Sleepy Hollow (~ Hayalet süvari) ' Filminin Konusu : Sleepy Hollow, 2013 sonbaharında Pazartesi günleri FOX' da yayınlanacak. Bu gizem-macera karışımı drama, The Legend of Sleepy Hollow (Başsız Süvari) hikayesinin modern uyarlaması olarak tanımlanıyor. Dizide Ichabod Crane, Sleepy Hollow’un dişi şerifi ile ortak olup iyilik ile kötülüğün savaşının ortasında bulunan kasabadaki gizemleri çözmeye başlıyor.
Ödüller :
Big Fish(2004)(8,0-426532)
Edward Scissorhands(1990)(7,9-413643)
Ed Wood(1994)(7,9-157138)
Beetlejuice(1988)(7,5-226512)
Batman(1989)(7,5-307698)
Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street(2007)(7,4-317943)
Batman Returns(1992)(7,0-252099)
From Hell(2001)(6,8-137927)
The Ninth Gate(1999)(6,7-161150)
Secret Window(2004)(6,6-171210)
Mars Attacks!(1996)(6,3-193839)
Dark Shadows(2012)(6,2-225881)
Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films : "Saturn Award-Best Music"
Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films : "Saturn Award-Best Actress"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Prodüksiyon Tasarımı"
zat-i şahanenin * her korktuğu, bayıldığı sahnede yüze spastik bi gülümseme yerleştiren korku filmidir.
(pinkhead - 12 Mayıs 2008 19:24)
amerikada çok bilinen sleepy hollow isimli hikayeden uyarlanmış en iyi sanat yönetmenliği dalında oscar alan,tim burtonın minimum efekt kullanmaya gayret ettiği gotik film...izlediğim cdnin üzerinde türkçesine kesik basu hayalet yazıyordu taxi şöföründede taxi söförij yazmışlardı.oluyo böyle şeyler...
(stinkfist - 20 Nisan 2000 13:12)
masalsi atmosferleri ve ince esprileri icin izlenmeye deger bir film.ayrica johnny depp'in 1999 yapimi bu filmde bariz genc oldugunu görebiliyoruz. bir de ölü gibi solgun bir yüzle arz-i endam ediyor kendisi, bu da dikkatlerden kacmadi. ödleklikle cesaret arasinda gitmeler, korktugunu belli etmemeye calismalar, komik aletler ve onlari buyuk bir ciddiyetle kullanmasi.. güzel.özellikle ortamlarin güzelligi icin (ki buna makyaj, kiyafet falan da dahil) bir kenara atarim ben bu filmi.
(flmng - 2 Temmuz 2010 21:36)
new york city, 1799. o kış angara’nın ayazı gibi geçmişti. karum’daki bebelerin sümüğünü donduracak derecede soğuk ve çetindi şartlar. coniyi atın deptiği bir film çekiliyordu. coni depikleniyordu. kendini yerden yere atıyor ve sürekli ezdiriyordu coni. gel zaman git zaman iyi bir dedektif olmayı öğrendi. başta toydu, ama sonraları çocuğu koydu. *dikkat: filmin sonlarına doğru french kiss’in çok ileri bir versiyonu olan hell kiss var.
(saykoblack - 17 Eylül 2011 22:29)
çocukken yorganı tepesine kadar çekip okuduğu/dinlediği öykülere yolculuk etmeye çalışanların çoook seveceği, çocukken masal kitaplarını dahi 3d tüketenlerin ise ayar olacağı film..
(todogodibil - 24 Eylül 2011 22:35)
şimdi biz küçükken annem kardeşimin ve özellikle benim böyle entel, efendim fularla dolaşan, alman dışavurumculuğu ile çükübik fikfikliğinin diyalaklak karşılaştırmalarını yapan tipler olmamız için elinden geleni yapmıştı. tiyatroya falan götürdüler bir kaç kere, sadece nejat uygur tiyatrosundan zevk aldığımızı, kardeşimin okulun tiyatro ekibine katılmasının tek sebebinin ise iş attığı hatunun da orda oluşu olduğunu görünce, vazgeçtiler. bu esnada aynı zamanda sürekli sinema izlememizi istiyorlardı ki, babam hayatında hiç sinemaya gitmemiş bir adam, annem de bir kaç kere gitmiş, ilginç. neyse, esasında bu da sonuçsuz kaldı, benim sinemadan anladığım şu: "lan national treasure diye bir film vardı, çok iyi la ful atraksiyon, sikim sikim bunalımlar bakışmalar yok." ama kardeşim sinema delisi oldu bak, bende her ne kadar patlamış olsa da "entel evlat yetiştirme" planları. ahah aytek gibi hissettim lan. köyde dedem öyle yiyor diye bilmem kaç yıl boyunca yemeklerde masaya oturmayı reddedip yere oturmuş bir adamım ben. annem üzülürdü yazık.neyse efendim. annemin