oldukça keyifli bir iki saat geçirtmiş oyundur. "hedefe ulaş, düşmanları elimine et ve görevi tamamla" kısır döngüsündeki oyunlardan öylesine bunalmışım ki, o wyoming ormanlarında gezerken ferahlıyor insan.

diyaloglar çok başarılı, haliyle yer yer amerikan popüler kültürüne yapılan göndermeler, kelime oyunları olduğu için ortalama üstü ingilizce gerekiyor konuşmalara tam hakim olabilmek için.

karakterimiz henry'nin kişiliğini şekillendirmek için bolca seçeneğimiz mevcut. koordinatörümüz delilah ile konuşurken, kızgın, esprili, pişman, bezgin, asosyal tavırlar takınmamız mümkün. delilah'ın tepkilerinin de bu tavırlara göre değiştiğini söylememize gerek yok elbette.

görüntüler ortalama üstü diyebilirim. zaten sanatsal çizim olduğu için battlefront grafikleri beklememek lazım. sesler ise çok başarılı, hakikaten doğayla başbaşa kaldığınızı hissettiriyor. hatta bu konuyla ilgili güzel bir anım oldu:

------1. ve 2. gün spolier----------
gözetleme kulesindeki ilk günümüzde, ayağımızın tozuyla göl kenarında havai fişek patlatan iki ergen kızı uyarmak için yanlarına gidiyoruz. kızlar gölün ortasındaki bir adacıkta güneşleniyorlar, gölün benim bulunduğum kıyısına da bir tane seksenler şarkılarından birinin çaldığı teyp koymuşlar.

kızlarla ağız dalaşına giriyoruz neyse sonra bunlar gölün öbür kıyısına kaçıyorlar. ben de şöyle gölün kenarında biraz keyif yapayım kuş böcek cırıltısı dinleyeyim diyorum ama bu ergenlerin teybi bangır bangır çalıyor paso. teybi aldım elime, kapatma seçeneği yok, ben de göle fıydırıverdim teybi, caz cuz etti ses kesildi, ben de sudan alıp yerine koydum ama çalışmıyor tabi artık. dedim kendi kendime iyi bari fizik kuraları işliyor falan, başka bir şekilde oyuna etki edeceğini falan zerre tahmin etmiyorum, devam ettim yoluma.

neyse olaylar gelişti bu kızların kamp çadırını bulduk parçalanmış halde eşyaları dağılmış, not bırakmışlar bana saydırıp sövmüşler benim yaptığımı sanıyorlar. hemen delilah'a durumu açıkladım. saklarsam götümde patlar çünkü biliyorum. dürüst olayım dedim, kadın sordu bana henry bişey yaptın mı kızlara diye, ben de tam cevap vericem bir de ne göreyim diyalog seçeneklerinden biri " yaw valla bişey yapmadım sadece teyiplerini suya attım o kadar:(" dürüst olmak lazım tabi seçtim bu seçeneği. delilah da sağolsun inandı, "keşke yapmasaydın ama olmuş bir kere napalım" dedi.
eyvallah dedim kulemin yolunu tuttum.
------1. ve 2. gün spolier----------

yani demem o ki oyundaki her hareketinizin bir sonucu var ona göre oynayın.

(geraltofrivia - 10 Şubat 2016 11:15)

an itibariyle 4 saatte bitirdiğim oyun.

--- spoiler ---

oyun çok kısa. yapımcılar 6 saat diye açıklamışlardı. basmadık yer bırakmama rağmen 4 saatte bitti oyun.

tecrübe olarak oldukça iyiydi. burada ve redditte genel olarak sonunun climatic olmaması eleştirilmiş. bence gayet iyi bir son yapılmış. insanı konu alan bir oyuna yine insanca bir son yapılmış. quantic dream'in her oyununa yaptığı gibi sonunda uzaylılar, mistik güçler, gizli deneyler olsaydı benim için ciddi hayal kırıklığı olurdu.

