The Apprentice (~ The Celebrity Apprentice) ' Dizisinin Konusu : The Apprentice is a TV series starring Donald Trump, Kendra Todd, and Tana Goertz. Contestants compete for a job as an apprentice to billionaire American Donald Trump.
The Apprentice(2005)(7,3-2353)
Survivor(2000)(7,1-20089)
The Oprah Winfrey Show(1986)(5,2-4306)
The Real World(1992)(5,1-3626)
Good Morning America(1975)(5,0-1109)
American Idol: The Search for a Superstar(2002)(4,2-20325)
ilk sezonundan ilk iki bölümü seyrettikten sonra, şu notu düşmeden edemedim. yıllarca kadınlar iş konusu olduğunda, cinsel obje olarak görülmekten duydukları tepkiyi dile getirmişlerdir. fakat gel gelelim, iş ciddiye bindiğinde ilk bölümde limonata satarken limonata alana öpücük vermeler, limonata alana telefon numarası vermeler falan: direk sex sales.ikinci bölümde de, gerçi burada tam olarak sex sells olmasa da, cinsel içerikli ve aykırı, bir jeti penis gibi kullanarak yarattıkları reklam kampanyasıyla bölümün kazananları oldular. garibim erkekler ise, böyle etrafta kafası kesilmiş tavuklar gibi koşturarak limonata satmaya çalışsınlar daha. ya da akıllı uslu edepli reklam kampanyaları hazırlasınlar. hatunlar cinselliklerini ortaya koyarak malı götürüyorlar. sezonun gerisini seyretmeye devam edicem. - dizi çekilmiş 2004'te ben 2010'dan bu yorumları yapıyorum, ne sikime derman olur? belli değil. iş bulmam lazım lan acil -
(joel - 6 Temmuz 2010 21:17)
dün öylesine rastgeldim ve iki bölümünü izledim fx'de. ömrüm boyunca işsiz kalsam ve bu yarışma son çarem olsa, alnıma silah dayasan katılmam. iğrenç, rezil bir yarışma. hoş gerçek hayatta da böyle değil mi iş dünyası?
(holywitch - 12 Mayıs 2013 20:38)
donald trump'in saciyla yuruyen bir programdir, yalniz yanindaki adami hic konusturmuyor bazen, bugun itibariyle izledigim bolumunde, bi sus canim bi sus kardesim tadinda adami yine susturdu, adam sonra ezik ezik sonda konusmak zorunda kaldi.edit: artik asip donald trump'in yaninda konusturmadigi adami baska diyarlara yolladiginda yerine konusturmayacak baska bir adam alip ona da "senin burda savsaklamani degil isinin basinda olmani istiyorum" tadinda plastik cumlelerle programini bezedigi bir show halini almistir, mba hastalarinin kendini donald trumpta buldugu afrodizyaktir; biz onun yerine snl'deki taklidini izliyoruz.
(icarion - 12 Mart 2004 05:18)
ilk sezonunda omarosa manigault isimli iğrenç ötesi karaktersiz bir zenci hatunun bulunduğu yarışma. aşırı rekabet, hırs ve başarı tutkusu bir insanı ne hale getiriyor diye merak edenler, durup bu hatunu izlesin derim.edit: kötüleyenlere selam ederim, yoksa bu kızcağız aynaya bakınca tanıdık mı geldi?edit 2: üşenmedim, aradım, buldum. kendisine site bile yapmış: http://www.omarosa.com/
(aegeus - 19 Kasım 2004 11:37)
bir nevi donald trump mastürbasyonu..
(sleepy99 - 19 Kasım 2004 11:40)
televizyonda para ve guc icin binbir turlu saklabanliklar yapip, baskasina hakaret eden, yarismacilarin zavalli bir sekilde bencilliklerini birbirlerinin kafasini kesercesine sergiledikleri bu yarismanin beni en cok vuran tarafi, bu tip elemanlara gercek hayatta fazlasiyla rastlanmasi.. en nihayetinde reality show, boru degil.. hatta fazlasiyla gercekci bir show. yazik!halbuki donald trump, esat kiratlioglu ve semih yuvakuran bir araya gelip sac modellerini yaristirsalar, insanlik daha cok faydalanirdi sonuctan.
(kal ho naa ho - 23 Aralık 2004 13:46)
kariyer sürtükleri (bkz: career bitch) ve manyakları emporiumu."ben x, dünyanın en mükemmel emlakçısıyım ve çok zenginim. 20 yaşındayım." şeklinde tanıtıyorlar kendilerini.
