Süre                : 2 Saat 3 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Eylül 2014 Cuma, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Unison Films , Kim and Jim Productions , Division Films
Yönetmen       : Ned Benson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ned Benson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : James McAvoy (IMDB)(ekşi), Jessica Chastain (IMDB)(ekşi), Nina Arianda (IMDB), Viola Davis (IMDB), Bill Hader (IMDB)(ekşi), Ciarán Hinds (IMDB)(ekşi), Isabelle Huppert (IMDB)(ekşi), William Hurt (IMDB)(ekşi), Jess Weixler (IMDB), Nikki M. James (IMDB), Jeremy Shamos (IMDB), Wyatt Ralff (IMDB), Brendan Donaldson (IMDB), Daron Stewart (IMDB), June Miller (IMDB), Lawrence Cioppa (IMDB), Julee Cerda (IMDB), Sasha Eden (IMDB), Johnathan Fernandez (IMDB), Justine Salata (IMDB), Musto Pelinkovicci (IMDB), Rafael Feldman (IMDB), Michael King (IMDB), Jimmy Palumbo (IMDB), Will Beinbrink (IMDB), Ryan Eggold (IMDB), Marta Milans (IMDB), Bryon Krueger (IMDB), Maxfield Lund (IMDB)

The Disappearance of Eleanor Rigby: Them (~ Askin Halleri) ' Filminin Konusu :
Conor ve Eleanor aşkla evlenmiş ve beraberliklerini mutlu bir biçimde sürdüren bir çifttir. Ta ki bir gün yine birbirlerine ne kadara yabancılaştıklarını fark edene kadar… Daha önce karşımızda The Disappearance Of Eleanor Rigby: Him and Her başlıklarında çıkan film bu sefer hayatı yeniden keşfedişini subjektif bir bakış açısıyla yeniden beyazperdeye taşıyor. Senaristliği ve yönetmenliği daha önceki filmlerde olduğu gibi Ned Benson’a ait olan yapımın başrollerin de James McAvoy ve Jessica Chastain’i izliyoruz. Onlara kadroda eşlik eden isimlerse William Hurt, Viola Davis, Isabelle Huppert, Ciarán Hinds ve Bill Hader.


  • "hikaye ve cast a bakılırsa father mckenzie'nin bulunmadığı film.(bkz: eleanor rigby)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmekimi 2014 vasitasiyla izlemeye firsat buldugum film. sinemadan anlamam, iyi bir film izleyicisi degilimdir. bunu belirtme ihtiyaci duymamin nedeni film hakkinda olumsuz goruslerimin olmasi.

    --- spoiler ---

    filme, trailer'ini izledikten sonra oldukca merak ederek bilet almistim. ancak fragmaninda gosterildigi gibi sadece kadin ve erkek arasindaki aşkı konu almiyor film. hatta aşkı dahi konu almiyor desem yalan olmaz. bir aile drami olarak nitelendirmek daha dogru. bu nedenle biraz yaniltilmis hissettim kendimi. filmin ismi "the disappearance of eleanor rigby" olmasina ragmen biz o "disappearance"tan sonrasini izliyoruz ve sebebini anlamaya calisiyoruz bir sure. sonra da bu kaybolusun sebebinin bir bebek ölümü oldugu ortaya cikiyor. iste bu noktadan sonra filmden beklentim "bir ciftin hikayesi"nden "bir ailenin dagilisi"na evrildi. evlatlarini kaybetmis iki insanin farkli aciyla basa cikma yollari yuzunden kopmalarini izlemeye basladik. intihara kalkisan bir anne ve acisini inkar ederek, yok sayarak atlatmaya calisan bir baba.
    bence film kadin karakterin ailesinin evine tasinmasiyla baslamasa cok daha iyi oturabilirmis hikaye. oyle bir yerden baslatmislar ki, kadini ve erkegi birbirlerine en destek olacaklari zamanda neyin, nasil boylesine ayirdigini bilemiyoruz. ne dusunduklerini, acilarini nasi yasadiklarini anlayamiyoruz. bir turlu icten bir konusma yapamamalari, iclerini dokememeleri, sadece birbirlerine bakmalari bana pek dogal gelmedi acikcasi, pek iyi sonuclar cikmamis o iliskileri tikanan kari-koca sessizliginden. sessizlik vardir, sozcukler yoktur ama yine de konusursun aslinda, bir paylasim yaparsin, iletisimin kesilmez. bu filmdeki sessizliklerin, konusamamalarin hicbiri anlamli degildi bence. galiba bu yuzden rahatsiz oldum, bir seyler yapay geldi bana. eklemlendirilen yan hikayeler de sanki hikaye biraz hareket kazansin diye yazilmis gibiydi.

