narrator bey sağolsun, sayesinde varlığından haberdar olduğum niyaz grubunun süper bir şarkısıdır. youtube link'ini de vereyim tam olsun:

http://www.youtube.com/watch?v=ynmchwssmuo

(days - 26 Eylül 2007 23:19)

niyazin farsca sozlerinin tek kelimesini bile anlamadan dinleyip, farkli seyler dusunup doruklara sevdalindiran azam alinin sesiyle insanin hem yerinde duramamasini saglayip hemde belkide kotu ve huzunlu birsey anlatiyor diyerek yerinde oturtan sarkisi..

(mosyo coupeau - 16 Şubat 2009 06:02)

azam alinin dur durak bilmediği şarkı.kollar gayri ihtiyari kanat poziyonu alıyor, omuzlar dik.

buradan dinlenilebilir:

http://video.google.com/…uqqk854gc&q=the hunt niyaz

(gayrinizami - 8 Haziran 2009 01:35)

kendini insan beynine kazıyan türden bir şarkı. sepultura'dansa tadından yenmez -

(sehir cadisi - 11 Ekim 2009 00:29)

azam ali ve niyaz'ın dinleyen bünyeye trans etkisi yaşatan şarkısı. sözlerini geçtik, müziği yetiyor kulakları mest etmeye ve yüreği ürpertmeye.

(martin jacques mystere - 11 Ekim 2011 16:08)

azam ali'ye ait olanını söylüyorum: yok böyle bi eser.. hem sevgiliye olan aşkı müthiş metaforlarla anlatacaksın, hem de aynı ilişkiyi tersten kurup sana sevgiliyi hatırlatan masum varlıkların (genele vurulduğunda tüm canlıların) canını, varlığı kutsayacaksın. bana abuk sabuk batı felsefelerinden bahsedenlere derhal bunu dinletiyorum, anlayan anlıyor, anlamayanla iletişimi kesiyorum.

(sakarkral - 25 Kasım 2011 12:14)

filmekimi 2012'de onur savaşı adıyla gösterilecek olan film.

detaylı bilgi için: http://filmekimi.iksv.org/tr/filmekimi.asp?fid=36

(life is not perfect - 27 Eylül 2012 17:39)

özellikle başroldeki lucas karakterini ve küçük kız klara'yı oynayan oyuncuların performanslarının etkileyici, çekimlerin ve senaryonun da bir o kadar başarılı olduğu, dünyanın neresine giderseniz gidin, bu 'en medeni' diye bilinen ülkelerden danimarka olsun, önyargı ve ikiyüzlülüğün kollarını açmış sizi beklediğini çok yalın bir şekilde anlatan bir filmekimi2012 filmi.

(vittirvizik - 1 Ekim 2012 15:12)

(bkz: jagten)

(vittirvizik - 1 Ekim 2012 15:25)

insanı derinden yakalayan bir şarkı azam ali'nin sesiyle de bütünleşince ortaya muazzam bir şey çıkıyor. insanı dinlendirirken hüzünlendiren hüzünlendikçe de umutlandıran dinleyeni o an içine kapatıp sonra açan ve kapatan ve yeniden açan... farklı bir tat bırakıyor. hüzünle mutluluğun buluşması tezatın ahengi bu şarkıyla can buluyor. yüreğine vura vura güçlendiriyor.

(ezzra - 15 Şubat 2013 13:20)

meraklısı bilir (herhalde), ta seneler önceki bir apolitika sayısında eli sopalı yunanistanlı anarşistleri gösteren bir fotoğraf vardı, altında da "faşistler, sizi beklemiyoruz, sizi arıyoruz!" yazıyordu. bu parça bana ısrarla o fotoğrafı hatırlatır ve vice versa.

(antimatter - 13 Ağustos 2003 09:30)

agzini burnunu kirmak istedigim karakterlerin oldugu film.

(soul finger - 21 Nisan 2013 04:26)

başarılı bir film.

--- spoiler ---

oğlunun av lisansı kutlaması sırasında başı üstüne hedef alınarak yapılan atış "aslında bu av ortamında bir kaza kurşunu ile öldürülebilirdin, seni bu mesafeden dürbünlü bir tüfek ile ıskalamayacağımı görmüş olmalısın ama seni artık kabul ediyoruz.." mesajı oldukça güzel bir son.

--- spoiler ---

bir ince detay ise yine avrupa toplumunun kavga ve tartışma ritüelinin biz akdeniz memleketlerine olan uzaklığı.
özellikle bu kuzey ülkelerinde durum hep aynı.

