Süre                : 5 Saat 36 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Mart 2011 Pazar, Yapım Yılı : 2011
Türü                : Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Home Box Office (HBO) , Metro-Goldwyn-Mayer (MGM) , Killer Films
Yönetmen       : Todd Haynes (IMDB)(ekşi)
Senarist          : James M. Cain (IMDB)(ekşi),Todd Haynes (IMDB)(ekşi),Jonathan Raymond (IMDB)
Oyuncular      : Kate Winslet (IMDB)(ekşi), Brían F. O'Byrne (IMDB)(ekşi), Melissa Leo (IMDB)(ekşi), James Le Gros (IMDB)(ekşi), Mare Winningham (IMDB)(ekşi), Marin Ireland (IMDB)(ekşi), Murphy Guyer (IMDB)(ekşi), Guy Pearce (IMDB)(ekşi), Diane Kagan (IMDB), Christopher Koron (IMDB), Morgan Turner (IMDB), Halley Feiffer (IMDB), Hope Davis (IMDB), Miriam Shor (IMDB), Robb Webb (IMDB), Margaret Hall (IMDB), Quinn McColgan (IMDB), Erwin Falcon (IMDB), Elvy Yost (IMDB), Laura Esterman (IMDB), Till Schauder (IMDB), Evan Rachel Wood (IMDB), Evan Thompson (IMDB), Brenda Wehle (IMDB), Ronald Guttman (IMDB), Kenneth Jennings (IMDB), Todd Aubrey Davis (IMDB), Tommy Nelson (IMDB), Mackenzie Meehan (IMDB), Remy Auberjonois (IMDB), Matthew Foster (IMDB), Marceline Hugot (IMDB), Rocco Sisto (IMDB), Kaili Vernoff (IMDB), Annette Arnold (IMDB), Laura Rosenthal (IMDB), Mark Margolis (IMDB), Darlene Violette (IMDB), Orlagh Cassidy (IMDB), Emily Cass McDonnell (IMDB) >>devamı>>

Mildred Pierce (~ Prosdokies) ' Dizisinin Konusu :
2 kızıyla kendisini başka bir kadın için terkeden kocasından ayrılan Mildred çocuklarına bakmak için bir iş bulmak zorundadır. Açlık, yorgunluk, çaresizlik baş gösterince girdiği ilk restoranda iki kuruş bahşiş için kavga eden garson kızlardan kovulanın yerine işe alınır. Asaletli Mildred, artık Hollywood'da ucuz ve basit bir restoranda garson olarak işe başlar. Başkalarının ne dediğini asla umursamayan Mildred'in tek endişesi büyük kızı Veda'nın onun garson olarak çalıştığını öğrenmesidir.  Mildred çok zorlandığı ilk günden sonra alıştığı garsonluk işini değiştirmeye, artık kendine ait bir restoran açmayı planlıyordur. Garson olarak çalıştığı son gün restoranda tanıştığı bir adamla bir şeyler yaşamaya başlar ki hayatında çok mühim ve dramatik olaylar boy gösterir.


  • "hbo'nun yeni mini dizisi. başrollerinde kate winslet, evan rachel wood, guy pearce gibi şahaneler var. nasıl da izlenir bu."
  • "veda karakteriyle evan rachel wood'un tüm yeteneğini sergilediği dizi."
  • "(bkz: milfred pierce)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    normalde dizi merakım olmadığımı söyleyebilirim. bu takipteki beceriksizliğimi, dizilerin sıradanlığı vs. gibi mazaretler üreterek de desteklerim her daim. be fakat bu dizi olmuş. hem de çok iyi olmuş. şu an ikinci bölümü bitirdim ve takip komasına soktu, devamlılık nizamı çekti, oyuncular desen, yönetmen desen ayrı, herşey mükemmel..kate winslet apayrı bir lezzet katıyor. zaten severim kendisini ama bu kadar mı doyurur bir oyunculuk seyirciyi. her saniyesinde ayrı bir döktürüyor, diğer oyuncuları da es geçmemek lazım. belki arada birkaç şey daha katarım ama şimdilik bu kadar.


    (bruegel - 20 Nisan 2011 22:20)

  • comment image

    oyunculuklar on numara beş yıldız. fakat dizi zaman zaman yavaş ilerliyor hafif sıkıyor. bide allah düşmanımın başına veda gibi evlat vermesin. ben mildred'in yerinde olsam çoktan reddetmiş ya da katili olmuştum o kızın.


