bak buraya yazıyorum, yüzde yüz eminim ki filmde bond eminönü meydanındaki silahlı çatışmadan sonra (ya da önce, önemli değil) mısır çarşısından içeri girecek ve birden bond kapalıçarşı içinde görünecek.. filmde mısır çarşısı girişi kapalıçarşı girişi olarak görünecek ve filmi seyredip gelen turistler mısır çarşısı'na girip "küçükmüş kapalıçarşı ya" diye kafa karışıklığı yaşayacaklar kesinlikle..

istanbul'u geri gösterme mevzuu falan eski takıntılarda kalmalıydı olm.. ben de eskiden takardım böyle şeyleri kafaya. hatta geceyarısı ekspresi'nde bizimkiler fes giyiyor diye gıcık olmuşluğum da vardı. oysa şimdi keşke fesli gösterseler diyorum. çok daha renkli, asortik, egzantrik, egzotik, falan fişmik oluyoruz öyle.. ne böyle gömlek kot.. biraz oryantalizm bence daha güzel gösterirdi burayı valla.

(brick top - 7 Mayıs 2012 18:45)

trailer'ini izlerken, istanbul ha gorundu gorunecek diye ezik ulke vatandasi heyecani yasadim..

(the enabler - 21 Mayıs 2012 20:21)

ikinci fragmanının 02:07'nci saniyesinde tam 1 saniye boyunca müthiş bir istanbul tanıtımı yapılmıştır.

ben yabancı olsam, filmi izleyince "ulan bu sahne nerede çekildiyse oraya gidip deli gibi para harcayayım" derdim.

hadi yine iyiyiz.

(kuruyemisci - 1 Ağustos 2012 06:20)

beklenenden 2 saat kadar once sizmistir. sozleri de su sekilde:

this is the end
hold your breath and count to ten
feel the earth move and then
hear my heart burst again

for this is the end
i've drowned and dreamed this moment
so overdue, i owe them
swept away, i'm stolen

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together
at skyfall

skyfall is where we start
a thousand miles and poles apart
when worlds collide, and days are dark
you may have my number, you can take my name
but you'll never have my heart

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together
at skyfall

where you go i go
what you see i see
i know i'll never be me without the security
of your loving arms
keeping me from harm
put your hand in my hand
and we'll stand

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together

let the sky fall, when it crumbles
we will stand tall
or face it all together
at skyfall

let the sky fall
we will stand tall
at skyfall

(meta - 5 Ekim 2012 00:11)

filmde kadın anam da oynuyor: http://collider.com/…nd-skyfall-naomie-harris-1.jpg

(alibeyler - 13 Ekim 2012 14:51)

--- spoiler ---

yahu bu tren sahnesinde adana'ya hosgeldiniz tabelasi falan vardi da ben mi göremedim yani nedir bu istanbul'dan 5 dakikada adana'ya gelme elestirisi? yönetmen filmin kilit sahnelerinden biri olan demiryolu köprüsü sahnesi icin uygun bir yer aramis, en güzel manzarali yer olarak da adana yakinlarindaki yeri bulmus, bu sahnenin istanbul'un disinda gecen devamini da orada cekmis. dagin basinda, rahatlikla istanbul'un hemen disi da olabilecek bir cografyada bi köprü. cekimlerin adana'da yapildigina dair medyada haberler cikmasa cok bilecektiniz sanki oranin adana oldugunu. ha daha sonra adam fethiye'de çalış kumsalinda ortaya cikiyor. simdi de istanbul'dan dereye düsüp fethiye'de karaya cikti diye bir iddiasi mi var yönetmenin? tealllam.

--- spoiler ---

(star is tired - 30 Ekim 2012 10:59)

2012 yılında hala film değil de gezi programı izlediğini sanan insanları bize gösteren filmdir. kapalıçarşı'dan adana'ya gitmiş 2 dakikada, bak bak eleştiriye bak. bu ergenler izlediği her amerikan filminde kovalamacaların ciddi ciddi new york'un dar sokaklardan metro istasyonlarına, oradan su altına falan gittiğini düşünüyorlar cidden.

(photographer - 3 Kasım 2012 11:33)

--- spoiler ---

mahkeme sahnesinde, bond içeri girip yangın tüplerini patlatınca, silva'nın dudaklarından sis atma oç cümlesini okudum.

--- spoiler ---

(variolink - 4 Kasım 2012 01:59)

--- spoiler ---

filmin en cool&karizma sahnesi, bond'un hızla giden trenin tepesinden vagonun içine atladıktan sonra gömleğinin kolunu düzelttiği sahneydi.
--- spoiler ---

(cock - 4 Kasım 2012 02:16)

--- spoiler ---

şaka maka bond'un sonunda bir türk kızı götürdüğü film olmuştur. akrepli çılgın akdeniz gecelerimiz sağ olsun.

--- spoiler ---

(stratejisizsiniz - 4 Kasım 2012 09:11)

şangay cennet, istanbul cehennem gibi gösterilmiş bu filmde. yapmayın dedeler.

(winona soul - 4 Kasım 2012 10:03)

o değil de, filmin başında istanbul'da melez kızımız jipiyle trafikte geri geri giderken taksiye çarptı motoru gömçürttü ya, tüm film boyunca yaşadığım en büyük heyecan ve gerilim oydu. dedim bu kızı üzerler. kafamda taksicinin haydarla inmesi ile başlayan binlerce kare görüntü geçti de, kızımız bastı gitti neyse ki.

