Süre                : 2 Saat 18 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Temmuz 2007 Çarşamba, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Macera,Aile,Fantazi,Gizemli
Ülke                : İngiltere,ABD
Yapımcı          :  Warner Bros. , Heyday Films , Cool Music
Yönetmen       : David Yates (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Michael Goldenberg (IMDB)(ekşi),J.K. Rowling (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Daniel Radcliffe (IMDB), Harry Melling (IMDB)(ekşi), Fiona Shaw (IMDB)(ekşi), Richard Griffiths (IMDB)(ekşi), Jessica Hynes (IMDB)(ekşi), Adrian Rawlins (IMDB)(ekşi), Geraldine Somerville (IMDB)(ekşi), Robert Pattinson (IMDB)(ekşi), Ralph Fiennes (IMDB), Natalia Tena (IMDB), Brendan Gleeson (IMDB), George Harris (IMDB), Peter Cartwright (IMDB), Brigitte Millar (IMDB), Gary Oldman (IMDB), Mark Williams (IMDB), David Thewlis (IMDB), Maggie Smith (IMDB), Julie Walters (IMDB), Emma Watson (IMDB), Rupert Grint (IMDB), James Phelps (IMDB), Oliver Phelps (IMDB), Bonnie Wright (IMDB), Nicholas Blane (IMDB), Daisy Haggard (IMDB), Robert Hardy (IMDB), Jason Isaacs (IMDB), Chris Rankin (IMDB), Michael Gambon (IMDB), Imelda Staunton (IMDB), Tom Felton (IMDB), Jamie Waylett (IMDB), Josh Herdman (IMDB), Katie Leung (IMDB), Matthew Lewis (IMDB), Evanna Lynch (IMDB), David Bradley (IMDB), Devon Murray (IMDB), Alan Rickman (IMDB) >>devamı>>

Harry Potter and the Order of the Phoenix (~ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldasligi) ' Filminin Konusu :
“Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı”nda, beşinci öğretim yılı için Hogwarts’a dönen Harry, büyücü camiasının büyük çoğunluğunun onun kötü Lord Voldemort’la karşılaştığını inkar ederek, Lord Voldemort’un döndüğü haberine kulak tıkamayı tercih ettiklerini görür. Hogwarts’ın saygın müdürü Albus Dumbledore’un kendisinin konumunu zayıflatarak yerine geçmek için Voldemort’un döndüğü yalanını söylediğini düşünen Sihir Bakanı Cornelius Fudge, Dumbledore ve Hogwarts öğrencilerinin hareketlerinden haberdar olabilmek için okula yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni atar. Ama Profesör Dolores Umbridge’in Bakanlıktan onaylı savunma büyüsü dersi onları ve tüm büyücü camiasını kendilerini tehdit eden karanlık güçlere karşı ne yazık ki savunmasız bırakır; bu yüzden, arkadaşları Hermione ve Ron’un teşviki üzerine, Harry konuya el atar. Kendilerine “Dumbledore’un Ordusu” adını veren küçük grupla buluşan Harry, onlara Karanlık Güçlere karşı nasıl savunacaklarını öğreterek, bu genç ve cesur büyücüleri kendilerini bekleyen olağanüstü savaşa hazırlar.


  • "star tv'de tekrar yayınlanması nezdinde, beni bir kez daha dolores umbridge'in kafasını vücudundan ayırma isteğine gark eden film.oruspu çok affedersin."




Facebook Yorumları
  • comment image

    içimi burkan, kalbimi sızlatan bir kitap. harry potter and the deathly hallows çıkmadan bütün seriyi elden geçirmek amacıyla birinci kitaptan başladım cumartesi, 1-4 kitaplar hemencecik bitiverdi. ama bunu okurken olmadı, her "kreacher yine tavan arasında saklanıyordu heralde" ve benzeri cümlede kitabı elimden bırakmak zorunda hissettim. sonunda harry'nin kreacher'la konuştuğu yere gelince daha fazla dayanamadım, tekrar okuyamadım geri kalanını, bitirmeden half-blood prince'e geçtim. altı üstü bir kitap, altı üstü bir karakter ama yok, olmuyor, okuyamıyorum, içim elvermiyor. hala affetmedim seni rowling. filmine nasıl dayanacağım bilmiyorum.


    (perspicacious - 20 Temmuz 2007 23:16)

  • comment image

    kitabin belki de ancak yarisini kapsayan bir sahneler derlemesi olmus, film olmasi beklenen sey. "her filmde bir seyler atlanir canim" denemeyecek kadar cok sey atlanmis, anlamsiz olmus. izlemeyi umdugum hic bir sey filme alinmamis, her sey kusa cevrilmis. cok fazla pozitif bir sey soyleyesim gelmiyor, en gudik filmlerin bile rahatlikla 3 saat 3.5 saat cekilmesi artik default hale gelmisken, milyonlarin takip ettigi bir serinin en uzun kitabini nasil 2 saat 15 dakika olarak cekilmesi mantikli bulundu, bunu kimler onayladi aklim almiyor..