bu nafile çabaları her ne kadar boşa çıkmış olsa da, ve ben sinemadan hazzetmeyen, en sevdiği filmler çalgı çengi ile kutsal damacana olan bir adamsam da, hayatıma, algıma, yaşam tarzıma, kişiliğime büyük etkisi olmuş iki filmi izlemiş olmama sebep olmakla anneciğime müteşekkirim. bunlardan biri the crow'dur ki, (bkz: the crow/@arpad), annemin "anlayan" ve bizim dilimizden daha iyi anlar diye genç olan tanıdıklarına sorup tavsiyelerine göre aldığı, izleyin diye işe giderken bıraktığı vcdlerin arasındaydı, o filmi izlet diye anneme tavsiye veren abi kimse, bir, işi rast gelsin, iki, lan mal, 10 yaşındaydık o zaman sikik. o nasıl film lan öyle?ikinci film ise, bu sleepy hollow'dur işte. her hafta sonu boştuk, ve bu boşluğu sinema ile değerlendirmemiz tavsiye ediliyordu. işte 9-10 yaşındayım, tuttum kardeşimin elinden, gittik evin yakınındaki sinemaya. diğerleri ilgimizi çekmedi, bu filme girelim dedik. girdik. girmez olaydık. kardeşim nasıl tırstıydı lan. kendine gelemediydi bir hafta. tabii ilginç, o gün o filmden etkilenen, ilgiyle izleyen çocuk benim, bugün sinema diyince "siktir et gardaş gaveye gidek batakta tekin'in eline verecem" diyen de benim. o gün bi bok anlamayan kardeşim, bugün gidip yönetmen adaylarıyla bilmem ne yılı filminin kurgu tekniği üzerine konuşan da kardeşim. hayat işte bunlar hep seks.tim burton denen adamın dünyasının daşşağını yerim ben, dümdüz bir adam olarak, bu uzun girişle oyaladığım, yazmayı planladığım gotik sanat ile alakalı şeyleri yazmaktan şu dakka itibariyle vazgeçtim. sadece bu yorum yeter. daşşaanı yirim. hatta "yerün". hikayeyi, kurguyu falan siktir et, sadece ayrıntılara, imgelere, tasvirlere, atmosfere odaklanarak izle bu filmi. bak pişman olmazsın. bu boktan endüstrinin içinde tim burton hem kaliteli ve özgün, hem de meşhur ve zengin olmayı nasıl becermiş, esas soru bu. vay arkadaş, ya çok şanslı bir adam, ya da çok doğru bir yol çizmiş kendisine, herkesin başaramadığını başarmış.
(arpad - 24 Ocak 2013 23:18)
başsız hayaletin olduğu kısımlarda hayaletin dövüşme stili oldukça tanıdık gelmişti ama çıkaramamıştım. biraz araştırınca o kısımları ray park, nam-ı diğer darth maul'un oynadığını gördüm. ayrıca filmdeki kahramanım dedektif değil hayaletti. kurban olurum ben onun ses efektli balta çevirişine.
(khaotik - 7 Aralık 2003 03:34)
pilot bölümü itibariyle şans verilebilir gibi görünen fox dizisi.ichabod crane izlemesi keyifli bir karakter olmuş kesinlikle, da vinci's demons 'da da vinci hakkında beğenemediğim eksik bulduğum ne varsa bu adamda güzel yansıtılmış, iyi de oynanmış, dizi batsa bile kendini izletebilir olmuş. konu da tanıdık ve güzelcimrilik yapmayıp efektler için de biraz kese ağzı açılırsa sevilebilitesi yüksek.
(callmevalie - 19 Eylül 2013 14:21)
güzel bir dizi gibi. seyredip bakacağız. apokalips hikayeleri biraz baydı aslında ama naparsınız. ichabod yakışıklı, karısı çok güzel. aynanın arkasındaki sahneler çok etkileyici.
(mea maxima culpa - 20 Eylül 2013 10:43)
ichabod crane'in orta çağ ingilizcesi konuştuğu yayınlanan son bölümünü izleyen birkaç kişi eriyerek can vermiş.bu kadar mı güzel euel perne der insan?
(nickiminkahyasi - 27 Ekim 2013 09:16)
her karesi dondurulup poster yapilabilecek kalitede gorsele sahip film. tipik tim burton imzasina sahip.(bkz: nightmare before christmas)
(carsamba - 17 Temmuz 2004 00:49)
beetlejuice kadar başarılı bir başka tim burton filmi daha.. esas oğlanın yani johanny depp'in korkak cesaretli siyah beyaz görüntüsü ve filmin bütününe hakim gotik gidişat sözünü etmeye değer en ihtişamli şeyler.. yine de hayalet daha bi çekici sanki!!
(duman solumak istiyordum - 13 Ağustos 2004 11:55)
ichabod diye viraklayan bir kurbayi gorebileceginiz tek film. tim burton zekasiyla harmanlanan yerel bir efsane. christina ricci'nin bu filmdeki hali en guzel halidir, daha da guzellestirilemez.
