Oyuncular
  • "izmirli bir çok öğrencinin "hayatta orda okumam, işim olmaz" dedikten sonra kendini bulduğu üniversitedir.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izmirli bir çok öğrencinin "hayatta orda okumam, işim olmaz" dedikten sonra kendini bulduğu üniversitedir..


    (deagle - 8 Kasım 2007 19:54)

  • comment image

    (bkz: serim düğüm çözüm)

    [serim]

    oasis'in limitleri belli.

    zamanla duzelecektir diyorduk, umutluyduk. sunucta bizi ogweb'den kurtarmisti :)

    ama bu sene sisteme girdigimde garip bir sey farkettim. eskiden oasis'in gelistirilmekte olan bir sistem oldugunu farkediyor, okul icinde de gelistirildiginden biraz da destek olmak adina hatalarini gormezden geliyorduk. performans sorunu olunca okula bok atiyor, yeterli sunucu yatirimi yapmamislardir diyorduk. senden yanaydik yani oasis! ama cok acik bir sey var, o da oasis'i gelistirenler sıkılmışlar. artik yeter bu sistem kendi yaginda kavrulur, cok gerekmedikce yeni bisey eklemeye gerek yok demisler. durmuslar. o zaman artik bizim de merhamet etmemizi gerektiren bir sey kalmadi. hayyyvanlar gibi elestirebiliriz.

    [düğüm]

    bir veritabani var, genelde tikir tikir calisiyor cunku ayni anda 5-10 kisi sorgu yapiyor. hele veritabaninda degisiklik yapan sayisi daha da az. bir kac kritik donem var sene icinde, bu donemler de ayni anda binlerce (hadi bakalim) kisinin sorgular yaptigi, bu sorgularin cogunun da veritabaninda degisiklik yapan sorgular oldugu donemler.
    bir de web sunucusu var. arayuzden gelen istekleri veritabanina gonderiyor. normalde performans sohbetinde adi bile gecmemesi lazim bu kismin (cunku darbogaz veritabani) ama bizim hikayede geciyor malesef.

    veritabani mimarisi nasil bilemiyoruz tabi ki. ama tek bir bilgisayarda olduguna dair ciddi tahminlerim var. birden cok bilgisayarda olsa bunlarin arasinda tonla kontrol yapilmasi gerekecek ve sanmiyorum ki kimse buna tenezzul etsin. (yedekleme sistemlerinden bahsetmiyorum)
    (ironi zamani: bilgisayar bilimleri fakultesinde "distributed databases" diye bir ders var, ve dersi bu konuda hatiri sayilir miktarda bilimsel yayin yapmis birisi veriyor. danisman elinizin altinda yani. gerci hocayi birak ders notlari kurcalansa da olur. neyse, yargisiz infaz yapmayayim.)

    [kör düğüm]

    veritabanimizin tek makinada oldugu varsayimiyla..
    abiler baktilar sistem kasiliyor, dediler ki biz buna bi kac sunucu daha ekleyelim. guzel guzel mitolojik isimler de koydular sunuculara, ama bu sunucular sonucta ayni veritabaniyla konusmuyorlar mi? tekrar ediyorum, darbogaz veritabani.

    veritabani konusunda ciddi calismalar yapilmasi lazim. bu konuda derin onerilerde bulunamiyorum, cunku konunun uzmani oldugum iddiasinda degilim. ayrica ne desek hep varsayimlar uzerine yani laf-i guzaf.

    cok ufak bir onerim var. arayuz olayina ozenmis bizim abiler. ajax olsun, cagimiz ajax falan diye dusunduler heralde.
    geleneksel sistemlerde kullanici aksiyon baslattigindan otomatik olarak haberdar edilir. bunu farkeden kullanici da, sistem yavas olsa da calisiyor sonucta algisiyla beklemeyi kabullenir. mesela eksi yavas olunca ne yapiyoruz, tikliyoruz, of diyoruz pof diyoruz, ama bekliyoruz. bi daha bi daha tiklamiyoruz.
    peki gene ekside bi entry'ye oy vermek icin sukela butonuna tikladigimizda (bi ornek icin cok kotuye tikliycak halimiz yok) napiyor eksi? diyor ki bu abinin tarayicisi bilmez ben calisiyor muyum calismiyor muyum, hic bir yere "loading" yazisi falan koymaz en iyisi ben tiklar tiklamaz, istemci tarafinda, kendimce bir "loading" yazisi gostereyim. "oluyor" diyor ya o iste.