    en muhim eksiklikler bence soyle siralanabilir.. kitaba / filme adini veren order of the phoenix'in ne oldugu bile tam olarak anlasilmiyor. kitabi okumus insanlarin gozunde 3-5 sahneyi canlandirmak olarak dusunulmemeli bence bir film, ki amac olarak bu gudulmus olsa bir cok sahne daha ayrintili cekilirdi, yine kitap okunurken belki harry'nin ergenlik bunalimi / cesitli bunalimlari herkesde harry'ye iki tokat atma istegi uyandirmissa da bunu filmden neredeyse tamamen cikarma hakkini ben yonetmende gormuyorum, ne olursa olsun 5. kitap deyince aklimiza harry'nin o garip ruh hali geliyordu.. quidditch diye bir sey zaten hic yoktu, oysa ben "weasley is our king"in muzigini bile kafamda kurgulamistim.. hele son sahnede olmasi gereken harry - dumbledore diyalogunu yumusak bir sohbet havasinda cekmeleri beni cok hayal kirikligina ugratti.. sirius - harry iliskisi olabildigine islenmemisti.. number 12 grimmauld place ile ilgili en ufak bir fikrimiz olusmadi, binayi ilk gordugumuz sahne disinda, ve ne kreacher ne de anne black'in portresini gorebildik ki onun "filthy mudbloods, blood traitors" diye bagirisini gormek isterdim. prophecynin ne oldugu veya basina ne geldigi ise kimsenin umurunda bile olmadi, lord voldemort da dahil olmak uzere. fred'le george'un ayrilma sahnesi bile yalnizca bir havai fisek gosterisi olarak betimlenmis, bu adamlar nereye gitti, weasley urunleri nedir zaten, adamlarin hayati degisti, kimin umurunda.. ki butun bu saydiklarim ve bir anda aklima gelmeyen diger bir cok seyin ilerideki olaylari ne derece etkileyecegi dusunuldugunde ben "e hani ben baska bir sey gormeye gelmistim" hissi ile izledim filmi..

    filmin cekimini veya sahnelerin sanatsal / teknolojik acidan nasil cekilmis oldugunu elestirmiyorum. ama sanki butun bir filmin icinden rastgele yerler cikarilmis da biz arta kalani izliyormusuz hissini de atamiyorum uzerimden. keske bu film 3-4 saat olarak cekilseymis. belki bir extended versiyonda aradigimizi bir nebze olsun buluruz umuduyla simdilik susuyorum..


    (assos - 9 Ağustos 2007 10:07)

  • comment image

    filmle ilgili en büyük derdim, "ulan alan rickman da yaşlandı. bakalım occlumency dersleri nasıl olacak. o havayı yakalayabilecekler miydi". ne büyük yanılgıymış. filmin en iyi sahneleri o 35 -40 saniyelik dersler. gerisi çok fena hikaye olmuş. yıvrennnnççç olmuş. death eaterslar götürsün sizi. beter olun. voldemortlara gelesiceler.

    (bu arada alan rickman bey. siz bizi de gömersiniz. maşallah hastanızız. sizi ananız bizim için doğurmuş ama biraz erken takılmış bile diyebiliriz icabında. saygılar, hörmetler.)


    (pieta - 10 Ağustos 2007 23:27)

  • comment image

    henüz 5. ve 6. kitabı bitireli bir ay oldu, bundan da az çok anlaşılacağı üzere büyük bir hp fanatiği değilim. oysa ki, the lord of the rings dedin mi benim için akan sular durur. bunları niye diyorum? diyorum çünkü, serinin fanatiği olmamama rağmen filmden büyük bir öfke ile çıktım! olay şurayı kesmişler burayı biçmişler değil. kitabın ruhuna dair hiçbirşeyi bulamayacağınız bir film yapmışlar. film bittiğinde adeta bir slideshow izlemiş gibi oldum. içi doldurulmamış karakterler, ordan oraya zıplayan kurgu, yiğidi öldür hakkını yeme; müziklere bayıldım, birkaç isim hariç bomboş oyunculuk yönetimi... gider daha.

    ne deli dolu luna' yı görebiliyorsunuz (resmen iyi niyetli saftorik bir kız olarak resmedilmiş), ne zihinbend' in gerilimini yaşıyor, snape' e hak vermenize sebep olacak olayları görebiliyorsunuz (süper-über hızlı bir kurgu ile, 15 sn'de geçtiler, şaka gibi), ne de finalde duello' nun tadına varabiliyorsunuz? (finaldeki karşılaşmalar öyle bir pohpohlandı ki, 5-6 dk bile sürmeyen sahneleri görünce şok oldum. lupin ve tonks asa sallarken bile gözükmediler.dumbledore ve voldemort konuşmadan dövüşe başladılar neredeyse, yahu.)

    oysa, yönetmen işini bilen biri. kamera kullanımı, atmosfer, çekim tekniği, seçilen renk paleti ile iyi bir iş çıkarılmış. ama sorun burada, dışı hoş, içi boş. bir çok kişi, zümrüdüanka yoldaşlığı ne idi, neden vardı, amaçları neydi, mr. weasley 'e saldırı nedendi? gibi onlarca soru ile çıkıyor salondan.

    sözün özü, iyi işçiliği olan, ancak senaryo' dan fena halde çakan bir film var karşımızda.

    yazık olmuş.


    (l goshin - 11 Ağustos 2007 00:17)

  • comment image

    sonunda bir soru kaldi aklimda bu filmle ilgili. kocaman kitapti, zaten bir ton seyin filmde eksik olacagi belliydi, daha once de oyle olmustu, bunda da oyle olacakti. ama kehaneti almak icin onca zahmete girdi voldemort ve adamlari da kure kirilinca neden kimseden bi tepki gelmedi? tum o kavga kehanet icin yapildi da kirilinca kimse tuh gitti kure tuzla buz oldu bile demedi. nerede voldemort'un ofkesi demek istiyorum yonetmene.
    ve bir de boyle buyuk bir hayal dunyasini filme cekiyorsun, belki de tek gorsel hafiza olacaksin, ayni kitap baska kimse tarafindan asla cekilmeyecek. ve iste sen bunun gibi bir sansin varken herseyi ama herseyi cekmek, herseyi gostermek istemez misin? o kitaba haksizlik degil midir bu yapilan?