(anahita - 3 Ekim 2004 02:56)
sanat yönetimi tabii ki tim burton'a bağlı olarak muhteşem film... özellikle dumanlı puslu gothic sahneler ile ichabold'un annesini hatırladığı parlak flashback sahneleri arasındaki renk, ton, kontrast farkı çok net ve çok şahane olmuş. bu sahneler parlak olmasına rağmen ancak gothic bir filmin olabileceği kadar parlak çekilmiş ve bu sebeple filmin sinematografisi içinde çok güzel erimiş... ichabold'a gelince; johnny depp oynadığı her filmde yaptığı gibi burda da senaryoda okuduğu karakter üstüne kendinden bir şeyler eklemiş ve bence çok iyi yapmış. gothic bir filmde sırıtır zannettiğim şaşkın, sakar ichabold karakterinin komedisini abartmış ve bence filme renk katmış. o bunu hep yapıyor. (bkz: captain jack sparrow) (bkz: edward scissorhands)
(mahpeyker - 6 Ekim 2004 11:23)
johnny depp'in ezik memur roluyle ortaya çıktığı ancak tadından yenmeyeceğini bir kez daha kanıtladığı filmdir.bir de esas kız olarak oynattıkları christina ricci johnny depp'e göre yaşça ve boyutça küçük kalmıştır, johnny yerine johnny'nin yanında ona iş arkadaşlığı eden küçük çocukla bir aşk yaşasaymış daha mantıklı olurmuş diye de düşündürtmüştür film..film başladıktan 10sn kadar sora ise bu filmin tim burton'a ait olduğu hemen anlaşılmaktadır çekimlerden.
(jude eath - 15 Ekim 2004 18:04)
görsel olarak tim burton klasigi bir film olmus bu. yalniz bu filmde tim amca beetlejuice filmine de mükemmel mekansal göndermeler yapmis, gözüme çarpti. dip not olarak ekliyeyim dedim. tim amca muhtemelen beetlejuicedeki sevimli çiftin yasadigi kasabayla ayni kasabayi kullanmis bu filmde de. eh tabi 200 yil öncenin mimarisiyle haliyle.--- spoiler ---hatta beetlejuice deki çiftin köpege çarpmamak için direksiyonu kirip dereye uçup bogulduklari üstü çatili köprüyü falan aynen kullanmis. ya ayni film setini bozup bu filme uydurdu, ya da cani çekti göndermenin hasini yapti. çakal seni, bizden kaçar mi. (bkz: yönetmenle yüz göz olmaya meyyal seyirci tipi)--- spoiler ---
(karmikpalamut - 23 Nisan 2005 02:11)
odlek mı yoksa cesaretlı mı oldugu bır turlu kestırılemeyen,zırt pırt dusup bayılan,bayılırken de ızleyenı gulme krızlerıne sokan surat ıfadelerı takınan bır johnny depp ızlememızı saglayan tim burton gerilimi.orumcekten korktugu için sandalye tepesıne fırlayıp , bacak kadar cocuga "öldür onu öldür onu " diye bagıran bır johnny depp izlemek hakikaten keyifli birsey izlemeyenlere belirteyim dedim.dunyanın en tapılası saftirigi ilan etmek istiyorum kendısını huzurlarınızda.
(frusciantegreenie - 7 Haziran 2005 19:43)
tim burtonun yine ustalığını konuşturup büyümemiş çocuklara uyumadan önce anlattığı masalımsı filmidir. johnny depp bu filmde yakışıklılık bakımından aşmıştır kendini. şayet ben filmi bırakıp onu izlemişimdir yer yer. charlie and the chocolate factory'de willy wonka rolüne uygun olarak johnny depp'in tipinin farklı ve de kayık gözükmesinden ötürü rahatsız olan bünyeme bu film ilaç gibi gelmiştir. film, atmosfer bakımından üç boyutlu gibidir ve johnny depp yakışıklıdır.
(biseydicem - 11 Eylül 2005 22:47)
akşam akşam üç buçuk attrımış tim burton filmi. oyunculuk, hikaye, senaryo ve görsellik gayet başarılıdır. filmde ki tek anlam veremediğim nokta ise --- spoiler ---başsız süvari sadece öldürmesi istenen kişileri öldürüyorken mahzene saklanmış küçük çocuğa niye dalmıştır. gözümüzdeki karizma kötü karakterden cani kötü karaktere geçmiştir --- spoiler ---bilinmez.
(take care dream on - 25 Şubat 2006 22:12)
bir sahnesinde küçük bir çocuğu, dünyanın en güzel oyuncağıyla oynatan film. içinde mum yanan, garip şekilli, dönen bir aletin karanlık duvarlarda oluşturduğu görüntüyü buralardan gitmeden ben de izlemek istiyorum. tim burton'dan istesek verir mi?
(hassou - 27 Mayıs 2006 00:11)
Yorum Kaynak Link : sleepy hollow