Thérèse Desqueyroux (~ Bir Kadinin Gözyasi) ' Filminin Konusu : 1920'ler, Fransa... Daha çocuk yaşlarda evlenmek istediği Bernard'la evlenen soylu Thérèse Desqueyroux, artık bu kararından pişmandır. Bernard'ın zorbalıklarından ve sıkıcı taşra hayatından kurtulmak istemektedir... Filmin başrollerinde Fransız sinemasının en önemli oyuncularından Audrey Tautou ve Gilles Lellouche yer alıyor.
À la folie... pas du tout(2002)(7,2-17941)
Casse-tête chinois(2013)(7,0-12122)
Coco avant Chanel(2009)(6,7-39041)
La délicatesse(2011)(6,6-12614)
L'écume des jours(2013)(6,5-13956)
De vrais mensonges(2010)(6,5-6567)
Des vents contraires(2011)(6,5-1136)
Pas sur la bouche(2003)(6,4-1405)
Éternité(2016)(5,6-928)
Les marins perdus(2003)(5,6-181)
Ouvert la nuit(2017)(5,5-368)
Dieu est grand, je suis toute petite(2001)(5,4-2303)
1962 yapımı georges franju filmi.
(yin yang - 10 Aralık 2010 20:45)
okunsa da olur okunmasa da denilebilecek françois mauriac kitabı.
(ucankurbaga - 25 Eylül 2011 03:09)
sinemalar.com'da bakarken ankara'da seansının olmadığını görmemle beni yıkan film. dört gözle bekliyordum oysa, acaba ankara'da vizyona girmeyecek mi diye düşündürüyor... bilgisi olan yeşillendirirse çok şahane olur
(telliogullarindanadiledehanim - 13 Temmuz 2013 22:10)
harikulade bir görselliğin işe yaramaz bir başkarakter sayesinde adeta hiç edildiği bir filmdi "thérèse desqueyroux"; sanılanın ve ısrarla lanse edilenin aksine içinde bulunduğu toplumun kendisi üzerinde uyguladığı baskılara hiçbir şekilde göğüs germeyen, bilakis, içten pazarlılıkla eyvallah eden erdemsiz bir kadının hikayesiydi. üzerine yapılan incelemelerde çoğunluktan olmakla itham edilerek sıklıkla yerilen anne karakteri ise, thérèse karakterinin değerini sadece iki cümleyle özetliyordu:«sen annemden daha kötüsün! o hiç değilse özgürmüş yada özgür ruhluymuş gibi davranmıyordu!»doğrusu, edebiyat, ideal kadın duruşunu örneklemede jane eyre gibi "bağımsız, iradeli, özgür" bir karakter çıkarmışken, thérèse gibi sinik bir karakteri "dönem şartları" dahi kurtaramıyor.her şeye rağmen, izlenmeye değer seviyedeki görselliği ile film, buruk bir saygıyı hak ediyor.~~~~“thérèse desqueyroux (2012)” | bir kadının erdemsizliği
(siyah giysili adam - 24 Temmuz 2013 16:22)
--- spoiler ---'fazla düşünme' kusurunun önüne geçmek için, daha da varlıklı olmak üzere bir mantık evliliği yapan thérèse desqueyroux, buna rağmen fazla düşünmeye devam eder ve kendisinin aksine, toplumsal engellere rağmen aşkını kovalayan çocukluk arkadaşının yaptığı seçimin 'fazla düşünme' kusurunu örtme konusunda daha doğru bir tercih olduğu gerçeğinin üzerinde yarattığı yaşamamışlık kompleksi yüzünden, çocuğunu kaybetmek uğruna kocasını öldürmeye çalışır.therese desqueyroux kocasını öldürmeye çalışma gerekçesi olarak tüm arsalara sahip olma idealini gösterse de yalan söylediğini biliyoruz; fakat film desqueyroux'nun kendinde eksik gördüğü kusuru çevreli bir şekilde göstermekte eksik kalınca, bu özyıkımcı, kendini dahi öyküden soyutlaştırabilecek kadar gerçekçilikten uzak yaşlılıkta bir dış görünüme sahip kendine-femme fatale kadın da sempati eksenimizden çok uzaklara düşüyor.--- spoiler ---
(el superagnostiko - 21 Ekim 2013 16:26)
tamam ben öküzüm ona itirazım yok. fransızca filmlerden bana hayır yok, onu da biliyorum. bak dikkat et fransız filmlerinden demedim. özet geçiyorum sevişirken hareketsiz yatan kız modeli.
(yorganadam - 22 Ekim 2013 22:54)
therese isimli butun kadinlar sıkıcı ve nefret ettikleri adamlara evlenmek zorunda mi sorusunu akillara getiren film. (bkz: therese raquin) baydin beni therese, bu kadar donuk olabilir mi bir insan?bahsi gecen therese raquin elbette rakipsiz naturalist bir saheserdir. bu aralar tekrar okumak istiyorum sanki...
(la celestina - 4 Kasım 2013 22:01)
--- spoiler ---icinde oldugu hayattan zihnen kopuk, cogu zaman bedenini de koparmak isteyen therese'nin ozgurlestigi an varligini hissetmesi cok vurucuydu. --- spoiler ---ızlemeye degdi..
