Exils (~ Exílios) ' Filminin Konusu : Gatlif, iki genç Parisli'ye, Zano ve Naima'ya Fransa'yı boydan boya geçip İspanya yoluyla Cezayir'e gidişlerinde Zano'nun ailesinin yıllar önce geçtikleri yolu bu kez tersten izlerlerken eşlik ediyor. İki arkadaş, müzikle iki diyarın şiirini kavuştururken kimliklerini ve dünya üzerindeki yerlerini yeniden belirliyorlar. Yolda olmanın ve yol almanın baştan çıkarıcı büyüsünü tensel arzular ve kimlik arayışıyla harmanlayan Sürgündekiler, Tony Gatlif'e 2004 yılında Cannes'da ilk ödülünü kazandırdı.
Ödüller :
Latcho Drom(1993)(8,2-1693)
Gadjo dilo(1998)(7,7-6992)
Mondo(1996)(7,4-504)
Vengo(2000)(7,3-2492)
Korkoro(2010)(7,2-1100)
Swing(2002)(7,2-929)
Djam(2017)(7,1-788)
Les princes(1983)(7,1-83)
Transylvania(2006)(6,8-2266)
Je suis né d'une cigogne(1999)(6,6-322)
Indignados(2012)(5,2-126)
Cannes Film Festivali : "Best Director"
keske aklımızda kalan o upuzun süren, filmin sonundaki o etkileyici kendinden gecirici, kimine gore kendine getirici ayin olmasaydı... ama ne olursa olsun herkesin aklında kalacak olan mukemmel sarkılar, gözler, hayatlar olacaktı... oldu!çok şahane bir göçmen aslında göçten öte seyahat filmi... filmin göçmen tarafı cezayirde, sözlerde, müziklerde, ha bir de evde duvarlardaki fotoğraflarda, göz yaşında. hem içine gençliğin o serüvenci "aman da hadi kalk oynaşalım kız , ordan da cezayir'e yürürüz" çok güzel yerleştirilmiş, yerinde,adabında...im juli hatırlattı biraz, biraz fernando colomo...ayrıca da bir filmde flamenko denen seyin bir danstan, eğlenceden öte, içi acı dolu yakarış olduğunun gösterilmesi mükemmel. eee bunca şeyden, filmden sonra sonum ne olacak ben biliyorum..toplayacağım belgemi kağıdımı, başlayacğım türküme: al belgeni, işte sen göçmensin..ama yine de unutmayalım ki * : bizi terkedenler, bize geri donecekler daima ama bir yandan da nerde olursan ol yabancı gibi hissedeceksin kendini...
(coquille - 16 Ekim 2006 00:09)
ankara da guzfest te gösterilen film. yine romain duris yine müzik yine yolculuk...fransa, ispanya, fas, cezayir...çingeneler, kaçaklar, falcılar, göçmenler falan filan. pek güzel pek leziz.
(myrkul - 16 Ekim 2006 00:59)
baştan sona müzikle dolu bu filmin soundtracki de doğal olarak kendisi kadar etkilidir. tabiki bunda da tony gatlif in katkısı büyüktür. --- spoiler ---dini, müzik olan bir adamdan da bu beklenirdi... --- spoiler ---parçaların sıralaması şu şekildedir:exils1-la molinera (kapanış parçası)2- un, dos, tres, nada mas3- manifeste4- noir et blanc5- quin quin6- ceux qui nous quittent7- passeport8- alegria9- buleria10-separe de ses freres11-les bouteilles12-buleria13-separe de ses freres(instrumental)14-willy le taxi15-transe
(kuti - 10 Aralık 2006 13:37)
hiç görülmemiş memlekete duyulan dayanılmaz özleme, gönüllü sürgüne, köklere dönmeye dair harikulade film. aramaya inanmak bu olsa gerek.ağaçların arasında şeftalileri, dal yaprak demeden yiye yiye sevişme sahnesi gördüğüm en erotik, en doğal ve en şehvet dolu sahnelerden. gadjo dilodaki kasetten sonra buradaki keman gömme ritüeli pek çarpıcı, pek hüzünlü..ve müzikler...yerinden yurdundan edilenlerin filmine flamenkodan daha iyi bir yoldaş bulunamazdı herhalde.