    (yesildeki mavi - 7 Ağustos 2011 15:29)

  • comment image

    oyunculuklar harika, konu klişe ama farklı bir şekilde işlenmiş, yönetmenlik muazzam... ama gelin görün ki sağlam sinirlere sahip olmak lazım izlemek için. dizinin ilk bölümünden beri her şey batıyor bana. ya kendimi aşmış bir şekilde empati kuruyorum - ki 30'lu yılların orta yaşlı amerikalı kadınıyla bu pek mümkün değil- ya da herhalde klişe şeyler bekliyorum.
    --- spoiler ---
    ilk darbeyi mildred'ın, kocası terk ettikten kısa süre sonra, o şişko göbekliyle sevişirken kendinden geçmesiyle yedim. nasıl olur ya? be kadın dedim... kocan seni terk etmiş, elinde üç beş sentle çocuklarının karnını doyurmaya çalışıyorsun, ayakkabın ayağını vurana kadar iş bakıyorsun öte yandan sanki hayatındaki tek sorun kadın gibi hissetmemekmiş gibi davranıyorsun.
    ardından ikinci darbeyi, kızını kaybettiğindeki pervasızlığıyla yedim. ben o kız öldüğünde daha fazla ağlamışımdır anasından. kadın kızının ölümünü gördü sonra bindi arabaya eve gitti uyudu. haspinallah ya. bi de thank god gibi bir şeyler zırvaladı şirret kızına sarılırken. oracıkta sonsuza dek şu mildred sevdasına dur demem gerekirdi ama yok, kaşındım.
    üçüncü darbe hemen arkasından paralı jigolosuna olan tavrıyla gelmekte gecikmedi. "aylardır adamın masraflarını karşılıyorum" ne demek mildred? seks manyağı gibi davranmalar nedendir? iltifat duymak için mi tüm bunlar? zevk için mi? hay delireceğim izlerken.
    ve dizinin başından beri peşimizi bırakmayan mildred'ın çirkef kızı. aman yarabbim. o ne uyuzluk... o ne "gel benim ağzıma ağzıma vur" diye ısrar ediştir. kafasındaki o kocaman kurdeleyi böyle kafasına suratına geçirip sıkasım var çok fena. peki biz kıza burada sinir olurken anası mildred orada ne yapıyor? ona açıklama yapıyor. kızı eline sigarasını almış anasına tokat atıyor kadın ona orada açıklama yapmaya çalışıyor. ah mildred çekeceğin var falan diyeceğim de sana da pek acımıyorum haspam.
    ---
    spoiler ---


    (odetojoy - 14 Ağustos 2011 02:51)

  • comment image

    bir cemile akarsu değildir. aah ah. nerede o fedakar, namuslu, kendini çocuklarına adamış masum cemile nerede o şirret kızını eğitememiş, kendini başka şeylere adayan aşüfte mildred. gaydırıguppak olan cemile değildir mildred'ın ta kendisidir. gaydırıguppak mildred.


    (odetojoy - 25 Ağustos 2011 01:25)

  • comment image

    başta 1930'larda geçmesi nedeniyle bana hiç ilgi çekici gelmeyeceğini düşünüyordum, ama tersine su gibi akıp giden ve soluksuz izlenen bir mini-dizi (ya da uzun tv filmi) olmuş. oyunculuklar, müzikler, döneme dait detaylar, her şey harika.

    --- spoiler ---

    yalnız şu veda karakterini öldürmek istemeyen bir insan evladı olmuş mudur bu yapımı izlerken acaba? ben kendi adıma göründüğü her sahnede, evet her sahnede çeşitli yollarla öldürme planı yaptım kendisini. büyük halini de küçük halini de. hala kızgınım.

    ---
    spoiler ---


    (balgam - 5 Eylül 2011 12:44)

  • comment image

    --- spoiler ---

    evet konu biraz klişe... dünya savaşları çevresinde yaşayıp içine düştüğü korkunç boşluk yüzünden sorunlu takılan, the hours ile tanışıp revolutionary road ile daha yakından görme fırsatı bulduğumuz amerikan kadınlarından gına geldi gelecek. yani şu saatten sonra bu konuda 5 saatlik bir film yapmak büyük risk, ama mildred pierce paçayı kurtarmış başarısızlıktan.

