The Witcher ' Dizisinin Konusu : The Witcher'ın fantastik hikayesinde, yüzyılı aşkın süredir bir arada yaşayan insanlar, cüceler ve elfler arasındaki barış sona erer ve yeni bir ırklar arası savaş patlak verir. The Witcher olarak nam salan acımasız suikastçı Geralt of Rivia, vaadedilen çocuğun doğumunu beklemektedir. Bu çocuk dünyanın tüm dengesini değiştirecek güce sahiptir.
Game of Thrones(2011)(9,5-1403821)
Breaking Bad(2008)(9,5-1484888)
Rick and Morty(2013)(9,3-314033)
Stranger Things(2016)(8,8-645620)
Black Mirror(2011)(8,8-365607)
Peaky Blinders(2013)(8,8-343429)
The Mandalorian(2019)(8,8-321416)
The Boys(2019)(8,7-156046)
Vikings(2013)(8,6-349880)
Lucifer(2016)(8,2-130895)
Watchmen(2019)(8,0-54402)
You(2018)(7,7-162498)
(bkz: yennefer of syria)
(muhimdir yalnizlik - 1 Temmuz 2019 21:42)
bu henry cavill çok overpowered bir adam amk. tip var, fizik var, oyunculuk var. ekrana bakarken kendimi saksı gibi hissediyorum. ben saksı değilim amk. saksı değilim ben.
(argin - 20 Temmuz 2019 01:39)
hintli yennefer, melez triss'i görünce "iyi ki" dedim......"yüzüklerin efendisi sosyal medya ortada yokken çekilmiş ki, bu amına kodumun sjw'leri aragorn'u asyalı, gandalf'ı zenci, boromir'i meksikalı, eowyn'i lezbiyen, frodo ve sam'i de gay yapamamışlar."
(ulan bator ne isin var mogolistanda - 20 Temmuz 2019 12:16)
içerisinde çekik gözlü oyuncu barındırmadığı için bu ırkçı diziyi izlemeyi düşünmüyorum.
(hasimato hastasi - 20 Aralık 2019 00:48)
galiba en gercekci oyuncu seçimi " roach " karakteri icin olmus.
(bobmyler - 20 Aralık 2019 00:50)
merak edilen dizidir. ya siz ne aptal adamlarsınız böyle. “bu akşam izleyeceğim bakalım” “ merak ediyorum” diye entry mi girilir. burası facebook mu birader hayırdır amk? diziyi izleyin yapın yorumunuzu da okuyalım neymiş ne değilmiş. adam bu akşam izleyeceğim için çok heyecanlıyım yazmış, bu kutsal bilgi için çok teşekkür ederiz kardeş.
(chess n box - 20 Aralık 2019 12:03)
beni sözlükte bilen bilir. ilk oyunu oynadığımda üniversite 1. sınıftaydım, sonra kitaplar sonra devam oyunları derken gerisi geldi. çok sevdiğim bir evrendir witcher, loru olsun, dünya anlayışı olsun karakterleri olsun bende yeri ayrıdır. bu yüzden yazar andrej sapkowsiye de büyük saygım vardır. aynı zamanda kitapların devamında geçen koca bir senaryo yazan oyun yapımcısı firma cdproject red'i de severim. şimdi bir de dizimiz oldu. öncelikle şunu söyleyeyim amacım burada gelip "kitapları okudum yeaa eki eki ezikler" falan diye hava atmak değil. kitapları okumak da bir marifet değil zaten, tabi burda yanlış anlaşılma olmasın okuduğum en iyi fantastik edebiyat işi ama, çoğu türkçeye çevrildi zaten birincisini okuyan adamın geri kalanını okumaması imkansız. ama başlıkta gördüğüm üzere kitap ve oyunu tecrübe etmemiş izleyiciler de var aramızda. ben o yüzden dizinin referans noktası olarak kullandığı kitaplar ile küçük karşılaştırmalar yaparak gözüme çarpan şeyleri yazacağım burada. tabi ki kitap spoiler de olacak ama dizinin kendisi zaten kitap spoileri olduğu için çok da bir şey fark etmez diye düşünüyorum.o halde ciri tarafından başlayalım, geralt kısmını sona bıraktım.