The Light Between Oceans (~ La luz entre los océanos) ' Filminin Konusu : Tom Sherbourne, 1. Dünya Savaşı'nda geçirdiği acı dolu dört yıldan sonra Avustralya'ya döner ve kıyıdan yarım gün uzaklıktaki Janus Kayası’ndaki deniz fenerinde bakıcı olarak çalışmaya başlar. Genç, güzel, cesur ve sevgi dolu karısı Isabel’le evlilikleri ikisinin de kafasındaki gürültüyü susturup yıldızlar, dalgalar ve rüzgârın sesinden başka hiçbir şeyin olmadığı iki kişilik dünyalarında huzur bulmalarını sağlar. Bir gün, üç yılın ve üç düşüğün ardından, karısı bir bebeğin ağlamalarını duyar. Dalgalar, içinde genç bir adamın cesedi ile birkaç aylık bir bebeğin olduğu bir tekne getirmiştir onlara. Çocuk özlemiyle dolu Isabel Sherbourne dualarının Tanrı tarafından kabul edildiğini düşünür. Yüreklerinin sesini dinleyip bebeği sahiplenmeye ve bundan kimseye bahsetmemeye karar verirler. Yıllar sonra gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca aldıkları kararın hiç beklemedikleri sonuçları olduğunu anlarlar.
Testament of Youth(2015)(7,3-22834)
Allied(2016)(7,1-124697)
The Zookeeper's Wife(2017)(7,0-32680)
My Cousin Rachel(2017)(6,0-15370)
michael fassbender ve rachel weisz'ın başrolünde olduğu drama.http://www.beyazperde.com/…l&utm_source=twitter.com
(zeddicus zu l zorander - 11 Temmuz 2014 20:04)
michael fassbender, yükselişe geçen alicia vikander ve rachel weisz'lı kadrosuyla zaten baştan dikkatleri çekiyor. bir de yönetmen koltuğunda derek cianfrance'ın olduğu düşünülürse daha da merak uyandırıyor. kitabı alıp okudum. tam da derek'lik bir öyküye sahip bu film. derek ilk filmi blue valentine'da ve 2.filmi the place beyond the pines'ta evliliği ele almıştı. ilk filminde birbirlerini sevmelerine rağmen evliliklerini yürütemeyen bir çifte odaklanırken 2.filmde vizörünü daha çok babalarla oğulları arasındaki pek de sağlam olmayan ilişkilere çevirmiş, kadını 2.plana atmıştı. kısacası derek ilk filminde aile temasını işlemişti. stedman'ın yazdığı bu roman da savaştan yarasız dönmüş bir adamla (tom) ondan epey küçük olan genç bir kadının (isabel) aşkını anlatıyor. bir bebeği devlete haber vermeden sahiplenen bu çiftin yalanları yüzünden ilişkilerinin zarar görmesine odaklanan bu eser dediğim gibi tam da derek'lik... ben kitabı sevdim, fena değildi. ama bazen klişelere fazla yüz verilmiş. daha iyi olabilirdi. şu haliyle de sürükleyici... bakalım uyarlaması nasıl olacak...
(sherlock holmes 90 - 8 Temmuz 2015 11:08)
fragmanı düşen film.https://www.youtube.com/watch?v=lk7yw00a4fs
(zeddicus zu l zorander - 24 Şubat 2016 21:40)
2 eylül'de vizyona girecek film. fragmanı iç parçalıyor selpakları hazırlayın. kesin çok seveceğim bir film olacak.
(brooklyn carter - 28 Temmuz 2016 18:48)
casting gerçekten çok başarılı olmuş. fragmandan bile anlaşılıyor, müzikler buram buram alexandre desplat kokuyor. the danish girlde harikalar yaratmıştı. şimdiden yazayım, michael fassbender, alicia vikander ve rachel weisz en kötü ihtimalle oscara sadece aday olurlar. bu filmin adını çok duyacağız.heyecanla bekliyorum.
(pringleshine - 13 Ağustos 2016 12:27)
vizyona girdiği andan itibaren çok konuşulacağını düşündüğüm, kitaptan uyarlama olan film.konusubirinci dünya savaşında fransa'da yer alıp sonradan avustralya'ya dönen michael fassbender savaştan döndükten sonra sakin bir hayat ister ve bir deniz fenerinin bakımını üstlenir. sonrasında alicia vikander ile evlenir, ancak alicia vikander birden fazla düşük yapar ve bu durum ilişkilerine de yansır, ancak sonrasında bir kayıkta buldukları çocuk hayatlarını değiştirir.trailer
(gallagher - 30 Ağustos 2016 23:11)
eleştirmenler nezdinde batarak ekibin (varsa) oscar hayallerini bitirmiş filmdir. muhtemelen öyle fazla da izlenmez ve eylül bitmeden unutulur gider. yani bu yılki oscar yarışında vikander'in ve fassbender'in adları anılmayacak. ne yazık ki vikander, fassbender ve cianfrance'in en kötü filmleri olmuş bu film. cianfrance sonraki filmiyle durumu toparlar umarım. oyuncuları da bir daha böylesi işlerde görmeyiz umarım.
