The Babadook (~ Karabasan) ' Filminin Konusu : İnsan canavar diye bir şey olmadığına ne zaman inanır? Ya da şöyle soralım: Canavarlar ne zaman saklanmaktan vazgeçer? Altı yıl önce eşini kaybeden Amelia, gemi azıya almış altı yaşındaki oğlu Samuel’i terbiye etmekte zorlanmaktadır. Samuel rüyalarında, sürekli ikisini de öldürmeye gelen bir canavar görmektedir. Evde bir gün birlikte Babadook adında ürkütücü bir masal kitabı okurlar. O andan itibaren Samuel, rüyasında gördüğü canavarın Babadook olduğuna inanmaya başlar. Ama belki de Babadook gerçekten vardır... Jennifer Kent’in bu ilk uzun metrajlı çalışması,Polanski’ninklasik ev içi korku filmleri geleneğine uygun psikolojik bir gerilim.
The Conjuring(2013)(7,5-391000)
It(2017)(7,4-372721)
The Conjuring 2(2016)(7,3-205759)
The Ring(2002)(7,1-293535)
Don't Breathe(2016)(7,1-179540)
The Cabin in the Woods(2012)(7,0-379769)
Insidious(2011)(6,9-252810)
Sinister(2012)(6,8-197435)
It Follows(2015)(6,8-176776)
The VVitch: A New-England Folktale(2016)(6,8-167274)
Insidious: Chapter 2(2013)(6,6-158534)
Lights Out(2016)(6,3-97026)
bir korku filmi.demek ki daha kimse korkmamış fragmanından bile.http://www.imdb.com/title/tt2321549/http://io9.com/…reepy-horror-film-that-s-1505994122ben de daha izlemedim ama korkunçmuş. belki durdura durdura izlerim, alttan kare kare bakarak ilerlerim ya da. belki de hiç izlemem. belki de korkmazsanız izlerim. kimse korkmazsa.kare kare'den sonra gelen edit: http://i.imgur.com/p2e1eu3.png
(goks - 25 Ocak 2014 01:17)
korkunçlu çocuk masalı kitabı kahramanının -filmde- gerçek hayata fortlaması ve insanları korkutması temalı bir korku filmi sanırım.çocuklar hatta yetişkinler de korkar. bundan eminim de en son ne zaman korktuğunu hatırlamayan ben, yani yaşar usta korkar mıyım emin değilim.ama minimal afişi başarılı olmuş. sevdim. hatta fragmanını, sırf afişi ilgimi çektiği için izledim. işte afiş bu kadar önemli bu piyasada. afiş her şey.
(kisa bisey olsun istemistim - 28 Ocak 2014 12:36)
türkiye'de gösterime girmesini umut ettiğim avustralya yapımı korku filmi. güzel bir fragman hazırlamışlar.
(deli kusun sarkisi - 14 Şubat 2014 09:29)
33. istanbul film festivali kapsamında gösterilecektir.
(marti uctu - 9 Mart 2014 20:38)
festival'de izlediğim korku filmi. şizofreniyle gerçeklik arasında gidip gelen ve gerçeküstü öğelerden çok çocuk korkuları, ölüm ve yalnızlık üzerinden korkutmayı başaran bir aussi filmidir.
(good old fashioned lover boy - 7 Nisan 2014 15:38)
yönetmenin georges melies'e hayranlığını pek de saklamdığı film. nosferatu'ya da göndermeler yapılmıştır fakat pek de başarılı bir iş ortaya çıkmamıştır. evet güzel bir atmosfer yakalanmış, ama filmin temposuyla ilgili büyük problemleri var. bir de metin biraz zayıf geldi fakat vakit kaybı değildir, bir gece ansızın izlenebilir. afişi belki de filmin en iyi ögesidir.
(vlad the impaler - 23 Mayıs 2014 03:28)
bugün gösterime giren film. imdb puanı 7.5. ancak henüz 1000 kişi oylamış. gerçi bu oran 7'nin altına düşmez. korku-gerilim-dram sevenler için ideal bir film. ben bu filmi ekledim, şeyi şey olsun şeyden şey eder izlerim. fragmanlar burada. ha bir de youtube.com'da tabii ki. ben de zaten oradan çaldım. reklam yapıyorum işte.