--- spoiler ---kitaplarda cintra'nın düşüşü senaryonun peak yaptığı bir noktadır. okuyucuyu şok eder. dizide ilk bölümden harcanmış. şu dizilerin ilk bölümleri aşırı vurucu olmalı fikrini kim çıkarttıysa ıslak sopayla dövmek gerek gerçekten.aynı şekilde kitaplarda çok ama çok önemli bir karakter olan calanthe'nin ölümü de çok ucuz bir şekilde harcanmış bu yüzden. yukarıda birisi yazmış " daha 20 dakika önce tanıdığım ciri'nin babaannesi için neden üzülmemi bekliyorsun ki?" diye. tamamen haklı. kitap önce calanthe'yi bir güzel tanıtıyor. geralt ile uzun diyalogları olsun, büyük ihtimalle flasbach olarak izleyeceğimiz ciri'nin anne ile babasının da arz-ı endam edeceği o önemli ziyafet akşamı olsun, calanthe'nin otoriterliğini ve alfalığını aşılıyor size kitap. bu sayede calanthe'nin surlardan balıklama atlamak suretiyle intihar ettiğini okuyunca insanın bögrüne bir şeyler saplanıyor.bir diğer örnek: eist tuirseach. bir kere öyle sinekkaydı tıraşlı, sezen cumhur önal aksanıyla konuşan salon erkeği bir adam değil eist. adamın memleketi bir kere skellige adaları. skellige'nin nasıl bir yer olduğunu oyunu oynayanlar bilir. oynamayanlar için de en basit şekilde şöyle anlatayım skellige=viking. yani eist tuirseach'ın böyle ragnar lothbrok tipinde koydu mu oturtan ama bir o kadar da onurlu, gururlu ve iyi kalpli bir adam olması gerekiyor. bu adam da meydan savaşında ölmüyor zaten. zaten ortada bir meydan savaşı da yok. bu da bizi sıradaki konuya getiriyor.nilfgaard imparatorluğu ile cintra krallığının meydan savaşı yapması gibi bir olay yok. olamaz da. dönemin politik yapısını şöyle düşünün kabaca:bir yarımada düşünün, zaten witcher evreninde dünyadan yarımada (the continent)diye bahsedilir. dikkat ederseniz büyücü de bir kaç kere kullanıyor bu terimi. neyse bu yarım adayı tam ortadan yatay eksende bölün, kuzeyde bir sürü irili ufaklı küçük krallıklar var, güney ise komple nilfgaard imparatorluğu. cinra ise bu kuzey krallıkları içinde çok ama çok küçük bir şehir devleti krallığı ve tam nilfgaard ile olan sınır bölgesinde yer alıyor. bu yüzden zaten işgal edilen ilk bölge. nilfgaard imparatorluğu ve kuzey krallıkları arasındaki güç dengesini 15. yüzyıldaki osmanlı imparatorluğu ve avrupa krallıkları arasındaki güç dengesine benzetebilirsiniz.yani kitapta öyle savaş mavaş yok. nilfgaardlar geliyor şehri kuşatıyor ve düşürüyor. öyle etrafına kalkan çekme muhabbeti de yok. zaten kalkanı çeken büyücü mousesack aslında büyücü değil. skellige'li bir druid. yani öyle doğayla içi içe yaşayan sakalı ayağına değmiş hermit bir amcamız aslında. ciriyi kovalayan arkadaş önemli bir arkadaş o yüzden onunla ilgili çok büyük sıkıntılar da olsa da ileriki bölümler spoileri olacağından buraya yazmıyorum.nilfgaard imparatorluğu ile alakalı küçük bir yanlışı daha düzelteyim sonra geralt kısmına geçeceğim. şimdi böyle nilfgaard geliyor kelle keserler, işkence yaparlar, baş