Süre                : 1 Saat 53 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Eylül 2014 Perşembe, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Aksiyon,Gizemli,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Twentieth Century Fox , Gotham Group , Temple Hill Entertainment
Yönetmen       : Wes Ball (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Noah Oppenheim (IMDB)(ekşi),Grant Pierce Myers (IMDB)(ekşi),T.S. Nowlin (IMDB),James Dashner (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Dylan O'Brien (IMDB)(ekşi), Aml Ameen (IMDB)(ekşi), Ki Hong Lee (IMDB)(ekşi), Blake Cooper (IMDB)(ekşi), Thomas Brodie-Sangster (IMDB), Will Poulter (IMDB)(ekşi), Dexter Darden (IMDB)(ekşi), Kaya Scodelario (IMDB)(ekşi), Chris Sheffield (IMDB), Joe Adler (IMDB), Alexander Flores (IMDB), Jacob Latimore (IMDB), Randall D. Cunningham (IMDB), Patricia Clarkson (IMDB), Don McManus (IMDB), Michael Bow (IMDB), Jerry Clark (IMDB), Michael Deville (IMDB), Dylan Gaspard (IMDB), Mark Gibson (IMDB), Cory Gooding (IMDB), Cazi Greene (IMDB), Dustin Guitreau (IMDB), Tyler Harrison (IMDB), Landon Hazel (IMDB), Gary Hood (IMDB), Nick Killebrew (IMDB), John Langston (IMDB), Chad Martinez (IMDB), Lester Millet (IMDB), Sawyer Pierce (IMDB), Weston Rachal (IMDB), Bryce Romero (IMDB), Johnny Stockwell (IMDB), SanChavis Torns (IMDB), Lane Westerhaus (IMDB), Gentry Williams (IMDB), Austin Reed Alleman (IMDB), Caroline Bonin (IMDB), Nicholas Bursavich (IMDB) >>devamı>>

The Maze Runner (~ Labirent: Ölümcül Kaçis) ' Filminin Konusu :
Thomas(Dylan O'Brien) adlı bir genç, beraberinde 60 çocukla birlikte bir labirente hapsolur. Uyandığında kendisini labirentte bulan Thomas ismi haricinde hiçbirşey hatırlamamaktadır. Thomas, Glade adını verdikleri bir tür kapalı kasabamsı alanda olduklarını öğreniyor. Burada yetişkinler yok. Sadece onlu yaşlarında erkek çocuklar var. Ve hepsinin de ayrı bir görevi. Bir şekilde hayata tutunmaya, bir şeyler yapmaya çalışırken, diğer yandan da bulundukları yerden çıkmaya çalışmaktadırlar.


  • "lord of the flies, lost , the hunger games karışımı film."
  • "sinemada izlemeye değer, başından sonuna gerilimi ve ilgiyi yüksekte tutan, bence olmuş film. inşallah avatar gibi yapmazlar da seneye falan izleriz serinin devamını.."
  • "açlık oyunlarından çok daha güzel bir film olmuş derim ben.tanım: gidilebilecek film"
  • "ilk film itibariyle kafalarda oluşturduğu sorulara tatmin edici cevaplar ver(e)meyen film.mesela benim kafamda;(bkz: la bu çocuklar size ne etti)"
  • "herkes bi filme benzetmiş. ben de hangover!a benzettim. hiç bişey hatırlamıyolar. sonra ne bok yediklerini öğreniyoruz yavaş yavaş. bi mike tyson'ın kaplanı eksikti."
  • "filmin sonuna doğru bir tek ben mi half-life tadı aldım?aniden ışıkları açılan uzun koridorlar. exit'ten çıkınca yerde yatan ölü bilimadamları, arka fonda bozuk lambalar... falan..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    sinemada izlemeye değer, başından sonuna gerilimi ve ilgiyi yüksekte tutan, bence olmuş film. inşallah avatar gibi yapmazlar da seneye falan izleriz serinin devamını..


