi kötü izlendi. ama bu demek değildir ki yazdığın şeylerin zorlama ve tekrar olduğunu insanlar anlamıyor. resmen iki artı iki eşittir dört kafasıyla, formüllere uyarak yazdığın dizilere ruh koymayı unutuyorsun. avrupa yakası'ndan sonra olmadı bence yaptıkların.
türk malı diye bir dizi vardı, berbat bir şeydi. seninki de onun bir versiyonu gibi olmuş.
içten ve samimi gelmiyor gülse birsel'in dizileri bana. bir gram dopamin, bir gıdım seratonin uğruna zaman zaman izliyordum artık tahammül edemiyorum. salonundan koltuğuna aynı mekanların türevleri, yöresel konuşan iyi bir erkek oyuncu, yöresel konuşan iyi bir kadın oyuncu, birer tane tiki genç, bir tane psikopat tip, bir tane görgüsüz kadın, yaşlı anne baba( tecrübeli oyunculardan), bir tutam beyaz türk, bir tutam hor görülen anadolulu. eşittir gülse birsel dizisi.
edit: imla

(nixferstehen - 19 Şubat 2018 00:01)

çok güzel olmuş, bir daha yapmayın

(yoktanvarolan - 19 Şubat 2018 00:05)