Süre                : 1 Saat 33 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Eylül 2005 Cuma, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih
Taglar             : korku,Muhabir,paranoya,maruz bırakmak,Cbs
Ülke                : ABD,Fransa,İngiltere,Japon
Yapımcı          :  Warner Independent Pictures (WIP) , 2929 Productions , Participant Media
Yönetmen       : George Clooney (IMDB)(ekşi)
Senarist          : George Clooney (IMDB)(ekşi),Grant Heslov (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jeff Daniels (IMDB)(ekşi), David Strathairn (IMDB)(ekşi), Alex Borstein (IMDB)(ekşi), Rose Abdoo (IMDB), Tate Donovan (IMDB)(ekşi), Reed Diamond (IMDB)(ekşi), Matt Ross (IMDB), Patricia Clarkson (IMDB)(ekşi), Robert Downey Jr. (IMDB), George Clooney (IMDB), Thomas McCarthy (IMDB), Glenn Morshower (IMDB), Don Creech (IMDB), Grant Heslov (IMDB), Robert John Burke (IMDB), Ray Wise (IMDB), Robert Knepper (IMDB), Helen Slayton-Hughes (IMDB), Frank Langella (IMDB), Simon Helberg (IMDB), JD Cullum (IMDB), Peter Jacobson (IMDB), Bill Blair (IMDB), Liberace (IMDB), Bruna Matsin (IMDB), Katharine Phillips Moser (IMDB), Alexana Thomas (IMDB)

Good Night, and Good Luck. (~ Iyi geceler, iyi sanslar) ' Filminin Konusu :
'İyi Geceler İyi Şanslar', 1950'lerin Amerikasında radyo-televizyon gazeteciliğinin ilk günlerinde geçen bir hikâyeyi konu alıyor. Televizyon haberciliğinin öncülerinden Edward R. Murrow (David Strathairn), Senatör Joseph McCarthy ve Amerikan Karşıtı Eylemler Senato Komitesi (Daimi Soruşturma Alt Komisyonu) arasındaki sürtüşmeleri, kronolojik bir perspektif içerisinde ele alıyor. Gerçekleri yazma ve kamuoyunu aydınlatma arzusuyla, CBS'in haber merkezinde çığır açan Murrow, kendini işe adamış haber şefi prodüktörü Fred Friendly (George Clooney) ve Joe Wershba (Robert Downey Jr.), 'komünist avı' yıllarında, McCarthy tarafından yayılan felâket tellâllığı ve yalanları sorgulamak üzere baskı kurmaları için şirket ve sponsorlarına başkaldırırlar. Senatör, ana haber sunucusunu komünist olmakla suçlayarak cevapladığında halkın çoğunluğunda düşmanlık duyguları gelişir. Bu misilleme ve korku ortamında, McCarthy'nin yalanları ve kabadayı taktikleri sonunda açığa çıkıp da, McCarthy'yi güçsüz bırakartığındaysa CBS elemanları ne olursa olsun görevlerine devam eder ve sonuçta azimlerinin karşılığını görürler. Yine de Murrow ve ekibi yüksek bir bedel ödeyecekler ve programları daha geç bir zamana alınacaktır.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:FIPRESCI Prize-Competition, Golden Osella-Best Screenplay, Human Rights Film Network Award - Special Mention, Pasinetti Award-Competition, Volpi Cup-Best Actor, Golden Osella-Best Screenplay
Independent Spirit Awards:Independent Spirit Award-Best Cinematography


  • "an itibarı ile tv2'de yayınlanıyor. oldukça etkileyici.bu allah'ın mccarthy'sinden buralarda çok var. ama bu taşşaklı gazetecilerden çok fazla yok malesef.(bkz: joseph mccarthy/#39424535)"
  • "türk televizyonlarında gösterilemeyecek filmdir.(bkz: televizyonda sigara sahnelerine yapilan sansur)"
  • "her türlü medya mensubu na her sabah bir kez zorla izlettirilmesi gereken bir filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    salt medya eleştirisinin çok ötesine geçerek, düzenin bütününü eleştiren çok önemli film.