    (iqt - 20 Eylül 2014 00:44)

  • comment image

    ben de yeni izledim geldim. bunun gibi hem bütçesi sınırlı hem de oyuncuları itibariyle pek bir albenisi olmayan, doğrudan kitabı okuyanlara hitap eder gözüken bir yapım için oldukça güzel bir başlangıç yapmışlar. genç oyuncular bu az tanınmışlıklarını bir noktada kendi avantajlarına çevirmişler. bazı kısımlarda doğrudan kitabı okuyanların kafalarında çözeceği hızda aksa da olaylar, filmin ilk dakikasından itibaren gerilim tonunu düşürmemesinden sebep kitaba uzak olanları da tuttu perdenin karşısında. hali hazırda 4ncüsü yazılan bir kitap serisinin ilk parçası birçok yönden riskler içerir elbette...hem her şeyi ekrana yansıtmaya çalışması, hem öykündüğü söylenen hikayeleri bir kenara koydurup kendine özgü bir sinemasal bir dil yaratmaya çalışması vs vs....ufak bir noktada dahi dozajı tutturamazsa tu-kaka edilmek için onca neden taşıyor haliyle ama yönetmen ilk işi olmasına rağmen dengeyi olabildiğince oturtmuş.. hikayenin, halen izlemediğim//okumadığım sineklerin tanrısı'na olan benzerliklerinden bahsedilmiş...finali itibariyle; bambaşka sularda yüzseler bile resident evil havası dahi alınabiliyor kısmen. lost'un ses getirdiği dönemde ilk adımlarını attığı bu hikayede yazar, ondan bile kimi lezzetleri yedirmiş haliyle dünyasına. ben beğendim...şu haftalarda sinemada çok da iyi alternatifler yokken gayet izlenebilir duruyor. şimdi ... (bkz: "2. aşama başlasın") ...bakalım!

    not: 3d olmadan gösterilen bu tarz filmleri özler olmuşuz resmen!!


    (saltans - 21 Eylül 2014 01:28)

  • comment image

    --- spoiler ---

    40 tane ergenin arasına o kızı atıyosun ya, yeminle o kızın ağaç evden attığı taşlarla kafasını ezip ölüsünü sikerler bizim orda
    ---
    spoiler ---

    post apokaliptik dönem sevenlerin eğer sanat sinema kaygısı da yoksa çerezlik zevkle izleyebilecekleri film

    newt rolünde game of thrones'tan tanıdık bir yüz de görülebilir.


    (mansonilized - 23 Eylül 2014 13:29)

  • comment image

    açlık oyunları'ndan daha iyi olmuş filmdir. diğer seyircilerin aksine nedense benim favori karakterim minho oldu. ne bileyim sanki thomas ile kafa kafaya bitirecekler film-ler-in sonunu öyle hissettim ki bu merakımı daha da kamçıladı. ben en iyisi mi kitaplarını alayım bu serinin.


    (akakame - 26 Eylül 2014 01:31)

  • comment image

    bugun gittigim film

    ##cok pis spoiler##

    film aman aman degil. her boku ikinci filme birakiyor. helikopterleri var madem neden bu cocuklari almadilar oradan diyenler olmus. filmin sonunda gosterdigi gibi bu kontrol merkezindeki kadin cocuklara oyun oynamis. aslinda orada hic kimse olmemis. dolayisiyla cocuklari kurtardigini dusundugumuz adamlar da o kadinin tarafindan ve yaptiklari tek sey cocuklari ilk oyundan alip ikinci oyuna goturmekti. benim asil merak ettigim neden kimse bu duvarlarin ustune cikip da labirente tepeden bakip haritasini cikarmayi denememis de deney faresi gibi icinde kaybolmus. evet bunu anlamadim

    ##spoiler bitti. rahat ol ##


    (darrenmania - 28 Eylül 2014 00:28)

  • comment image

    vay arkadas damak zevkimiz ne gelişmiş ne produksiyonlara bok atıyoruz. film gayet surekleyici, oyunculuklar harika, son ana kadar merak duygusu hic kaybolmuyor. evet, kötü dusunursek adamlar dizi gibi film yapiyor para icin diyebiliriz de kitap serisini adam tek filmde anlatsa bu sefer de kac filmlik malzemeyi bok etmis diyeceğiz. sonuc, eleştirel olmak icin kasmamak lazim, arkaniza yaslanip keyfini çıkarın.