(sherlock holmes 90 - 31 Ağustos 2016 08:53)
müthiş bir drama. türüne aşina izleyiciler için kaçırılmaması gereken bir soy-sanat olayı. bu filmi izledikten sonra çocuk sahibi olmak istemeyen bir insan evladı tahayyül edilemez herhalde. dahası: film, kadın asalet ve anaçlığını muazzam ölçüde vurgulayıp yüceltiyor. filmde, bu minvalde çok kuvvetli bir didaktik boyut sözkonusu. son olarak: anglo-sakson kültüründen hâlâ daha öğreneceğimiz çok şey var.
(fakiruhakirupurtaksir - 4 Eylül 2016 03:08)
bugün sevdiceğimle demirörende izlediğim filmdir. başta filmin dinamizm eksikliğinin de etkisiyle, standart bir dram olarak düşündüğümüz the light between oceans sahneler ilerledikçe bizi alışık olmadığımız sorgulamalar içine sürüklüyor. kökleri güçlü çatışmaların etrafında gelişen film michael fassbander ve alicia vikander gibi iki mükemmel oyuncuya performanslarını ön plana çıkarma olanağı sağlasa da yönetmen derek cianfrance bu olanağı baltalıyor. bazı önemli sahnelerde sekansları olması gerekenden kısa tutup, güçlü sahneler sırasında oyunculuğu arka plana atınca, film ulaşabileceği doruklara ulaşamıyor. fakat bütün bunlara rağmen, bir filmde seyirci olarak, sizin de kendi düşüncelerinizi sorgulamaya başladığınız dakikalar çok değerlidir. bu filmde de bunun iyi bir örneğini deneyimlemek mümkün. o yüzden gidip izleyin derim efenim.
(kendisiylebarisikadam - 5 Eylül 2016 22:35)
sinematografisi ve müzikleriyle tüm duyulara hitap eden derek cianfrance filmi.filmde kullanılan mekanlar ve özellikle deniz feneri imgesi , fassbender'ın filmdeki karakteri ve hikayesiyle iyi örtüşmüş; inandırıcılığı ve etkileyiciliği arttırıyor.----spoiler mode on----annelik dürtüsünün ve isteğinin kimi zaman ne kadar yıkıcı olabildiğini ve kişiyi mantıkdışı davranışlara yöneltebildiğini görüyoruz filmde. tom sherbourne (fassbender), yaşadıkları adaya sürüklenen kayıktaki bebeği daha en başında otoritelere teslim etmeyi düşünerek soğukkanlı ve mantıklı bir yaklaşım gösterirken karısı isabel(alicia vikander) bebeğin kendilerine bir lütuf olarak geldiği düşüncesiyle anlık ve romantik davranıyor- ki kısmen anlaşılabilir - ve kocasının da aklına giriyor bir süre sonra. bebeğin gerçek annesinin hayatta olduğunu öğrenen sherbourne, içindeki suçluluk duygusuyla daha fazla mücadele edemiyor ve anneye , karısına haber vermeden , bebeğinin hayatta olduğuna dair gizliden notlar gönderiyor.durumu öğrenen karısı ,bebeği - artık 5 yaşında çocuk olmuştur bu arada - gerçek annesine teslim etmek istemiyor ve yaygara koparıyor ; hattâ kendisi için "hayatıma ışık tuttun" diyen ve ona büyük bir aşkla bağlı olduğu kocasına düşman oluyor, onun hapise girmesine göz yumuyor ve benim gibi bir izleyiciye " e pessss yâni, yuh !" dedirtiyor. sonuçta hak yerini buluyor . çocuk aşkıyla bir nevi transa girmiş acılı annenin de aklı geç de olsa başına geliyor. ----spoiler mode off----özet: mantık ve duygu ilişkisini bol bol tartışmaya açan , özellikle müzikleri ve görselleri için izlenebilecek bir film. fassbender 'ın oyunculuğu başarılı.
(aackakan vudi - 20 Eylül 2016 13:02)
çok güzel, şaheser olabilecek bir film iken sadece güzel bir film olmuş.izlenir mi? kesinlikle. ben gayet sevdim filmi. izleyin.detaylıca bakarsak problemleri var elbet. konu, oyunculuklar çok çok iyi. çekimler iyi. ama olmamış, yarım kalmış, eksik o kadar sahne var ki. yönetmen maalesef görece katletmiş güzelim filmi. film ve oyuncular oscarlık performans gösterebilecekken aday olmaları bile başarı olur.
(gazeteciolcamben - 20 Eylül 2016 23:42)
Yorum Kaynak Link : the light between oceans