    --- spoiler ---
    filmde kim kaybetmiştir, senatör mccarthy mi yoksa murrow'mu? her ikisi de tabi ki, bu da düzenin kendini yeniden üretmesinin yoludur. mccarthy sistemin devamı için çalışan biriydi, murrow hatalarını ifşa etti. mccarthy kamuoyunun gözünde ve de senato da suçlu bulundu, murrow prime timedan uzaklaştırıldı. mccarthy sistemin adamıydı yem oldu, yeni mccarthyler görevi devraldı, onlara ne mi oldu? en yakın tarihten örneklersek ırakta işkence görüntülerinin ardından görevli subayın cezalandırılmıştır, ve de bugün hala sistematik biçimde işkenceye devam edilmektedir.

    ---
    spoiler ---


    (mcdermott - 24 Ocak 2008 07:15)

  • comment image

    filmin güzelliği bir yana, divxplanet'te "skyser" adlı kullanıcının çevirdiği altyazısı çok başarılı. dvdrip altyazıdan daha iyi, altyazı uyumu açısından böyle zor bir filmde parantez içi tek kelimelik açıklamalar olsun ifadelerin düzgünlüğü açısından olsun oldukça beğendim.


    (sambalici - 11 Haziran 2009 22:51)

  • comment image

    filmakıp gidiyor akmasına da açıkçası böyle bir konunun hakkı bu kadar kısa süreli bir değil kanımca. yama gibi duran, yalap şalap girip çıkan karakterler bolca mevcut ki bu da sanki bir dizinin herhangi bir bölümünü izliyormuşuz hissi uyandırıyor. sinematografiye, oyunculuğa laf eden çarpılır zaten. öyle bu şu halimle bile 'caaran olam iç beni' diyesim geldi david strathairn'a.

    medya etiği sorgulamasında eli yüzü düzgün bir yaklaşım tutturmasına rağmen bu kadar kısa süreye birden fazla -ki hepsi bir film olabilecek olaylar- olay sığdırma çabası bu sorguyu da güdük bırakıyor. filme tamamen vakıf olabilmek için o dönemde cbs'te falan çalışmak gerekiyor herhalde.

    bir ansiklopedik bilgi verelim. filmde arşiv görüntüleri eşliğinde sorgusunu izlediğimiz, komünist avı hedeflerinden annie lee moss'un karl marx'tan haberi dahi olmadığı elli yıl sonra açıklanan komisyon belgeleri vasıtasıyla ortaya çıkmış.

    yukarıda medya etiği demişken:

    (bkz: ace in the hole)
    (bkz: network)


    (iste oyle bir sey - 28 Temmuz 2013 16:28)

  • comment image

    konu icin ne yazik ki kisa bir film olmus. benim gibi konuyu da daha once duymamissaniz film kapsayici olamiyor. hem karakterlerin hem de olayin oncesi hakkinda biraz daha fazla malumat icerseymis daha iyi olurmus.


    (asha man - 27 Ekim 2013 17:18)

  • comment image

    şu ülkede bağımsız yargı, balyoz, medya, sansür, kck, estö, anayasa, televizyon vb. zart zurt konularda tartışılırken bu filmi izlemeyenlerin fikir dahi sunması yasaklanmalı; ve bu temel eğitim gibi bir şey olmalı! goorge clooney ideal ölçülerde, keyif veren, akan, sorgulatan bir film tasarlamış. sinemanın usta işi yapıtlarıyla kurduğu bağlar, bir buçuk saat boyunca ellilerin amerikasını yaşatması falan şahane ya.

    http://www.rottentomatoes.com/…night_and_good_luck/


    (ermanhoca - 21 Mayıs 2014 02:41)

  • comment image

    bol medya ve sistem eleştirisi, fazlasıyla sigara dumanı, şahane jazz müzik ile epey de bir arşiv görüntüsü barındıran, 2005 yapımı george clooney filmi. sadece bunlar da değil; filmde meslek etiği var, medya manipülasyonu var, murrow'u canlandıran david strathairn'in enfes oyunculuğu, he bi de unutmadan mccarthy piçi var. siyah beyazın bu kadar çok yakıştığı ender filmlerdendir ayrıca.

    bu film, corç reyizin yönetmenliği kotardığının da resmidir.