    (belsky - 28 Eylül 2014 02:14)

  • comment image

    açıkcası tek cümlelik özetini isteyenler olursa içinizi boğmayan cube ve azıcık da village benzeri bir film olmuş. hızlı ilerliyor sıkmıyor ama 30-40 ergeni bütün film boyunca izlemek büyük bir handikap. kızı görünce ben bile bayağı heyecanlandım. bu son dediler çiftleşip çoğalacaklar sandım, artık ne kadar fesatsam. çocukların aklına bile gelmedi vessalam.


    (besyaprakliyonca - 29 Eylül 2014 12:58)

  • comment image

    klişelerle donatılmış vasat bir film. fazlasıyla tahmin edilebilir. böyle distopik kurgularda eğer konu çok iyi işlenmiyorsa komik bile olabiliyor. filmde herkes ağzı açık izlerken ben gülüyordum yani en azından. he "yaratıklardan korkmadın mı?" derseniz, demediniz ama derseniz, evet korktum. ama ben the villageda da çok korkmuştum. onun üzerine bir daha korku(!) filmi izlemedim. varın siz hesap edin.

    --- spoiler ---

    her amerikan filminde olduğu gibi bunda da kıvırcık saçlı şişko çocuk başaramadan ölüyor.
    ---
    spoiler ---


    (bayan pipo - 29 Eylül 2014 16:19)

  • comment image

    --- spoiler ---

    eleştirmeye değer şeyler söylendiğine göre, düşündükçe aslında olmayan anlamlar yüklediğim film. bence, aslında kadının videoda söylediği istisnasız her şey yalan. bunlar başından beri the lord of the flies'ın gerçek olup olmadığını test etmek için kıyamet sonrası bir virüse dayanıklılar kolonisi kuruyoruz izlenimi veriyorlar (virüs aslında labavatuar ortamında bilinçli bir şekilde üretilmiş olmalı, yoksa virüse dayanıklıların ölmesini izleyerek ellerine bir şey geçmeyecek. ve zaten aşısını da bulmuşlar) ve karşı gelinecek kuralları denetlemesi için bir tane de çocuk koyuyorlar (eğer onların adamı değilse kapıdan nasıl geçti? şifreyi sadece çekik çocuk biliyordu. eğer öyle değilse büyük bir mantık hatası var) ve herkesin kurallara uyması veya karşı gelmesi için geçerli bir sebep olarak ölüm'ü bu düzene ekliyorlar. burada asıl denetlenen şey isyan etme olanakları olduğunda isyan edip risk alacaklar mı yoksa asla kurtulamayacağını bilip yine de düzen içinde yaşamak mı tercih edilmeli, isyan toplumda veya topluluklarda nasıl şekillenir. yan fikirlerinden biri de, game of thronestaki çocuğun da belirttiği üzere, değiştikten (veya değişmek zorunda bırakıldıktan) sonra önceden kim olduğumuzun bir önemi olmadığı. önemli olan, şuan çözüme ulaşmak için ne yapmalıyız. evet, aşırı şaşırdığım bir şey olmadı film boyunca, illa bir şeye şaşıracaksak ben o zayıf hapishalelerden nasıl çıkamadıklarına şaşırdım erkek halleriyle o çocukların. ulan bırak onları, ben bile bir tekme atarım kırılır zaten o daldan çöpten bozma parmaklıklar.
    ---
    spoiler ---

    onun dışında, filmi çok anlayamadım. özellikle game of thronestaki çocuğun olduğu sahneleri*.


    (overlockcu - 15 Ekim 2014 21:45)

  • comment image

    herkes bi filme benzetmiş. ben de hangover!a benzettim. hiç bişey hatırlamıyolar. sonra ne bok yediklerini öğreniyoruz yavaş yavaş. bi mike tyson'ın kaplanı eksikti.


    (4hm37 - 29 Kasım 2014 05:44)

  • comment image

    film yorumu yapmak istemeyen bana, bir film yorum daha yaptıracak olan film. daha önce martyrs filmini yerin dibine sokan ebleh sürüsünden dolayı bir yorum yapmıştım, şimdi de burada aynı hususlar söz konusu.