üstünde baş komazlar falan gibi tribe girmişler ya? hani böyle zehir dağıtmalar oda oda falan. kitapta öyle bir olay yok arkadaşlar. aksine nilfgaard daha medeni ve daha teknolojik olarak gelişmiş taraftır. hatta nilfgaardlar kuzeylileri barbar olarak görür. oyunlar mesela bu noktayı daha kitaba sadık bir şekilde aktarır. mesela oyunda nilfgaard askerlerinin şu cümleyi kurduğunu duyarsınız: " kuzeyli kadınların ayda bir yıkandığı doğru mu?"ya da bazı nilfgaard kamplarına gittiğinizde kuzeyli kadınlarla sevişmelerinin hijyen ve genetik saflığı koruma adına yasaklandığını öğrenirsiniz. yani tabii ki savaş zamanı yağma ve tecavüzden geri duracak adamlar değiller ama kesinlikle öyle dizide aktarıldığı gibi kazıklı voyvoda tarzı bir durumları da yok. bence biraz kutsal roma biraz osmanlo gibi imparatorluklardan esinlenmiş yazar yaratırken.gelelim geralt kısmına, öncelikle tip ve postür olarak bundan iyisi olabilirdi tabi ki ama tıpkı benim gibi oyunları oynamış ve kitapları okumuş olan henry cavill'in geralt'a hayat vermesini witcher'in w sini bilmeyen diğer tüm aktörlerin oynamasından daha çok isterdim. kikimore modellemesi çok güzel olmuş fakat kikimore öyle suda takılan bir yaratık değil, mağaralarda madenlerde falan takılır. biraz zeugl ile harmanlamışlar burada.yani şu kılıcı düşürüp son anda alıp öldürücü darbeyi vurma klişesine girmeseler çok iyi olurmuş.roach üzerindeki kılıç kılıfı çok gözümü tırmaladı. gıcır gıcır siyah deri ve gereksiz geniş. kılıcı normal kınıyla beraber atın eyerine sıkıştırsanız daha şık ve gerçekçi dururdu.burada kitap nerdliğimden daha çok ortaçağ hastalığım devreye girdi kabul ediyorum dkasd.büyücü stregobor'un neden renfri'yi öldürmek istediğini tam olarak anlamak için falka isyanının ne olduğunu bilmek gerek. fakat hem uzun ve ayrıntılı hem de küçük spoiler olacağı için burada yazmayacağım, belki ilerde uzun uzun onu da anlatırım.geralt'ın büyücülere olan bakış açısı " siz sürekli bir bok bilmezsiniz ama bilirmiş gibi konuşursunuz" cümlesini kuracak kadar düşmanca değildir. hatta geralt witcherlar arasında büyücülerle en iyi anlaşanlardan biridir. bir sürü büyücü arkadaşı ve dostu(yani o manada dost anladınız siz heehe) vardır. kendi öz annesi de büyücüdür zaten.kitapta köy muhtarının görevini kıza vermişler.geralt öyle sürekli yabanda kamp kurup atıyla konuşan biri değil kitapta. olaylar köyde ve renfri'nin evinde geçiyor olması lazım. böyle doksanlarda çıkan zeyna herkül gibi ikide bir ormanın içinde sahne çekmeleri falan rahatsız etti beni. bir de geralt öyle atıyla konuşan kovboy gibi " gel sana ilk öldürdüğüm canavarı anlatam roach" diye habire lafa girmez. geralt tüm atlarına roach ismini koyar lafı zaten sanılanın aksine geralt için bindiği her atın onun için aynı olduğu anlamını taşır. öyle atıyla duygusal bağ kuran bir adam değildir. kitaplarda da atı bir kaç kere ölmüş kaybolmuştur yeni bir at bulmuştur ona da roach demiştir. renfri ve adamlarıyla dövüşme sahnesindeki crossbow(tatar yayı) olayını görmek beni