    (kivikocan - 15 Ekim 2014 16:52)

  • comment image

    bu gece izlediğim film. jeff danielsı gördükten sonra akıl ister istemez the newsroom'a kaydı hemen. newsroom'da ed murrow'a oldukça göndermede bulunuluyordu. bu filmde de jeff daniels newsroomdaki karakterinin antitezini oynuyor bir sahnede.

    --- spoiler ---

    (mccarthy'nin peşini bırakmasını istedikten sonra)

    sig mickelson: [to murrow] go after joe kennedy, ı'll pay you for that.

    ---
    spoiler ---

    filmin sonunda çalan dianne reeves'in one for road coverı oldukça güzeldir. murrow'ın son sözlerine ve filmin genel havasına çok uymuş.

    ilginç bir bilgi olarak; george clooney film için sadece 3 dolar almış. (senaryo+yönetmenlik+oyunculuk)


    (gravity always wins - 3 Ocak 2015 03:47)

  • comment image

    cok basarili oyunculuklar, cok guzel planlar, gayet basarili bir sinematografi..
    siyah beyaz'in buyusu, 50'li yillar tarzi enfes caz ve film boyunca ellerden dusmeyen sigara esliginde hic kopmadan ilerleyen, atmosferi cok saglam bir george clooney filmi..


    (charlene - 21 Kasım 2005 06:04)

  • comment image

    george clooney boyle bir film cekmek istemis cunku:
    1. murrow gibi kendi babasi da gazeteci imis ve clooney o ortamda buyumus.
    2. 1965-1975 arasinda cekilen filmlerin sinemanin altin cagi olarak yorumluyorken estetik olarak da kendini yakin buluyormus.
    3. politik gorusleri cercevesinde (amerikan liberalismi) murrow'un mccarthy doneminde yazdiklarinin ve filmde de yer alan konusma metinlerinin su anki konjukturu bire bir uydugunu soyluyor. referansimizi da ekleyelim:

    "i began by saying that our history will be what we make of it. if we go on as we are, then history will take its revenge, and retribution will not limp in catching up with us. just once in a while, let us exalt the importance of ideas and information... because if they are right, and this instrument is good for nothing but to entertain, amuse and insulate, then the tube is flickering now and we will soon see that the whole struggle is lost. otherwise, it is merely wires and lights in a box... good night, and good luck." edward r. murrow


    (lawn wrangler - 17 Aralık 2005 06:41)

  • comment image

    ünlü gazeteci edward r. murrow'un joseph mccarthyle olan savaşını konu alan film. biraz politika biraz da 50'lerin amerikasını sevenler için birebir bir film olmuş, özellikle david strathairn süper bir oyunculuk sergilemiş (bu sene en iyi erkek oyuncu kategorisi çok çekişmeli geçicek belliki), filmin müzikleri harika olmuş (tabi jazz seviyorsanız), bazı kesimlere sıkıcı gelebilir bu film uyarmadı demeyin ama benim tavsiyem mutlaka izleyin.8/10 hazır yeri gelmişken filmle ilgili birkaç trivia veriyim;

    *film boyunca şarkıları çalan grup george clooneynin teyzesi rosemary clooneynin grubudur, ve çalan şarkıları bizzat kendisi aranje etmiştir.

    *mccarthynin göründüğü sahnelerde tamamen arşiv görüntüleri kullanılmıştır, daha sonra bu görüntüler filmi test eden seyircilere izletildiği zaman seyirciler, mccartynin kendisi olduğunu farketmeyip mccartyi oynayan aktörün rolünü fazla abartarak oynadığını iddia etmişlerdir.