--- spoiler ---

--- spoiler ---

bu arada delilah'ın "sürekli tabelası çalınıyor" dediği pork gölünün tabelasına sahip olması :)
--- spoiler ---

(mattiadestro - 10 Şubat 2016 13:54)

oldukça silik bir son ile bitip gitmiş oyundur. resmen dağ fare doğurdu. oysa ki çok büyük potansiyeli vardı. campo santo oyunun yapım aşamasının yarısında sıkılmış da yalapşap bir şeyler karalayıvermiş sanki, bunu diyalog sıklığı ve kalitesinden de anlıyorsunuz.

spoiler vermeden şunları söyleyeyim de benim gibi hayal kırıklığı yaşamayın. beklentileri düşürdükten sonra hala alıp oynanabilecek bir oyun ama fiyatını bence haketmiyor.

-oyun open world değil, görünmez duvarlarla ve diz seviyesindeki çalılar nedeniyle haritanın çoğu yerine gidemiyorsunuz. gülünç gerçekten..
-oyunda survival yok, karakter acıkmıyor, susamıyor,
-oyunda envanter ve crafting sistemi yok,
-oyunda yangın tespit edip haber verme mekaniği yok, kulübenin ortasındaki yangın tespit etme haritasını görüp de heyecanlanmayın boşuna orda öylece süs gibi duruyor oyun sonuna kadar,
-oyunda yan görev diye bişey yok, bulduğunuz notlar, birtakım eşyalar falan hep süs biryere bağlanmıyor yani,
-oyunda balık tutmaca yok, elinizde olta görüp de heves etmeyin boşuna,

o yok, bu yok ne var lan it dediğinizi duyar gibiyim. kaliteli diyalog var o da sonlara doğru yavanlaşıyor, başka da bir halt yok güzel kardeşim. hakikaten yazık etmiş campo santo. ya şu oyunun adam gibi ikincisini yapsınlar ya da yapacak başka bir firmaya satsınlar oyunun haklarını.

ındie, bağımsız geliştirici falan diye hiçbirine acımayacaksın onu anladım. yalancı pazarlama, false hype falan hepsi bunlarda da var. bastım steamden refundu 3 saat oynamama rağmen kabul ettiler. adamsın lan gabe, sen de olmasan çok acıyacaktım o paraya.

(geraltofrivia - 12 Şubat 2016 10:54)

beni bir kaç günlüğüne başka bir dünyada yaşatan yürüme simülasyonu oyun. ^*

(grizzleson - 14 Şubat 2016 21:59)

oyunu ilk kez oynadığımda bende herkes gibi biraz hayal kırıklığına uğradım doğru ancak ikinci kez oynadıktan sonra aslında yapımcıların bazı şeyleri oyunu oynayanların hayal gücüne bırakmayı amaçladığını düşünüyorum. herşeyi açıklasalar çok anlamlı olmayacak belki. benim hayal gücümü kullanarak çıkardığım sonuçlar şöyle sıralanıyor.

--- spoiler ---

* gerek henry gerek delilah ruhsal olarak çok sağlam karakterler değil ikisi de fazlasıyla bencil, delilah'ın alkol problemi var ve kendi dünyasında yaşıyor. bu dünyasına yapılabilecek müdahalelerden kaçınma amacıyla ormanda meydana gelen olayları yalan yanlış rapor etmeyi alışkanlık haline getirmiş. (teenager'lar hakkında yanlış rapor hazırlaması vb. birkaç olayı daha var) büyük olasılıkla ned goodwin ile ilgili olayı da biliyor ancak doğru raporlamadığını düşünüyorum. henry'nin kulak misafiri olduğu radyo görüşmesinde bu konudan bahsediliyor büyük ihtimal.
* bryan goodwin'in ölümü bir kaza. babası eski asker ve beyninden çok fiziki gücüne güveniyor. mental olarak pek sağlıklı bir yapısı olmadığı anlaşılıyor. oğlu ise tam tersi, hayal dünyasında yaşıyor, frp oynuyor, bilimle ilgileniyor. tırmanışlar konusunda babası onu zorluyor diye korkusundan araç gereçleri bile saklamış artık çocuk. çocuğun ölümü ile ned iyice kafayı sıyırmış oluyor.
* bilim istasyonunun ned ile ilgisi yok. bilimsel çalışmaların yapıldığı bir yer. ned goodwin, henry ile delilah'ın konuşmalarından henry'nin paranoyaklaştığını fark edince oraya iki sahte rapor koyup bilimsel denek olarak kullanıldığı izlenimi yaratmayı amaçlıyor.
* olaylar ortaya çıkmaya başlayınca ned herşeyi itiraf ediyor ve ortadan kayboluyor, bu durum delilah'ın da işine geliyor, yine yalan yalnlış birşeyler yazıp yolumuza gideriz diyor, henry'de bunu kabul ediyor.
* ormanda rastlanan pek çok ilginç şey oluyor, gölde ördek var mesela, ayrıca kütük üzerinde bir rakun görebilir, evde iki adet kaplumbağa besleyebilirsiniz. ilginç detaylar bence, keşke doğa ve hayvanlar ile daha çok etkileşim olsaydı.
* ron ve dave ismindeki iki ranger arasındaki yazışmalar ilginç. onların hikayesini anlatan bir dlc olsa keşke.
* hawker's nest'in hikayesi ürkünç ve eğlenceli.
* jane eyre - oyundaki tek gerçek(?) kitap.