(yapma volkan - 15 Ağustos 2014 12:40)
imdb puanına aldanıp da gitmeyin bu filme. bokum gibi senaryo afedersin. hakkında yazmaya bile değmez. bu mevsim bi tane iyi korku filmi girmedi vizyona. ümidimi kışa sakladım.
(benmualla - 17 Ağustos 2014 19:32)
cok ciddi yorumumu yapiyorum:1.uzun suredir korku filmlerinde goremedigimiz korkutucu, urkutucu sahneler var. gece uyurken akliniza gelebilecek cinsten2.senaryo yavan3.sonluk yavanimdb kisisel puani: 6.1tanim: degisik bir film
(badamli - 18 Ağustos 2014 11:14)
beğenmediğim filmdir. beğenilecek hiçbir yönü de olduğunu düşünmüyorum açıkçası. hele o çocuğu gördükten sonra evli çiftler büyük ihtimalle çocuk yapma fikirlerini bir süre erteleyeceklerdir. o neydi lan öyle, evlat olsa sevilmez.--- spoiler ---filmin sonunda 'asmayalım da besleyelim mi?' sorusuna neden besleyelim diyerek karabasanla bir anda ev arkadaşı oldular anlamadım lan. farklılık yapıcaz derken saçmalamanın mantığı yok ki. yoksa ben çok önemli bir detay mı kaçırdım uyuklarken?--- spoiler ---edit : xcays aydınlattı sağolsun, filmin hakkını yemişim. affet beni jennifer kent!
(asansorde patladi ilk sivilcem - 18 Ağustos 2014 15:20)
anne-oğul iki meczubun anlatıdığı bir film.-spoiler içerebilir-kadın şizofren. oğlunda da kalıtımsal olarak bu şizofrenlik var. ancak oğlu aynı anda küçük bir deha. 6 yaşında, çerçevenin, pencerenin kenarıyla falan küçük mancınık yapıyor. darttan silah yapmış. büyüyünce büyük olasılıkla çatlak ama iyi bir mekanik/makina mühendisi olacak. kadın şizofren demiştik. kocası, doğum yapacağı gün kazada ölüyor. dolayısıyla oğlu onun için devam eden bir travma. sonra bu çocuğa bir kitap almış, 3 boyutlu masal kitabı gibi. sevimli bir canavarı anlatan kitap, çocuğun hayal gücüyla onları tehdit eden kanlı canlı bir canavara dönüşüyor. annesine ve arkadaşlarına canavar var canavar bizi izliyor diye yaygara yapıyor.kimse istemiyor bu çocuğu ne teyzesi ve teyzesinin kızı ne de annesi. hatta çocukta şiddet eğilimleri de var teyze kızını ağaç evden itiyor. kadın alzaymır hastalarıyla ilgilenen bir hemşire. ortam kaotik, evi de öyle. çocuk da iyiyce dellendiriyor bunu. şizofrenisi peak noktaya geliyor.sonra bir noktadan itibaren bu oğlunun hayalindeki canavarı o da gerçek bir forma sokuyor kendi bilinç dünyasında. halüsi..hasilis...halüsübümna yonunu söylemekte zorluk çekiyorum. işte ondan görmeye başlıyor.oğul ve anne sonra hep birlikte şizoid tepkiler göstermeye başlıyor. anne köpeklerini öldürüyor, çocuk annesini bıçaklıyor falan.en sonunda şizofreni evresinin pasif dönemine girip, bu sözde hayal güçlerinin ürünü olan karabasan canavaranı evin kilerine/bodrumuna hapsettiklerini düşünüp, o sevimli canavara solucandan yemek sunuyuyorlar falan.
(sisfosdongusu - 18 Ağustos 2014 17:11)
http://yerliyersizsinema.blogspot.com.tr/…arda.html
(fatih alti aylik - 19 Ağustos 2014 10:33)
afişinde yazan "insidious ve the conjuring kadar korkutucu" yazısına gaza gelip gittik. bazı sahneleri çok tırsıtıcıydı ama genel itibariyle çok sakin bi filmdi.