    *john l. mcclellan, mccarthyyi sorguladığı sırada ekranda kamera sağa döndüğü zaman robert kennedyin küçüklük hali görülebilir.

    * filmin ismi, murrow'un programı kapatış cümlesinden gelmektedir.

    good night and good luck


    (venus - 4 Şubat 2006 00:03)

  • comment image

    cok basarili bir film. o donemden alinan gercek televizyon goruntuleri ve muzikal yapitlar da canlandirmada cok basarili kullanilmis. o doneme dogrudan bir gecis saglanmis. elbette tarihsel bilgisi olanlar acisindan cok daha cekici bir hale geliyor cunku o donemde yasananlari 1. elden tum ciplakligiyla ortaya koyuyor.

    sinematografi acisindan da cok basarili diyebilirim. oyunculuklar gercekten cok yerinde ve casting konusunda takdirimi kazandi.

    filmde ust uste gelen konusmalar bazen seyirciyi takip acisindan zorlayici bir faktor olabiliyor. ancak acikcasi acil servis birimleri gibi haber odalari da bir duzenli kaos yapisina sahiptir. bu notkada surekli birbirinden ayrik konusmalar dogalligi bozabilirdi ve her ne kadar zorlayici bir faktor olduysa da dogallik acisindan dogrusu buydu.

    david strathairn acisindan soylenebilecek cok sey yok. karizmatik bir sigara icicisi olmasinin yaninda oyunculuk acisindan da karakterin hakkini veriyor. yasadigi tum soklar ve baskilar altinda verdigi tepkiler hicbir yapaylik hissi dogurmadi. ayrica goruntu acisindan stres ve baskinin hissettirilmesi konusunda basarili detaylar da mevcuttu.

    --- spoiler ---

    belirli noktalarda sidney lumet klasigi network benzeri bazi temalar da islendi ve zaten cok sevdigim bir film olan network'le bu bazi paralel donusler beni gercekten memnun etti. televizyonun temel amacinin ne oldugu, televizyonun etkisi ve insanlarin televizyondan bi sey ogrenip ogrenemeyecegi tartismalari o doneme ciddi anlamda etkisini vuran konulardi ve burada da oksuz birakilmadi.

    ---
    spoiler ---


    (yoda - 12 Şubat 2006 13:34)

  • comment image

    mccarthy döneminin korku ortamını yayıncıların gözünden çok güzel yansıtmasının yanı sıra, gazetecilik etiği ile ilgili ders olabilecek bir film. televizyon denen aygıtın aklı başında bir amaçla da kullanılabileceğini, (gerçek) gazeteciliğin ince zeka ve çelik gibi sinirler isteyen bir iş olduğunu, çok güzel bir yönetmenlik ve müzik eşliğinde gösteriyor.
    isterim ki george clooney hep böyle filmler çeksin. ayrıca elliler ve pantolon askısı fetişi olanlar için görsel bir şölen..


    (rumblefish - 13 Şubat 2006 20:16)

  • comment image

    sylvia plath’in vakti zamaninda sirca fanus'ta "it was a queer, sultry summer, the summer they electrocuted the rosenbergs, and i didn't know what i was doing in new york." diyerek pek guzel tasvir ettigi 1950ler doneminin, guzelce anlatildigi bir baska yapit. ayni donemi, angels in america’da al pacino ve meryl streep'in mukemmel oyunculuklariyla hayat bulan roy cohn-ethel rosenberg ikilisininde de gozlere senlik bi sekilde izlemistik. good night and good luck'ta ise makkarti donemini, zamanin unlu televizyoncusu ve muhabiri edward murrow’un gozunden, yasantilarindan ve gercek hayatta da korkusuzca ortaya koyduu idealizminden yola cikarak, bu donemin kilit kisilerinin gercek arsiv goruntuleri esliginde izleyebiliyoruz. roy cohn'un gercek halini gormek garip bi hneyecan yaratti bende evet. filmin kiyaklarindan biri olarak kayitlara gecsin.

