Everest ' Filminin Konusu : 1996 yılında Everest Dağı'nda kötü hava koşulları nedeniyle yaşanan çığ felaketini ve felaketten kurtulmaya çalışan 2 dağcı grubunu anlatan filmin başrolünde Jake Gyllenhaal ve Jason Clarke oynuyor. Yönetmenliği İzlandalı Baltasar Kormakur üstleniyor.
Prisoners(2013)(8,1-512366)
Nightcrawler(2014)(7,9-392595)
End of Watch(2012)(7,6-208331)
127 Hours(2011)(7,6-318306)
Source Code(2011)(7,5-492626)
Southpaw(2015)(7,4-195559)
The Walk(2015)(7,3-112227)
Brothers(2009)(7,1-102719)
Demolition(2016)(7,0-75155)
Stronger(2017)(7,0-33155)
In the Heart of the Sea(2015)(6,9-109840)
Life(2017)(6,6-172463)
eteklerinde 100'den fazla cesedin olduğu dağ. ve evet, her biri hayallerini gerçekleştiremeden öldüler. neyse ki cesetleri ilk günkü tazeliğini korumaktadır.
(buzdan adam - 21 Mart 2011 19:22)
nasuh mahruki'nin eski çıktığı.
(nutella yerken sandalyeden dusup geldim - 2 Şubat 2012 12:04)
yüksek hızlı internet erişiminin mevcut olduğu dağ. himalayaların en tepesi.
(ellerimusuyor - 19 Ekim 2013 00:39)
zirvesine varmak bir seçenektir, ama geri dönmek zorunludur! zirveye vardıktan sonra geri dönmeye başlamanız gereken zaman saat 14:00'ı geçmemelidir, aksi takdirde gece 8000mt üzerinde kalma ihtimalini göze alırsınız. bu yüzden zirve tırmanışı gece yarısı başlar, sabah 10:00 gibi zirveye varmak hedeflenir ve gün batmadan 4. kampa dönmek gerekir. 1996 da fırtına sebebi ile geceyi dışarıda geçiren ve oksijenin az olması sebebi ile verilen hatalı bir kararla eldivenini çıkaran bir dağcı :bu dağda 8000mt sonrası oldu da yürüyemez duruma gelirseniz ekip arkadaşlarınız sizi muhtemelen ölmeye terkedecektir, çünkü ellerinden gelen birşey yoktur. 8000mt üzerinde insan vücudu teknik olarak "ölmeye" başlar, o yüzden elinizden geldiğince çabuk bir şekilde tekrar 8000mt altına inmeniz gerekir. 1996 da yaşanan faciada ekip lideri rob hall'ın müşteri olarak zirveye götürdüğü dağcılardan birini, ana kamptan defalarca yapılan uyarıya rağmen, bırakıp aşağı inmemesi hayatına mal olmuştur. filmini gelecek yıl izleyebileceğiz sanırım.mayıs 1996 everest tırmanışı faciasında, ana kampta doktor olarak bulunan dr.kenneth kamler'ın yaptığı sunumdan gülümseten notlar:dr: zirve yapmak için gece yarısı gibi yola çıkmak gerekiyor.izleyici : neden geceyarısı?dr: aşağısı o kadar korkunç ki, aşağı baktığımızda korkmayalım diye....dr: işte bu resimde güneydoğu köprüsü görünüyor, burada dağcıları birbirine bağlayan ipler kullanılmıyor, çünkü düşen bir kişi bile tüm grubu aşağı çekebilir, o yüzden herkes tek başınadır. eğer sola düşerseniz nepal sınırı içindeki 2500 metrelik uçuruma düşersiniz, eğer sağ tarafa doğru düşerseniz 3650 metrelik tibet tarafındaki uçuruma düşersiniz.-10 sn kadar bir ölüm sessizliği-dr: yani tibet tarafına doğru düşmek daha mantıklı gibi, sonuçta daha uzun süre yaşarsınız.-salonun kopması-dr: çok da birşey farketmez gerçi, geriye kalan tüm hayatınız boyunca serbest düşüyor olursunuz.