    (miel - 11 Ağustos 2007 00:29)

  • comment image

    --- spoiler ---
    harry potter in cevirmenleri sevin okyay la kutlukhan kutlunun da roportajlarini dinledim. sevin okyay, filmi izleyince ben zaten 1 hafta kendime gelemiyorum dedi. kutlu da harry potter bu kadar aksiyon üzerine kurulu degil dedi. bence de.

    kitaptan film uyarlamalari hep boyle olur zaten, birseyler atlanir, kimseyi memnun edemezsin tabi.

    bi kere 5 kitap gercekten onemli ve malzemesi bol bi kitapti. komik diyaloglardan tut, karanlık olaylara kadar. bu filmde hangi kisimda ne oynama yapilmis tam kesitremedim. bi yerden baslayalim. mesela umbridge in quidditch maclarini yasakladigi niye soylenmedi yahu? sonra malfoyla harry nin o benzersiz kavgalari... cocukcagiz* 2 kere gorundu topu topu. teftis mangasiyla beraber do nun* üstünde hissettikleri baski neredeyse hic verilmemis. sozum ona, millet dumbledore ordusu ne nanedir, anlamadi.

    gelelim sbd lere. bu cocuklarin gotu tutusmadi mi butun sene? ron bile ulan sbd mi kasalim aylaklik mi yapalim uhuhuhu diye zirlamadi mi? hani nerede derslerin agirligi, hermione nin bile derslerin altinda yavas yavas ezilisi? birak ya.

    ha sonra harry nin aksi asi bir ergen e donusmesi, ron la hermione nin yaran atismalari...ronald la hermione de 15 dakika gorundu heralde, farkinda misiniz?

    st mungo hastanesinin bolumunun acimadan atildigini da gormus olduk.

    zihinbend derslerinin ne halta yaradigi, dumbledore un neden harry le muhattap olmadigi hepsi karambole gitti. en dayanamadigim noktaysa cho nun gammaz gosterilmesiydi. marietta ydi o lan, marietta. kizcagizi sucladilar bosuna ya.

    kisacasi, snape, hermione ve ron gibi okuma sebebim olan tiplemeleri bi kalemde sildigi icin, olay atlamayi birak osuruktan sahneler yarattigi icin kiniyorum bu filmi.
    ---
    spoiler ---


    (running water - 11 Ağustos 2007 22:17)

  • comment image

    bütün olaylara değinelim diye ortaya çıkmış anlamsız mı anlamsız bir film olmuş. kardeşim bir kerede çekemiyorsanız iki bölüm halinde çekin. ya da 5 saat çekin, biz seyrederiz.

    bir de benim anlayamadığım şey, olayları niçin değiştiriyorsunuz, rowling uğraşmış yazmış, niye bir daha zahmet edip başkalaştırıyorsunuz: neville mi buldu ihtiyaç odasını, cho mu gammazladı dumbledore un ordusunu, umbridge bütün okula mı 'i must not tell lie' cezası verdi? bir de niçin herkes çirkinleşmiş bu filmde? örneğin vernon eniştenin o sevimsiz çirkinliğinin yerini, ucube gibi bir hal almış..

    çekmeyin yahu, harry potter hayranı, okuyucusu değilseniz, filmini çekmeyin..


    (granieve - 11 Ağustos 2007 23:26)

  • comment image

    sevin okyay'in yorumu cok guzeldi : harry potter filmlerinin basindan beri yonetmen degistirilmesinin adet haline getirilmesi, yonetmenlerin kitaplari budamasina yol acmis durumda. ozellikle d.o. icin hazirlanmis olan buyulu para, neville'in buldugu ihtiyac odasi ve sirius'un harry'e verdigi ayna, ilerideki kitaplarda, dolayisiyla da bundan sonraki filmlerde onemli bir rol oynuyor. kitaplarin uzun olmasi ve yonetmenin bunu iki kusur saate sigdirmak zorunda olmasindan dolayi ise, simdi onemsiz gorunen ancak ileride onem kazanacak yerler, kisiler ve objeler, atlaniyor. harry potter filmlerinin yonetmenleri bir nev-i benden sonra tufan mantigiyla kitapta yer alan onemli konularin aciklamasini yapmayip, bir sonraki yonetmene cekecegi kendi kitabini arti bir onceki filmlerde pas gecilenleri anlatma zorunlulugunu birakiyor. evet aynen boyle dedi (bkz: ben de sonuna kadar katiliyorum)


    (lae - 13 Ağustos 2007 22:29)

  • comment image

    film ve kitap versiyonunu değerlendirdiğim bol spoilerlı bir yazıdır. ayrıca bu satırların yazarı henüz 6 ve 7. kitapları okumamıştır, sıçan yer varsa affola.