    tabii bunu yaparken bize donemin en sevilen muzigi cazla dolu dolu geciriyoruz dakikalari. kendi triosunun onune kocaman cussesiyle birlestirebildigi zarafetini takinarak gecmis, film icabi donemi animsatan kiyafetlerle kusanmis dianne reeves'i, en guzel haliyle izliyor ve dinliyoruz. bu nasi bir kiyaktir, filmin guzellligine nasil bir katkidir, sevine sevine bir hal oluyoruz.

    acilista when i fall in love arkada usul usul, sakin sakin calinirken birbirinden guzel siyah beyaz goruntuler, carpici bir fotograf cektirme sahnesi, robert downey junior'un baskalarindan ister istemez rol calan, calarmis gibi yapan dogal karizmasi ve yine when i fall in love etkisinde soyle bi vurulmusa donuyoruz.

    tabii filmin karizma center'i iki dakka sonra ve filmin sonuna kadar robert downey cunyordan uzaklasip baska bi noktaya kayiyor. ses tonundan, 5-4-3-2-1 geri sayimi sirasinda yutkunusuna, on air olundugu saniyede o garip ses tonuyla programa her seferinde harika bi giris yapmasiyla, neredeyse bir kadin asaletinde sigara icisiyle ve caktirmadan ben var ya ben bakislari ile on kaplanlik karizma gucu david strathairn’e geciyor oylece de onda kaliyor.

    bir yandan evliliklerini gizlemek zorunda olan wershba ciftinin tek bir diyalogu ise filmin onca politik vaziyetinin icinde nedense benim aklimda ayri bi yer ediniyor. shirley wershba kocasina “name one woman who asks her husband to take off his wedding ring before he goes to work” diyor, kocasi da onu “ava gardner” diye yanitliyor. siyah beyaz bi sevimlilik icimi kapliyor.

    tabii arada yine radyo kayitlariyla caz standartlari giriyor, how high the moon caliniyor, i’ve got my eyes on you, i set my spies on you deniyor. jenerikte ise one for my baby ile son noktayi koyuyor bu film, yani edward murrowun son karizmatik sozlerini takiben kulagimiza suzulen "make it one for my baby and one more for the road" sozleri son noktalarin en guzeli olarak yerini buluyor.

    kisaca, bastan sona goruntu yonetmenligi harikasi bi film, 1950li yillarin amerikasinin tiksincligine cesitli kitaplardan romanlardan filmlerden asina olanlarin bi sekilde ilgisini cekecek bi konuya sahip, ustune ustluk kanli canli bir quartet esliginde dianne reeves'i hem oyuncu hem sarkici olarak izleyebilme sansi taniyor. kisisel olarak bayildim ki when i fall in love'in cok guzel calindigi bi versiyonla baslayip one for my baby 'nin guzel bi yorumuyla sona eriyor. biravo corc kluunii. zaten bi suru odul kazanmissin, insalla oscar moscar da alirsin diyerek sozlerimi sonlandirdim gitti.


    (bee - 17 Şubat 2006 13:18)

  • comment image

    "amerika fox news ile gurur duyuyor" diye slogan atanlarin kafasina makaralari gecirilmesi gereken, talim terbiye eseri. sadece bir donem degil tum donemlerin filmi. cadi avinin yerine 11 eylul paranoyasini koyup biraz uzaktan bakin, bakalim degisen bir seyler var mi? (bkz: sasi bak sasir)


    (bustrofedon - 19 Şubat 2006 15:50)

  • comment image

    kisaca belirtelim: guzel, kisa ve etkileyici bir film.