    filmin hikayesi ve islenisi ne kadar yavan geldiyse oyunculuklari da o kadar iyiydi. ozellikle jessica chastaininki. muzikleri de oldukca hostu. ama film genel olarak olmamisti bence. hikayeyi iki taraftan izlemek kanimca cok daha tatmin edici olacak izleyici acisindan. eger firsatim olursa ozellikle "her" versiyonunu izlemek isterim.

    ha bir de, filmde guzel bir detay vardi. detay degildi aslinda gozumuze sokulmustu biraz. erkegin onu isteyen bir kadini reddedememesi ama kadinin bunu yapamamasi genelleme.olsa da kadin ve erkek dogasina dair guzel bir detaydi.
    ---
    spoiler ---

    aslinda diger versiyonlarin basligi bulunduguna gore, bu basligin da ciftin hikayesini disaridan anlatan versiyonu olarak the disappearance of eleanor rigby them olmasi gerekiyordu ama olsun, buraya yazalim.


    (cay posetinin hazin sonu 2 - 11 Ekim 2014 02:36)

  • comment image

    sonda çalan harikulade şarkıyı merak ettirdi bana, bulabilsem keşke.

    onun dışında jessica chastain'in harika oyunculuğu, ve bir kaç insani ilişkiler açısından hoş detay dışında vasat bir filmdi.

    ilk iki filmi izlemedim bu arada, belirtmem gerektiğini düşündüm.


    (kaerin - 11 Ekim 2014 22:45)

  • comment image

    filmekimi kapsamında izleyip vakit kaybı olarak gördüğüm film. jessica chastainin güzelliği dışında diğer iki filmde de profesör rolünü oynayan viola davisin olduğu sahnelerde eğlendim. müzikler de fena değildi ancak senaryo sahiden çok kötü olduğu için onlar da kurtaramamışlar filmi.


    (vatandasriza - 12 Ekim 2014 22:25)

  • comment image

    neden olduğunu bilmiyorum ama beğendiğim film.
    başından zor bir olay geçen insanlar sanırım aynen böyle karışıyor.
    kendini kaybetmek deyimi çok yerinde. kendini kaybediyor insanlar, herkes farklı sürelerle kayıp.
    kimi eninde sonunda buluyor kendini, kimiyse bulamıyor, orada, takıldığı yerde yahut hiçbir yerde kalıyor.

    --- spoiler ---

    filmdeki takip etme sahnesi çok anlamlıydı, sevdiğinin sana yabancı gelmesi hissi ancak böyle görselleştirilebilirdi.
    ---
    spoiler ---


    (felicla - 24 Ocak 2015 21:17)

  • comment image

    7 entry girilmesini hak etmeyen bi film bana gore, ama sozlugun guncel kalitesini de kabullenmek lazim artik. neyse.

    burada yazilan bikac entryyi geciyorum, izleyin kendiniz karar verin. ben izlemeden once okumadim burayi.

    gayet begendigim bi filmdi. oyuncular cok iyiydi. jessica'nin zaten hastasiyim, james mcavoy'u pek sevmezdim ama bu filmde onu da sevdim. bence duyguyu seyirciye gecirmede basarili olmus ikisi de. ben evliliklerine ve yasadiklarina inandim, yapaylik yoktu.

    --- spoiler ---

    film duragan bir film. zaten boyle filmlerle ilgili pesin pesin aksiyon bekleyenler izlemesin diye burada bin defa soyleniyor. senaryonun kotu oldugu soylenmis. ben oyle dusunmuyorum. boyle bi hikayeyi nasil islemeliydiler? fikir verilsin aydinlanalim.
    bu kadar buyuk bi sarsintidan sonra evlilikte taraflar ya birbirlerinden koparlar ya da yakinlasir beraber atlatirlar, bu bir gercek. ve bunu da mumkun oldugunca anlatmaya calismislar. filmin derdi de her detayi anlatmak degil; cocugun olum nedenini ogrenemiyoruz, yuzunu bile goremiyoruz. hikaye: ciftin felaketten sonraki davranislari. biri unutmayi seciyor digeri unutamiyor. ve bi sekilde devam etmeye calisiyolar, birlikte veya ayri ayri.

    sevdigim bi film tarzi. guzeldi, ozellikle oyuncular filmi guzellestirmis.