    dun bir arkadasim icin ders eklemeye calisiyordum. ara'ya ya da o sekilli + butonlarina basinca sistem bana bakiyor ben sisteme. dedim bi bakayim neler donuyor. firebug ayni anda 9 baglanti (ajax request) yaptigimi gosteriyor, zaten kasilmis durumda olan sistem benim tek bir istegimi 9 kere yapmaya calisiyor. bana bir loading yazisi gostersen (ideal olarak bi de butonu pasif hale getirsen) olmiycakti boyle bir sey. belki hersey daha kolay olacakti.

    n'olursa olsun oasis kiymetli bir sistem. bi kere in-house gelistirildigi icin kiymetli. ama daha cok gelismesi lazim. "oldu bu sistem artik rahat rahat bunu kullanabiliriz" falan diye dusunuyorsa isin basindakiler, yaniliyorlar. ogrencilerin soylenmelerini dogal karsiliyor, "en iyi sistemi yapsak bile gene soylenir bunlar, maldan anlamazlar" falan diye dusunuyorlarsa, cok fena yaniliyorlar.

    son sozum sudur: (bkz: durmak yok yola devam) eheh :)


    (zgor - 11 Şubat 2010 16:15)

  • comment image

    yeni bilgisayar mühendisliği müfredatlarıyla birlikte 3. sınıfta zorunlu ders olan "object oriented programming" ve "concepts of programming languages" derslerini seçmeli ders yapmış, ve bu seçmeli dersleri açmamış okulum. bilgisayar mühendisliği öğrencilerini object oriented programming vermeden fakat sosyoloji, ekonomi gibi dersleri vererek mezun etme gibi çılgın işler yapmaktadır.


    (melanous - 24 Eylül 2010 10:29)

  • comment image

    an itibariyle kantinindeki döner kapıdan içeri girerken bir diyaloga şahit olduğum üniversite.

    erkek öğrenci -eö
    molped kızları - mk

    eö-o dediğin adamın beyaz şahini var.
    mk- aehahahahahahaha (gülüşmeler)
    eö- allah belamı versin beyaz şahini var adamın ahahahaha, beyaz şahine bindim allah belamı versin ahahaha
    mk-ihihihihihi (gülüşmeler)

    allah belanızı versin evet.

    not : gossip girl gibi oldum lan iyice ben de.

    edit : ahanda yapmışlar çakma bi gossip girl olayı
    (#21534614)

    cidden oluk oluk içimden allah belanızı versin demek geliyor bebeğim. xoxo!


    (yule - 24 Aralık 2010 11:34)

  • comment image

    işletme bölümünde cicişler tarzı kızlar barındıran okul. şöyle bir dialog geçmesine sebep olmuşlardır.

    h : hoca k : kızlar

    h: bilmemne kızım sizin sunum noldu haftaya yapıyorsunuz di mi artık?
    k: hocam olmaz, haftaya biz bodrumdayız.
    h: ...


    (badabimbadabum - 8 Ocak 2011 22:15)

  • comment image

    izmir'in saçı üç numara traşlı delikanlılarının, ölümüne platin genç kızlarının okuduğu üniversite.

    kaydolan herkese laptop ve yeşil adidas eşofman altı veriyorlar. ha bir de beyninin ehliyetine el koyuyorlar tabi.


    (lorna anstey - 3 Mayıs 2011 11:50)

  • comment image

    geçen bu okulun önünde arabasıyla hava atmak için trafiği kilitleyen bir eleman gördüm. kendisini uyaran taksiciye tam bir orospu çocuğu gibi bağırıp çağırıyordu. kızlardan gaz alarak taksici gittikten sonra bile arabadan inip bağırmaya devam etti.
    hiç emek vermeden kolaya konmuş bir puştun yılların emekçisine bu şekilde çıkışması çok rahatsız etti. böyle elemanlar her yerde eyvallah ama özel okullarda bu puştları gördükçe eğitimden ve okuldan tiksinebilirsiniz.