    uzunca belirtelim: film, joseph mccarthy ile yahut mccarthycilikle ilgili bir belgesel degil. zaten mccarthy adini ilk defa duyuyorsaniz once bir google'a bakip oyle gidin, cunku "komunist avi - 101" formatinda degil film. hatta daha genis acidan, korku toplumu, 1984, basin ozgurlugu falan da degil odak noktasi. bunlara hep deginilmis ama mccarthy burada subtexttir, pretexttir, contexttir, text oglu texttir; asil anlatilan medyanin ve ozellikle haberciligin sorumlulugudur; televizyonun salt bir eglence, bir "yalitim" araci olarak kullanilmasi yerine halkin bilgilendirilmesi yararina kullanilmasi gerektigidir.

    ve ana karakterin shakespeareden yaptigi alinti da bu baglamda incelenmeli. yani burada suclu mccarthy degil, medyanin insanlari bilgilendirecegi yerde aptallastirdigi bu sistemin devamini saglayan ama sucu samimi olarak kendilerinde degil de yildizlarda goren network yoneticileri, sponsorlar, beklentileriyle hakkettiklerini ayni seviyede tutamayan halk, vs. gercekten de haftanin iki saatinin ortadogu politikalari ustune aydinlatici bir programa ayrilmasiyla kim birsey kaybedecek, hangi sponsor zarar edecek, hangi generalin veya senatorun sansure cesareti olacak, hangi insanlar bunu begenmeyip tv'nin salt eglence araci olmasinda israr edecek ve medya patronlarini zarara ugratacak? ama sistem disardan bakildigi gibi bir butun olarak islemiyor ne yazik ki; herkes kendi kucuk bakis acisina mahkum ve statukoyu bozan herhangi bir hareket sonucunda tek enayi olma sendromu yasanacagi icin kimse bu civikligi durduracak ilk adimi atamiyor.

    daha gecen hafta, "the most trusted fake news" sloganiyla yayinlanan daily showun sunucusu jon stewartin, zamaninda cnn'de yayinlanan rezalet tartisma programi crossfirea ciktigi bolumu izledim. bilen icin eski hikaye ama bilmeyen icin guncelligini yitirecek gibi degil, topu topu 10 dakka, alin izleyin: http://www.ifilm.com/ifilmdetail/2652831?htv=12

    crossfire denen sozde ermeni, pardon sozde tartisma programinda, biri muhafazakar biri liberal rolu yapan iki sunucu oturur, iki de karsit goruslu konuk cagirirlar, sonra 1 saat boyunca 4'e bolunmus ekranda birbirlerine bagirip cagirirlar. zerre bilgilendiriciligi, zerre akilciligi veya etik anlayisi olmayan bir tartisma programi. jerry springer hergelesinin politikaya el atmasinin simulasyonu; tuketim kulturunun cnn'i ele gecirmesi. jon stewart da canli yayinlanan bu programda -herkes yeni cikan kitabinin tanitimini yapacagini sanirken- cikti ve pasalar gibi hele ki cnn'in bu gibi sovlar yerine bilgilendirici tartisma programlarini on plana cikarmasi gerektiginden, standardi bu kadar asagi cekmeye haklari olmadigindan bahsedip, kufurunu de basip herkesi hayret icinde birakti.

    iste good night and good luck da ayni eksendedir benim icin. "abi toplum bunlari seviyor" orospu cocukluguna siginip, en fazla uc bes yil surecek kisacik bir rant ugruna koca bir neslin entelektuel gelisiminin icine sicanlarin elestirisidir. toplum bunlari falan sevmiyor, sen topluma bunu sevecegini soyluyorsun, sorumlu sensin. tabii gercekci olmak lazim, kimse kalkip bbg turevi basit ve kolay zevkler dururken 24 saat boyunca siyaset meydanini izlemez -ki onun dahi crossfire'dan pek farki yok etik acidan- ama zaten filmin ana karakteri murrow da o kadar yuksekten ucmuyor, "azar azar da bilgilensek, sadece beynimizi yikamak icin kullanmasak, norm bu olsa, hayat bayram olsa, uzansak el elee sonsuzaaa" diyor.