    ---
    spoiler ---

    filmin sonunda calan sarki son lux-no fate awaits me


    (bendimidimodidi - 31 Ocak 2015 22:26)

  • comment image

    once him sonra her versiyonunu pespese seyrettigim ve huzunlu oyunculuklariyla cok da begendigim film. ayni sahnelerde kadin ve erkegin birbirlerine bakis acilarindaki farklilik, ayni hikayeyi seyretmenize karsi merak duygunuzu ustlerde tutuyor. (hatta tisort rengi bile degisiyor, burada ne oyun yapmaya calismislar cok anlayamadim). bu nedenle eger them versiyonu her iki filmin ve tum sahnelerin tek montajindan olusuyorsa hikayenin ruhunu nasil canli tutabilmisler bilemiyorum.

    filmin muziklerini son lux adinda yeni kesfettigim bir post-rock grubu yapmis. him'in sonuna dogru calan sarki daha once paylasilmis ancak her iki filmin de sonunda calan sarki aslinda bu "race to erase".


    (oinone - 1 Şubat 2015 16:31)

  • comment image

    avrupa filmi ayarında amerikan dram filmi. normalda dram izlemem ama başlamış bulundum ve sonuna kadar izledim. temposu oldukça düşük bir film. yer yer yapay buldum. belki de amerikan aile yapısına yabancı olduğum içindir. oyunculuklar, çekimler ve müzikler gerçekten iyiydi. yalnızlık halleri, ayrılık sonrası toparlanma çabası güzel işlenmiş. klişelerden tamamen uzak bir filmdi diyebilirim. türünü sevenlere farklı bir tad olması açısından tavsiye ederim.

    --- spoiler ---
    sonunda kız ailesine paris'e gidiyorum yalanı atıp elemanla tekrar bir araya geldi sanırım ama tam anlayamadım dikkatim dağıldı.
    ---
    spoiler ---


    (hayatin anlamini arayan adam - 14 Şubat 2015 20:16)

  • comment image

    samimi oyunculuklar üzerinden büyük laflar etmeden, durağan şekilde ilerleyen bir film. bu nedenle filmin bir olayı olmadığı söylenebilir çoğu kişi tarafından. fakat her filmde hayatın anlamını verecekmişçesine iddialı cümleler aramayanlar ve herkesin içinden geçebileceği bir hayatı olduğu şekilde göz önüne seren bir film bekleyenler için tatmin edici olacaktır eminim.
    them başlıklı bölümde her ne kadar kadın ve erkeğin perspektifini göreceğinizi düşünseniz de bence başrolünde kadınlar var bu filmin. ve üzerinde çok durulmasa bile her birinin ayrı bir kayboluş hikayesi var film içerisinde.
    eleanor rigby, yaşadığı kaybın ardından yaşamla mücadelesini eşinden farklı bir şekilde sürdürmeye çalışan bir kadın. ne istediğini bilmeyen, amaçsız biriymiş gibi algılanabilir pekala. başlangıçtan itibaren başkalarının onun için yaptığı seçimleri takip ediyormuş gibi gözüküyor. hayatın durmasını istediğin bir anda, başkalarının amaç amaç diye çıldırmasının anlamsızlığını yaşıyor olabilir pekala.
    annesi mary, başka bir ruh halinde. evliliğini uzun yıllar ayakta tutabilmiş ama vazgeçtiklerinin acısını içkiyle kapatmaya çalışıyor. annelik tek geçerli varoluş biçimi değil onun için ama elinde kalan sadece bu. başlangıçta anne olmayı istememiş olmayı da ekleyin bu pişmanlığa. kızının da aynı pişmanlıklarla yaşamasını istemiyor.
    kimlik dersleri veren profesörün ise çocuğu ile sağlıklı bir ilişkisi yok. kürsü sahibi olmasına rağmen içinde bulunduğu durumdan memnun değil. bir nevi ayaklarının geri geri gitmesi durumu söz konusu.
    tüm bu annelik figürleri içerisinde, kendi anneliğinin nasıl olabileceğini sadece hayal edebilen bir eleanor düşünün. içinde bulunduğu karmaşayı hayal etmeye çalışın.
    bu duygu seli içerisinde güçlü figür olmaya çalışan erkekler mevcut. fakat duygularına açık olabilme cesaretine sahip olunca kadar figüranlıktan öteye gidemiyorlar. figüranlık derken, kadının hayatındaki yerinden bahsediyorum.
    bunları bir kenara bırakacak olursak, herhalde bir soru cümlesidir bu film: “sana farklı bir insanmışım gibi gözüküyor muyum?” kadın ve erkeğin ortak paydası oluyor bu hissiyat. kendi içimizde değiştiğine inandığımız yanları dışarı yansıtmadan çözüm arayan insanın yalnızlığını seriveriyor göz önüne.


    (jellicle - 20 Şubat 2015 13:22)