(saci guzel beethoven - 23 Ağustos 2014 17:02)
orospu çocuklarının filmin sonunu spoiler uyarısı koymadan yazdıkları filmdir. film seçmek için yorumları okuyayım dedim, pezevenkler sağolsun izlememe gerek bırakmadılar artık.yorumlara bakıp filmi izlemeye karar verecekseniz bundan önceki entry'leri atlayın bence arkadaşlar.
(dmxx - 27 Eylül 2015 11:27)
filmden sonra etkilenip araştırma fırsatı buldum. ufak araştırma sonucu--- spoiler ---+18http://dunyalilar.org/everestte-olu-vucutlar.html insan gerçekten bir tuhaf oluyor.+18--- spoiler ---
(ortadantist - 28 Eylül 2015 01:21)
en gerildiğim sahnesi, dakikası 25 dolar olan uydu telefonuyla uzun uzun konuşmaları olan film. bu filmin neresi 3d onu hiç anlamadım.
(dj tohtur - 28 Eylül 2015 23:29)
jon krakauer tabiki de begenmez bu filmi. cunku kendisi 96 faciasiyla ilgili pek de hos anilmaz dagcilar camiasinda. filmde aynen gercekte oldugu gibi betimlenmistir kendisi. millet can derdindeyken kosar adim cadirina girip fermuari cekip, dinlenmeye almistir kendini. andy harris ile ilgili de yanlis bilgi verip daha buyuk uzuntulere sebep olmustur. yazdigi kitabinda da anatoli boukreev gibi efsane bir dagciya, hem de uc kisinin hayatini kurtarmasina ragmen bok atmaya calisip cevabi yemistir. kendisi ayrica neyin ustasidir bilinmemektedir. iki tane oldukca ses getirmis vakayi inceleyen bestseller kitap yazmis outdoor insanidir jon krakauer. kalifiye bir dagci degildir.film ile ilgili adam gibi bir dagci yorumu, hem de bizden cikmis bir efsanenin yorumunu okumak isterseniz:https://www.facebook.com/…i/posts/10153170413028657kisacasi nasuh mahruki'nin begendigi filmdir. koyayim jon krakauer'in gotune afedersin.
(kenjin - 30 Eylül 2015 23:17)
ekşi sözlük'ün yıllardır değişmeyen, tüm önerilere rağmen görmezden gelinen deli saçması yapısını tekrar hatırlatan dağ, film ve aynı zamanda apöllör.
(axt - 1 Ekim 2015 15:14)
zirvesinde hava basincinin 33,2kpa (bkz: kilopascal) olarak ölcüldügü, dünyanin catisi olarak nitelendirilen himalaya dag sirasinin doruk noktasi.simdi haydi gelin, everest kisvesi altinda biraz dogabilimleri hakkinda atip tutalim. fizik yapalim, biyoloji yapalim, cografya yapalim.everestte en yüksek nokta, üst troposfer seviyesine kadar ulasir, ki bu artik, jet stream rüzgarlarina maruz kalinan cok tehlikeli bir nokta yapar everesti.bu rüzgarlarin hizi saatte 280km gibi seviyelere ulasirken, bilindigi uzere ticari ucaklarin, ayni mesafeyi dogu-bati istikametinde ornegin 11 saatte, ancak bati-dogu istikametinde 9saatte aliyor olmasinin sebebidir. yani surekli olarak batidan doguya dogru estikleri icin, ve bittabii cok hizli esiyor olduklari icin, batidan doguya dogru ucan jetlere guven, dogudan batiya ucan jetlere korku salarlar. tecrube edenler bilecektir, ornek bir shanghai-istanbul ucusunda yolculuk 11 saat 40 dakika gibi sürerken, istanbul-shanghai ucuslari 9saat 30 dakika gibi sürelerde tamamlanabilir. zira jetstream ruzgarlari, herzaman istanbul dan shanghai a dogru esiyor olduklari icin, istanbula yolculuk edenler sevdiceklerine biraz daha gec kavusmaktadir.bu ekstra bilgilendirmeyi de yaptiktan sonra devam edelim.efenim everest zirvesinde, kis mevsiminde sicaklik -70 santigrad derece selsiyüs seviyelerine kadar düsmektedir. mayis aylarinda ise -17 civarlarinda