--- spoiler ---

(jastamba - 15 Şubat 2016 11:49)

--- spoiler ---

-abi, dallandırıp budaklandırdık senaryoyu o kadar ama son yazmadık yarın da oyunun çıkış günü ne yapacaz?
-hassiktir lan ne ara geçti zaman, yarın çıkıyor mu oyun şimdi?
-evet abi, bir sürü de pre-order aldık parasıyla da diyalogları yazan adamın birikmiş maaşını ödedik ne bok yicez?
-dur lan dur heyecan yapma, yazarız şimdi hemen bir son. senaryoda açık kalan ne var şimdi tek tek söyle bana,

-abi emin misin bak ek süre isteyelim bişey yapalım,
-lan sus!, pre-order paralarıyla karıya giderken iyiydi tabi söyle neresi açık kaldı senaryoda
-peki abi günah benden gitti. mesela şu kızların çadırını kim dağıttı?
-yaz, ned goodwing dağıttı.
-abi ne alakası var şimdi, bizim diyalogcu öyle delilah'a background olsun diye yazmış o karakteri kızların çadırını falan neden dağıtsın öyle bir güdüsü yok ki karakterin?
-lan sığır başka karakter mi var oyunda sanki kim dağıttı diyecez yaz işte, başka?
-henry ile delilah'ı kim dinliyordu ve neden?
-yaz ned goodwing dinliyordu, sebebi de eşşeğin zikinden dolayı...bak şuna bak yazıyor(kafasına vurur) lan o yazılır mı?
-ne yazcaz abi o zaman?
-ne bileyim olm boş kalsın orası da, devam
-henry'e ışığı kim tuttu
-yaz ned goodwing
-henry'nin kulübeyi kim dağıttı?
-ned goodwing,
-elektrik kablosunu kim kesti?,
-ned goodwing,
-henry'i kim bayılttı?
-ned goodwing
-yangını kim çıkardı...tamam ned goodwing
-hah şöyle kaç tane kaldı?
-birkaç tane daha var..
-yaz hepsine ned goodwind.
-abi oyunu bitirenler ağzımıza sıçıcak biliyon demi?
-yok lan, öyle deme çıkar illa üç beş beğenen, bunun enteli var danteli var marjinalisti var.
-öyle diyosan kaydedip çıkıyorum o zaman?
-tamam, farklı kaydet yap da bizde de bir kopyası olsun, gönder dağıtıcılara beni de cc ye koy..
-tamam abi..

--- spoiler ---

(geraltofrivia - 16 Şubat 2016 17:59)

çok şey bekleyip heyecanlanmamak ya da yorumlara ve grafiklere göre önyargılı olmamak gereken huzurlu oyun. böyle kısa oyunları insan bir oturuşta bitirmek ve bir kaç saat huzurlu vakit geçirmek için oynuyor. savaş oyunlarını, silahlı çatışma içeren oyunları, bol gizemli veya gerilimli oyunları oynamak istersen onlardan çok var ve bu oyun onlardan biri değil. sorunlardan kaçmış, yaz tatilini orman bekçiliği yaparak değerlendiren iki kişinin hikayelerini ve diyaloglarını bolca manzara ve bir kaç ufak görev ile süslemiş, çok da derinlere inmeden insana karaktere dair empati yaptırarak farklı bir dünyaya sokarak kafa dağıtan bir oyun.