memnun etti. kitapta baya muhabbeti dönüyor bunun. şöyle ki yakın mesafeden sıkılan bir tatar yayından çıkan oku kılıç ile savuşturmak imkansız, insanlar için imkansız tabi ki. yazar burada witcherların insanüstü reflekslere sahip olduğunu okuyucuya gayet doğal ve dönem şartlarına uygun bir biçimde aktarıyordu. kitapda renfri'nin elemanlardan biri geralt'a şu şekilde sataşıyordu mesela:"witcherların bir crossbow okunu kılıçlarıyla savuşturabildiğini duymuştum, ne zamandır denemek istiyorum, umarım fırsatını bulurum".isterdim ki o kadar boş boş konuşturacaklarına o adamlardan birine bu muhabbeti yaptırsalardı.tahminimden uzun oldu. yazdıkça kaptırdım kendimi. bu dizi bana baya mesai yaptıracak gibi görünüyor. edit: bir de geralt kitapta en sonda blaviken halkı taş atmaya başlayınca quen büyüsü( basit bir kalkan büyüsü) yapıyor:)--- spoiler ---
(geraltofrivia - 20 Aralık 2019 22:47)
buraya kadar ki bütün entryleri okudum. oyunları ve kitapları bilmeyenlerden en fazla gelen şikayetlerden biri kurgunun karışıklığı.konuyu açıklığa kavuşturalım:geralt ve yennefer (ve diğer büyücüler) normal insanlardan çok daha uzun ömürlüler. geralt'ı hep aynı gördüğümüz için zaman çizelgesi karışıyor.aslında bölümler dikkatli izlendiğinde olaylar ve storylinelar arası ne kadar zaman olduğu anlaşılıyor ama külliyata hakim olmsysn izleyicinin kaçırması ya da dikkat etmemesi normal.şimdik 3 ana time line (zaman çizgisi) var dizide.geralt'ın, ciri'nin ve yennefer'in hikayeleri üç ayrı zamanda geçiyor ve dizi ilerledikçe birbirine yaklaşıyor.zaman olarak en eski nokta yennefer'in hikayesinin başladığı nokta,ondan sonra geralt'ınki başlıyor,dizinin "bugünü" olarak tanımlayabileceğimiz hikaye çizgisi de ciri'ninki.aslında ilk bölümden ciri ve geralt'ın ilk hikayesi arasında yaklaşık 40 sene olduğunu dizi bize söylüyor ama daha ilk bölümde isimler ve karakterler izleyicinin kafasında oturmadığından kaçırmak kolay. peki bunu nereden biliyoruz?ciri hikayesindeki şölende ciri anneannesiyle* konuşurken sen ilk zaferini kazandığımda benim yaşımdaymışsın diyor (11-12 yaş). daha sonra ormanda geralt ve renfri konuşurken; renfri kaderinin elinden alındığından dem vuruyor ve vurgulamak için "daha geçenlerde cintra kraliçesi calanthe ordusunun başında ilk zaferini kazandı" gibi bir laf ediyor. buradaki calanthe ve ciri'nin annenannesi calanthe aynı kişi ve aynı savaştan bahsediyorlar. buradan anlıyoruz ki ciri'nin hikayesindeki calanthe 50 yaşının üzerindeyken geralt'ın hikayesindeki calanthe 11-12 yaşında yani arada yaklaşık 40 yıl var.yennefer ve geralt zaman çizgisi arasındaki farkı da kral foltest sayesinde öğreniyoruz. geralt, foltest ile karşılaştığında kral 50-60 yaşlarında iken, büyücüler locasının hükümdarlara verdiği davette kendisi henüz 12-13 yaşlarında bir çocuk ve bu sahne yennefer'i köyde ilk gördüğümüz sahneden yaklaşık 10 sene sonra. bu durumda yennefer'in hikayesi başlama noktası olarak en eski sonra geralt ve dizinin bugünü olarak da ciri'nin hikaye çizgisini izliyoruz.