    --- spoiler ---
    öncelikle bu kadar kalın bir kitaptan ticari bir film çıkarmak herhalde gerçekten çok zor olmalı. yazar, serinin hayranlarını tatmin edecek o kadar çok ayrıntıya boğmuş ki kitabı, yönetmen kesinlikle seçim yapmak zorunda kalmış. örneğin ron’un karakter gelişiminde büyük yer tutacağa benzeyen, quidditch kupası zaferi, “weasley is our king” tezahüratları tamamen es geçilmiş, film sadece harry’ye yüklenmiş. zaten artık yönetmenlerin quidditche karşı bir garezi olduğunu düşünmeye başladım, hele ki geçen filmde hazır dünya kupası varken (irlanda-bulgaristan finali), o kadar rezil geçiştirilmişti ki, kitabı okumayan abimle filmi seyrederken adamın ağzından “e kim kazandı şimdi bu maçı” lafı çıkmıştı. neyse bu filme dönersem, bunda da draco’nun dolduruşuna gelen weasley ikizlerinin ve harry’nin draco’ya girişmesi, akabinde ömür boyu quidditch yasağı ve firebolt’a el konulmasını göstermek heralde en fazla 10 dakika tutardı ve ikizlerin öeh yeter lan deyip kaçmasını da daha iyi açıklardı, çünkü quidditchin onları okulda tutan son şey olduğu belliydi.

    hermione gene şipşirindi, çok güzel bir hatun olacak bu emma, ama o da filmin tüm senaryosunun harry’ye ayrılmasıyla çok fazla varlık gösteremedi.

    luna’yı oynayan kız harikaydı, gerçi bu kadar güzel beklemiyordum ama kız mükemmel oynamış, tam kitapta anlatıldığı gibi.

    neville çok büyümüş, dana gibi olmuş. ama gene arka planda kalmış, halbuki ağzı burnu dağılmış halde onca death eater’a meydan okumasını görmek isterdim.

    cho’ya gelirsek, kitapta önce kızsal tripleriyle sinir edip, daha sonra da harry su yapınca michael corner’a zıplayarak iflah olmaz bir manitacı olduğunu göstermiştir. (ilerki kitaplarda nolur bilemiyorum ama ben hep ginny’yi yakıştırıyorum harry’ye). filmde her ne kadar cho başta ispiyoncu olarak gözükse de sonlara doğru veritaserum altında öttüğü ortaya çıktı.

    dolores karakteri, her ne kadar kitapta çok daha fazla sinir bozucu olsa da (mcgonagall’a saldırılması mesela) filmde de iyi yansıtılmış, hem hem yapmasına bayıldım.

    helena bonham carter da bellatrix rolünde döktürmüş.

    kitaptaki doğal özgürlük sayesinde sayfalarca betimlenmiş şeyleri tabi ki filme aktarmak zordu ama filmde direk kitaptan alınmış bol bol cümle vardı. mrs. weasley’nin sirius’a yüklenmesi, “o james değil, harry” demesi, sirius’un bu konudaki yalnızlığı filme tabi ki sığmamış, ama son savaş sahnesinde sirius harry’ye “well done james” diyerek güzel bir ayrıntı yakaladı.

    son savaş sahneleri iyiydi, ama çok daha iyi olabilirdi. havuzdaki heykellerin kalkması, dumbledore’a nişanlanmış avada kedavra’yı fawkes’un yemesi o sahnelere yakışırdı.

    mizah yönünden j.k.rowling’den de her kitapta gittikçe daha fazla terry pratchett tadı alıyorum, özellikle şu diyalog yarıp geçirmişti, aşağı yukarı şöyle,

    herminone, harry’ye cho’nun karışık duygular içinde olduğunu anlatmaktadır, cedricin ölümü, sınavlar, harry’ye ilgisi, ailevi durumu vs.

    ron: one person can’t feel that much at once, they’d explode! (insan bu kadar şeyi aynı anda hissedemez, patlar!)

    hermione: ron, just because you have the emotional range of a teaspoon, it doesn’t mean we all have. (ron, senin bir çay kaşığı kadar duygusal olman hepimizin öyle olduğu anlamına gelmez)

    daha söylenecek çok şey var ancak aklıma şimdilik gelen bunlar.

    p.s. sokak serserisi dudley de süper olmuş:)
    ---
    spoiler ---


    (duk leto - 21 Ağustos 2007 10:36)

  • comment image

    serinin diğer filmleriyle kıyaslanınca adının "harry potter and harry potter" şeklinde değiştirilmesi gereken bir film.
    yeni dahil olan karakterlerin sadece gösterilmek için yer almalarını, dumbledore'un voldemort ile yıllar sonraki ilk karşılaşmasına "merhaba" kibarlığında ve sadeliğinde girişini, birçok kısmın anlamsız bağlantısız olmasını vs geçtim öyle tercih etmişler öyle beğenmişler öyle onay almışlar yapmışlar. ama koskoca karanlık lordu bu filmlerden tanımış olsam "kel kafalı bir ibiş nesinden korkuyorsunuz" der güler geçerdim. hele istasyonda siyah kravatıyla belirip durmadı mı yuh yani, papyon takıp maymun etseydiniz daha iyi olurdu. büyü aleminin, adının anılmasından bile korku duyulan ustasına vakkodan tiril tiril takım elbise hiç yakışmamış. ayrıca snape gibi karizmalar karizması, zihnefend ve zihnebend ustası bir abinin, yüzeysel geçilmesi nedeniyle ifilmlerden tanıyanlar için gereksiz sayılabilecek bir karakter olarak algılanması fenadır.

    tabii zihnefend derslerinde harry'nin snape'in zihnine girmeyi başarması tam bir hıyarca yorumlama örneği. sen snape'i alemin en güçlü zihnebendar'ı olarak anlat sonra harry gibi kerameti kendinden menkul bir velet ikinci dersin ortasında adamı alt etsin. yapma canım, yapma arkadaşım, ayıp oluyor*


    (oztokyolu - 22 Ağustos 2007 10:36)

  • comment image

    dün akşam itibariyle büyük bir hevesle girip büyük bir öfkeyle çıktığım filmdir.

