ayri dunyalar

siyah ile beyaz
zittir birbirine
derler
isigin varligi yoklugundan
yansimalardan
her gun her saniye
zitliklar kavrar benligimizi
doner durur
ayri dunyalarin insaniyiz deriz
bazen bir serseriyiz
bazen ciddiyiz
gozlerin icindeki piriltinin
farkedilmesi bile
degistirmez bu gercegi
soyut baglar
dayanamaz bazen
ve yok olur gider
kumdaki izler gibi
hatirlanirlar ama
aci olan
yasanmisliklarin bitmesi mi
yasamamak mi sorarsan eger
verebilecegin tek cevabi
bulmak icin
hayatin siyaha bictigi rolun
beyazi tamamladigini
dusunerek
dogmamis bir bebegin
ruhunun cigliginda
bulursun."

(xasel - 22 Eylül 2006 15:05)

bir zamanlar yayinlanan dizinin teki.. lavuk $imarik bi kiz vardi boyle akillim falan diyordu

(386 dx - 20 Şubat 2002 13:39)

1974 yılında çekilen ve başrollerinde cüneyt arkın ve gülşen bubikoğlu nun oynadığı, konusunda,bir lise gencinin mafya babasına aşık olması ve bunun üzerine gelişen olaylar anlatılmaktadır.

(slashboy - 5 Kasım 2007 03:52)

dün sabah tnt' de yayınlanmış olan film. bir sahnesinde de şener şen parasını kumarda kaybeden kişi rolündedir.

(batarmur - 22 Aralık 2009 04:02)

1974 yılında çekilen baş rollerinde gülşen bubikoğlu ile cüneyt arkın'ın oynadığı film.

konusu:

--- spoiler ---

fırtına kemal (cüneyt arkın) yardımsever, iyi kalpli, güçlü bir gece kulübü ve kumarhane sahibidir. amansız tayyar (turgut özatay) kulübü ve kumarhaneyi kemal’den almak ister. kendisinden çiçek almadığı günü uğursuz saydığı fatma ana’nın torunu aslı (gülşen bubikoğlu) yatılı eğitim görmektedir. babası hapiste olduğu için utanıp arkadaşlarına sürekli yalan söyler. dalgın bir şekilde yürürken kemal arabası ile genç kıza çarpar. bu hafif kaza tanışmalarına vesile olur. aslı kemal’den bir geceliğine babası rolünü oynamasını ister. baloda arkadaşlarının hayran kaldığı kemal’i kıskanır. kemal oyunu sürdürür, hatta evinde parti bile verir. gece kulübünde kemal ile güzel vakit geçiren aslı bu yakışıklı adama aşık olmuştur. çıkışta tayyar’ın pusudaki kiralık katili kemal’i vurur. kemal hastanede polise hiçbir şey söylemez. aslı eve döndüğünde kemal’e bakar. aralarında duygusal bir bağ gelişir. kemal aslı’yı tehlikeli yaşamının dışında tutmak için ayrılmak ister. evde birlikte çekilmiş resimlerini gören fatma ana kemal’e hesap sorduğunda, aslı’nın torunu olduğunu öğrenen kemal, onun kendinden soğuması için çiçekçi kadından yardım ister. fatma ana eve döndüğünde aslı’yı intihar mektubu yazarken bulur. kemal’in evli ve çocuklu olduğunu söyler. kanıtlamak için restorana gittiklerinde tayyar aslı’yı kaçırır. serbest kalması karşılığında kemal’den kulübü ve kumarhaneyi vermesini talep eder. kemal’e tuzak kuran tayyar’la aralarında çatışma çıkar. çatışma sırasında ağır yaralana kemal, polis geldiğinde tutuklanmadan önce bir süre izin ister. aslı ile konuşur, onun yuvaya dönmesini, bu tehlike dolu hayatında ona güvenli bir yer bulamayacağını, birlikte bir yaşamın olanaksız olduğunu anlatır. aslında, o da aslı’yı çok sevmiştir. yaralı olduğunu genç kıza belli etmez. aslı çaresiz ve buruk, evine döner. kemal ise teslim olup götürüldüğü polis arabasında son nefesini verir…

--- spoiler ---

filmin akılda kalan en önemli öğesi finalde yer alan une belle historie'nin tanju okan, nilüfer ve modern folk üçlüsü tarafından yorumlanan türkçe versiyonu kim ayırdı sevenleri şarkısıdır.

(ahu - 20 Haziran 2010 17:18)

bu filmde gülşen bubikoğlu'nun giydiği bir okul eteği vardır kiii, aman yarabbi. yürekleri hop hop ettirir.

(yerli mal - 10 Ocak 2011 15:21)

kim ayırdı sevenleri şarkısı, gülşen bubikoğlu'nun muhteşem mini lise eteği ve cüneyt arkın'ın husky mavisi gözleriyle (bazen de yeşil. işin aslını çözemedim.) hafızalara kazınan bir türk filmidir. yayın tarihi bazı kaynaklarda 1973 olarak belirtilmektedir.

son sahnesi ve söz konusu şarkı için http://www.youtube.com/watch?v=dukxhifxszs

(besili melek - 4 Mayıs 2011 03:04)

bu dizideki çok bilmiş velet sık sık "sen anlamadın mı, akıllım?" derdi. annem de "şu çocuk bile senden akıllı. iki dakika yerinde durmuyorsun" diyerek ayarı dayardı. şu gudik hayatımda kendisini tekrarlayan en gudik şeydi bu.

o yüzden çarşamba akşamları ailecek izlediğimiz kara melek dizisine reklam girdiğinde, annem gene ayar vermesin diye, ayrı dünyalar'a da aynı anda reklam girsin, diye dua ederdim. o sebeple de o zaman, bu zaman hiç sevmem çok bilmiş veletleri.

bu dizinin bende açtığı yaralardan biri de, bu dizide başrolde oynayan küçük kızımız bende beyin amcıklaması yaratmıştı. kızın dizide ikizi vardı ama gerçek hayatta yoktu. ne zaman televole'ye falan çıksa, bu hangisi lan "ayşe mi, fatma mı?" diye kafam karışırdı. lan, oynatsanıza gerçekten ikiz iki çocuğu. yok anasını satayım, illa benim kapasiteme yüklenecekler. yıllarca olayın esrarını çözemedim ben.

neyse bu iki sebeple beni acılara gark eyleyen dizi olmuştur. yoksa ayşe gitmiş, boşanan çiftlere terapi yapmış, 5 yaşında milleti birlik hale getirmiş, ailenin çimentosu olmuş, her bir sikin en iyisini o bilmiş falan umurumda değil. annem benden bunları bekliyordu, sorun oydu. "anne, anne, ben küçük ibo değilim" demek isterdim ama neyse, öyle işte. ağladım, rahatladım. ühü.

(uhc - 8 Haziran 2011 00:00)

vaktiyle kanal d'de yayınlanan dizi. yönetmeni david lynch'dir.

(johnmalkow - 10 Kasım 2011 20:54)

dizi olanın jenerik müziğini cahit berkay yapmıştır. pek de hoştur. diziden yıllar yıllar önce başka film ya da filmlerde de kullanılmışlığı vardır.

(olmayacak duaya amin diyen adam - 5 Aralık 2011 00:48)