--- spoiler ---

finali beğenmeyenleri de anlamıyorum. yani sen bir ormana gitsen bugün başına ne gelebilir ki, hayvan tehlikesi dışında ne olabilir ulusal bir parkta. yalnızlığın verdiği kuşkuyla bir çok paranoyak hikaye yazarsın ama gerçekte başına korku filmlerinde yaşanan katliamların hiç biri gelmez. kuleye saldırı, telsizlerin dinlenmesi falan bir heyecan yaratsa da gayet gerçek hayatta olabilecek kadar normal biçimde bitirmişler hikayeyi. benim tek sinir olduğum şey, evli olduğumuzu bile bile her fırsatta bize yazan delilah oyunun sonunda bekliyorum demesine rağmen bastı gitti, bir şey beklediğimden değil de onca muhabbetten sonra neye benzediğini görmek isterdim.

--- spoiler ---

adamın biri gelmiş don't starve gibi olsaydı, survival ögeler olsaydı bilmem ne demiş. don't starve gibi olsaydı ben oynamazdım. sürekli bir şeyler toplayarak zaman harcamak istemezdim, benim ilgimi çeken şey varsa ana hikaye ya da ana görevlerdir böyle oyunlarda, sanal bebek gibi karakterin beslenmesiyle, uykusuyla, yorgunluğuyla uğraşmak istesem gider sims oynarım. işte bu oyun senin gibiler için değil, benim gibiler için yapılmış. hedef kitle sen değil, benim. o yüzden git ve don't starve, minecraft falan oyna bu oyuna bok atmak, kusur bulmaya çalışmak yerine.

(nickbulmaktazorlaniyorum - 17 Şubat 2016 18:11)

oyun dünyasıyla beraber oyuncuların nasıl değiştiğini gösteren son dönemin ilgi çekici oyunlarından. telltale'in oyunları nasıl bir hikaye anlatıyorsa bu da bir hikaye anlatıyor. hikayeyi beğenmezsin, sonunu çiğ bulursun falan filan da ulan hiç bu oyun open-world diye sunulmadı ki zaten "open-world" değil bu diye eleştiriyorsunuz. "şöyle olsaymış daha iyi olurmuş"çuları anlıyorum ama bu oyunda senin gördüğün potansiyel, evet belki daha güzel olurdu ama yapımcıların yapmak istedikleri acaba o muydu?

ayrıca belki ben kaçırmışımdır ama oyuna dair bir hype yaratmak için uğraştığına şahit olmadım stüdyonun. yanıltıcı olmayan tanıtım videolarından sonra oyuncular arasında kendiliğinden bir beklenti oluştu ve bu "hype" diye nitelenen şey aslında buydu. yani yapımcılar orada burada oyunu abartarak söyleşiler verip ardından bir de yanıltıcı materyal yayınlamış olsalardı anlarım da, tüm tanıtım videolarında nasılsa öyle bir oyun geldi sonuçta. ama tabii ben denk gelmedim buna, oyunu duyurulduğu videodan beri merakla beklesem de belki yeterince takip etmemişimdir böyle bir şey yapıldığını görecek kadar.

her neyse, oyuna yönelik bu saçma tepkileri bir tarafa bırakırsak fiyatıyla oranla kısa olduğunu söylemek yanlış olmaz bence de. aynı zamanda kontrollerde oyun zevkini düşürecek şekilde belli sıkıntılar oluyor. mesela halatla tırmanma veya aşağı sarkmada illa ince bir noktaya tutmak gerekiyordu imleci veya belli bir telsiz konuşmasını tetikleyecek konu için çok sınırlı bir noktada seçenek çıkıyordu, bunlar problemliydi bence. ama bunlar ötesinde kendisince *sıradan insanlara* dair *sıradan bir hikaye* anlatma derdinde, oynanışı genel itibariyle keyifli bir oyun firewatch. bu tarz oyunları seven insanların hayran kalabileceği, ama "casual" ya da sadece aaa takılan oyuncular için yavan olabilecek bir deneyim. bak deneyim lafını özellikle kullandım.
--- spoiler ---

oyunun hikayesi zaten bu tepkileri göğüslüyor resmen: adamlar basit şeylerden ortaya çıkan paranoyayı bir kenara bırakarak "aslında her şey bu kadar basit olabilir" diyor resmen. yani her oyunda şeytani bir düşman karşısında kendini savunman gerekmiyor sonuçta değil mi? son ana kadar bu tarz bir beklentiyle götürürken belki ters köşe yapmıyor ama yaşamın bu *banalliğini* gösteriyor bir biçimde. sonu bence de sönük olsa da bu yönüyle hoşuma gitmedi de değil açıkçası.