--- spoiler ---

lan kipanın kasabı gelip bana yumruk atacak, önce mağazayı sonra semti birbirine katarım.o ne öyle çıkmalar kafaya konserve atmalar, adamın götünden kan alırlar kamil kan.bir alışamadım şu insan tipine.

--- spoiler ---

(core i - 22 Eylül 2013 17:43)

niyaz'ın söylediği ezginin sözleri ve ingilizce çevirisini merak edenleri böyle alalım;

http://fadubroz.com/blog/?p=511

(habara gubere - 10 Ekim 2013 12:34)

bana amman tanrım dedirten film. uzun ama çok uzun zamandır bir filmden bu kadar çok etkilenmemiştim. muhteşem bir psikolojik gerilim filmi. filmi izlerken ara ara yerimde duramadım. panikledim, tedirgin oldum, ayağa kalktım baya bir etkiledi beni anlayacağınız. spoiler vermek istemiyorum ama insanoğlu bazen gerçekten çok orospu çocuğu olabiliyor. canım danimarkaya gitmek istemedi değil hani bu arada. şöyle kaliteli kazak, kahve kurabiye falan... ikinci veya üçüncü kez danca bir film izledim çok rahatsız etmedi açıkçası. of izleyin, manyak bir film. kanınız donacak.

(mermeignacio - 21 Kasım 2013 12:42)

sinirden kudurarak izlediğim film. gerçekten etkileyici. burdan sonra komple spoylir.

klara denen kıza o kadar sinir oldum ki küçücük kıza beddua ettim bütün film boyunca. burnunu oynattikca söylendim. hele o pislik anası yapmadı dediği halde çocuk duymazdan geldi ya.
zavallı fanny'nin ne suçu vardı lan adiler ? marketteki serefsizler hepinizin minaki. ayrıca bundan sonra hiç bi çocuğu sevmem mincirmam tövbe. ne manyaklik bu yaa. çocuklar yalan soylemezmis. bok söylemez.

filmi izledikten sonra woody allen için yazdıklarımı sorguladim. üvey kızıyla evlendiği için zaten sapkin olduğunu düşünüyorum ama yargısız infaz da fenaymış be.

(ayikiz - 4 Şubat 2014 23:36)

--- spoiler ---
bu tarz riskli bir konuyu insanı bu kadar gerip sinirlendirerek nasıl anlatırımın hikayesi, arkadaş o adamda nasıl bir sabır varmış, nasıl el kadar bebeye inanıp üstelik çocuk yalan söyledim dediği halde önemsemeyip sen yıllardır evine aldığın arkadaşına sapık dersin birde çocuklar yalan söylemezmiş bok söylemez çocukların söylediği çoğu şey uydurmadır, film gerilerek izleniyor ama kusura bakmasınlar izleyiciye damardan nasıl girerizin çakallığını yapmışlar. bak hala sinirliyim kaç kere çocuklar yalan söylemez dediler hele o kreş müdüresi kusmalar felan siktir git amma abartmışsınız. sırf mads mikkelsen hatrına izledim sinirlenmek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.
--- spoiler ---

(bal dok yala - 16 Şubat 2014 00:09)

akşam akşam kardeşimden bir ton küfür yememe sebep olmuş 2012 yapımı danimarka filmi.
ama ben pür dikkat izledim ve gerçekten keyif aldım.
mads mikkelsen'e bu film akabinde boşu boşuna cannes'da en iyi erkek oyuncu ödülü vermemişler arkadaşlar, adam resmen döktürmüş. oyunculuklar birinci sınıf. senaryo hiç de çıldırtıcı derecede gerçekdışı veya filmin kurgusu saçma değil. konunun kendisi çok hassas ve çoğumuzun çoğu zaman konuşmaktan bile çekineceği bir konu seçilmiş olduğundan duyulan rahatsızlıklar. pedofili! en modern toplumlarda bile ( ki bu konunun işlenmesi için bir iskandinav ülkesinin seçilmesi çok manidar olmuş ) ağızda mırıldanılsa bile kafalarda kuşkunun kolay kolay gidemeyeceği bir mevzu. hayatını rayına oturtmaya çalışan, çocuklarla çok iyi anlaşan bir adamın hayatının nası ölene dek berbat edilebileceğini ( üstelik pisi pisine ) gösteren bir film bu. hiç bir abartı yok senaryoda, son derece olası.