    ilk baştan anımsayabildiğim kadaıyla ele alırsak,

    --- spoiler ---

    -ruh emiciler geldiğinde dudley ve harry yalnız olmalıydı.
    -ailesi bu harry'nin her gün yaptığı birşeymiş rahatlığında değil, korku içinde kapıda karşılıyorlardı onları. dudley'in korkusu çok hafif kalmış filmde. ruh emici lan bunlar, fare değil.
    -mundungus nerde? madam finggs niye bu kadar rahat? ulan öldürüyorlardı çocuğu, salına salına yürümenin bi alemi var mı? sayıp sövsene mundungus'a.
    -sirius'un evindeki annesinin portresi yok, harry'nin kitapta çok yoğun yaşadığı okuldan atılma korkusu, hermione ve ron ile diyalogları,tartışmaları yok.
    -yoldaşlığa ait neredeyse hiç bişey yok.
    -bunların cübbeleri vardı eskiden, şimdi lise formatında geziyorlar. gömlek,pantalon,kravat..
    -ortak salonun, yatakhanelerin o sıcak ortamı yok, nerde o hogwarts'daki eski şaaşalı noel süslemeleri.. peeeh.
    -ilk d.o. toplantısında kaymak biraları yoktu. hogsmeade'i göremedik doğru dürüst.
    -ihtiyaç odası beni delirten sahnelerdendi. o ne köhne o ne zindandan bozma yerdi öyle. efendi efendiii, ihtiyaç odası dediğin ihtiyaç halinde beliren, ve içerisi ihtiyaç durumuna göre hazır ve nazır olan odadır. nerde minderler, kitaplar ve kendiliğinden beliren ve d.o. için ortaya çıkan eşyalar.
    -ispiyon yapanın cho olması ayrıca berbattı. nerde hermione'un koyduğu lanet, nerde alnında gammaz yazısıyla ortaya çıkan o cho'nun arkadaşı.
    -albus dumbledore ise tam bir hezeyandı. güzel kardeşim, bu adam rahat tavırlarıyla tanınan, zeki,kurnaz o tatlı havasıyla herkesi göt eden biri değil mi yahu? niye adamı çökmüş, agresif bi ihtiyara dönüştürdünüz. bak yine sinirim atıyor. o mahkeme salonuna tatlı tatlı girmeli pof diye bi koltuk yapmalıydı kendine, oturmalıydı ve o raha tavırlar içinde bozum etmeliydi mahkeme heyetini.
    -bakanlığın harry'ye mahkemenin saati hakkında oyun oynaması çok silik işlenmişti.
    -umbridge'in o hepimizin hayalinde birebir canlandırdığı o gıcık öhö öhöm'ü, ciklemeye dönüştürülmüştü. ve umbridge yeterince gıcık değildi.
    -quidditch hogwarts tarihinde hiç oynanmış gibi davrandılar. hatta quidditch? o da ne?
    - harry'nin snape'in zihnine girmesi artık bir komedi unsuruydu.
    -draco malfoy, crabbe ve goyle polat alemdar gibi geziyorlardı ortada.
    - harry'nin fitilli kahverengi ceketi kabus gibiydi.
    -esrar dairesi matrixten fırlamış gibiydi. bana efekt yapmışlar, dökülen cam küreler filan. nerde harrry'nin o rüyasında sık sık gördüğü kapı, sora zamanla ilerleyen rüya, nerde esrar dairesinin dönen kapıları. orda yaşanılanlar,arkadaşlarının kahramanlıkları.
    -harry potter "loooook at meeee!" şeklinde dumbledore'a hönkürerek beni dehşete düşürmüştür.
    -snape harry'i çekişitirip,tokatlayınca daha neler göreceğiz dedim içimden. hogwarts'da şiddete hayır!
    -filme dair tek beğendiğim şey şehrin içinden uçuş sahnelereydi görsel olarak o da. yoksa sen şehre o kadar yakın uç da,mugglerla yan yana neredeyse, bak bakalım seni napıyorlar.
    -film o kadar kopuktuki kitabı bilmeyenler rahatlıkla "bu ne beee, bu kadar büyüttüğünüz bumuydu?ne saçma film" diyebilir.

    ---
    spoiler ---

    ben demiyorum ki sayfa sayfa herşeye yer verilsin. ama harry potter filmlerinin, klasikleşmiş karakterlerine,mekanlarına ve hikayenin can alıcı noktalarına bu şekilde müdahale edilmemeliydi. diğer harry potter filmlerini öpüyor ve başıma koyuyorum.


    (hushhush - 23 Ağustos 2007 11:50)

  • comment image

    dördüncü filmde olduğu gibi beşinci film de dumbledore'u böyle bir asabi, gergin, bağırıp çağıran bir adam gibi göstermiştir. kitapları nasıl okuyorlar, okuduklarından ne anlıyorlar ben çözebilmiş değilim. dumbledore öyle höykürmeye ihtiyaç duymadan, gülümsemesini ve zekice esprilerini eksik etmeden insanların içlerini okuyabilen ve onları etkisi altında bırakabilen bir şahsiyettir. hatta neymiş efendim avluda "sizin çalışacak dersleriniz yok mu?!%!" diye bağırıyormuş dumbledore. saçmalık.

    bunun dışında serinin en kötü filmi olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. sanki film değil de slayt gösterisi izliyoruz, birşeyler böyle ard arda geçiyor, bağlantısız. ne yazık ki beşinci filmin yönetmeni altıncı filmi de yönetecekmiş. yazık.


