anlattıklarında aklıma yatmayan çelişkili bir kısım vardı. en iyisi sorayım dedim. üşenmedim feysbuk sayfasına mesaj attım ama hiç sallamadı. "sallamadınız" dedim yine sallamadı. e o zaman cevap veremediğine göre gerçekten bir çelişkiymiş diye düşünüyorum artık.

(bkz: cevab veremedi)

kişilere sürekli "kendiniz olun, kendi mesajınızı verin!" diyor ancak bir yandan da giydikleri, tavırları ile ilgili iyi/kötü noktaları belirleyici sözler söylüyor, kurallar koymaya çalışıyor. peki senin kötü diye nitelendirdiğin ya o adamın doğal, kendi hali ise, vermek istediği mesajsa ne olacak? o yüzden doğallığı, kendimiz olmayı falan bir kenara bırakalım. kendimizi kandırmayalım. kişisel imaj sürecinin yapmaya çalıştığı şey, kişiyi toplumun seveceği hale getirmektir. kişinin ne hissettiğinin bir önemi yoktur. tribünlere oynayan, kişiyi satmaya çalışan bir süreç bu. yoksa, imaj konusuna yatırım yapan iki örnek olarak, ne lady gaga'nın ne de muhtelif ceo'ların kıyafetleri içinde "oh mesajımı veriyorum ne mutlu bana" diye mesut olduklarını sanmam.

edit: bu entry sonrası kendisinden anında facebook'tan cevap gelmiştir. yanlış anlaşılmasın, bu entryden hemen sonra mesaj gelmesi rastlantısaldır. sorumu sordum, cevabımı aldım, kibar bir insan olduğu için gecikmenin nedenini de söyledi. sıkıntı yok.

(goethenazi - 7 Aralık 2012 10:44)

tanımadığım etmediğim bir kişisel gelişim uzmanı, "daha". twitter'ına göz atayım dedim şunu retweet etmiş:

"sabah kahvalti yaparken televizyonda adınızı duyunca gozlerimin içi parladi..yine cok zarif ve şıksınız @ruzgarmiraokan"

bize ne anlatmaya çalışmış acaba? bir de şöyle bir önerisi var ki hayatımı değiştirdi:
"nabersiniz?"değil "nasılsınız?" diye soralım, olur mu? #nezaketgorgu

(manech - 7 Aralık 2012 10:51)

pahalı yorumlarını açlık sınırının altında yaşayan banka servis asistanlarına yaparsa sağlam bir dayak yiyeceğini düşünüyorum.

tanım: gardırap yönetimi uzmanı.

(selimatay - 27 Aralık 2012 00:19)

özellikle burnu büyük ihtimalle estetik operasyon eseridir.

(furchet - 5 Temmuz 2014 03:15)

insanlara giyim hakkında tüyolar veren, arada garip garip sesler çıkaran hatun. konuşması boyunca bu sesi ne olur bir daha yapmasın diye içimden geçirmedim değil. ayrıca nasıl olsa tüm gün eğitim, konuşma vs. diye kot tişört giyip gittiğim toplantıda beni sahneye çıkarıp "işe böyle mi gelinir" demedi diyemem. ve yine ayrıca dalıp gittiğim bir anda "kırbaç nerede" diye bağırdı ve bütün dikkatimi topladı. şansınız varsa boşuna katılmayın böyle bir şeye. ayrıyetten daha doğduğu andan itibaren imaj danışmanı filan olacağı belliymiş. mühendislik okumuş ama yapmamış. isme bir bakın allah için rüzgar mira. isminden blog yazıp, insanlara cart curt diye kendi beğendiklerini anlatacağı çok belli.

(3 canli super mario - 15 Ağustos 2014 15:45)

(bkz: çok konuşup hiçbir şey anlatamamak)

(illdan - 21 Ağustos 2016 23:29)

içinde bir temizlik görevlisi olan iki karikatür paylaşmış.