(hayaletin garip huylari - 19 Ağustos 2014 16:33)
beklediğimdem kötü çıktı bu film.fragmanı güzeldi oysa.iyi bir fikir nasıl heba ediliri görmek isteyen izlesin.hikayesi ve karakterlere ait detaylar güzel denebilir ama birkaç sahne haricinde korkutmayı başaramıyor.ana oğul hikayesi de çok itici olduğu için filme ısınamıyorsunuz.--- spoiler ---şizofreniye,hayal gücüne,meğersem bunlar deliymişe bağlanan filmlerden genelde korku anlamında pek ekmek çıkmadığını bir kez daha şahsıma gösteren film.--- spoiler ---
(noksan - 21 Ağustos 2014 02:33)
yazı, eser hakkında spoiler içerir.jennifer kent ismini bir yerlere not etmek lazım. bu harika kadın yönetmen, korku sinemasına dikkate değer bir film sunuyor. the babadook bir dram filminde olması gereken tüm öğeleri alarak korku türüne monte ediyor. sıradan bir film olabilecekken, kent' in yönetmenliği ile film bir üst seviyeye çıkıyor. harika kadrajlarla, oldukça minimal bir yapıda seyreden film, akılda kalıcı bir etki yaratıyor.herkes kendi öcüsüyle yüzleşmeli. filmdeki anne karakterinin ve sorunlu çocuk karakterin ruh halleri gerilimi tırmandırıyor. aslında hiçbir şeyin normal olmadığı evde babadook adlı yaratığın ortaya çıkışı da sürpriz değil. çünkü babadook bir yaratıktan çok, birden fazla şeyi temsil eden bir oluşum. anne karakteri zaten kocasının ölümünü üzerinden atamamış, muhtemelen şizofreni seviyesinde ve çocuğunun da üzerinde yarattığı baskıyı kaldıramayan bir insan. çocuk ise babasızlığın da etkisiyle, annesine çok yüklenen, sosyal açıdan sorunlu ve kendi öcülerini yaratıp onları öldürme planları yapan küçük bir velet. bu durum annesine de sıçradığında, bir hikaye kitabındaki babadook karakteri gerçeğe bürünüyor. babadook anne için ölmüş kocasını temsil ederken, çocuk için annesini ondan koruması gereken bir yaratık oluveriyor. babasızlık, temel sıkıntı çocuk için gene orda. filmin ilerleyen anlarında da hayal ve gerçek birbirine karışıyor. sonda ise yüzleşmenin ardından gelen rahatlama var. çocuk ile anne olayı bir çözüme kavuşturuyor. öcülerini kabul edip, bodruma kapatıyorlar. anne yavrusunu koruma içgüdüsüyle hareket ederken, çocuk da annesiyle olan bağını güçlendiriyor. sembolik okuma bu filme ve finaline çok yakışıyor. ayrıca filmde korku türünden bir çok yapıma da göndermeler mevcut. bir de oyuncular essie davis ve daniel henshall' ı tebrik etmek lazım. gerçekten muazzam oynamışlar. essie (anne), bendenize fena halderosemary's baby' deki mia farrow' u hatırlattı. daniel (çocuk) ise the shining' deki danny lloyd' u.
(xcays - 25 Ağustos 2014 01:25)
kizli erkekli ergen bir grubun birbirine kur yapmak icin her sahnede gulmesinden oturu en ufak korku ve gerilim duygusu yasayamadan izledigimiz filmdir.ancak imdb puanini kesinlikle haketmedigini soyleyebilirim.