    öncelikle, sağlam psikolojik, gizem, bilim kurgu, felsefik filmler izleyen ve bu filmler hakkında yorum yapabilme yeteneği olan, iyi filmlerin değerini bilen zeki, akıllı insanların izlemesi gerekiyor.

    ben, bu teenage denen dizilerden pek izlemediğim (kesinlikle aşağılıyor değilim) için bu oyuncuları da pek bilmem. bu filmin oyuncuları o zümredenmiş. öyle sanıyorum ki bu oyuncu kadrosundan dolayı pek çok iyi sinema seyircisi bu filme bir önyargı ile yaklaştı ve izlemedi. şimdi söylüyorum işte, izleyin.

    filmdeki oyuncular yerine 40 yaşındaki adamlar olsa filmde değişen ne olurdu bilmiyorum? aslında biliyorum; hiç. bir de değişen gerizekalı taifenin filmi ergen filmi diye nitelemelerinin yerine çok beğendiklerini yazmaları olurdu. ki bu besbelli yalan olurdu. zira bunlar pepe'den başka şey beğenemez gibi geliyor bana. filmde aşk meşk yok. ağlaklık yok, ergen melankolisi yok. eee? niçin genç filmi oluyormuş bu anlamadım amk.

    ya düşün ki biraz lost, biraz village, biraz hunger games, biraz bilmem ne diye tüm iyi yapımlara benzetilmiş bir filme; bunlara benziyor, hepsinden biraz sunuyor diye kötü diyorlar. lan gerizekalı; daha ne istiyorsun mal.

    bir de sonu belirsizmiş, hiç ipucu vermemişler... yazık sana. sırf kült haline geldiği için ve bu eblehler bunu bir yerlerden duyduğu için cube filmini izleyip kırk tane methiye düzerler. ulan 3'leme olduğu zaten başından belli bir -gizem/aksiyon- filminin hemen açıklanması ne kadar mantıklı olurdu.

    biraz da film hakkında -spoiler vermeden- biraz konuşalım;

    efendim, film cube tarzı bir bilinmezlikle başlıyor. her biri geçmişini ve dev duvarların arasında kalmış bir alana nasıl geldiğini hatırlamayan elemanlarımız, bu devasa duvarların tam ortasında, güvenli bir doğal alanda yaşamlarını idame ettiriyorlar. tüm bu bilinmezlikle uğraşırken; bir yandan hayatlarını sürdürmek ve bir arada yaşabilmek adına bir toplum düzeni oluşturmak zorundalar. diğer yandan bu duvarın ne olduğu gibi sorular ve bu duvarlardan çıkış yolları da aramaktalar.

    film bize, duvarların gizemi ve duvarın arkası ile ilgili aksiyon dolu sahneler sunarken, diyer yandan duvarların içerisinde bir arada yaşamaya çalışmanın ikilemi ile akıl oyunları oynuyor. güvenli fakat sınırlı, hapsedilmiş bir yaşam ile riskli fakat özgür bir hayat arasındaki seçimleri sorguluyor.

    hani klişe dolu korku filmlerinde karanlığın içinden gelen sese korkusuzca giden adama sinir oluruz ya. "ulan biliyorsun işte öcü var orada, ne gidiyon amk" işte bu sefer bu düşüncelerimiz sorgulanıyor. zira gerçek hayatta öcüler yoktur. ve karanlıkta kaldığımızda dışarıdan gelen sesler aslında öcüler olmayabilir. dahası siyasi ve politik pek çok çıkarım yapılabilir. fakat sanırım tam olarak anlayabilmek için serinin diğer filmlerini beklemek gerekiyor.

    hemen hemen tüm gizem filmlerine bezneten olmuş. doğrudur. içerdiği aksiyon ve ön plandaki konu bakımından lost ya da hunger games'e benzetilebilir. fakat ben alttan, inceden iceden verilen konu bakımından v. for vandetta'ya da benzettim.

    her koşulda gidilip izlenmesi gereken bir film. ben, filmi sabaha karşı izledim ve koşa koşa sözlüğe geldim ki "kim bilir nasıl teoriler ortaya atılmıştır", "kesin, görmediğim, kaçırdığım noktaları bulanlar olmuştur" diyerek. ama lakin ki öyle değilmiş. izleyin işte amk. lynch dayının rabbits adlı kısa filmini kadınların gebeliğine, üremeye bağlayan, ağzımı iki karış açık bırakarak yorumlarını okutan ekşi yazarları size sesleniyorum; teorilerinizi bekliyorum.