(killer rabbit - 1 Ocak 2005 11:17)
turkiye versiyonunda tuncay ozilhan'in yer almasi kararini yanlis buldugum yarisma programi. neden yanlis buluyorum aciklayayim. the apprentice'in bu kadar basarili olmasinin nedeni donald trump'in renkli kisiligi ve is ortamindaki ve hayattaki renkli ve guclu imajidir. iri yari goruntusu, ozenle taradigi altin sarisi saclari, ve tuttugunu koparan guclu isadami imaji, you re fired lafi ile bir isadami karikaturudur ve yarisma konseptine cuk diye oturmustur. ayrica bu adam caktirmadan baya komiktir de. komik olmasa her allahin gunu konuk olarak katildigi komedi programlarinda basarili sayilabilecek isler cikarmazdi. bir de tuncay ozilhan'a bakalim, tusiad baskani, kalite takilan , en azindan oyle gozuken bir adam. ama kardesim, efes pilsen gibi kulubun baskanisin, insan bir kere olsun televizyon'a cikip hava atmaz mi, ileri geri konusmazmi federasyon hakkinda falan? tuncay'la bu is olmaz. kimle mi olur. donald trump'i ilk gordugum anda aklima gelen ismi soyleyeyim: ali sen. adamin hem renkli kisiligi var hem de guclu oldugunu iddia eden, kendiyle sik sik ovunen bir imaji var. adam neuchatel macindan sonra avukati ayarlamis,1974 yilindaki bir milli takim macinin hakemini bile satin aldigini acikca iddia edebilen enteresan bir adamdir. her asamada elenen yarismacilara you re fired demek yerine topugundan vurdurabilir, sansar buyuka ve zan tanriyar ali sen'in asistani olarak ise alinabilir, ve benzeri turlu atraksiyonlara girilebilirdi.yalniz bir tek problem var. finalde kazanan yarismaciya donal trump teklif yapiyordu. mesela son kazanan yarismaciya iki secenek sundu , dedi ki "ya las vegas'taki insaatin basina gececeksin, yada new york da buyuk bir insaat yaptiriyorum, oranin basina gececeksin" dedi, eleman da donald'a yakin olmak icin new york'u secti. peki ali sen ne yapacak? tabi ki soyle diyecek "ya rusya'yla silah tizaareti isine girezeksin, yada fenerbaaze kulubuna girip aziz yildirima karsi aday olazaksin, yirmibes milyon fenerbaaze taraftari seni kuzaklayacaktir."
(motorbreath - 7 Ocak 2005 09:24)
amerikan iş yaşamı ile ilgili sayısız özelliği bizlere sergileyen yarışma.bir kere en basitinden tüm yarışmıcıların hırs küpü olduğunu görürsünüz, kendine güvenleri inanılmaz, çoğu doğuştan satış - pazarlamacı, ağızları iyi laf yapıyor, her yolu deniyorlar, gerilla tipi pazarlama taktikleri kullanıyorlar, çoğunun zaten kendilerine ait başarı öyküleri var ve yine bir çoğu mba yapmış, sunum yönleri kuvvetli, pr'dan anlıyorlar, kadınlar cinselliklerini ön plana çıkarmaktan korkmuyor, hayvan gibi rekabetçiler ve birisi düştüğü zaman üstüne basıp yola devam ediyorlar. acımasızlar, gerektiğinde birbirilerinin özel hayatını bile deşifre etmekten çekinmiyorlar (en son bölümde katrina'nın kurul odasında amy ile nick arasındaki duygusal ilişkiyi açıklaması gibi), çalışkanlar bi de, donald trump gelip inşaatı gezdiğinde herkes hala çalışmaya devam ediyordu.fakat biz tam aksine daha sakin bir milletiz, biz de herkes konuşur, yol gösteren çok olur ama iş yapılacağı zaman kimseyi çevrede bulamazsınız, sorumluluk sahibi insan sayısı azdır ve zoru görünce herkes tırsar. bir de bizde bir yere yöneticiler gelecek olsa herkes işi gücü bırakır, 1 hafta öncesinden yöneticleri ağırlamak için çalışmalar başlar. bu yüzden yerli versiyonu ile yabancı versiyonu arasında mutlaka belirgin farklılıklar olacaktır. fakat istanbul'da ki iş dünyasında oluşmaya başlayan ve belki bir ihtimal yakın bir gelecekte iş hayatında göreceğimiz "birisi yere düştüğünde onu yerden kaldırıp yardımcı olmak" yerine "üstüne basıp hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmek" eylemini de the apprentice'in yerli versiyonu olan çırak'da görme ihtimalimiz son derece yüksektir.amerikan çalışma hayatının iyi yönlerini görüp kendimizce yada kendi kültürümüz uygunluğunda uygulamak (çok çalışmak, çok araştırmak, orijinal fikirler bulmak, iyi organize olmak, sıkı planlama yapmak vs.) ve yine kötü yönlerini görüp ders almak ve aynı hataları tekrarlamamak gibi verdiği dersler açısından son derece enteresan bir tv seyirliğidir bu.
(simon templar - 9 Ocak 2005 15:31)
kovulan adamin bindigi taksinin tavanustu reklaminda "yahoo hot jobs" yazan yarısma programı. guzel bir ayrıntı gercekten...
(seviyorsevmiyorseviyorsevmiyorseviyor - 4 Kasım 2005 12:55)
Yorum Kaynak Link : the apprentice