not: fular kullanmıyorum. valla bak. hiç sevmem hatta.
--- spoiler ---

(capodelnulla - 2 Mart 2016 19:24)

technogame ekibi tarafından steame eklenmek üzere resmi bir şekilde türkçe'ye çevrilmeye başlanmış ancak oyunun yapımcı firması tarafından gelen trajikomik açıklamalar sonucu askıya alınmış.

technogame tarafından gelen açıklama;

"firewatch için başlatmış olduğumuz resmi çeviri projesi firmanın yamayı steam üzerinde yayınlamaktan vazgeçmesi üzerine iptal edilmiştir.

campo santo lokalizasyon sorumlusu türkçe dil paketini steam'e nasıl ekleyeceklerini bilmediklerini söyledi. ayrıca türkçe karakterler için de fontu nasıl düzenleyeceklerini bilmediklerini belirttiler.

biz bunları komik bularak gerekirse kendi programcılarımız ile bunları yapabileceğimizi belirttik.

bir diğer husus ise; campo santo, transifex üzerinden başlatılan yerelleştirme çalışmasının aslında kendileri ile bir bağlantısı olmadığını ve bu platform üzerinden yapılacak çeviriye resmi dil desteği sağlamayacaklarını dile getirdi. bunun üzerine technogame koordinatörlüğünde transifex platformunda profesyonel çevirmenlerden oluşturmuş olduğumuz ekiple beraber çeviriden çekilme kararı aldık.
firma ile görüşmelerimiz devam ediyor eğer ikna edebilirsek %37 sini tamamladığımız projeye kaldığımız yerden hızlıca devam edeceğiz.
bu duruma en az bizde sizin kadar üzüldük. gelişmeleri türk oyunseverler ile paylaşacağız. takipte kalın."

(cenetteki nuri - 11 Mart 2016 16:43)

--- spoiler ---

çok güzel bir konsepte sahip lakin karakterleri çizgi film tipinde gibi yapmak yerine konsepte göre daha gerçekçi realistik yapsalardı o seslendirme ile daha başarılı olacaktı. (bkz: #52829939) mesela delilah resmen oyunun merkezi olmuş, hery çok başarılı ama patates burun, sosis parmaklar sırıtıyor. oyun yüzünü bile görmeden bir karaktere bağlanmayı başarmış tabi bunda ses sanatçısının payı büyük. (bkz: cissy jones)

hikayede bazı boşluklar, özellikle başlardaki delilah'ın kulak misafiri olduğumuz bir konuşması ve ortalardaki bilim istasyonu sonrası hikaye daha komplike olabilecekken bariz erken bitmiş, esas hikaye pas geçilmiş havası veriyor onun dışında bence mükemmel.

bu tür oyunların yaygınlaşması güzel, eğlence yanında dramatik duygu aktarımı, deneyimin oculus rift gibi araçlarla zirve yapması farklı bir tarza işaret ediyor.

bunu sevenlerin sevebileceği başka oyunlar;

(bkz: dear esther)

(bkz: fatale)

(bkz: the vanishing of ethan carter)

(bkz: the path)

ayrıca;

(bkz: osborne fire finder)

(bkz: alidat)

oyunda kullandığınız haritayı çıktı alıp, seçeneklerden oyun içi haritayı kapatarak bir nevi ekstra gerçekçiliklede oynayabilirsiniz.

(bir de kendi kulemizdeyken delilah'ın kuleye baktığımızda pencerelerde hareket eden birkaç pixel olsaydı)

--- spoiler ---

(gilbertus albans - 5 Nisan 2016 14:08)