    bence bunun en büyük sebebi, biraz da uzun bir yapım olması sayesinde detaylı işlenebilen derin karakterleri. karakterlerin bir diziden beklenmeyecek şekilde geçinmesi kolay olması, mildred mesela, gayet başarılı olsa da içindeki bazı ilkel duygulardan asla arınamıyor; aynı şekilde kızı veda'yla olan tuhaf ilişkisi ve ona karşı mahcubiyeti, haklı olduğunda bile ona zaafının baki kalması, sevmesi ama aynı anda korkup saygı göstermesi ve bunu aslında kızında kendini gördüğü için yapması ve şu an aklıma gelmeyen birçok detay karakterlere müthiş derinlik katıyor.

    bu açıdan gerçekçi karakterleriyle klişelerden bir hayli uzak, tabii bu karakterler -özellikle veda ve 5 saatlik filmin her sahnesinde bulunan mildred- istisnai oyunculuk gerektirdiğinden fazla riske girilmeden direk kate winslett seçilmiş sanırım. ancak asıl sürpriz evan rachel wood'un oyunculuğu oldu benim için... bir de o genç veda.

    olay örgüsü de aynı şekilde klişelerden uzak. mildred'in hayatı kötü ama o kadar da kötü değil, başına gelmesi mümkün olan bütün talihsizlikler gelmiyor - ama geldi mi de tam geliyor, gayet başarılı ve zeki aslında, mutluluğun çevresinde de dolaşıyor ancak elde edemiyor... sürekli inişli çıkışlı hikayesi, sürekli bir kötüye veya iyiye gidiş bulunmaması, iyi ve kötü şeylerin ardarda olabilmesi diziye güzel bir boyut katıyor. yani dizi bokunu çıkarıp da baştan aşağı dramatik olaylar dizisi olmadığı için, elde kalan dram daha gerçekçi oluyor.

    ama sanırım senaristlerin en büyük başarısı veda karakteri. yani içinde bir şeyler var belli daha ilk sahnelerden. hiçbir şeyi kaçırmaması ve unutmaması ve üzerine gitmekten çekinmemesi, affetmemesi ve daha çocukken bile bir kadın gibi olması, annesiyle olan yersiz şiddetteki ilişkisi ve ne olursa olsun onu hep küçük görmesi, ve aslında mildred'ın da kendisiyle aynı fikirde olmasından cesaret alıp darbelerini acımadan indirebilmesi bu karaktere büyük kestirilmezlik katmış ve göründüğü her sahnede izleyicinin gerilmesine yol açmış...

    evet evan rachel wood çok iyi (biraz da veda karakterini yazanlar sayesinde), evet kate winslett'ın bu aralar hep çok benzer rolleri kapması, bir dünya savaşından çıkıp bunalıma giren amerikalı kadınlar baydı ama bak 5 bölüm dizi, bir bölüm ortalama bir saat desek ki daha fazla, 5 saatlik bir film ve kate winslett'ın olmadığı sahne yok. filmin yüzde 90'ı filan kate winslett ve o kadar rahat ve doğal kalkmış ki aklından diyecek başka bir şey bulamıyorum..

    bütün bunlara ek olarak bir de 1930'lar amerikasını tartışan, biz abdli olmayan izleyicilere pek bir şey ifade etmeyen sosyo-ekonomik ve siyasi tartışmaları da var dizinin. yani dizi güzel, ama unutulmaz bir başyapıt olmamış bence (final bölümünü hariç tutabiliriz). tabii unutulmaz birkaç sahnesi yok değil, gerek senaryo, gerek oyunculuk açısından.. ama daha da izlemem savaş etrafında bunalmış amerikan kadınlarını...

    ---
    spoiler ---


    (rwn - 24 Eylül 2011 01:29)

  • comment image

    bir çocuk ne kadar sinir bozucu olabilir ki'nin belgeselidir.

    --- spoiler ---
    mildred güçlü bir kadın olma, kendi ayakları üzerinde durup, başını dik tutmayı mantıken savunurken, kalbinde hissettiği, evinde oturup kocacığı ile seviyeli sohbetler etmek, balet ve piyanist küçük leydiler yetiştirmektir. o şirret kızı küççücük aklıyla bunları yüzüne yüzüne vururken bu nedenle sesini çıkaramamaktadır. aslında anlatılan kendi akıllı ama ruhu aciz bir kadının kendisiyle verdiği savaştır. bu ruh acizliğini ve erkeğine kendini adama iç güdüsünü, ilk 3 bölüm boyunca, yapmaması gerektiğini düşündüğü halde, erkekler seks anlamında ilk adımı attığında hemen teslim olmasından anlayabiliyoruz. sonradan iş jigoloya bağlanınca gururu kırıldı da reddetmeyi başardı.