    (angie - 27 Ağustos 2007 11:17)

  • comment image

    daha yeni izleyebildim. e tabi bu kadar çok bekleyince beklentilerim katlanmıştı ama az şey de beklesem film hakkındaki yorumum yine "olmamış", olurdu. evet harry'nin iç hesaplaşmalarının, duygu yoğunluğunun tavan yaptığı bir kitabın uyarlamasında elbette her şey yansıtılamazdı seyirciye ama bu kadar çok şeyin havada kalması da normal değil. madem ki kitap serinin en uzun kitaplarından biri o zaman filmi de uzun yapın değil mi? sonuçta artık çocuk filmi çekmediğinizin farkındasınız. 3 saat yapsanız ne farkeder? bu kadar gişe hasılatı yapacağı belli olan bir filmin maliyetinin artmasından mı korktunuz? e o da değil. yazık edilmiş.

    bu saatten sonra spoiler olsa ne olur diyeceğim ama hadi neyse.

    --- spoiler ---

    bunun dışında ron'un yaran esprileri piyasada yok. aslında ron piyasada yok. halbuki benim bildiğim harry'yi ron ve hermione yönlendirir hep.

    luna süper. kitapta sevmememe rağmen filmde çok şeker geldi. hele ölüm yiyenlerle karşılaştıklarında ağzına yumruğu yedikten sonra yerden levicorpus çakıp ağzı kan içinde bir gülümsemesi var ki beni benden aldı.

    küçük malfoy ve çetesi gayet sönük. harry düşmanlığından çok sistem yalakası durumundalar.

    snape hocam sanki okulun resim öğretmeni anasını satayım. o kadar önemsiz gösterilmiş.

    yalnız düello sahneleri olmuş. biraz daha uzun olsa daha iyi olurmuş ama yine de olmuş. özellikle sirius'un ortama dalışı, malfoy'a büyücü gibi değil delikanlı gibi yumruk atışı, dumbledore'un ortaya çıkıp aynı anda tek hamleyle harry'i kenara itip voldemort'a girişmesi canavar. ve yine filme en iyi yansıtılmış olay sirius'un ölümü. tam sirius'a tapmaya başlamışken, ne kadar sağlam bir büyücü olduğunu görürken, işler yoluna giriyor gibi dururken bir anda oluyor. avada kedavra'nın sıyırıp geçmesi, sirius'un cedric gibi taklalar atarak düşmek yerine ayakta kalıp harry'ye son bakışı falan. çok dramatik. kitapta da aynı şeyleri hissetmiştim. yaşatıyor sahneyi.

    ---
    spoiler ---

    velhasıl kelam sahneler arasındaki kopukluk da olmasa iyi diyebilirdim belki ama bu haliyle datmin etmedi beni pek. bir de 7. kitabı okuduktan sonra boşluğa düşmenin etkisi var tabi. o da daha iyi şeyler beklememe neden oldu biraz.


    (turta - 16 Kasım 2007 15:28)

  • comment image

    bu yazı bir adet sinirli harry potter severce yazılmıştır..
    tanım: dvdsi çıkmış filmdir, harry potter ve zumruduanka yoldaşlıgı nasıl filme çekilebilir konulu film taslagı oldugundan da hayli şüpheliyim.

    --- spoiler ---
    ben anlamıyorum, ahan 5 keredir uyarlama yapıyorsunuz sevgili film yapım ekibi. neden kitabı hakkını vererek, yazarın kurdugu evreni butunsel olarak kavrayıp, ruhuna inerek, detayların detaylardan daha fazlası oldugunu idrak ederek, sevgiyle, saygıyla, tutkuyla bir kerecik okumazsınız? biraz ondan bir az şundan, aha seyirci şunu da görmeyi isterdi, koy şuraya iki tane kitaptan alınma içi boşaltılmış replik, pamuk ipliğiyle bağlanmış skeçlerden müteşekkil klibimsi bir film yap. bu mudur?
    bakın ben size biraz tüyo vereyim:
    *gizlilik nizamnamesi denen bir şey vardır, bu sebeple bir grup süpürgeli buyucunun ışıl ışıl bir geminin yanından umarsızca gecmesi kanuna, nizama, edebe aykırıdır.
    * harry artık 5 senelik buyucudur, çok şey görmüştür; her rastladıgı yeniliğe aval aval bakmasına gerek yoktur.
    * dumbledore guclu bir buyucu olmakla kalmayıp guclu bir kişiliktir. tepkilerini dışavurması için bir mimik, bir kelime yeterlidir, etekleri tutuşmuş gibi etrafta dolanmasına gerek yoktur. nerde muhteşem richard harris, nerde dedem kılıklı michael gambon. peeh
    * snape harry ye ders verecekse gununu, saatini ayarlar odasına çağırır, yakasından çekip sürüklemez.
    * buyucu buyuyu asasıyla yapar, öyle duman olup etrafta ucmaz. (bakanlıktaki ölümyiyenler) .böyle bir guc kullanımını harry potter severler olarak tasvip edemeyiz zira kurgunun mantıgına aykırıdır.
    * kitapta olmayan, olamayacak şeyleri sahnelemek yerine üzerine biraz daha eğilip adam gibi film yapsanız çok daha iyi edersiniz, 1 saat daha uzatmanızda mahzur yok. biz bizeyiz şurda, kitabı okumayan birinin öldür allah anlamayacagı film yapmak yerine biz okuyucalara vefa burcunuzu ödeyebilirsiniz, süreyi çok değil 1 saat kadar daha uzatarak.
    son sozum de rowling’e dir. jenerikte yazar ekibinden oldugunu görünce kahroluyorum. bu kadar para odaklı dusundugune inanamıyorum jk. abla. yoksa bu fecaate niye izin veresin. seni yanlış degerlendirmişim. ühüh
    ---
    spoiler ---