(eben - 21 Aralık 2019 15:07)
witcherın bütün kitaplarını okudum. oyunlarına da yaz tatillerimi feda ettim zamanında.witcher yoğun slavik ve polonya mitleri barındıran bir seri.elflerin teni ay kadar beyaz olur aşırı güzeldirler ve saçları sarıdır.siz zenci elf castı koymuşsunuz.nehir spiritleri yeşil ve güzel kadınlardan oluşur.siz zenci cast koymuşsunuz.bu polonya kültürüne yapılan bir ırkçılık değil mi ?düşünün kü diriliş ertuğrulda her 2 elemandan biri zenci.liberal dünyanın cıvkı çıktı. black panther filminde beyaz wakandalı koymuyorsan ya da beyaz samuraylı film çekmiyorsan witcherda da zenci oynatmayacaksın.got ta westeros yerlisi zenci mi vardı ?trisin kızıl saçlı olmasıyla ilgili kitapta bir bölüm var saçı siyah olduğundan tanıyamıyorlar.siz senci oynatmışsınız.hocam star warsa koy istediğin kadar zenciyi ya da her hangi bir amerikan prodüksiyonuna ama bizim beyaz tenli kızıl saçlı protagonostimizi zenci yapma lütfen :)edit: dizi 10 numara, hiç bir siki beğenmeme timinin mensubu değilim.
(sultanofswing - 21 Aralık 2019 17:04)
ilk sezonunu gayet tatmin edici bulduğum dizi. geralt of rivia'yı bunca zaman sonra kanlı canlı görmek gerçekten keyifli oldu.witcher serisi karmaşık sorunları tartışan bir seridir. fantastik öğeleri bir plot device olarak kullanır, asıl anlattığı gerçek hayattaki insan problemleridir. bunu geralt'ın stregobor'la olan diyaloğunda açıkça görüyoruz:- geralt: what kind (of monster)?- stregobor: the worst kind. the human kind... the kikimora kills because it's hungry, renfri kills for pleasure.renfri lanetli olduğuna inanılarak öldürülmeye çalışılmış ve kaçmak zorunda bırakılmış bir prenses. haksızlığa uğramış çoğu insan gibi intikam duygusuyla yanıp tutuşuyor. bu yüzden kendi çetesini kurmuş ve amacına ulaşmak için herşeyi göze almış bir karakter. bu hikaye, pamuk prenses ve yedi cüceler'in witcher versiyonudur bu arada. geralt bu çatışmanın ortasında kalıyor ve yazgının (dizide çokça kullanılan destiny) eli oluyor. renfri'ye intikamını unutup blaviken'i terketmesini, yani yaşamı teklif ediyor. ama işte bazı zamanlar vardır ki, yaşamak inanılmaz zor ve korkutucudur. renfri, stregobor kulesinden çıkana kadar blaviken'deki insanları öldüreceğini söylediği ve stregobor'un ne olursa olsun kuleden çıkmayacağını bildiği için geralt pazar yerine gidiyor ve olaya dahil olmak zorunda kalıyor. buradaki dövüş sahnesi gerçekten iyiydi. bilmeyenler için açıklayalım: witcher'lar mutasyonlar ve sihir aracılığıyla insanüstü yetenekler elde etmiş savaşçılardır. bu yüzden kendilerine atılan oku kılıçlarıyla kesebilecek kadar iyi reflekslere sahiptirler. aynı zamanda türlü türlü yaratıkla baş edebilmek için inanılmaz yorucu ve kapsamlı fiziksel bir eğitim alırlar, basit büyüleri (witcher signs) yapabilirler. kullandıkları iksirlerle acı veya korku hissetmeden savaşabilirler. bu yüzden bir witcher ile kılıç çarpıştırmak pek de akıllıca bir iş değildir. dövüş sahnesi bunları mükemmel bir şekilde aktarmış. dövüşten sonra geralt kurtardığı insanlar tarafından taşlanır, kovulur ve ömrü boyunca taşımak zorunda kalacağı butcher of blaviken lakabını alır.ikinci bölümdeki hikaye biraz daha aceleye gelmiş gibi, muhtemelen jaskier'in tanıtılması gerektiği için. witcher evreninde elfler, dwarflar ve gnomelar elder races olarak geçer. insanlar dünyaya