    küçük kızını kaybettiği gece gelip spooning şeklinde veda'ya sarılıp ağlarken, "thank god" demesi ise, tanrım iyi ki veda'yi almadin, yani küçük öldü ona da üzüldüm ama ya veda ölseydi o zaman delirirdim demekten başka bir şey değildir. çocukları arasında sıralama yapmıştır açık açık.

    bu arada kate lafım sana, o kadar güzel lovely diyorsun ki, seni halamın oğluna alasım geliyor.
    ---
    spoiler ---


    (misantrophe - 30 Ekim 2011 15:43)

  • comment image

    bana onerdiklerinde "cok alisagelmis, ozelliksiz bir konu: ekonomik zorluklar icersinde kivranan, bir yandan da aldatilan, kendi ayaklarinin uzerinde durmaya calisan kadin - sikilirim bu diziden hemen" diye dusundum. neyse bir on bes dakikasini izleyeyim de neden bu kadar ovuyorlar anlayayim, diye sans tanidim. sonra bes bolumunu de ardi ardina nefes almadan izleyerek bitirdim.

    --- spoiler ---
    treviso favori karakterimsim, o coloratura soprano benzetmesi neydi oyle! besinci bolumun en basindaki sahnede mildred pierce ve treviso arasinda soyle bir konusma gecer:

    treviso: you go to a zoo, see a little snake, it is from india, it is all red yellow black, it is all very pretty little snake, no? you take it home, huh? make it a little pet like a puppy dog? no. you got more sense. i tell you, it is the same with this veda. you buy ticket, you look at the little snake,but you don't take it home. no.
    mildred: what are you insinuating, that my daughter is a snake?
    treviso:no it's coloratura soprano, it is much worse.
    ---
    spoiler ---


    (meva - 29 Ocak 2012 15:47)

  • comment image

    mildred pierce, james m. cain tarafından 1941 yılında yazılmış kitaptır. kitabın iki uyarlaması mevcut; ilki 1945 yılında yönetmenliğini, casablanca ile de gönüllerimizi fethetmiş olan, michael curtiz'in üstlendiği ve başrollerini joan crawford ile jack carson'ın paylaştığı aynı adlı film. henüz izleme şansım olmadıysa da bugün itibariyle listeye eklenmiştir.
    diğer uyarlama ise bugün yalayıp yuttuğum beş bölümlük hbo mini dizisi. bu dizi todd haynes tarafından yönetilmiş olup pek bir lezizdir. kate winslet yine harikalar yaratmıştır ama veda rolündeki evan rachel wood'un da hakkını teslim etmek gerekir. diziden sonra bir kez daha anladım ki; kadın olmak da anne olmak da her dönem zor zanaat, hem de pek zor. ne anlatıyor bu mildred pierce bir de ben bakayım derseniz, tavsiye edilir efendim.
    unutmadan şu notu da düşmek gerekir; dizi uyarlaması filmden oldukça farklı imiş ve kitabın orijinal hikayesine ve diyaloglarına birebir sadık kalınarak çekilmiş, diyorlar.


    (dolls - 18 Şubat 2012 23:07)

  • comment image

    six feet under'dan sonra böyle depresif bir dram başyapıtı görülmemiştir. kate winslet bu acıların kadını ve aşk kadını rollerini yemiş bitirmiş resmen. zaman zaman konuşmasız sahneler sıksa da klasik müzikle iyi doldurmuşlar sahne geçişlerini. bir başka hbo eseri boardwalk empire kadar olmasa da 20'li 30'lu dönemlerin atmosferini de iyi yansıtmışlar. izleyin, izletin. özellikle kız annelerine!


    (inancsiz deve - 29 Mart 2012 19:22)

  • comment image

    5 bölümü arka arkaya izledim, iyi değilim sanırım.

