yiğit alıcı'nın ağzındaki baklayı çıkardığı yarışmadır.

kendi: ya bu yatağa bi de başlık alalım.
yiğit alıcı: alıcam ben sana başlık. sen kocanı tanımamışsın daha. bak şunlar (kameramanları kastediyor) bi gitsin, ben sana daha ne başlar, başlıklar alıcam. sen dur. (burdan sonra olay kopuyor.) yatağın başıymış. ben anladım senin ne istediğini.
kendi: ahajhahahjaha!

sanırım show tv., yiğit alıcı'nın ne demek istediğini tam olarak anlayamamış ki, aynen böyle kesip biçmeden yayınlamışlar espriyi. bu yarışmayı sadece aptal insanlar izlemiyor ki ama. al işte, biz denk geldik mesela. ne olacak şimdi?

(mavikedi - 18 Mayıs 2010 00:06)

ya eve geldim, tv açık, kumanda kayıp, kardeşim uyumuş, bir program var, evcilik oyunu diye. ne oluyo ne bitiyo bir bakayım dedim, yıldız diye bir kadın çıktı, sertaç diye biriyle evlenmiş. evlerinde de kamera var. her zamanki osuruktan programlardan biri işte.

neyse şunu demek için geldim. yıldız denen kadın, benim bu güne değin, sözlükte, orda burda, her yerde delicesine eğlenerek dalga geçtiğim, tiksintiyle varlığına şahit olup eleştirdiğim, "kadın olsun çamurdan olsun" mantığındaki feminist şimşekleri üzerime çekme pahasına üzerine üzerine gittiğim; prenses sendromlu, bebek taklidi yaparak konuşan, kaprisli, kendini bulunmaz hint kumaşıymış gibi ağırdan satan, olgunlaşamamış kadının vücut bulmuş halidir. kayıtlara geçsin.

(odrade atreides - 20 Mayıs 2010 00:42)

evde cırtlak sarı saçlı, gözünde güneş gözlüğü, kafasında miki mouse kulaklarıyla gezen biri var. kocası da sanki çok normal bir nesneye bakıyormuş gibi konuşuyor kızla. adam da tuhaf. patenle geziyor evde. ahaha ailecek beyinleri sulanmış :/ reyting neler yaptırıyo insanlara :/

(odrade atreides - 20 Mayıs 2010 01:11)

bir evlilikte nasıl bir adam olunması gerektiğini gösteren yiğit'in ve nasıl bir kadın olunmaması gerektiğini gösteren yıldız'ın oynadıkları oyundur.

yıldız'ı zaten bilen biliyor. onu geçiyorum. yiğit denen adam, akşam için evlerinde misafir ağırlayacaklarını öğrendiğinde şöyle bir şeyler demiştir:

''ilk başta biraz ne yapacağımızı düşünüp panikledim ama aslında gayet rahatım. sonuçta misafirler bizim muhabbetimize geliyor. evin temiz olup olmadığı, evde yemek olup olmadığı önemli değil. benim karım eğer bunları sağlayamıyorsa, bu da benim için çok önemli bir sorun değilse; umrumda değil. yemek yapamazsak eğer, çerez falan ikram ederiz. nedir ki?''

yürü be yiğit. senin gibi bi adam bulsam kaçırmam şerefsizim.

(mavikedi - 24 Mayıs 2010 23:49)

show tv'de prime time'da yayınlanan bir yarışma programı. barınak ve sokak hayvanlarına destek vermek amacıyla, kendi & yiğit çifti yedikule barınağı'nda çekim yaptılar. ancak; ne ironik ki, aynı programdaki başka bir çift (yıldız & sertaç), gidip bir petshoptan, bir cocker yavrusu satın aldı. ve ona nasıl bakacaklarını konusunda en ufak fikirleri de yok. petshoplardan değil, barınaklardan sahiplendirmeyi anlatmaya çalışırken, bu hareketle yapılanların boşa gittiği su götürmez bir gerçek. sıcak havada arabanın içerisinde yavruyu bıraktılar. ağlayınca dışarı çıkardılar. (aşısız ufacık bir yavrudan bahsediyorum) acı, salçalı demeden saçmasapan yiyecekler verildi bu yavru köpeğe.

yalnızca bir show programında kullanmak için, yalnızca show için, gidip para verip bir canı oyuncak gibi alan bu zihniyet çok yanlış bir örnek teşkil etmekte. hayvanın sağlığı umursanmıyor. resmen bir süs eşyası, biblo veya oyuncak muamelesi görüyor. ayrıca program bittikten sonra o köpeciğin ne olacağı da meçhul.

(babylemonade - 3 Haziran 2010 02:04)

az önce efsane bir sahneye şahit oldum:
isimleri en yakın zamanda editleyeceğim.

teknede dandik bir misinalı oltayla balık yakalayan elemana(mert'miş) öbür esmer herif geldi ve dediki:

-abi balıklar küçük geri at.
-tamam abi atalım

adam aldı balığı ağzında kancayla denize geri bıraktı.
ve gelen soru:

-abi böyle denize geri attım onlar kurtulur herhalde.

ya herhalde bir insan bu kadar olamaz...
tanımlayamıyorum artık.

(belgian waffle - 13 Haziran 2010 00:10)

kız: insanlar köyde, sadece ekmek yiyerek evlenebiliyorlar sertaç!
sertaç: köyde değiliz...

(bkz: beyin bedava)

(mevta - 29 Haziran 2010 23:38)

az önce bi sahnesinde, evin içinde açtığı şemsiyenin altında oturan kokoş bi kızın, bu kızın abukluklarından bunaldığı her hâlinden belli olan zavallı bi adama: "sence evliliğimizde ne eksik?" diye sorduğunu gördüğüm komedi programı.

cevap veriyorum: yağmur!!?

(kirlikedi - 3 Temmuz 2010 01:01)

ozan: ben duşa giriyorum, var mi bi istedigin? (nasi yani?!?)

nilay: iyi eğlenceler (?!?!?!?!)

hmpfshahhahah

(la traviata - 31 Temmuz 2010 02:18)

ozan kisisini 2 saniyede anlayabilmek icin minik diyalog

nilay: her seyi paylasmiyoruz
ozan : e hayati paylasiyoruz
nilay : ama duygularini paylasmiyorsun
ozan : duygu derken?!?

ahahah

(la traviata - 17 Ağustos 2010 00:59)