32. istanbul film festivali'nde (2013'te düzenlenen) en iyi film seçilen irlanda filmi. filmdeki roisin murphy adlı oyuncuyu şarkıcı roisin murphy sanarak heyecanlansak da isim benzerliğiymiş bu arada.

(theboyunderthewaterfall - 15 Nisan 2013 12:59)

32. istanbul film festivali'nde aynı zamanda uluslararası yarışma bölümünde altın lale'yi de kazanan film olmuştur. gayet güzel bir film olduğunu da şu şerhi koymadan belirtemeyeceğim ne yazık ki; richard, bir raskolnikov değil lakin.

(jesus vs mohammed - 16 Nisan 2013 00:08)

32. istanbul film festivali'nde altın laleyi nasıl aldıgına hicbir anlam veremedigim film. özellikle kuleli ev varken.. senaryosu fazlasıyla basit ve klise, bıktık artık su ergen liseli kavgaları ve sonundaki cinayet muhabbetlerinden. ayrıca filmin ikinci yarısı cocugun sucluluk hislerini asırı uzatmıslar. o kadar izlemeden de cok kolay yorumlayabilirdim kafamda sahsen ben. yeni birsey vaat etmeyen bos bir film sonuc olarak.

(love me to my death - 22 Nisan 2013 00:12)

(bkz: what katie did)

(cok iyi cok da guzel iyi tamam mi - 22 Nisan 2013 00:15)

ben ettim siz etmeyin!

irlanda filmi diye sarıldığım, izledikçe bayan, emeğe saygısızlık olmasın diye yarısında çıkamadığım sıkıcı bir film. yorumlayıp anlatabileceğim bir yanı yok. biraz da ona bozuldum zaten. elemanların sürekli parti yapması işkillendirmişti beni filmin bombok bir yere doğru gittiği konusunda. ne sikik bir hayat tarzı ya bu amerika'nın tüm dünyaya ihraç ettiği. her şeye rağmen, doğru düzgün bir olay olmadan araya sikiş koyarak bir buçuk saatlik film çekme sanatına giriş dersi'inde materyal olarak kullanılabilir. festivallerde ödül almasını diğer filmlerin daha vasat olmasına bağlayabiliyorum anca. hani şöyle belli bir kesimin, belli zevkleri olan insanların sevebileceği bir film de değil(öyle olsa ben severdim). izleyip ben beğendim diyen varsa nolur gelsin konuşalım. çay yaparım, kekim de var dolapta. filmden başlar, yavaş yavaş hayatı sorgularız. bir bakmışsın kendimizi "ne yaptın sen richard ?" diyip ühü ühü ağlarken bulmuşuz.

(bkz: bir am uğruna ya rab ne güneşler soluyor)

(yinelemezorlantisi - 23 Haziran 2013 17:02)

klasik ve klişe bir gençlik filmi görünse de öyle olmayan film. hollywood'un gençlik filmlerinden tarz olarak çok uzak. daha özgün, daha kendine has. her şeyden önce daha ciddi bir film kendi türü arasında konu itibariyle kıyaslama yapacak olursak. kıskançlık duygusunu güzel anlatmışlar filmde richard üzerinden. ve kıskanç bir insanın neler yapabileceğini de. filmin yarısı kıskançlık duygusunu inceliyor, diğer yarısı pişmanlık duygusunu. ikisi de bulutlu ve huzursuz duygular. dolayısıyla what richard did de bulutlu bir film olmuş. yani yaratılmak istenen atmosfer tam anlamıyla yaratılmış, bu açıdan başarılı. richard karakterini oynayan 1992 doğumlu jack reynor richard karakterinde çok başarılı. kıskançlık, çaresizlik, pişmanlık, yeri geldiğinde umursamamaya çalışma gibi duyguları çok güzel vermiş karaktere.

(feministim ben - 6 Eylül 2013 20:43)

ergenlik dönemini anlatan irlanda yapımı film. filmin irlanda yapğımı olması, klasik holywood klişelerinden, diyaloglarından ve daha da ötesi, yönetmenliğinden bariz ayrılmasına sebepğ veriyor.

basit bir genclik filminden, kaliteli bir festival filmine dönüşüyor. şahsen ben oyunculukları ortalamanın azcık üstünde buldum. şahane değillerdi ancak vasat da değillerdi. özellikle richard'ı oynayan çocuk başrol için doğru seçim olmuş. ancak baba rolü daha iyi olabilirdi zira birkaç sahnede can alıcı diyaloglar biraz havada kaldı.

(yuzbinbaloncuklu - 10 Şubat 2014 12:19)

(bkz: lenny abrahamson)

(uzunada1969 - 21 Şubat 2014 00:11)

roisin murphy'si bizim bildigimiz roisin^* degilmis ama bu beni durdurmadi.

filmin mesaji su: "turk erkekleri gitsin, irlandali erkekler gelsin." jack reynor, jack o'connell'dan aldigimiz tadi verdi. sakalsiz, biyiksiz adam goremez olduk zaten ortada; boylesi ne kadar guzel halbuki. bir benim kose adamlari seksi bulan sanirim. bu cocuk da 92'liymis, abd dogumlu. once amerikan sandim da ne guzel kivirmis aksan isini dedim; meger oyle degilmis. ayrica transformers'ta da oynuyordu bu eleman sanki?

-- spoiler --

guzel film, guzel. altin lale icin yaristigi filmleri bilemeyecegimden hak etmis mi onu soyleyemeyecegim su an ama, festival filmi bu. hollywood olsaydi, ya hakkaten ispanya'ya giderdi, ya kendini asardi ya da teslim olurdu. ne yaptigini bilemiyoruz, ki bu gayet yerinde. duygu anlatimi yapiyor film, olaydan ziyade.

-- spoiler --

(la celestina - 3 Kasım 2014 21:04)