daha sonradan (sihir ve yaratıklarla birlikte) gelmişlerdir ve daha çabuk üredikleri için bir süre sonra baskın ırk haline gelmişlerdir. nonhumanlara kendilerinden farklı oldukları için düşmanlık beslerler. bölümde yer alan elf kralının söylediği gibi insanlar, elflerin topraklarını ele geçirmiş ve onları dağlarda(!) yaşamaya mecbur etmiştir. elfler hayatta kalabilmek için çiftçilerin mahsüllerini çalmaktadırlar ve geralt burada olaya dahil olur. dizide pek anlaşılır olmasa da elfler soyu tükenmekte olan bir ırk, çok uzun yaşasalar da çok kısa bir süre boyunca doğurgandırlar. insanlarla olan savaşlar yüzünden çok büyük kayıplara uğramışlardır ve kaybedecekleri bir savaşın içindeler. kendilerinden çok daha güçlü bir kuvvetle ve insanların ırkçılığıyla mücadele eden nonhumanlar scoia'tael denen gerilla gücünü kurarlar. bu grup, insanlara karşı terör eylemleri gerçekleştirir. bu da insanlar ve nonhumanlar arasında daha çok gerilime neden olur. şehirlerde küçük bir kıvılcımla başlayan pogromlarda insanlar tüm nonhumanları gırtlaklar. bir gerilla/terör saldırısı haberi, yıllarca birlikte yaşayan komşuların birbirini öldürmesine yol açar. bu gibi hassas konuları tartışabildiği için witcher serisi iyidir. mesela zenci elf görünce rahatsız olan insanları hiç anlamıyorum, şekilden çok elflerin hikayelerini anlamak önemli olan. bunun gibi bir sürü alt metin var seride.karakterlere dönecek olursak:geralt: benim bir şey söylememe gerek yok, yazar andrzej sapkowski bizzat henry cavill'i onurlandırdı:"henry cavill'in the witcher'daki performasıyla oldukça mutluyum, kendisi gerçek bir profesyonel. viggo mortensen'in aragorn'a hayat verdiği gibi henry de geralt'a hayat verdi ve bu sonsuza dek böyle olacak".yennefer: yennefer'in büyücü olma hikayesi kitaplarda yoktu ama bence iyi kotarılmış. aretuza biraz hogwarts havası verdi ama kötü değildi. yine kitapta bu kadar rol almayan tissaia de vries, aktrisin iyi performansıyla güzel bir ekleme olmuş. aretuza'ya dönüşün sonrasındaki yennefer sahneleri sezonun en kötü kısmıydı bence.ciri: açıkçası ciri bölümlerini okurken inanılmaz sıkılırdım o yüzden pek sevdiğim bir karakter değil. buna rağmen cintra'nın düşüşünü gayet başarılı buldum. ciri, calanthe ve mousesack'i oynayan aktörler çok başarılı.jaskier: geralt'tan sonraki en iyi performans. yalan değilse bu aktör de kitapları okuyup rolüne hazırlanmış. geralt'ın sert yalnız adam tavırlarıyla dalga geçmesi ve şarkılarında kendi rolünü veya olayları abartması çok iyiydi. ikinci bölümün sonunda peşine takılmasına ikna olurken geralt'ın çektiği acı harikaydı, sadece bu sahne bile diziyi sevmek için sebep. triss: kitaplarda oyundaki kadar ön planda bir karakter değildi. o yüzden triss nefretini anlayamıyorum. yine de şekil yerine içeriğe odaklanmak iyidir :)roach: ilk sahneden gönlümüzü çaldı. geralt su altında boğuşurken yavaş yavaş geri çekilmesi, geralt'ın hikayesini dikkatle dinlemesi harikaydı. don't touch roach!sonuç olarak dizi gayet başarılı ve tutacak gibi. gerçekten emek verilmiş bir yapım ve kitapların özünü aktarmaya çalışıyorlar. tabii ki kitaptan ve oyundan farklı olacak, öyle olmak zorunda. bizim tercihimiz de bu gerçeği kabul edip keyfine varmak ya da küçük detaylara takılıp mutsuz olmak.hmmmm
(shard - 26 Aralık 2019 01:23)
Yorum Kaynak Link : the witcher (dizi)