ortalama bir seyir hakimdir. ancak jetstream ruzgarlari, daha once belirtildigi uzere hic durmaz. yani -17 derece sicaklikta 160km/saat esen bir ruzgar, en iyi ihtimalle kulaginizi düsürür, kotu ihtimalle kıbleniz şaşar ve heyhat ki, cehennemlik olursunuz hafazanallah.burada en buyuk problem oksijensizliktir evet. ancak bu insan icin böyle. o seviyede, havanin icindeki oksijen orani azalir diye birsey yok. problemi aciklamaya calisayim.oksijen vardir. hatta havanin icinde orani daha fazla dahi olabilir. ancak, zirve o kadar yuksektir ki, insanin aliskin oldugu standart hava basincinin 101,7 kpa * yani 1 bar seviyesinin ucte biri seviyesinde, yani 33 kpa civarindadir!bu noktada, nefes alma (bkz: inhalation) dedigimiz hayati prosesin mekanigine bir goz atmak icabeder.nefes aldigimiz ortamin basincinin ne kadar onemli olduguna bir bakalim.nefes alma, kaburga kafesine bagli kaslarin daralmasi ile baslar. bu, gögüs kafesi boslugunun genislemesine sebebiyet verir. daha sonra diyafram kasilarak kuculur ve daralir, bu ise, akciger zarinin (bkz: intrapleural space) genlesmesine, ve boyle yasasi (bkz: boyle's law) geregi negatif basinc olusmasini saglar.bundan sonrasi, hollandali ustad daniel bernoulliye kalmistir. yani nispeten yuksek basincli ortamdan (bkz: dış ortam), dusuk basincli ortama (bkz: akciger) dogru gazlarin ve sivilarin (bkz: oksijen) akis egilimi.havayi icimize cekmeyiz. icerideki basinci dusururuz, hava kendisi girer iceri.butun bunlar 101kpa basinci icin cok kolay. yani yasanabilir ortamlarimiz. everestte, 33kpa gibi dusuk basinca, bir de ruzgarlar eklendiginde, ayrica %14 civari daha basinc dusumune sebep olurlar (bkz: venturi etkisi) neticede, cigerlerinizi daha cok, cok ama cok daha fazla cok genisletip icerideki basinci cok daha fazla azaltmaniz gerekmektedir ki, bu cok zordur. dolayisi ile yeteri kadar hava iceri hic girmez.insanin tek caresi adaptasyon, yani kandaki hemoglobin oranini arttirmaktir ancak everest icin bu denli bir adaptasyon mumkun degildir. butun bunlar yetmezmis gibi, akcigerlerin ihtiyaci olan gaz fazindaki oksijen, cok dusuk sicakliklarda nispeten artik eski alistiginiz gaz fazindaki kadar gaz halinde degildir. everesti ölümcül yapan, düsük basinc, sert esen jet stream ruzgarlari ve soguk havadir.oraya tirmanan dagcilar, butun bu yukarida anlatilanlari bile bile tirmanirlar oraya. bu yuzden de cok buyuk saygi hakederler. neden(?) diye sorulabilir. bu soruya, 1996 senesinde everest dönüsünde hayatini kaybetmis doug hansen , ayni isimli 2015 senesinde vizyona giren filmde cevap verir;--- spoiler ---i have kids. i thought i told you their’s… their elementary school back home. i have been going and talking to the kids there and they actual helped me raised some of the money to come and gave me a flag to plant on the summit and… so, i was thinking maybe it’s… they see an… a regular guy can, you know, follow impossible dreams. maybe they will be inspired to do the same, i guess.im climbing mount everest because i can. because, to be able to climb that high and see that kind of beauty that nobody ever sees, it’ll be a crime not to.--- spoiler ---bence yeteri kadar tatmin edici, bir o kadar da güzel bir cevap.
(ockhamda sinek kaydi - 9 Şubat 2016 20:00)
Yorum Kaynak Link : everest