(yesiltas - 8 Eylül 2007 13:09)
"hatıralarla yaşanmaz ki yazık olur" cümlesini aklıma getiren, filmin sonuna doğru yer alan ayin sahnesi hiç bitmeyecekmiş kadar uzun süren tony gatlif filmi **
(damn - 23 Ocak 2008 22:14)
turk festival seyrcisini de bir donem derinden etkilemeyi basarmis olan tony gatlif in 2004 yapimi filmi.cannes da altin palmiye icin yarisacak.
(mascara - 24 Nisan 2004 23:00)
cannes'da tony gatlif'e en iyi yönetmen ödülünü getirmiş olan film. yine başrolde tony gatlif'in favori oyuncusu romain duris var.
(bee - 23 Mayıs 2004 18:09)
dogaya donelim, dogamiza, ozumuze donelim.. ya da romain duris neredeyse oraya donelim. tony gatlif, gadjo dilo'da oldugu gibi burada da atmosfer yakalatma konusunda oldukca basarili. gerek muzik, gerek muziklerin filme yedirilis taktigi ilginc. mekanlar gidilesi, gorulesi..
(dum belek - 28 Şubat 2005 12:09)
24'üncü istanbul film festivalinde gösterilmiş, müzikleri ile mest etmiş film. fransız bir çiftin, köklerine ulaşmak için cezayir yollrına düştüğü bir yol sineması. sonuna doğru dans mı desem, zikir mi desem bir sahnesi var ki, 5 dakika falan süren, bittiği an tüm salon "oh" çekiyor. erkeğin, "algeria" çığlıkları arasında kökünü bulmasının sevincini, kadının duyduğu kimliksizlik, ait olamama mutsuzluğu bastırıyor, ağızda buruk bir tad bırakıyor.
(cnbce - 12 Nisan 2005 01:22)
11 nisanda beyoğlu atlas sinemasındaki gösterimi sırasında, uzun süren ve oldukça etkileyici olan zikir sahneleri bitince arkamdaki kadının bütün sinemanın duyabileceği şekilde "üf be" demiş olduğu film. imdb'deki bir yorumda ise filmin bir yere varmadığı belirtilerek şöyle ilginç bir yaklaşım geliştirilmiş: "acaba tony gatlif bu filmi sadece soundtrackini sattırmak için mi çekti?"şahsen filmi çok çok çok sevdiğimi de belirteyim...
(taimsten - 12 Nisan 2005 14:09)
2004 yapimi harika tony gatlif yol filmi. fransa'dan cezayir'e yürümenin öyküsü. insanin sirt çantasini hazirlayasi geliyor. amatör oyuncular o kadar dogal ki. çingeneler, araplar özellikle de filmin bas kadin oyuncusu lubna azabal'in ifadeli yüzü. çok insani, çok sevecen. yönetmenin oyuncularini nasil sevgiyle hazirladigi falan hissediliyor, o festival kapsaminda olup gittigime memnun oldugum tek film. kisisel olarak da harika bir dogumgünü hediyesi oldu bana.
