Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Eylül 2013 Perşembe, Yapım Yılı : 2013
Türü                : Döküman,Tarih,Spor
Taglar             : Yıl 1978,Formül 1,yarış,reference to ayrton senna
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Diamond Docs , Exclusive Media Group , Flat-Out Films
Yönetmen       : Paul Crowder (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Mark Monroe (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Michael Fassbender (IMDB)(ekşi), Niki Lauda (IMDB)(ekşi), Michael Schumacher (IMDB)(ekşi), Lewis Hamilton (IMDB)(ekşi), Mario Andretti (IMDB)(ekşi), Jackie Stewart (IMDB)(ekşi), Jenson Button (IMDB)(ekşi), Sebastian Vettel (IMDB)(ekşi), Bernie Ecclestone (IMDB), Nigel Mansell (IMDB), Eddie Jordan (IMDB), Damon Hill (IMDB), Jacky Ickx (IMDB), Jody Scheckter (IMDB), Sid Watkins (IMDB), Martin Brundle (IMDB), Emerson Fittipaldi (IMDB), Koen Vergeer (IMDB), Freddie Hunt (IMDB), John Surtees (IMDB), Max Mosley (IMDB), John Hogan (IMDB), Lord Hesketh (IMDB), Sally Swart (IMDB), Clive Chapman (IMDB), Nigel Roebuck (IMDB), Eddie Dennis (IMDB), John Barnard (IMDB), Jo Ramirez (IMDB), Herbie Blash (IMDB), John Miles (IMDB), Brigitte Hill (IMDB), Maurice Hamilton (IMDB), Roy Topp (IMDB), Brett Lunger (IMDB), Paddy McNally (IMDB), Jane Birbeck (IMDB), John Watson (IMDB)

1 (~ 1: Life on the Limit) ' Filminin Konusu :
Belgeselin asıl konusu Formula 1 olmakla birlikte, esas olarak bu dünyanın güvenlik unsurlarına genel bir bakış sunuyor bize. İlk zamanlardan şimdilere kadar geçen bu süreç içerisinde pilotların maruz kaldığı zorlukların yanında, eskiden çokça yaşanan ve kaza sonucu gerçekleşen ölümlere pilotların psikolojik olarak nasıl tepki verdiklerini görme şansı buluyoruz. Tabii ki bunların sonucunda ne gibi önlemler alındığını da.


  • "-can you tell us how f1 pilots have the courage to drive so fast?-well they have no brain!(bkz: sid watkins)"
  • "ferrari team order olayı:"felipe, fernando is faster than you. can you confirm you understood that message?"felipe'nin bu soruza cevabını hepimiz gördük"




Facebook Yorumları
  • comment image

    michael schumacher'in son yarışı olan 2006 brezilya gp öncesi pele, schumi'ye ödül veriyor, diğer pilotlarda bu töreni izliyordu, aracının başında kendi başına takılan pistlerin yaramaz çocuğu, buz adam hariç. itv'nin meşhur muhabiri martin brundle*, canlı yayında kimi raikkonen'in yanına gider "seremonide yoktun" der, kimi'de olanca genişliği ve umursamaz tavrıyla canlı yayının ortasında "evet, sıçıyordum" diye cevap verir. 3-5 saniyelik şok sonrası brundle'da taşı gediğine koyar:"gride hafif bir araçla çıkacaksın demekki".

    http://www.myvideo.de/…ikkoenen_i_was_having_a_shit
    http://www.youtube.com/watch?v=6mlsmvzrp2o

    martin brundle: “kimi raikkonen doesn’t seem interested in the proceedings going on up there. kimi, you missed the presentation by pele.”
    kimi: “yeah.”
    martin: ”will you get over it?”
    kimi: “yeah. i was having a shit.”
    martin: “!!!??!?!! :))))) ok, thanks for that! obviously you’ll have a nice light car on the grid, then.”