    (eucarya - 18 Ekim 2012 12:48)

  • comment image

    dün büyük bir ayıbın yaşandığı üniversite. çoğunluğu 2008 girişli öğrencilerin mezuniyet töreninde, mezun olacak olan öğrenciler tıpki diğer üniversitelerde olduğu gibi gezi eylemlerine yönelik pankartlar açmak istedi.

    bütün öğrencilerin tören öncesi toplandığı alan gelen izmir ticaret odası başkanı ve izmir ekonomi üniversitesi kurucusu ekrem demirtaş, öğrencileri "mezuniyetiniz yarım kalır, pankartla tören alanına çıkamazsınız." şeklinde uyardı.

    isimleri tek tek okunarak sahneye davet edilen öğrencilerin, sahneye çıkmadan üstleri arandı.

    ayıp.


    (emekli stajyer - 3 Temmuz 2013 13:29)

  • comment image

    okul ücretindeki zamlara hayır!
    https://www.change.org/…a-hayir?recruiter=302772525

    sandığınız gibi burslu okuyanların dışındakiler tamamen zengin züppesi değil, çalışarak veya ailesinin gösterdiği ekstra çabalarla okuyabilen bir çok öğrenci var. okul isterse 100bin tl olsun o zengin züppelerine zaten koymaz biliyoruz fakat bu zamların artık gerçekten çok fazla geldiği öğrenciler için gören imzalasın veya imzalatsın çok makbule geçer. şu okulun ticaretine bir dur densin artık.


    (bir isik yok tunelin obur ucunda - 27 Haziran 2015 20:02)

  • comment image

    26 yıllık öğretmen babamı ağlata ağlata benim de ilk mezunlarından olduğum bu üniversitedeki rezil öğrencilerden biri ağlatmıştır ya ben artık ne diyeceğimi bilemiyorum.. bunları da hani belki okur da varsa yüzü kızarır diye yazıyorum...

    14 aralık 2005 tarihinde beni üniversiteye referans mektuplarımı almak için götüren babam, okulu geçtikten sonra sağdaki tarla zeminde park halinde beklerken bir öğrenci opel marka arabasıyla emekli öğretmen babamın beyaz doğanına çarpmıştır. (bilin bakalım neden görünmez bkz kullandım)

    neyse... "amca dersim var acele sen arabayı yaptır al bu telefon numaram bu da ismim" diyen ve babamın "oğlum beraber gidelim tamirciye, senin tanıdığın tamirci varsa ona gidelim" ısrarlarına rağmen söz konusu öğrenci "sen yaptır amca ben masrafın neyse öderim" demiştir.

    daha sonra benim de şahit olduğum telefon görüşmelerinde "amca uyuyorum ben seni ararım", "amca istanbul'dayım ben dönünce arayacağım" gibi savsaklamalar oldu. en sonunda babam elindeki ev telefonunu da arayıp annesiyle görüştü ve annesi de "bizim haberimiz yok oğlum gelsin ben onunla konuşurum" dedi. tüm zamanların en iyi niyetli insanı olan babam da "aman siz gene de babasına filan söylemeyin, biz eğitimciyiz, ben sadece çocukların doğru davranmayı öğrenmesini istiyorum, eğer istemediğimiz bir durum ortaya çıkacaksa lütfen babasına bu konuyu açmayın, para mühim değil, mühim olan çocuklarımızın dürüstlüğü" dedi.

    bugün aradan neredeyse 1,5 ay geçti. benim de mezunları arasında bulunduğum bu üniversiteye benden bir sene sonra girmiş olan ve hala alt sınıflarda cebelleşen bu öğrenci en son babamın telefonuna çıkarak "amca o 65 milyon tutmaz yaaa en fazla 25 milyon tutar tamirciye sordum" dedi. öğrenimi için her yıl 6.000 abd doları + kdv veren ve üstelik kalma lüksünü de kullanan bir öğrencinin bu denli hesap peşinde olması da bambaşka bir komikliktir.

    az önce babam geldi, gözleri dolu dolu:

    "kızım, ne olacak bu gençler... sen doğru söylüyormuşsun... ama ben güvenmek istemiştim... kızım, gerçekten böyle mi çoğu?"

    dedi.

    "lütfen babasına bu konuyu açmayın, para mühim değil, mühim olan çocuklarımızın dürüstlüğü" dediği kadın da "oğlum doğru söylüyor, o kadar tutmaz o arabanın tamiri, keşke polis çağırsaydınız!" demiş.

    ehh.. keşke..


    (sigata - 24 Ocak 2006 13:12)

Yorum Kaynak Link : izmir ekonomi üniversitesi