(fazla silgisi olan var mi - 7 Eylül 2014 01:04)
--- spoiler ---güya korku filmi izlemek için oturmuştum başına. filmin fragmanından zaten annenin psikolojik sorunlar yaşadığı ve babadook'u kendi uydurduğu çok belliydi fakat yine de güzel bir psikolojik gerilim izlerim en azından dedim, demez olaydım. o küçük çocuğun neler yaşadığını çok iyi bildiğim için bazı sahnelerde anırarak ağladığım film oldu, gerçekliğe dönemedim bir türlü. filmin başında ciyak ciyak cırlamaları yüzünden tekme tokat dövmek istediğim çocuğa şu an sımsıkı sarılmak istiyorum.--- spoiler ---
(okuryazamaz - 1 Kasım 2014 17:21)
the shining çakması film.
(tekdir ile uslanmayan kiz - 10 Kasım 2014 03:26)
muazzam bir gerilim filmi. fakat elbette herkes için değil. daha önce all is lost isimli bir diğer muazzam film için şöyle bir şeyler yazmıştım: (bkz: #39825096) tamamen ayrı iki türden olsalar da the babadook filmini seven/sevecek olanlar için de aynı şey geçerli. bu film, satır aralarını okumayı, sembolleri aramayı, metaforlar üzerine kafa yormayı sevenler için izlemeye değer olacaktır. daha farklı beklentiler içinde olan seyirciyse sıkılacak, yarısının üçte birinde çıkacak ya da "olmamış, berbat, klişeler üzerine kurulu" diyecektir. evet, filmin görünürdeki hikayesi son derece tanıdık: eşini kaybetmiş, travmatik yalnız anne ve problemli çocuğu. akıl sağlığından kolayca şüphe edebileceğimiz ve filmin sonunda "aaa, şizofren ya la bunlar" diyebileceğimiz tipler. hal böyle olunca, yönetmen de, oyuncular da kırk takla atsalar yaranamazlar artık size. çünkü detayları gözden kaçırmış ve hikayenin bütünüyle klişeler üzerine kurulduğunu varsaymışsınızdır. oysa filme adını veren kitapta ve ufaklığın durmadan tekrar ettiği repliklerde sürekli şunun altı çizilir: hiçbir şey göründüğü gibi değildir; görünenin altında yatan şeye bakmak gerekir. the babadook, sembollerin kullanımı açısından harika bir hikaye. hem de baştan sona. sevmek için sadece daha dikkatli bakmanız gerekiyor. pek tabii ki buna mecbur değilsiniz. benzer şekilde, her konuda fikir beyan etmek zorunda da değilsiniz.--- spoiler ---the babadook, kocasının ölümünden oğlunu sorumlu tutan bir annenin, oğluna karşı besleyip büyüttüğü nefreti sembolize eder. çünkü gerçek hayatta canavarlar, nefret duygusuyla dolu olan insanlardır. dünyaya en büyük zararı böylesi insanlar vermişlerdir. herkes bir şeylerden, birilerinden nefret edebilir. önemli olan, nefreti kontrol altına alabilmektir. ya da bodrum katına kilitlemek. --- spoiler ---
(fuckleberry linn - 12 Kasım 2014 20:42)
öncelikle söyleyim; amacı, kesinlikle, korku olmayan filmdir. yani ben korku filmi izleyeceğim sonunda beni şok edecek diye oturuyorsan yanlış filmi seçmişsin gardaş.türü öncelikle drama. 2 kişinin oyunculuğundan ibaret bir film. tabi en baba rol anneye düşmekte. eğer filmi drama üzerinden izlerseniz notunuz 8/10 olacaktır. ama korku ve gerilim için izlerseniz notunuz 6/10' a düşebilir. çünkü korku öğeleri çok çocuksu ve klişe. ama korkuyu zaten böyle vermek istediği için film kendi kendiyle çelişmemektedir. neden korkuyu klişe öğeler üzerine kurmuş derseniz, farkındaysanız hayatımız tam bir klişe zaten. 100 kişiye sorsak 95' i cinlerden ruhlardan karanlıktan korkuyorum der. film de bunu çok iyi yakalamış ve kendi karakterini yaratmış: babadook.--- spoiler ---ben filmde birazcık da televizyonun insanları mallaştırdığı mesajı aldım. bilmem yanlış mı almışım.--- spoiler ---
(deer therapist - 18 Kasım 2014 20:39)
Yorum Kaynak Link : the babadook