• "tomb raider serisinin en kötüsü. oyun hem kısa hem de lara bir tuhaftır. ey bu oyunu yapan zihniyet o kameralar öyle mi yerleştirilir? duvara yaslanıp karşıya atlayacaz, karşıyı göremiyoruz."




Facebook Yorumları
  • comment image

    çok daha mükemmel bir lara croft izleyeceğimiz oyun olacak. ilk olarak lara artık bir genç kız gibi zıpır zıpır değil. gerektiği anlarda aksiyona girecek ve üstündeki artık 30lu yaşlara girmiş bir hatunun ağırlığını taşıyacak. ayrıca kendisini tasarlarken -evet ne yazık ki hatırlatmak lazım kendisi gerçek değil- 8 kat doku kaplama kullanılmış. bu ne demek oluyor? şu demek oluyor ki artık terlemesini bile teninin üstünde görebileceğiz.

    düşmanlar açısından da artık daha çok başımız belada olacak. zira eski oyunlarda birileri bizi kovaladığı zaman dağa taşa tırmanır kurtulurduk. artık lara corft nereye tırmanabiliyorsa düşmanlarımız da oralara tırmanabilecek. tırmanmak demişken öyle her gördüğümüz yere tırmanırsak cortlama durumumuz olacak. ilk olarak tırmanmaya çalıştığımız yer kuru mu ıslak mı kontrol etmemiz gerekecek. malum insanlık hali el kayar, düşer.

    oyun, bugüne kadar gördüğümüz enstanteneler ile tek kelimeyle muhteşem bir görsel şölen sunacak. hayır efendim lara'dan bahsetmiyorum. yağmur ormanlarından bahsediyorum ben. bana sanki manzarayı seyredeceğiz derken çok ölecez gibi geliyor ya hadi hayırlısı.


    (teritori - 3 Şubat 2008 18:12)

  • comment image

    crystal dynamics'e emanet edilip "tomb raider legend" gibi core design'ın yarattığı "tomb raider" ruhuyla uzaktan yakından alakası olmayan bir oyunla karşı karşıya gelen şahsım için tomb raider devrini tamamen kapattıktan yıllar sonra beni bir bilgisayar oyunu için heyecanlandıran bir fragmanı vardır.

    --- spoiler ---

    tomb raider the last revelation ile tomb raider the angel of darkness arasındaki zaman diliminde lara croft'un başından geçenler muammaydı; lara croft'un çöken tapınağın altından nasıl kurtulduğu, neden önceki hayatından hiç kimseyle görüşmediği ve daha birçok şey bilinmiyordu ve muhtemelen aslen bir üçleme olarak tasarlanan ve üçlemenin ilk oyunu olan tomb raider the angel of darkness'tan sonra gelen oyunlarda bu durum açıklığa kavuşturalacaktı. malum, tomb raider the angel of darkness'tan sonra oyunun yeni yapımcıları lara croft'un geçmişini tamamen sildiler, önceki oyunlar hiç olmamış gibi davrandılar, lara'yı james bond gibi gubidik bir karakter haline getirdiler, hatta lara croft için yeni bir biyografi oluşturdular ve örneğin lara'nın nevada'daki maceraları için bir "rivayet" olarak söz ettiler.

    tomb raider, core design'ın elinden alındıktan sonra pek çok şey yavaş yavaş gün ışığına çıkmaya başladı. eidos'un tomb raider the angel of darkness'ın piyasaya sürülmesini nasıl aceleye getirdiği, core design'ın ilk kez oldukça kalabalık bir ekiple çalışıyor olması, ancak iş yönetimi konusundaki sıkıntılardan ötürü pek çok şeyin zamanında tamamlanamamış olması ve sonuç olarak tamamlanmamış bir oyunun piyasaya sürülmüş olmasından ötürü oyun yapımcılarının, credits bölümünde isimlerinin yazmasını bile istememeleri, ve oyundan çıkarılmış pek çok ayrıntı ve hikaye yalnızca bildikleriminizin bir kısmını oluşturuyor.

    oyundan çıkarılmış bu hikayelerden biri de, lara'nın mısır macerasından sonra bunalıma girmesi, alkolik olması ve croft malikanesini yakmış olmasıyla ilgiliydi. bu nedenle fragmanda lacrimosa eşliğinde geriye doğru ağır çekimde croft malikanesinin patlayışını ve alevler içinde kalışını seyretmemiz "acaba?" dememize ve umutlanmamıza neden oluyor. ama biliyoruz ki crystal dynamics asla core design'ın hikayesini devam ettirme niyetinde değil. fikrini değişirmesinin tek bir nedeni olabilir, o da tomb raider'ın eski hayran kitlesini bir şekilde tatmin etme isteği. beni böyle heyecanlandırdıklarına göre başarabilirler belki de..

    ---
    spoiler ---


    (dreamscape - 20 Temmuz 2008 20:01)

  • comment image

    tomb raider serisinin en kötüsü. oyun hem kısa hem de lara bir tuhaftır. ey bu oyunu yapan zihniyet o kameralar öyle mi yerleştirilir? duvara yaslanıp karşıya atlayacaz, karşıyı göremiyoruz.


    (xi - 3 Ocak 2009 04:05)

  • comment image

    üslendiği misyona göre çok daha zor ve fazla puzzle bulundurması gerekirdi, mekanlar gerçekten büyük ve detaylı ama büyüklük sadece kullanılmış etkileşim çok düşük. bir tomb raider fanı rahat iki gün içinde bitiriyor oyunu. bir diğer konuda lara hiç bir oyunda olmadığı kadar öfkeli insan tırsıyor.