(simdi geldim abi - 8 Aralık 2013 01:16)
genel olarak durağan olmasına rağmen kendini izlettiren güzel filmdir. audrey tautou yine cok güzel oynamıştır. fakat isim çevirisi çok saçmadır filmin, bir kadının gözyaşları nerde therese desqueyroux nerede.
(morrissey of the smiths - 14 Şubat 2014 21:13)
ruh halime uygun olarak gelişigüzel seçtiğim - son zamanlarda sıkça başıma gelmeye başladı bu- filmlerden biri. diğeri için (bkz: adaptation). yani belki ilginizi çeker ne bileyim. therese'in huzur arayışı filmin arka planındaki sessizliğe yedirilmiş. demeden edemedim.hayattaki tek amacı huzuru bulmak olan insanlar, gelin birleşelim.
(dingildekrna - 22 Şubat 2014 23:08)
--- spoiler ---- un, deux, trois, quatre.--- spoiler ---
(syn - 5 Mart 2014 01:19)
sevmediği, aşık olmadığı bir adamla evlenen, o adamla evleneceği çocukken kararlaştırılan bir kadının yaşadığı buhran nedense hiç de sıkıcı olmayan bir şekilde anlatılmış. halbuki fragmanı, sinopsisi çok sıkıcı bir film olduğunu düşündürmüştü bana. neyse. therese'i anlamak mümkün aslında. yahudilerden hoşlanmayan, kibirli ve paranın köpeği olmuş bir ailede yaşıyor therese. kocasına aşık olmaması ise bunların hepsinden daha kötü. haliyle o çok istediği huzura kavuşamıyor therese. evlenmeden önce arkadaşına "evlenince düşünmekten kurtulacağım," diyor. ama evlenince belki de eskisinden daha fazla düşünceli bir hale bürünüyor. therese için huzur çok uzakta. huzursuz ve mutsuz olmasında haklı aslında. therese'i anlasak da ondan hoşlanmak mümkün değil. kocasının ona gösterdiği ilgi ve şefkatten midesi bulanması, kocasının kız kardeşi/onun en yakın arkadaşı (therese'in bulamadığı) mutluluğa ve tutkuya ve aşka sahip olunca bu genç kızı kıskanıp mutsuzluğundan zevk alması, kocasının kalp krizi emarelerini zerre önemsemeyip "ölse de kurtulsa" bakışlarını atıp durması ve film ilerledikçe daha kötü şeyler yapması ile therese'e saygı duymak, ondan hoşlanmak olasılıksızlaşıyor ne yazık ki. therese toplumun kuralları yüzünden mutsuz bir hayata sahip olan, kimle evleneceğini seçemeyen birisi; ama therese aynı zamanda toplum kurallarına baş kaldıramayan, baş kaldırma gibi bir amacı ve isteği de olmayan bir karakter. bunu yazıyorum; çünkü başka yerlerde bu kadın melek, toplum şeytan olarak resmedilmiş. işin aslı öyle değil. therese kötü birisi, çok kötü (en azından bana göre). öte yandan şunu da merak ediyorum: therese bu adamla evlenmek istemeseydi ailesi onu zorlayacak mıydı, zorla mı evlendirildi? bu konuda bir açıklama yapılmamış. sanıyorum bu evliliğe therese de karşı çıkmamış. dolayısıyla therese'ten mazlum yaratılmamalı. mantık evliliği her zaman mantıklı olmayabiliyor neticede. burada durup therese'i yakın arkadaşı anne ile kıyaslamak gerek. anne evlenmek istediği yahudi çocuk için aç kalmayı, uzak bir yolu yürüyerek tepmeyi, isyan etmeyi (ki kadının yapmaması gereken bir şeydir isyan etmek. yıl '20'ler) göze alır. abisinden dayak yemesi de fayda etmez. halbuki therese böyle birisi değildir. kötü birisidir dediğim gibi. film fena değildi. claude miller'ın son filmi olduğunu da belirtmeli. yönetmen filmi hazır hale getirdikten sonra vefat etmişti. cannes'daki gösterimi onsuz gerçekleşmişti. ayrıca türkçesi "bir kadının gözyaşları" ama bu şırfıntı ağlasa ne olur, ağlamasa ne olur dememek zor. filmin ismi "therese" şeklinde kalmalıydı. böyle saçma sapan (zira filmin içeriğiyle hiç alakası yok bunun) bir isimlendirme de olmaz diyeceğim ama hep olan bir şey ne yazık ki. scarface'i sicilyalı diye çevirmiş bir milletiz neticede (karakter kübalı). performanslara değinmeden olmaz. şirin, evlenilesi, amelie-vari karakterlerle 40'ına kadar gelen audrey tautou'nun performansı fena değildi; ama bu tür karakterlerin "adamı" olmadığı için zorlandığı anlaşılıyor.spoilerkocasından kurtulup huzura ve özgürlüğe kavuşmak isteyen therese kocasını öldüremeyince daha beter bir mahkumiyete sebep oluyor. müstahaktır. spoiler
(sherlock holmes 90 - 23 Nisan 2014 22:51)
Yorum Kaynak Link : therese desqueyroux