    filmin bu kadar yanki koparmasinin da nedeni, 50 senelik mccarthy arsivleri esliginde islenen bu asil konunun, crossfire gibi orneklerle goruldugu uzere, aslinda guncel bir elestiri oldugunun anlasilmasidir. abd her ne kadar boka batmis olsa da bu acidan, yine de national public radio gibi olusumlarla ayakta durmaya calisan komuniteler var. biz de o da yok; topu topu bir iki nesil sonra, hayatlarinda bir kere bile dogru duzgun bir tartisma gormeden yetismis, hatta bir konuda akilci bir tartisma ihtiyaci dahi hissetmeyen aptallardan olusan bir ulke olacagiz. 90 milyon aptalli bir turkiye ve ne bir npri olacak, ne de crossfire'i jon stewart'in ciktigi bolumden birkac ay sonra yayindan kaldirirken "halki bilgilendirmek adina hicbir sey yapmiyordu" diyebilecek bir medya patronu, ne de su basit ama guclu filmi cekebilecek yonetmeni, yapimcisi. elbette tenzih edilecek insanlar olacak ama bunlar biraraya gelip bir komunite olusturamayacak, bir degisime neden olamayacaklar; huysuz ihtiyarlar olarak, birey olarak surdurecekler yasamlarini.

    neyse, filmle basladik, filmle bitirelim: basrol oyuncusu mukemmeldi, bir saniye dahi rol yaptigini dusundurtmedi; diksiyonu ve ses tonu, dogru duzgun kullanildiginda ingilizcenin ne kadar kapsamli ve etkileyici bir lisan oldugunu hatirlatti. bu konusmalar, yeni ve farkli bir bakis acisi kazandirmasalar da halihazirda sahip oldugumuz dusuncelerin cok daha guzel dile getirilmis versiyonlariydilar. bunun altina britanyanin kopegiyimi ondan vidi vidiyim bkzini vereni de, ruyasinda ibranice argo bagirip cagiran kekeme mccarthyler kovalasin.


    (immanuel tolstoyevski - 24 Şubat 2006 14:15)

  • comment image

    bir bes sene evvel yada bes sene sonra cekilmis olsa, sinemasal acidan eli yuzu duzgun, orta karar bir film olabilecek bu film, zamanlamasi ve bu zamanlamayla iliskili olarak verdigi mesaj ile cok onemli bir yere oturmaktadir amerikan sinemasinda. george w. bush' un ya bizdensin yada teroristsin anlayisini sorgular. filmede mccarthy'nin komunist avi yontemlerine karsi tavir alirken bunun illaki komunist olmak demek olmadigini anlatirken, gunumuzde de amerikanin politikasina karsi olmanin insani terorist yapmayacagini izleyicinin yuzune carpar. gercekleri anlamanin ve kamuoyuna aktarmanin, tehditlerle yilmamanin gazetecinin gorevi oldugunu tekrar hatirlatir. george clooney bu filmle ne dusuncede oldugunu acikca belirtmistir, ve gecmisten olaylarin ve cok belirgin bir donemin anlatildigi bir film gibi gorunse de film son derece gunceldir. bu yinden cok onemli bir filmdir. (imho)

    bir diger ilginc yani ise sigara konusunda nerden nereye gelindigidir. birakin is yerlerinde sigara icilmesini, adamlar haber programina elde sigara cikip, fosur fosur iciyorlar.


    (kafe niro - 8 Mart 2006 23:31)

  • comment image

    --- spoiler ---
    televizyonun, edward r. murrow'un ağzından, ışık saçan kablolu kutu olarak tanımlandığı bir finale sahip, beklediğimden çok daha iyi olan sinema filmi. söz konusu final konuşmasının sonu aşağıdaki gibidir.
    "... tv öğretebilir. aydınlatabilir ve ilham verebilir. ancak sadece insanlar bu amaçlar etrafında onu kullanmayı seçtikleri takdirde. yoksa, sadece ışık saçan kablolu bir kutu olur.
    iyi geceler, ve iyi şanslar."
    ---
    spoiler ---


    (orumceq - 21 Nisan 2006 04:26)

Yorum Kaynak Link : good night and good luck