    --- spoiler ---

    meksika yer altı dünyasına girdiği bölümde kapıyı açmak için kuleye benzer ve sürekli dönen bir platforma tırmanılıyor. o mekan gerçekten baş döndürücü ve etkileyici. puzzle'ı bitirip aşağıya indiğimde on dakika kadar alt üst olan midemi yerine getirmek için oyun başından uzaklaşmıştım.

    ---
    spoiler ---


    (d3athbringer - 3 Ocak 2009 04:29)

  • comment image

    tomb raider serisinin anniversary'i saymazsak 8. oyunu. playstation 3 versiyonunu oynadığımı belirterek eleştirilerime başlayayım. daha önce de belirtildiği gibi oyun çok çok çok kısa. ben mekanları hayranlıkla izlemek, kamerayı döndürüp lara'yla bakışmakla epey vakit harcamasam çok daha kısa sürede bitirirdim. hikaye gayet güzel, bir tomb raider oyunundan beklendiği gibi. lara her zamanki asaleti ve güzelliğiyle karşımızda. üstelik kirlenebiliyor, sırtına tüp takıp okyanus dalışları yapabiliyor, kayalara bir dağcı estetiğiyle tırmanıyor. oyunun mekanları muhteşem. özellikle oyunun son kısmında oyunu oynamak ve durup etrafı incelemek arasında ikilemler yaşayabilirsiniz. üstelik oyun önceki crystal dynamics tr oyunlarından çok daha zor. zaman zaman nereye gideceğinizi bulamıyor, ne yapmanız gerektiğini çözemiyorsunuz. bu da oyuna bir gerçekçilik katıyor. internette okuduğum eleştirilerde oyunun dövüş sistemi eleştirilmişti. oysa ben büyük keyif aldım. thor'un kılıcıyla adamları gemiden fırlatmak, head shot yapıp kaplanları tek kurşunda öldürmek, yeraltı canavarlarının üstüne zıplayıp kemiklerini kırmak ziyadesiyle eğlenceliydi. ancak oyunda hiç boss yok. birbirinden güzel iki boss bölümü yapma fırsatı varken (biri natla, öteki spoiler olmasın oynayınca görün) bundan kaçınmanın bir manası yok. herkesin eleştirdiği ve benim de katıldığım bir diğer konu da oyunun kamerasının insanı çıldırtacak şekilde dandik olması. suya düşüp ölünce etraf bir garipleşir, atlayacağınız yeri göremezsiniz, motora binerken birden kamera size zoom yapar etrafınızı göremezsiniz.... ve daha niceleri. ayrıca oyunda çeşitli bug'lar da mevcuttur. yeni nesil konsol çağında bile lara'nın kolları ve bacakları zaman zaman kayaların ve diğer objelerin içinde kaybolabilmekte; lara bazen bir yerde takılıp hiçbir yere kıpırdayamamakta; oyun ekranı bazen kapkaranlık kesilip makineyi kapayıp yeniden açmak zorunda bırakmaktadır. bunlar benim gibi bir tomb raider fanatiği için göz ardı edilebilecek hatalar ve benim oyuna bayılmama engel teşkil etmediler. ancak oyunu yeniden oynamak için hiçbir sebep verilmemesi underworld'ün en büyük eksiği. onca hazine topluyorsunuz ve tek kazandığınız konsept resimleri. tamam kostüm ve silah seçim şansını oyuncuya zaten vermişler ancak en azından bir yapım belgeseli vs. koyup oyuncuyu oyunu yeniden oynamaya ve tüm hazineleri toplamaya teşvik etseydiniz. ps3'te trophy sistemi olmaması da ayrı bir kayıp. xbox 360'a iltimas geçilmiş ve ona ödüller konmuş, ayrıca bir kaç ay sonra da beneath the ashes adlı bir bölüm gelecekmiş. ne yazık ki tr'ın büyük başarısının ps1 ve ps2 sayesinde geldiği unutulmuş... bir sonraki oyunda biz göz ardı edilmeyiz umarım.


    (under rug swept - 9 Ocak 2009 08:56)

  • comment image

    oyunsuzluktan dönen başımı bir nebzede olsa durdursun diye aldığım,eski bir dost.. fekat aradığım tadı bulamadım,malesef kof geldi. başarısız demiyeyimde, belki biz alıştık yeni nesil o her yöne çıkan suikastçilere, komboları ve dövüş teknikleri ile kırırp geçiren mitalojik kahramanlara. sonuçta yaşlanmış o da benim gibi sadece eski günlerin özlemini hissettirdi bana.

    o eski pc zamanlarımızda hayran hayran seyrettiğimiz lara'mızı tekrar görmek içimi titretti (bkz: titreyerek boşaldım) , köşelerden atlamak için evliya sabrı yaşadığım, limit sıfıra giderken sonsuz kere tekrar yaptığım o joypad kırırcı zamanları hatırladım (bkz: öfkeden kudurarak boşaldım), asla durmayan o dön baba dönelimci muhteşem kamera açıları olsun aşırı sensitive oyun kontrolleri olsun kıytırırk sonarıyla bilinmeyene nasıl gideceğimi çözmekle kafayı yedim (bkz: içim dışıma çıkarken boşaldım)

    ama ne olursa olsun oynadım.. oynadım çünkü ister vefa deyin ister ödediği paranın karşılığını almak deyin ( malum pc deki oyun fiyatları gibi değil ps3 kol mübarek ) bu kadının bizde toleransı olmak zorunda.. nasıl ilk çıktığında rüzgar gibi esmişse şimdiki kötü zamanlarında destek olmakta bizim için görev..

    ha genç arkadaşlara tavsiye eder miyim?, sakın beyler uzak durun


    (eiger - 14 Şubat 2011 14:47)

Yorum Kaynak Link : tomb raider underworld