Süre                : 1 Saat 39 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Aralık 2017 Çarşamba, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Macera
Ülke                : Hint,Fransa
Yapımcı          :  Rouge International , My Family , M6 Films
Yönetmen       : Serge Hazanavicius (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Serge Hazanavicius (IMDB)(ekşi),Stéphane 'Fanfan' Dan (IMDB),Mary-Noelle Dana (IMDB),Serge Hazanavicius (IMDB)(ekşi),Stéphane 'Fanfan' Dan (IMDB),Alexis Galmot (IMDB),Agnes Caffin (IMDB)
Oyuncular      : Kev Adams (IMDB), Vincent Elbaz (IMDB)(ekşi), Mélanie Bernier (IMDB)(ekşi), Bérénice Bejo (IMDB)(ekşi), Martijn Lakemeier (IMDB), Neri Marcorè (IMDB), William Hope (IMDB)(ekşi), Serge Hazanavicius (IMDB)(ekşi), Christopher Thompson (IMDB), Marc Berman (IMDB), Salla Lintonen (IMDB), Louis-Marie Audubert (IMDB), Gabriel Bascoulergue (IMDB), Laura Caselli (IMDB), Jonathan Charlet (IMDB), Ludovic Collet (IMDB), Stéphane 'Fanfan' Dan (IMDB), Aurélien Ducroz (IMDB), Marc Dufour (IMDB), Christopher Gendreau (IMDB), Surrendra Gurung (IMDB), Pasang Lama (IMDB), Reecha Sharma (IMDB), Françoise Sliwka (IMDB), Chloé Souliman (IMDB), Siddhi Tamang (IMDB), François-Régis 'Tchoupi' Thévenet (IMDB)

Tout là-haut (~ Mano virsune) ' Filminin Konusu :
Tout là-haut is a movie starring Kev Adams, Vincent Elbaz, and Mélanie Bernier. The story of two riders who's dream is not only to climb Mount Everest but also to be the very first ones to ride down the Hornbein Couloir.





Facebook Yorumları
  • comment image

    televizyonun şikayetnamesi olarak da türkçeye çevrilebilecek, muhteşem bir leo ferre şarkısıdır. bu şarkısında üstad de gaulle dönemi fransa’sının resmi televizyonculuk anlayışlarını acımasızca eleştirir.
    tam olsun şarkının sözlerini de yazayım.
    on m'appell' la télé, la montreuse à tout-va
    avant d'fair' le trottoir j'me les caill' sur les toits
    j'suis pas grand-chos' de bien, c'est sûr, mais ce qui m'gêne
    c'est leurs yeux interlopes qui me luxent les antennes...
    j'ai un gars qu'est direct et l'autre qu'on nomm' play-back
    et tout ça s'pellicule et tout ça s'met en boîte
    mais les clients sérieux c'est pas qu'ils m'embarrassent
    et pour pas fair' d'envieux j'me les fais face à face

    on m'appell' la télé, la montreuse électrique
    et j'suis comme un' morphin' qu'endort la république
    quand y'a des pinailleurs qui m'soulèv'nt des problèmes
    sur qui ou quoi ou qu'est-ce... j'leur dis : jugez vous-mêmes
    un ministre à l'année que l'trottoir indispose
    entre deux cabinets fréquent' ma télé-close
    pour les yeux affamés qui vont chercher fortune
    dans mon lit à colonnes j'peux leur montrer ma une

    on m'appell' la télé des famill's tout c'qui y'a d'mieux
    j'ai des ministres oc-cultes à qui je fais les yeux
    j'suis la télé-partouze, final'ment, faut bien l'dire
    qu'importe la partouze quand c'est pour le plaisir
    des fois j'suis l'invisible, j'en ai qui marchent à ça,
    t'as pas vu, mon coco, mes soutiens-caméras ?
    quand je suis exciting, y'a de drôl's de poulets
    qui fout'nt un carré blanc sur ce qu'ils vont lorgner