(bigbadninca - 5 Kasım 2012 11:30)

--- spoiler ---

özellikle istanbulda gecen sahneleri saçmalık olan film. ulan sen cipinle taksiye çarpacaksın da adam seni sikmeyip kornaya basacak öyle mi... yalanınızı sikeyim.
--- spoiler ---

(olmadi sindi - 6 Kasım 2012 01:11)

--- spoiler ---
filmde en beğenilen bölüm m ve 007nin depoda saklanan klasik bond arabasına binmeleri ve o esnada klasik bond müziğinin çalıyor olmasıydı. o bir dakka gerçekten süperdi be! ha bir de m konuşurken 007nin "basıyım la tuşa, basıyım mı?" şeklinde tripleri eğlenceliydi.
--- spoiler ---

(i need dolar - 7 Kasım 2012 00:33)

sanki turistlerin gelip gezdiği istanbul filmde gösterilenden çok farklıymış gibi eleştirilen film. adamın senaryosuna orası uygunmuş, orayı çekmiş. ne yapsaymış, türk izleyicisi gücenmesin diye bond'u boğaz köprüsünden denize düşürüp, sonra boğazdan ortaköy'e çıkartıp kumpir mi yedirseymiş? istersen bir de senin için ali ağağolu'nun konutlarını gezseymiş, o zaman gavurlar istanbul'da modernlik görürmüş. breh breh.

(baba tenor - 11 Kasım 2012 19:38)

açılıştaki istanbul sahnelerini gördükten sonra, bond abimizi dere kenarında bulup eve kadar taşıyan, ekmek pıçaayla kurşununu çıkardıktan sonra pansuman yapıp omzundan da çapraz beyaz bir bezle saracak fatma giriksel, hülya koçyiğitsel bir abla bekledim ama olmadı. pıçakla kurşunu çıkarılırken bond abimiz kısacık bir an dişlerini sıkacak ama gıkını çıkarmayacaktı falan... sonra kız kendi elleriyle çorbasını içirirken göz göze gelince bond abimize aşık olacaktı. bond iyileştikçe koca bir but parçasını elleriyle tutup vahşi vahşi ısırarak tek başına yiyebilecek kıvama gelecekti ve olaylar gelişecekti, ama özet geçmişler oraları, direkt olaya girmişler.

(thinkabout - 19 Kasım 2012 00:13)

"kovalamaca esnasında devrilecek pazar arabaları" sektöründe bir lider olduğumuzu tekrar gösteren film. işte türk'ün gücü!!! (hindistan'a kapak olsun)

(mortifera - 21 Kasım 2012 13:45)

--- spoiler ---

filmin ilk 5 dakikasında 3 polisimizi şehit verdiğimiz film. gerçekten üzülmemek elde değil. yakınlarına işbu iletiyle başşağlığı dilerim.

--- spoiler ---

(iclik - 24 Kasım 2012 15:12)

tanidik tanimadik herkes ellerimden tutuyor "dur etme yazma" diyor ama yazicam. yazmak sart oldu cunku. ulan istanbuldan trenle cikip adanaya varmasi olayini ne buyuttunuz be arkadas ya. anasini satiyim turk filmi mi bu? dunya uzerinde bir tane adam gosterin ki burasi istanbul degil lan adana desin. adam mekani cok begenmis oyle bi atraksiyona girmis orda. butun filmlerde olan bir sey. adam hongkong diyor tokyonun bi sokaginda da cekim yapiyor. kimse de cikip da " la ora hongkong degil, adam mi sikiyonuz" demiyor. bunu mantik hatasi olarak goren kafaniza edeyim ben. sanki cografya dersi vermek zorunda herifler. hayir bi de her iki entryde bir "yav adana istanbul arasi ne kadar da kisalmis hahaha" salak yemin ediyorum gerizekali bu cocuk ya.

dersin ki "koskoca m'in yalniz basina o ciftlikte ne isi vardi cok sacma" onu anlarim. dogru diyor bi candarma niye cagirmadilar harbiden derim. ama sen iki de bir istanbul adana muhabbeti yaparsan olmaz.

beni tek sasirtan bu filmin bu kadar sukse yapmasi. 1 milyar dolara dogru gidiyor film. simdiden 800 milyonu buldu. en cok izlenen bond olabilir.

(gec - 26 Kasım 2012 06:40)

istanbul'da geçen sahnelerde kızıl ve sıcak filtreler (orta doğu, geri kalmışlık, develer, çöl), londra'da geçen sahnelerde mavi ve soğuk filtreler (modernlik, endüstri, kontrol), ve şangay'da geçen sahnelerde mor-eflatun ağırlıklı rengarenk filtreler (teknoloji, fütürizm, hightech) kullanılarak izleyicilerin bilinç altına mekanları işlemeye çalışmış filmdir. oysa bugün bu şehirlerin merkezi yerlerinde bir tur atmanız size hepsinin aynı bokun kahverengisi olduğunu gösterir.

işte sinema sanatı böyle bir şey.

(shakak - 20 Temmuz 2013 00:19)