    (eksi daglarinin aslani - 10 Ağustos 2009 19:58)

  • comment image

    2010 belçika gp, bbc'den martin brundle, sebastian vettel'in yanına gelir. o sırada rtl'in palyaço kıyafetli sunucusu kai ebel konuştukça konuşuyordur, şaka yollu sepetler brundle onu ve seb'e sorar:

    "sebastian vettel, how is your car?"

    ayarlar ve durum hakkında sorulan bu soruya kaçamak yanıt vermesi gerekmektedir vettel'in. seb'in yüzünden ışık hızıyla bir hınzır ifade gecer ve döner aracına bakar:
    "blue, with four black tyres obviously..."

    daha önceden yapılmışı da vardır gerçi bunun, lastiğini soran muhabire "black round pirelli" demiştir juha kankkunen.


    (bamako - 25 Mart 2011 22:37)

  • comment image

    diyalog imola 2004 grandprix sonrası basın toplantısında yaşanmıştır, yarışta schumacher kendisini geçmek isteyen montoya'nın üstüne kırarak pistin dışına çıkmasına neden olmuştur:

    m. schumacher: i saw his attack on the outside at breaking, then going around the corner, for me it was ... first of all, i didn't see him, but second outside around the corner, you usually use ground, so i didn't expect him to be there anymore. (frenleme esnasında atağını gördüm. ama virajı dönerken öncelikle onu görmedim, ayrıca virajı dönerken alanı kullanıyorsunuz ve hala orada olabileceğini de tahmin etmedim.)

    juan pablo montoya (toplantıda schumacher'in yanında): i'm amazed i actually got in front of him when we were braking, pohah no chance, you know, you gotta be blind or stupid not to see me. ( şaşırdım, frenleme anında önüne geçtim, pohaha görmemiş olmasına ihtimal yok, burada beni görmemek için kör ya da aptal olmalısınız.)

    izlemek isteyenler için : http://www.youtube.com/watch?v=eqr9u4u2j7w


    (ber2489 - 31 Mart 2011 23:16)

  • comment image

    1993 japonya yarışında, efsane pilot ayrton senna ile dönemin çaylağı eddie irvine arasında, yarış bitiminde tur bindirme tartışması çıkar. diyalog şöyledir:

    s- orada ne bok yediğini düşünüyorsun?
    e- yarışıyordum!
    s- yarışıyordun? kurallara göre yol vermen gerektiğini bilmiyormusun?
    e- yeterince hızlı olsaydın öyle bir sorun olmazdı.
    s- seni geçtim! önümde 3 kere aynı yerde pist dışına çıktın gerizekalı gibi, orada yağ vardı. yol vermediğin 3 tur pist dışında ne kadar pislik varsa benim önüme attın. seni geçtiğim zaman senin önünde olduğumu fark ettin. hill'in arkasına geldiğimde, hill de slick lastikler olduğundan dolayı zorluk yaşıyordu (zemin ıslak), arkamda beklemen gerekiyordu. beni yarış dışı bırakmak için büyük bir risk aldın.
    e- seni nerede tehlikeli bir durumla karşı karşıya getirdim?
    s- beni tehlikeli bir durum içinde bırakmadınmı?
    e- sana dokundummu? bir kere bile olsa temas oldumu?
    s- hayır, ama neredeyse dokunuyordun, ve ben siktiğimin yarışında liderdim. liderdim!*
    e- kaçırılmış olan bir fırsat önemlidir.
    s- sana birşey söyleyeyim, bir dahaki yarışta adam gibi yarışmassan, sadece ne yaptığını düşüneceksin. sana bu kadarını garanti ediyorum.
    e- komiserler " sorun yok, yanlış olan bir şey yok" dedi.
    s- öylemi? avusturalya'ya kadar bekle. avusturalya'ya kadar bekle. komiserler yanına gelip konuştuğukları zaman, hala bunu söylüyorlarsa gel bana tekrar söyle.
    e- ben oraya kendim için en iyisini yapmak için çıkıyorum.
    s- bu doğru değil. en iyisini yapmak istersin anlarım, bende o yollardan geçtim. ama bu sportmence değil. eğerki tur bindiriliyorsa, yol vermek zorundasın...
    e- ama ben seni hill'i geçerken avantaj sağlamak için takip ediyordum!
    s- liderin geçip gitmesine izin vermeliydin...
    e- tamamen anlıyorum!
    s- ... ve tekrar arayı kapatıp yaptıklarını yapmamalıydın. hill'e önümde 3 kere vuruyordun. bunun sonucunda sizinle beraber bende kaza yapabilirdim. bu şekilde bu işi yapamassın.
    e- ama ben yarışıyordum! yarışıyordum! sen sadece..
    s- sen yarışmıyordun! sen sikik bir gerizekalı gibi araç sürüyordun. sen sürücü değilsin. sen sikik bir aptalsın.
    e- sadece konuş. yanlış zamanda yanlış yerdeydin.
    s- ben yanlış zamanda yanlış yerdeydim?!?
    e- evet. hill ile savaşıyordum.
    s- gerçektenmi? sence yarış liderimi geçmeliydi yoksa senmi?
    e- lider.
    s- eee sen ne yaptın?
    e- sen, sen çok yavaştın. hill'i geçmem için seni de geçmem gerekiyordu.
    s- gerçektenmi? nasıl oluyorda yağmur lastikleriyle seni yakalıyorum o zaman?
    e- ne?
    s- seni yağmur lastikleriyle nasıl yakaladım?
    e- bunu hatırlayamıyorum. yarışı tam olarak hatırlayamıyorum.
    s- kesinlikle. çünkü senin kafan hatırlamak için yeterli çalışmıyor.
    e- bu senin düşüncen.
    s- dikkatli ol.
    e- olucam. senin için dikkatli olucam.
    s- sadece benimle değil, öbür pilotlar ve fia ile de problem yaşarsın.
    e- öylemi?
    s- iddaa ediyorum.
    e- (alaycı bir şekilde) öylemi? iyi.
    s- öylemi??? bunu bilmem iyi oldu
    e- yarışta görüşürüz.
    s- bunu bilmem iyi oldu.
    e- yarışta görüşürüz...

    senna arkasını döner, tam gidecekken tekrar irvine'a döner ve sol yumruğu irvine'ın burnuna oturtur. tek bir yumruk irvine'i yere indirmeye yetmiştir.

    e- bunun için sigorta şirketim senden hesap soracak!
    s- (sert bir şekilde) birine yanlış yaptığını anladığın zaman, karşındakinden özür dileyip saygı göstermeyi öğreneceksin!

    bu olaydan sonra eddie irvine'in burnu kırılmıştır.


    (ft5ftl - 1 Nisan 2011 00:17)

  • comment image

    karizmatik cevap kısmına girmese de, ayar verme niteliğinde olmasa da, şahsen hiç unutamadığım bir tanesi şöyle olandır: 2008 singapur gp, hani şu nelson piquet jr'ın daha sonra şike olduğu, bilerek yapıldığı söylenen kazası. ben de o zamanlar ingilizce bilgimi test etmeye çalışıyorum. anonsları anlayabilirsem hava güzel olacak benim için. yanımda da ing-türkçe çeviri yapan bir arkadaşıma, bak şimdi ne diyor anlayabilecek misin diye soracağım en yakın anonsta.

    işte bir anda nelson duvarlara giriyor(0.22'den itibaren görülebilir) arabayı 2'ye ayırıyor falan hemen takım anonsu giriyor. aha diyorum arkadaşıma, şimdi kaza sebebini açıklayacak, biz televizyona yanaşıyoruz ve nelson piquet jr 2 kelimeyle noktalıyor:

    sorry guys


    (only alcoholica - 1 Nisan 2011 10:47)