(sekizbucuk - 15 Nisan 2005 10:54)
filmin sonlarinda yaklasik 10 dakika suren ve buyuk ihtimalle one shot cekilmis olan trans, zikir, dans sahnesi son derece etkileyici ve gerici olan bittikten sonra her nedense bir oh cekme istegi uyandiran, ozumuze koklerimize donelim genel temasinin islendigi film
(corneliuss - 15 Nisan 2005 10:55)
müzikleriyle ve de romain duris'nin ince oyunculuguyla kendini bulan bir film. "biz gideriz mersin'e; onlar gider tersine," mantigina oturtulmus bir yolculuk, göçebelik hikayesi... ama bundan daha iyisi yapilmisti... yapilacaktir da.--- spoiler ---filmin sonundaki "kis kis, cinler! kis kis!" sahnesini gereksizce uzatmis olan yönetmen beyden bes puan düsürüyoruz, bu sahneyi tek plan çekmesini bilahare olarak kutluyoruz... fakat nektarin bahçesindeki modern zamanin yeryüzü "aden"ini, karakterlerin kaybolmus cenneti bulmalarinin betimlemesini de ayrica begendigimizi belirtiyor; oradaki estetik erotizmin oldukça basarili verildigini düsünüyoruz. bu kadar iyi bir estetigi yakalayabilen gatlif'in, film boyunca neden gereksiz çiplakliklara yer verdigini ayrica da anlayamiyoruz...--- spoiler ---
(ravena - 16 Nisan 2005 02:11)
24'üncü istanbul film festivalinin pek tabii en iyilerinden. insana çingene olup, uzak diyarlara göç etme hevesi asilar. çingene gibi yürüyesi gelir insanin günlerce; hele bir de film çikisi inceden yagmaya baslamis bir yagmura yakalanmissaniz, yagmurun altinda çingeneler gibi dansetmk isteyebilirsiniz.motorsiklet günlügü ile che guevaranin kendini kesfetmek için kitasini kesfetmeye çiktigini nasil izlediysek, exilsde de, romain duris'in memleketini arayisini öyle seyrettik. son dönemlerde fatih akin ile baska bir boyutta basariyla irdelenen kimlik ve memleket arayislarindan birinin daha pek güzel bir örnegi. türkiyeden exilsini yasamayi hayal edenler, bir güzegah arayanlar için de: (bkz: istanbul to kathmandu)
(hergele - 19 Nisan 2005 01:37)
festivali agzimda hos bir tatla bitiren, tony gatlif tarzini artik kafamda iyice olgunlastirip sevdiren ve tahminen otobiyografik ögeler tasiyan film... romain durisin çizdigi köklerini arayan göçebe ruh profili, müzigin sirf soundtrack degil kulakliklarla ana karakterlerin de hayatlarina girip çikmasi, hatta ve hatta "senin dinin ne" sorusuna romainin verdigi benim dinim müzik cevabi direk tony abimizin kendi kisiligi gibi... filmin sonunda jenerik geçerken de zaten tüm müziklerin -zikir sahnesinin trans ötesi ritmi de dahil- tony gatlife ait oldugunu görünce dumur ve saygi ötesi duygularla salonu terkediyoruz seni gadjo dilo seni diyoruz sayin seyirciler.
(mahpeyker - 21 Nisan 2005 11:15)
metropolitan seyirciye; elindeki bira bardagini firlatip, kolesi oldugu teknolojiyi ve agirlasan sanati betona gomup, ithakasina geri donme ayari verebilen, muzikleri pek guzel bir yol filmi.
(derdest sermest - 22 Nisan 2005 11:51)
tamam guzel bir film olabilir de yani neden discmaninin kulakligini mezar tasina koyar da müzik dinletir? ayrintilara bakilirsa gatlif'e su sorulabilir: neden?
(blonderedhead - 28 Nisan 2005 12:54)
bu hos festival filminin sitesi için : http://www.pyramidefilms.com/exils/ zevkle izlenebilecek; özellikle müzik severler ve geçmisini arayanlar için çok hos bir film!! cezayir görüntüleri, ayinler filme belgesel havası da katmıs...istanbul film festivali yapımcılarına tekrar tekrar tessekkürler...
(kuti - 24 Aralık 2005 02:42)
başında dinlenen şarkıda * "it's an emergency to talk about freedom. it's urgent, emergency to question those who were absent..." sözlerinin muhteşem olduğu, dinlenmeye doyulmadığı film. öyle ki bu sözler dakikalarca süren şarkı içinde defalarca tekrarlanır fakat her defasında dinmeyen coşku ve tutku filmin de nasıl olduğu hakkında çok isabetli fikirler verir ve hiçbir defası fazla ya da zorlama gelmez. *
(aksi melek - 14 Haziran 2006 11:33)
soundtrack indeki aynı adlı parca da superdir.
(xavier - 7 Ağustos 2006 03:51)
Yorum Kaynak Link : exils