    --- spoiler ---

    bilgisayarımın hafif piksellenen ekranından, ya da 6 saattir aralıksız bilgisayara bakan gözlerimden de olabilir, yer yer cemile akarsuya bir benzettim, son partta baya artış gösterdi.

    hayır yani bir insan bu kadar salak, bu kadar naif olamazki. o kız okadar şımartılırsa her istediği yapılırsa öyle tepene çıkar işte. hayatımda kimseyi bu kadar öldürmek istememiştim. hele o son 10 dakikada olanlar, delirtti beni.

    bu mildredi de anlamadım, kızı öldü kadının, candan öte olması lazım -o veda denen mahlukattan çok daha iyi bir çocuktu- gecesi üzüldü, bitti ya, senin intihara kalkışman, ayılıp bayılman, yıllarca kendine gelememen gerekirken 2 hafta sonra restaurant açtın! yalnız şu na da bağladım, o yıllarda siktiriboktan her sebepten insanlar öldüğü için normal karşılıyorlar sanırım, ama yine de tuhaf.

    son sahnede hala kız geldi diye seviniyo manyak ya işte ayarsızlık burda, sen o dünya tatlısı kızın öldü diye yas bile tutma, sonra her haltı yiyen o mahlukat bi de kocanla yatsın, sen yine ayyy kızıımm de.

    allah başıma öyle çocuk vermesin.

    --- spoiler ---


    (alaturka olmaya calisan avrupai insan - 17 Mayıs 2012 02:27)

  • comment image

    sonic youth'un 1990 çıkışlı goo albümünde ki 8 no lu şarkıdır.

    sözlerini de yazayım tam olsun:

    mildred!!!!!!
    mildred pierce!!!!!
    mildred pierce!!!!!
    nooooooooooooooooooooooooh!!!!!!!!!!
    mildred pierce!!!!!
    mildred pierce!!!!!
    whyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy!!!?!!!!
    mildred pierce!!!!!

    whaaaaaaaaaaaaahhhh!!!!!!!!!!!


    (toto oky - 30 Temmuz 2003 19:08)

  • comment image

    james m. cain’in aynı adlı romanından uyarlanan mildred pierce uzun bir flashback’le sınıfsal çelişkileri yıllara yayılan bir süreç içerisinde tasvir eder. mildred pierce (joan crawford) garson olarak başladığı iş yaşamına bir restoranlar zinciri kurarak devam edecektir. parasal anlamda son haddindeki bir servetin yöneticisidir artık; ama ne ikili ilişkilerinde, ne aile yaşamı ve lüks tutkusu içindeki kızı veda’yla ilişkilerinde ne de gönül ilişkilerinde aradığını bulamayacaktır. hırsı, tutkusu, mutlu bir gelecek düşü ve beklentisi içinde canla başla çalışan iş kadını, sermayeyi, yüzlerce işçiyi kontrol edebilirse de yakın çevresindeki birkaç insanı ve onların sonu gelmez tutkularını dizginleyemeyecektir. servet yönetimi veya iş yaşamındaki yönetim biçimleri, bunlardan doğan belli başlı sonuçlar, insan doğasını kontrol ve yönetim biçimlerinden keskin çizgilerle ayrılmaktadır. iş yaşamının göbeğindeki insan, ekonomik yapının yörüngesinde varlık bulur, yaşamını idame etmeye çalışır; ekonomik döngünün standardizasyonuna eklemlendiği için temel ekonomik strüktürün dönüştürücü halkasına dâhildir. insan ve kapital birbiriyle sürekli bir ilişki içerisindedir. bu sonsuz ilişkinin formları çevresel, toplumsal-psikolojik düzeyde bir ilişkiler ağının yaratılmasını sağlamaktadır. mildred pierce’de başarılı iş kadını varlığını adadığı ekonomik dizge içerisinde kurucu, geliştirici, başat idame ettirici figürdür. ama binbir çabayla kurduğu dizgenin çok kısa bir sürede yıkılma riski taşıdığına tanık olacaktır.

    öteki yakaya, mildred’ın kızının bulunduğu tarafa baktığımızda; annesinin fedakârlığının, çalışkanlığının zıddında bir yaşam süren lüks tutkunu, egosantrik bir genç kızla karşılaşırız. karnını ancak doyurabilen bir aileden gelmesine karşın annesinin garson oluşunu hazmedemez, yaşam standartlarının düşüklüğünden dem vurur; yorgun isyanını dile getirir. annesinin yıllara yayılan bir süreçte inşa ettiği ekonomik sistemi tehlikeye sokar; onun sevdiği adamla yatar. mildred pierce, en çok doyumsuz ruh kompozisyonu açısından dikkati çekmektedir. zenginliğin, paranın, lüksün sorun teşkil etmesi öznenin kendisini kontrol edememesiyle yakından ilintilidir. yoksulken, yardıma muhtaçken zenginliğe ulaşıp bu kez zenginlik sistemi içinde daha da olumsuz, yırtıcı ilişkilere gark olmak trajik bir durumdur. mutluluk ve huzur ancak hırs ve tutkudan arındırılmış, kibirliliğin, açgözlülüğün dizginlenebildiği bir sosyal atmosferde yeşerebilecektir. belki de mutluluk düşü amerikan rüyası ile ilişkilendirildiğinde imkânsız olanın nesnesidir.