    (yarmasimo - 19 Aralık 2007 17:18)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmde harry'nin hikayesindeki belki de en önemli, kaderini değiştiren detayı atlamışlar.
    kehanetin başlangıcında ailesi karanlık lord'la iki defa karşılaşmış, ağustota doğan bir oğlan çocuğunun, voldemortun sonunu getirebileceğini söylemesi gerekiyordu. sonra harry'nin dumbledore'la diyoloğunda o tarihlerde iki çocuğun, neville longbottom'un ve harry'nin doğduğunu söylemesi, karanlık lordun harry'nin peşine düşerek aslında onu "seçtiğini" anlatması gerekiyordu.
    sırf bu sahne yüzünden son kitapta neville'in yaptığı çok önemli bir detay haline geliyordu. ama napmışlar, iki sn daha kısa tutucaz filmi diye atlamışlar caanım mevzuyu. çok kırgınım.

    ---
    spoiler ---


    (shubulubapshubaptishaluva - 21 Şubat 2011 00:40)

  • comment image

    epey politik bir kitap aslında: hükümetin hogwarts'ta kadrolaşması, işlerine geldiği gibi abuk subuk kararname çıkarmaları ve medyanın (bkz: gelecek postası) hükümetin doğrultusunda yalan yanlış haber yapması ve halkın çoğunun bunu yemesi, bir bok bilmeden karara varmaları, dumbledore'un itibarını azaltmak için karalamaya çalışmaları falan... umbridge'in eğitim anlayışıyla türk eğitim sistemi ve öğrenciye karşı tutumlarındaki benzerlik de müthiş. mesela, hermione itiraz ettiğinde umbridge, bu kitaplar senden çok daha yaşlı ve deneyimli insanlar tarafından hazırlandı deyip kesip atıyor. otorite otorite diye ortalarda dolanıp duruyor. ders amacını beyni uyuşturacak şekilde ağdalı, sloganvari abuk subuk şekillerde açıklayıp(yani açıklamayıp.), öğrencilerin teoriyi ezberlemesini talep ediyorlar, falan. hoş, değil mi?


    (jellyfishjam - 11 Eylül 2011 16:32)

  • comment image

    bakanlıktaki savaşın yaşandığı sahneleri kulaklıkta billy ocean'dan suddenly çalarken izleyince acayip tribe sokan filmmiş ben bugün bunu anladım. neredeyse ağlayacağım arkadaş. muhakkak deneyin.

    not: 6. ve 7. sınıf ders kitabı/notu arayan mesajla baykuşla ulaşabilir. s.b.d. hazırlık kitapları da var. (ingilizce) ayrıca makul bir ücret karşılığı çok özlü iksir temin edilir.

    severus snape'e burdan selam ederim.


    (burlesqueen - 25 Ağustos 2012 22:13)

  • comment image

    iktidar hırsı üzerine yazılmış muazzam bir kitap.

    --- spoiler ---

    sihir bakanlığı tüm medyayı ele geçirerek, geçmişte büyücüler alemini faşist bir soykırımdan geçiren voldemort'un döndüğü gerçeğini gizlemekte, bakanın da tüm pisliklerini örtbas etmektedir. başta harry potter olmak üzere tüm iktidar muhalifleri terörist ilan edilmiş, büyücülerin gözündeki itibarları yere çalınmıştır. büyücüler aleminin en çok okunan gazetesi her gün harry potter ve yoldaşlarını karalayan haberler yayınlamaktadır. suçlarının ne olduğu bilinmeyen yüzlerce insan her gün sihir bakanlığının kontrolündeki mahkemede alelacele yargılanmakta, en basit şeyler için en ağır cezalar uygun görülmekte, evlere baskınlar yapılmakta, dehşet verici ruh emiciler, yasa dışı biçimde sivil büyücülerin üzerine salınarak ölüm öpücüğü vermeye çalışmakta, masumlar ölmektedir. bakanlık tüm bunları durmadan inkar eder ve ruh emicilerin gereksiz yere aşırı güç kullandığını kabul etmez. dört bir yanı çıkar uğruna yalakalık yapanlarla çevrilen bakanın gözü kör olmuştur. baş yalakalardan biri bakanın gözüne girmeyi başarmış, hogwarts cadılık ve büyücülük okulu yüksek müfettişliğine atanmıştır.

    bakanın dumbledore'un müdürlük yaptığı okula müfettiş atamasındaki amaç, muhalif müdürün okulu yönetiş biçimine doğrudan müdahale edebilmektir. okul içindeki koruma büyülerinin de yetersiz oldukları bahane edilip okula ekstradan ruh emiciler salınmıştır. müfettiş, müdürün her işine karışmakta ve okulu birbirine katmaktadır. öğretmenler ve öğrenciler acımasızca cezalandırılmakta, muhaliflerin işlerine son verilmektedir. müfettişin okulda kurduğu teftiş mangasıyla öğrencilerin diğer öğrencileri ihbar etmesi projesi başlatılır. böylece huzursuzluk çıkaran öğrenciler, yönetimle işbirliği yapanlarca ispiyonlanacaktır. bu sırada öğrencilerin bilgilenmemesi, sorgulamaması ve aslında düpedüz cahil kalması için içi boş ve kuru bilgilerle dolu bakanlık tarafından onaylı kitapların okulda okutulması zorunlu kılınır. ayrıca iki kişiden fazla yan yana gelmek, izinsiz kulüp kurmak, hatta kızlı erkekli takılmak dahi yasaklanır. okulunu ve öğrencilerini sonuna kadar savunan müdür sonunda işinden olur. müfettiş müdürlüğe yükselir.

