misyonerliğini yapıp birkaç kişiyi başlattım. herkesi kendi zayıf yönünden vuruyorum.

community severlere dan harmon diyorum.
doctor who severlere müziğini dinletip biraz paralel evren gösteriyorum.
futurama severlere önceden diyecek pek birşey olmuyor ama zaten ilk bölümü izleyince 2. yi de aç diyorlar.

kitlelere ulaşmam lazım, herkese tek tek anlatamam. buradan badilerime sesleniyorum. yukarıda bahsettiğim şovları seven birkaçınızı hatırlıyorum. es geçmeyin izleyin.

(bubezleeb - 15 Nisan 2014 00:33)

güldürürken düsündüren espirilerle donatilmis muthis bir cizgi dizi.

--- spoiler ---

bir bölümde evin salak babasi bizim rick'e hic bir komutu anlamayan köpeklerini daha akilli yapip yapamayacagi sorar. bunun üzerine rick o efsane cevabi verir:

- i thought the whole point of having a dog was to feel superior, jerry. i wouldn’t pull that thread.

hayatta en büyük gayelerinden biri köpek sahibi olmak olan beni oturtup ciddi ciddi dusundurdu. kafam cok karisik suan.

--- spoiler ---

(cek denimen - 21 Kasım 2014 13:05)

rixty minutes adlı bölüm (ilk sezonun sekizinci bölümü) son dakikaya kadar "ulan ne boş bölüm yapmışlar, eğlenceli ve saçma ama resmen bu bölümde hikaye bulamamışlar, sıkılmışlar anasını satayım, boş geyiğe döndürmüşler, biz her bölümdeki ince düşünülmüş senaryoyu da seviyorduk boş geyiğin yanında... :(" diye izletti, sonra ağzımızın ortasına tokadı vurdu.

--- spoiler ---

rick, olabilecek tüm evrenlerdeki, tüm olasılıklardaki yayınları çeken bir uydu alıcısı (?) çıkarıp salondaki televizyona takar ve tüm olası evrenlerdeki kanallar arasında gezinirlerken jerry'nin paralel evrenlerden birinde ünlü bir aktör olduğunu keşfederler. morty dışındaki aile bireyleri paralel evrenler fikrine gereğinden fazla heyecanlanırlar ve rick onları sakinleştirmek için paralel evrenlerdeki hayatlarını görebilecekleri bir gözlük bulup ellerine tutuşturur.

beth'in "at cerrahı" değil de, hayallerindeki gibi başarılı bir "gerçek insan cerrahı" olduğu, jerry'nin de ünlü bir aktör olduğu bir olasılıkta, summer hiç doğmamıştır. bunu fark eden summer, birtakım hızlı aile kavgaları sonucunda kendisinin gerçekte kürtajdan kılpayı kurtulmuş bir çocuk olduğunu, annesiyle babasının sırf bu yüzden evlendiklerini, bu mutsuz evliliğe bu yüzden başladıklarını öğrenir ve evden ayrılmaya karar verir. senaryo birkaç dakika böyle gelişirken yaklaşık on beş yirmi dakika boyunca rick ve morty, aile dramını hiç ama hiç sallamadan tüm olası evrenlerdeki reality show ve reklamları, sinema fragmanlarını, pembe dizileri büyük bir keyifle izlerler... ve bize de izletirler, dizinin bu bölümü büyük ölçüde, rick ve morty'nin izlediği ekranı izlemekle geçer. izledikleri şeyler süper anlamsız, abuk subuk şeylerdir, "günümüz televizyon dünyasının geldiği noktayla güzel dalga geçmişler ama boş bölüm olmuş..." derken yediğimiz tokada zoom yapıyoruz:

summer'ın evden ayrılacağını fark eden morty televizyon izlemeyi bırakıp bahçedeki mezarını gösterir. (1. sezon, 6. bölüm olan rick potion#9 adlı bölümde bu evrendeki asıl rick ve morty ölmüş, başka bir evrenden gelen kahramanlarımız bu evrendekilerin yerine geçmiş ve cesetleri bahçeye gömmüşlerdir.) "her sabah kendi cesedimin on metre ilerisinde kahvaltı yapıp kendi mezarıma bakıyorum, bu bana şunu öğretti, hiçbir şey tesadüf değil ve eğer yaşıyorsak, nasıl olursa olsun, bir sebebi var summer, benim sana söyleyeceklerimi dinlemen için yeterince şey yaşadım, kendi cesedimi gömdüm..." gibisinden bir konuşma yapan morty, hayatın küçük drama queenlikler için çok kısa olduğunu anlattıktan sonra summer'ı da alıp televizyon başına geri döner. jerry ile beth, ayrılmaya karar vermişler ve jerry de televizyon başına geçip "çocuklar velayet hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sormaya başlamıştır. beth, başka bir odada paralel evrendeki hayatına bakabileceği gözlüğünü takıp tek başına şarap içmektedir. o sırada televizyondaki bir kanalda, ünlü bir aktör olan jerry'nin bunalıma girip saçlarının bir kısmını kazıyarak yarı çıplak bir şekilde motorla bir yere gittiğini gösteren bir haber programı başlar. televizyon başındakiler "nereye gidiyor? aah, muhtemelen bilinçli yapılmış bir reklam işidir..." diye söylenirlerken canlı yayında paralel evrendeki "celebrity jerry", bir evin önünde durur. kameralar jerry'i uzaktan çekerlerken beth'in paralel evren gözlüğünden, başarılı fakat yalnız hayatındaki beth'in mutsuz bir şekilde, evinde tek başına şarap içtiğini görürüz. "celebrity jerry" önünde durduğu evin kapısını çalarken paralel evrendeki beth'in kapısı çalar ve kapıyı açtığında birsürü kamerayı ve jerry'i görür. jerry şunları söyler: "beth, ünlü oldum fakat seni hiç unutmadım, acaba seni hamile bıraktığımda hiç ayrılmasaydık ve evlenseydik hayatım nasıl olurdu, her gün bunu düşünüyorum..."
--- spoiler ---