çocuklarımıza "okumazsan onun gibi olursun" değil, "okursan onun için başka bir dünya yaratabilirsin" diyecekmişiz.

böyle örnekler görünce hayata dair bütün umutlarım sönüyor. yav arkadaşım, siz herhangi bir mesleğin "eğitim alınmayınca edinileceği" bilgisini nereden alıyorsunuz bir desenize bana?

adamın mesleğinin "kötü" olduğunu düşünüp, bunu alenen ilan etmenin kötü, ancak lisan-ı münasiple ima etmenin "erdem" olduğunu düşünüyor. kendisini de şöyle tanımlamış:

---
kişisel marka-itibar, imaj yönetimi, eğitimci, danışman, konferans konuşmacısı "bu benim işim değil, tutkum"
---

bunu da söyleyince bir eğitimciden "haklısınız, doğru olduğunuz noktalar var" gibisinden bir yanıt beklersiniz. zira hepimiz sürekli doğru muhakeme yapabilecek mr. always right değiliz. ama onu söyleyince de "siz de başka meslekle paylaşın o zaman" diyerek hiç olayı kavramamasıyla gerçekten üzdü.

ben herhangi bir mesleği yapabilirim. temizlikçi olabilirim, tuvalet temizleyebilirim, lağım açıyor olabilirim, gassal olabilirim. bu dışarıdan bana bakan bir insana sadece "benim o işi yapmak istediğim" anlamına gelir. bu işlerin "kötü" olarak anılması, çocuğuna "bu iş kötüdür, okumazsan böyle olursun" veya "bu iş kötüdür, okuyup bu işi düzeltebilirsin" diyen bir ebeveynin yüzündendir.

meslekleri rahat bırakın, hangi çocuk hangi mesleği istiyorsa onu yapsın. doktorluk iyi, sokak temizlemek kötü değildir. doktorun da, sokaktaki temizlik görevlisinin de dünyaya yaptığı katkıyı yarıştıramazsınız.

(thedewil - 22 Eylül 2017 23:10)

saçmasapan insanlara övgü düzme timi yine iş başında. "motto" da çok iyiymiş. tabii bu kadını motto kelimesinin anlamını bilmeyenlerin beğenmesi insanı şaşırtmıyor. imaj danışmanlığıymış... çalışanına üç kuruş zammı çok görecek firmaların çok "trendy" diye balıklama atlayıp paralar döktüğü, kapitalizmin keriz silkelemekte ustalaşmış pek zarif, asil vb sansarlarıdır bu ve bunun gibiler. hiçbir şey yapmadan çok şey yapıyormuş gibi görünmekte uzmandırlar. tıpkı hiçbir emek vermeden tuhaf uzmanlık başlıklarında acayip mütehassıslar olmaları gibi. ne diyeyim, keriz bu kadar bol olunca onu silkeleyecekler çıkar. ama daha kötüsü bu kerizlerin altında çalışanlar da asla hizmet almaya gücü yetmeyecekleri ama ceplerinden paralarının ödendiğini anlayamadıkları bu insanlara hayranlıkla bakmaya.

(biracayipadam333 - 19 Kasım 2018 22:41)

allahaşkına youtube daki gusto videosunu izleyin ve bu hanımın mırmır (kendisi fıtıfıtıyı tercih ediyor) konuşmasının hipnotizasyonu dışında ilkokul öğretmeninizden daha çaplı bir öneri vermiş mi bir bakın. rica ediyorum.(bu da onun önerisi)

(telma - 1 Ocak 2019 12:32)

kültür ve gusto başlıklı videosunu görünce başlık ilgimi çekti ve merak edip baktım. daha önce de dil öğrenmek ile alakalı bir videosunu yine aynı sebeple açmıştım. kadın aslında vaad ettiğinden daha fazlası değil. ilk başta ilgi çekmeyi, dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyor. ' göz estetiğimize' hitap edebiliyor, çünkü bariz emek harcıyor bu duruma. ama bu kadar. güzel gözüken, kültürlü izlenimi veren, klişe cümleler dışında ben hiçbir şey duyamadım. altını kendi istediği gibi ve olması beklenen şekilde doldurmus çoğu kavramın. gezin, okuyun, avm gezmeyin, ınstagram'da çok takılmayin, ilk izlenim önemli falan. ee?

(sineklerin tanricasi - 9 Ocak 2019 16:08)