    todd haynes, mildred pierce’i 2011’de 5 bölümlük bir televizyon dizisi olarak çekti. ait olduğu dönemi, büyük buhran yıllarını fon alarak yeniden-canlandıran haynes sınıfsal çelişkileri, yükseliş-düşüş trajedisini michael curtiz’in yapıtına göre daha detaylıca betimler. kocası bert pierce’den ayrıldıktan sonra iş yaşamına atılan, önceleri garsonlukla, pasta imalatıyla uğraşan mildred (kate winslet) bir turta fabrikası, 3 lokanta açıp yangelirler de sağlayarak buhran yıllarında tanınan, saygı duyulan bir zengine dönüşür. mildred’ın önünde üç engel vardır: wally burgan’ın açgözlü varlığı, kızı veda’nın ilkgençliğinden beri yarattığı çeşitli sorunlar, yeni kocası monty beragon’un (pearce) kızıyla aşk ilişkisi. haynes ile michael curtiz, james m. cain’in anlatısının öyküsel bağlamda temel dayanaklarına bağlı kalmakla birlikte öykü çatısını farklı biçimlerde kurarlar. curtiz polisiye bir film kurgular, haynes 40’ların meşhur kadın melodramlarına göz kırpar. her iki yönetmen anne-kız rekabetine neredeyse aynı özenle eğilirler. genç kız ilk öyküde annesinin servetini çarçur eden bir lüks bağımlısıdır, ikinci öyküde başarısız piyano virtüözlüğünün ardından genç ve ünlü bir sopranoya dönüşerek sınıf atlar. ilk öyküde annesinin elindekilerini alma çabasındaki tutkulu genç kadın, ikinci öyküde de monty (ilk öyküde monte) ile yatarak nihai darbesini indirir. sorumsuzca yaptığı giderler ve wally’nin sıkıştırmaları mildred’ı zor duruma sokar; birçok zengin gibi o da başladığı noktaya geri döner. eski kocasıyla yeniden evlenirler. veda ise amerikan rüyası hevesini sürdürüp daha ileriye atılma tutkusunu muhafaza ederek new york’un altın yollarını tutacaktır.


    (hanging rock - 25 Ağustos 2014 21:52)

  • comment image

    sozleri sadece aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahhh... olan, esrarengiz goo eseri.
    sarkiyi icra eden ya da cigliklari ile aklimizi alan diyelim thurston moore.
    o kadar iyi basliyor ki devami ise tam bir kaos ve kesinlikle bu sefer ruya degil.


    (july12 - 29 Haziran 2014 23:11)

  • comment image

    michael curtiz'in 1945 yapimi filmidir mildred pierce. ana karakterimiz bayan mildred pierce'in (joan crawford) kizi veda'yi (ann blyth) memnun edebilmek icin hayatinda yaptigi degisikliklerden -restaurant zinciri kuracak kadar zengin olmasindan tutun da sevmedigi bi adamla izdivac yapmasina kadar- dem vurur film. gelgelelim materyalizmin adeta kitabini yazmis kizimiz veda bir turlu mutlu olmayi bilmemekte, hep daha fazlasini istemektedir. yukarda film noir denmis, ama film noir sinifina mi, melodram sinifina mi koysak bu filmi bilemiyorum. filmde iki janr'in elementlerinden de bol miktarda var zira. goruntulerin yuksek kontrastindan, gölgelerden, simarik kizimiz veda'nin bi femme fatale edasiyla ortalarda salinmasindan ve tabii ki filmi sarip sarmalayan cinayet hikayesinden yola cikarak film noir diyebiliriz curtiz'in filmine. öte yandan - karakterlerin abartili yuz ve beden hareketleri teatral melodram'i cagristiriyor diyebilir; bol miktarda ask, ihanet, yalan ve tabii ki gozyasimiz mevcut oldugundan rahatlikla melodram kategorisine de koyabiliriz filmi.


    (shisha - 19 Mayıs 2005 22:39)

Yorum Kaynak Link : mildred pierce