    not: ben film yorumu yapmak istemiyorum. çünkü, sinema bir sanattır ve -özellikle ekşi sözlükte- bu sanatın hakkını vererek bu yorumları yapabilecek kadar bu sanattan anlayan insanlar var. bu iş bana düşmez. dediğim gibi rabbits filmini doğurganlığa filan bağlayabilen bu insanlara saygım sonsuz. ve bence bu filmi sırf bu aptalca yorumlar yüzünden izlemediler. aynen martyrs filmini izlemedikleri gibi. yazık lan. çok beğendiğim filmler hakkında şöyle güzel bir yorum okuyamıyorum, çünkü iki paralık adamlar kendini sanat eleştirmeni sanıyorlar. ve dahası bütün bu endüstri bu heriflerin bu sanata ne kadar değer verdiği -daha doğrusu- ne kadar anladığı ile ölçülüyor. eğer bu eblehler anlamaz ve filmi izlemezse film kötü olarak lanse ediliyor.

    not2: yazı çok uzun ve gereksiz oldu. kim okuyacak bunu amk. neyse, en azından içimi dökmüş oldum.


    (new ottoman - 29 Kasım 2014 09:01)

  • comment image

    oturup evde izlenip hoş vakit geçirtecek film. eğlenceli ama aşırı saçma.

    --- spoiler ---

    lan amk o labirentin duvarları beton, oraya milletin ismini kazıyana dek duvarlara delik açıp her deliğe tahta yerleştirip duvarın tepesine çıksanıza 3 yılda,duvarın üzerinden yürüyerek de dışarı çıkın,aklını siktiklerim
    ---
    spoiler ---


    (effenberg - 3 Aralık 2014 15:08)

  • comment image

    --- spoiler ---

    işte dünya yandı bitti kül oldu. bir de üstüne virüs çıktı. tedavisini bulamadık ama sizi izleyip bulacağız. bulamadığımız tedavinin iki tüp ilacını size yolladık. ebenizi sikiyoruz ama greater good için hepsi. valla. biyomekanik akrep yapacak teknolojideyiz ama hâlâ helikopter uçuruyoruz. ha bir de labirenti betondan yaptık ama 3 senede biriniz bile duvarlara isim kazıyacağına çukurlar açıp tırmanmayı akıl edemediniz.
    ---
    spoiler ---

    yarrak gibi kitap uyarlaması film. şu mantar gibi türeyen, birbirinin kopyası, ergen kitaplarının azalarak değil birden bitmesi temennisiyle.

    (bkz: bi bitmediniz amına koyim)


    (dedigimin tersi - 4 Aralık 2014 17:57)

  • comment image

    bir grup genç bir alana kapatılıp yaşam mücadelesi veriyor ve bunları izleyen birileri var. istedikleri zaman o alana müdahale edebiliyorlar ve gençler istemedikleri bir şey yaptığı zamanda acısını çıkartabiliyorlar. onların borusu ötüyor orada, ne istiyorlarsa yapabiliyorlar. isterlerse hem öldürebiliyorlar, hem de ilaç gönderebiliyorlar. tanıdık geldi değil mi?

    bir grup insan bir alanda kapalı kalıyor. çıkış yolu yok. gitmedikleri yerlerden çığlıklar, garip sesler geliyor. korkuyorlar. gidemiyorlar. araştırmaya korkuyorlar. birkaç cesur kardeşimiz var oradan ayrılmaya çalışıyorlar, ama başarısız oluyorlar (salı ateşe verdiler, yav he he). esas oğlan çıkış olduğuna inanıyor, oradaki bir sikko burası bizim evimiz diyor. bu da mı tanıdık geldi lan? valla bana da.

    beş para etmez film değil. eder. heyecanlandırdı, merak da ettirdi. ama yazar burada the hunger games'den, lost'tan, cube'den alabileceği her şeyi alıp oyuncuları, karakterleri falan bırakmış. sonra demiş ki ben özgün bir şey yaptım. yapma amk. yapma.

    ayrıca filmi bir yere bağlamadılar, her şeyi ikinci filme attılar diye filmi eleştirmek neyin kafası olm? seri filmi lan bu, tabii ki sonraki filme bırakacaklar. frodo yüzüğü üç filmde yok etti, harry voldemort'u yedi kitapta öldürdü kimse de demedi ki bir filmin sonunda, "sonu havada kaldı, her şeyi sonraki filme bıraktılar. paracı hollywood tü kaka." götünüzle eleştirmeyin bir şeyi de.