    öğrenciler artık yeter diyerek kendi kendilerini eğitmek adına örgütlenirler. aynı zamanda büyücü halk da bir araya gelmiş, artık sadece zar zor yayın yapan muhalif radyoyu dinler, önceleri pek de itibar görmeyen basılı yayınları takip eder olmuştur. anaakım medya ise yalanlarıyla büyücü halkı uyutmaya devam etmektedir.

    muhaliflerin tek terdi büyücü halka doğruların aktarılmasıyken, sihir bakanı inatla koltuğunda başkalarının gözü olduğu ve tüm bu başkaldırının hogwarts müdürü dumbledore'un başının altından çıktığına inanmaktadır. hatta ona göre dumbledore'un ordusu hükümeti devirmek için gizlice planlar yapmakta, gizli bir silah üzerinde çalışmaktadır.

    büyücü halka her türlü zulmü uygulayıp koltuğu uğruna medya, yargı ve yasama yürütme dahil tüm güçleri kendisinde toplayan bakan, sonunda halkın tümden uyanması ve gerçeklerin ortaya çıkmasıyla devrilir. hogwarts'a koyduğu müdürünü at adamlar kaçırıp teper ve tüm yalakaları tek tek gözden düşüp çöp olur, büyücü halka hesap vermek zorunda kalır. çünkü hiç kimse sonsuza dek iktidar değildir.
    ---
    spoiler ---

    düz: radyonun 7. kitapta olduğuna dair draculina uyardı.


    (canned - 29 Temmuz 2013 20:10)

  • comment image

    j k rowlingin harry potter adlı karakterinin hogwarts büyücülük ve cadılık okulunda geçen beşinci yılını anlattığı kitabın orijinal adı.
    sağolsun rowling teyze bu kitabı uzuunca yazarak dördüncü kitaptan sonraki eziyetli bekleyişimiz için bir nevi özür dilemiştir. özrü kabul edilmekle beraber altıncı ve yedinci kitapların bunlardan daha uzun olacağını düşünüyor, ve onları beklemekle geçireceğimiz zamana acıyorum.

    entrymizin bu bölümünde yazar *kitapla ilgili görüşlerini açıklayacaktır;
    efendim, kitabı bir gecede bitirmiş, ve ondan kalan zamanlarda da tekrar tekrar okumuş biri olarak *kitabı yeterince sürükleyici ve çok karanlık buldum. ilk başlarda yavaş g,iden tempo hızlandıkça, her geçen gün yeni olaylar eklendikçe bendeniz de hızlanmış, gaza gelmiş ve bir solukta kitabı bitirmiştim. yaklaşık yedi saat süren bu maraton sonunda en son iki bölüm beni telef etmiş, kitap ta ee nooldu simdi edaları arasında bitmiştir.
    kalan kısımda ise kitabın içeriğinden bahsedeceğim, spoiler içermektedir, isterseniz peşin peşin yazayım, hatta spoyler ibaresini de koyalım ki, kimse şikayet etmesin.

    ---
    spoiler ---

    açıkçası sihir bakanlığındaki düellolar ve kehanetle ilgili bölüm çok hoş olmuş, ben soluk soluğa okudum. hele dumbledoreun geldiği bölümde "harrynin içinden yıldırım geçmiş gibi oldu, kurtulmuşlardı" gibi bir ifade vardı, neredeyse bana da oldu. "aha şimdi göreceğiz bizim kaçık ihtiyar neler yapabiliyormuş" duygusu içerisinde yerimde hopladım sanki. ama kitabı okumadan önce aklımdan çıkaramadığım "harry nin sevenlerinden birisi ölecek" ipucunu y paçayı yırttıktan sonra unutmuştum. hele hele bunun xolacağını hiç düşünemezdim. rowlingin romandaki en ciddi karakterlerinden birini feda etmesinin bir sebebi olmalı elbet. ilerleyen kitaplarda göreceğiz. neville longbottom ise eminim sempati duyulan bir karakter olmaktan çıkıp, hayran olunacak bir tipe bürünecektir.

    sihir bakanlığının öküzlüğüne gelince, bana kalırsa bu sadece dumbledore un üzerlerine gitmek için çok enerji harcamamasındandır diyorum. zira gördük ki dumbledore un bir orduya ihtiyacı yok, dört kişiyi tek başına enerji sarfetmeden saniyede harcayabilmektedir. ama kendisi voldemort un ne yapmaya çalışacağını kestirmeye çalışmakla vakit geçirmeyi tercih etmiştir sanırım. bir de insanların kendi iradesiyle olayları kabullenmesini istediğindendir diye düşünüyorum.

    son olarak bir iki kelam da şu cho chang denilen salatalık turşusu için bir şey söylemek istiyorum, rowling harry nin aseksüel olmasını sağlayacak sanırım bu karakterle. ron hermioneyi kaparsa -ki şahsen dileğim bu yöndedir- harry bu cho ile yaşadıklarından dolayı kimseye yanaşamayacaktır. aslında biraz sakinleşmeden kimseye yanaşmasa iyi olur, herkes dumbledore kadar sabırlı olmayabilir.
    --- spoiler ---


    (dark wing duck - 31 Ağustos 2004 22:05)