    on m'appell' la télé et j'fais tous les quartiers
    avec mes patt's en l'air j'ai l'voyeur assuré
    l'olympe s'est vidé, l'music-hall du bisness,
    alors pour le remplir il tâte mon palmarès
    depuis qu'j'ai d'la lectur' pour tous j'suis un peu snob
    j'bouffe avec montherlant qui m'amélior' mon job
    mais comm' le vendredi c'est le jour d'la morue
    mon mac panorama me fout au coin des rues

    on m'appell' la télé d'la photo cavaleuse
    sur mon trottoir là-haut j'me sens tout' transisteuse
    tout comm' les fill's publiques qu'ont leur jour de sortie
    moi pour prendre un coup d'air faut qu'j'me tap' le rugby
    des fois j'suis comm' les grues qui font du sentiment
    j'fais pas payer trop cher et tout l'monde est content
    des fois j'suis pas causeuse, c'est quand j'ai mes affaires
    alors je dis : barka ! et j'prends l'frais mon p'tit père...


    (sahibinden - 11 Ocak 2002 15:28)

  • comment image

    ayrıca sözlükteki fransızca bilen suser oranı düşük olduğundan türkçesini de yazıyorum.(ragıp duran'ın medyakronikteki köşesinden alınmıştır.)
    televizyonun şikâyetnamesi
    bana derler televizyon, gösteririm her şeyi
    önce biraz kalça salladım, şimdi de damlara çıktım
    aslında pek öyle matah bir şey değilim, bu kesin, ama canımı sıkan
    milletin şehlâ bakışları çevrilmiş durmuş antenlerime
    bir oğlum var, adı canlı yayın, ötekinin adı da play-back
    her şey filme alınıyor ve kutulara konuyor
    benim bazı ciddi müşterilerim de var ama pek canımı sıkmaz onlar
    kimseyi de kıskandırmamak için onlarla ‘teke tek’ yaparım bazen
    bana derler televizyon, elektrik göstericiyim
    cumhuriyeti uyutan bir tür morfin sayılırım
    bana sorun çıkaran bir takım cazgırlar çıkarsa meydana
    ne, nedir, ne zaman, nasıl filan derlerse, ‘kararı siz verin!’ derim
    bir bakan mesela yıl boyu kırıtırsa
    iki toplantı arasında gelir benim stüdyoma
    açgözlüler servet peşinde koştuğunda
    benim sütunlu yatağıma gelirler, gösteririm onlara birinci şeyimi…


    benim adım aile televizyonu her şeyin en iyisi bende
    benim şahane bakanlarım var onlara şehla gözle bakarım
    aslında açıkça söylemek gerekirse ben grup-seks televizyonuyum
    maksat zevk almaksa grup-seks fena bir şey mi yani
    ben bazen görünmez olurum, kimi de bu ayağı yer
    görmedin mi benim sütyen gibi kameralarımı
    heyecan verdiğimde yavrular çıkar ortaya
    o zaman da alt tarafta küçük bir kırmızı nokta görünür
    benim adım televizyon her yere girer çıkarım ben
    önayaklarım havada bakarım da etrafa, dikizci garanti
    iş dünyasının müzikholü olimpia boşaldı,
    doldurmak için yeniden salonları, gelirler benim yarışmalarıma
    bir süredir bir kitap programı başlattım ya asil takılıyorum artık
    montherlant’la yemeğe çıktığımdan beri işlerim iyi gidiyor
    ama cuma, balık günü olduğu için
    panorama adlı pezevengim beni kaldırıma itiyor
    benim adım televizyon, koşuşturur görüntülerim
    kaldırımda salınırım da, hep gelip geçiciyim
    hani hayat kadınlarının da bir tatil günü vardır ya
    işte ben de izin günü gider rugby maçı izlerim
    kimi zaman hissiyat yapan fahişe gibiyimdir
    müşteriden fazla para istemem böylece herkes memnun
    iş tutarken bazen de sessiz sedasız kalırım
    'hadi be aslanım, bu sefer de şeker ablan yapsın masrafı' derim o zaman


    (sahibinden - 11 Ocak 2002 15:33)

Yorum Kaynak Link : la complainte de la tele