errol morris imzali 1999 tarihli belgesel.
(bkz: zyklon b)

(ridici - 1 Nisan 2003 20:39)

sanırım bir belgeseli izlerken etkilenmek için ya çok şok edici bir durumdan bahsetmesi ya da akıl edemediğimiz bir takım etik ikilemleri kendimize sormamızı sağlaması gerekiyor.

ölüm cezasına çaptırılanların insani bir şekilde ölmesi üzerine çalışmış bir adam var aslında; samuel haughton. o, yüksekten düşme ile idamı bulmuş adam. bu sayede, boyundaki birinci ve ikinci omur arasından omurilik koparak ani bir ölüm oluyor. önceden asılmaya bağlı hipoksiden ölüyormuş insanlar. (yani morarana kadar asıyorlar)

filmde adı geçen fred a. leuchter jr, babası ceza evinde söfor olan ve hasbel kader kendi de elektrik tekisyeni olunca, babasının çalıştığı cezavindeki elektrikli sandalyeye bir takım modififasyonlar yaparak daha etkili hale getiren bir adam.

etkiliden kastım, infaza uğrayacak bireyin en az acı öekerek ve en kısa sürede ölmesini sağlamak. idama karşıyım ama bu bakış açısının insani olduğunu düşünüyorum.

neyse, sonra bu adam başka ceza evlerinde de elektrikli sandalyelere çeşitli upgradeler yapıyor. sonra biri büyük ihtimalle "hoca bir el atsan sen anlarsın" diyince, gaz odaları ve enjeksiyon yönteminde de danışılan adam oluveriyor. tabii bir ego söz konusu.

günlerden bir gün kanadalı bir gazeteci tarihi yanlış yazmak suçu ile ceza evine atılıyor. adamın yazdıkları ise yahudi soy kırımı olmamıştır. auswitchz'de gaz odası yoktur vs. sonra da adamın avukatı bilir kişi olarak leuchter'i çağırır ve leuchter de "bilimsel olarak" gaz odası olmadığını ve o zamanın teknolojisinin toplu gaz kıyımına izin vermediğini vs. söyleyen bir ifade vererek neo-nazilerin yeni ilahı olur.

errol morris, filmin erken cut döneminde harvard'da gösteriminde diğer görüşleri koymamış ve öğrencilerin bir kısmı filmi antisemetik bulmuş. bunun üzerine ise gayesinin leucheter'i egomanyak ve mühendis takliti yapan bir teknisyen olduğunu aşikar hale getirmek için bir sürü ikinci görüş koymuş. koymasa ve bu kararı bize bıraksa daha şık olacaktı muhakkak. ama sinemacı olup da ani-semit görünmek göt ister, trier'i cannes'ten atmışlardı ufak bir laf yüzünden. eğlence sektöründe özellikle çok güçlü yahudi lobisi.

efenim, ben cahil cühela adamların (bkz: hastaneye temizlikçi olarak girip torpille müdür olan adam) ego ile imtihanlarını çok ilgi çekici buluyorum. genelde bir mazlumluk ve underdog imajı çizseler de acımasız ve hırslı adamlar oluyor genelde böyle tipler.

izlemekte fayda var bu belgeseli

(bumpyourhead - 2 Nisan 2013 01:34)

(bkz: fred leuchter)

(goddard - 18 Ekim 2003 22:36)

birkac sene once istanbul film festivali'nde gosterilmistir.

(grizabella - 15 Haziran 2004 16:09)