    (fabulous bir sey - 28 Aralık 2014 04:37)

  • comment image

    --- spoiler ---

    kitapları okumadım; filmi de büyük beklentilerle izlemedim. dolayısıyla filmin geneliyle ilgili hayal kırıklığına uğramadım, aksine film son 3-4 dakikası haricinde gayet gerilimli, aksiyonlu ve oldukça başarılıydı. bu tür filmlerde (kitaplarda ya da) manasız romantizm olabiliyor, belki bu serinin de ilerleyen aşamalarında olacaktır ancak bu film için böyle bir şey saçma ve zorlama olurdu. ucundan kıyısından bile eklememiş olmaları güzel.

    ancak sonu tam bir facia. sürpriz son (twist) güzel bir şey; filmin sonuna kadar kabullenilen, adapte olunan, çözüldüğü sanılan bir şeyin ikna edici bir şekilde düşünülenin tam tersi çıkması insanların filmden aldığı keyfi birkaç kademe artıran bir şey. ancak maze runner için bence bu sürpriz son 80'lerin filmlerindeki "devam filmi çekilecek\çekilebilir" tarzı bir çakallık gibi durmuş. hani şu yaratık ya da katil öldürülür, her şey tatlıya bağlanır, derken kamera ıssız bir lokasyona odaklanır; topraktan bir el fırlar falan...

    sonla ilgili öncelikle gally'nin (will poulter) daha önce hiç girmediği labirenti nasıl geçtiği ve normalde açık olmayan bölmeye erişmesini sağlayacak anahtara nasıl ulaştığı falan tam bir muamma. hani burası sırf chuck (blake cooper) ölsün de son bir dram daha yaşansın diye baya bir uğraşılarak ve bence kurguyu yıpratma pahasına konmuş bir bölüm gibi duruyor.

    ava paige'in (patricia clarkson) söylediklerinden ise hiçbir şey anlamıyoruz. bir şeyler anlatıyor ama söyledikleri pek bir anlam ifade etmiyor. "virüse dayanıklı bir jenerasyon" diyor ama arkadaşların hiçbiri virüse dayanıklı olmadığını gördük (eğer elemanlara enjekte edilen virüs ile dünyaya musallat olan virüs aynıysa ve tabi gerçekten böyle bir virüs varsa). "tedavi umudumuz var, siz çok değerlisiniz" diyor ama kızın cebinde gelen ilaçların zaten virüsün etkilerini tamamen iyileştirdiğini yani bir aşı bulunduğunu gördük. gerçi bunları yazıyorum ama sonrasında ava teyzenin her şeyi tezgahladığını da gördük. işte filmin seyirciye ihanet ettiği yer de burası. nihayetinde yaklaşık 100 dakikalık bir filmin sonunda hiçbir şey bilmiyoruz; film bize bir şeyler anlatıyor, hemen ardından az önce anlattıklarının yalan olduğunu söylüyor ama sonra "arkası yarın" deyip perdeyi kapatıyor. e haliyle bu baya sinir bozucu...

    kitapları bilmiyorum ama serinin sonunda bu arkadaşlar truman show'un abartılı versiyonu gibi bir reality yarışma programının talihsiz oyuncuları (aaa açlık oyunları lan bu) da çıkabilirler, her şeyi zihinlerinde yaşayan talihsiz denekler de. (bu da bir filmdi ama hatırlayamadım)

    ---
    spoiler ---


    (salihdt - 6 Ocak 2015 23:39)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmin sonuna doğru bir tek ben mi half-life tadı aldım?
    aniden ışıkları açılan uzun koridorlar. exit'ten çıkınca yerde yatan ölü bilimadamları, arka fonda bozuk lambalar... falan...

    ---
    spoiler ---


    (zerr - 26 Ocak 2015 00:22)

Yorum Kaynak Link : the maze runner