--- spoiler ---

* adam gerçekten pedofili olsaydı gene de o yapılanları yapmamız mı gerekecekti? toplumsal linçin tekme tokat dövmek, en sevdiklerini öldürmek, evini taşlamak, yiyecek ekmek dahi vermemek dışında bir metodu olabilir mi ? ( sadece sorguluyorum )

*izleyenler filmin başında klara'nın abisinin şaka olsun diye tabletinden gösterdiği pornografik görüntülerin zaten inanılmaz hayal dünyasına sahip küçük bir kızın erkek cinselliğinin en hardcore haline şahit oluşunu farkettiler mi? bu farkediş akabinde lucas'la ilgili söylediği "minik ve masum" yalanın detayının nerden geldiğini anlayabiliyoruz.

*çocukluktan erkekliğe geçişin sünnetten ziyade av lisansı almak ve aileden yadigar av tüfeğine sahip olmak şeklindeki yorumu nedense çok hoşuma gitti. bunu da avcılıktan nefret eden biri olarak söylüyorum. gerçek bir erkek oluş hijyeni korumak için pipisinin ucundaki derinin kesilmesinden ziyade evde bekleyen aç ailesine yemek götürme zorunluluğu (veya sorumluluğu) şeklinde betimlenmiş iskandinav adetlerinde. bu fikir tamamen içgüdüsel ve doğal gereklilikler sonucundan çıkmış olsa gerek.

*klara'nın lucas'ın başına gelen tüm felaketlerin yegane sorumlusu olan bir kız çocuğu olduğunu bilmemize rağmen yer yer küçücük kıza nefret dolu gözlerle bakarken biz, lucas aynı sevecenliği ile bakış açısını değiştirmemesi insanlık dersi verdi. herşeye rağmen o daha küçücük bir kız çocuğu.

--- spoiler ---

(tarhanana - 3 Nisan 2014 00:36)

sepultura versiyonunda insanın gözünün önüne bir grup mağara adamının nedensiz bir şekilde öğürüp etrafa saldırması geliyor (bence). halbuki orijinalinde ciddi ve sinsi bir takip de var. bana nothing personal'ı hatırlatır bu şarkı. şöyle bir sahne mesela: ellerinde kalaslarla kapının arkasında bekliyorlar, ya da on sekizinden küçük bir çocuk gizli gizli babasının silahını abisini tartaklayan adamın kafasına dayıyor. "no rules of war" lafı da ira mahkumlarının zamanında savaş suçlusu sayılmak istenmesiyle mi alalakıdır acaba (ki alakalıdır kanımca).

(little wing - 14 Temmuz 2004 19:57)

new model army'nin the ghost of cain albumunden, mahalle sakinlerinin cevrelerindeki kabadayilardan/uyu$turucu saticilarindan intikam almalarini konu alan bir $arkidir. sepultura da calip soylemi$tir ama, orijinalidir agababasi. ozellikle artik bicak kemige dayandigi zaman

we could spend our whole lives waiting
for some thunderbolt to come
we could spend our whole lives waiting
for some justice to be done
unless we make our own

denmesi vurucudur dostlar. hatta dayanamiyorum, sozlerini de verecem:

we went into town on the tuesday night
searching all the places that you hang about
we're looking for you
in the back street cellar dive drinking clubs
in the discotheques and the gaming pubs
we're looking for you
you will pay the price for my own sweet brother
and what he has become
and a hundred other boys and girls
and all that you have done

we picked up the trail at the seven crowns
one of your cronies, he was doing your rounds
we followed him
just a silhouette figure up market pass
where the headlamps shine on the broken glass
we followed him
over the bridge by the old canal
where the shadows dance on the lighted wall
he stopped to light up a cigarette
and we dived into a doorway

no police, no summons, no courts of law
no proper procedure, no rules of war
no mitigating circumstance
no layers fees, no second chance

there are lasses getting trouble on their own home beat
there are old folk battered in the open street
in this city of hours
there are eyes that see but say nothing at all
there are ears that hear but they don't recall
in this city of hours
so we followed your man back to your front door
and we're waiting for you outside
'cause not everybody here is scared of you
not everybody passes on the other side

no police, no summons, no courts of law . . .

and we could spend our whole lives waiting for some thunderbolt to come
and we could spend our whole lives waiting for some justice to be done
unless we make our own

(lord aragorn - 23 Aralık 2001 16:48)