yirmi iki buçuk dakikalık bir komedi dizisi, son dönemlerde revaçta olan şu tüm "aşk soslu bilim kurgu filmlerinin" yapamadığını yapmış, üstelik en ciddiyetsiz bölümlerinden biri olan bölümünde bunu yapmış, "bu ne ya, bu bölümde konu tam olmamış ya, iyi boş yapmışlar..." derken tüylerimizi diken diken etti, gözümde "yemek yerken falan izlenecek komik şey"den, yıllar sonra bile aynı zevkle izleyeceğimden emin olduğum, gönül bağım olan futurama ile aynı yere yükseldi, artık bunu da çok seviyorum.

edit: şu entry'i, bölümü izler izlemez içimden taşan heyecanla gelip yazmıştım ve başlığın henüz beşinci sayfası falandı, replik çevirisi yapmamış, kendi kendime bölümü anlatmıştım, yemin ederim mesajlar durmadı. allahaşkına hakikaten en beğenilen entrylerimden yapmışsınız, başlığın da ikinci entry'si yapmışsınız, ortalık kompleksli doluyken insanlar hiç durunamadı. çok sevdiğiniz repliğin aslı "nobody exists on purpose, nobody belongs anywhere, everybody's gonna die. come watch tv?" ben de biliyorum, benim dikkat çekmeye çalıştığım nokta son yıllarda pıtırak gibi türeyen aşk soslu sikko bilim kurgunun en iyi örneğini bir animasyon dizide görmüş olmamız ve bunu inanılmaz sağ gösterip sol vurarak yapmış olmalarıydı. şu entry'i en beğenilen entrylerde gören damladı yemin ederim. ben de yanlış entry düzeltmeyi çok severim fakat yazarla birebir bağlantıya geçmeden usturuplu bir şekilde başlık içinde düzeltip giderim de sizin alıp veremediğiniz çok başkaymış ya, "nasıl en beğenilen entrylerden biri bu olur bu başlıkta?" diye kusanları okudukça çok şaşırdım ne zamandır. bu sabah da biri daha kusunca artık dayanamadım, tamam alın her yere yazıp da kendinize hayat felsefesi yapmayı çok sevdiğiniz repliğin aslı "nobody exists on purpose, nobody belongs anywhere, everybody's gonna die. come watch tv?"

bana mesaj atıp da hakarete varacak şekilde sırf şu replik için bir anamı sikmediklerini bırakmayan yazarların da hepsi istisnasız anket, ilişkiler kanallarını dolduran, en fazla taş çatlasın 100 entry'si olan, entrylerinin çoğu çöp olan yazarlardı sdfşkj ulan allahsızlar mesaj atmadan önce bir dönün kendinize bakın allahaşkınıza. al "nobody exists on purpose, nobody belongs anywhere, everybody's gonna die. come watch tv?" rahatladın mı? "nobody exists on purpose, nobody belongs anywhere, everybody's gonna die. come watch tv?"

son edit: aşkolsun şimdi de başlığın hakikaten en beğenileni yapmışsınız, siz de ne yaptığınızı pek bilmiyorsunuz ya.

(sweet leaf - 23 Eylül 2015 01:17)

şu çizgi diziden bir bok anlamayıp saçma sapan tanımlar yapanlara hastayım.

adam ekşiye yeni gelmiş, yaptığı tek şey futbol başlıklarına yazmak. 28 entrysinin 20den fazlasını beşiktaş'ın maçları oluşturuyor. belli ki futbol dışında bir şey izlemiyor, izlese de anlamıyor ama buraya gelip "yarrrrak gibi çizgi film" yazıp gidebiliyor. bu iş sizin holigan ağızlarınızla birbirinize küfürlerle saldırmanıza benzemez. bir şeyi algılayamıyorsan susmasını bileceksin.

işte bu cahil cesaretinin yarısı bende olsa sanırım ülkeyi bile yönetebilirdim.

(oyadabu - 27 Aralık 2016 18:37)

eveeet kendini salatalığa çevirmiş bir adamı anlatan bu diziye de "o kadar mekanizmayı ne ara inşa etti, çok saçma" dendiğine göre ritüelimizi tamamlamış olduk. teşekkürler.

(e a p - 7 Ağustos 2017 12:31)

yazının tamamını spoiler parantezine alarak okuyun.

3x7'yle birlikte yarın dönüp baktığımda bölümün bende şu anda bıraktığı hissi bir nebze geri çağırabileceğim (bkz: mnemonic) bir şeyler yazmak istiyorum. yazının çoğu rick and morty'nin çağrıştırdığı temalar üzerinde rastgele güzellemeler olacak.

rick and morty'nin cazibesi tartışılmaz ve izleyici de aşağı yukarı cazibenin nereden geldiğini biliyor. çoklu evren kuramını arkasına aldığı için rick and morty'nin kelimenin tam anlamıyla sonsuz materyali var. oturduğunuz yerde kafanızı çevirin ve gördüğünüz her şeyin çoklu kombinasyonu rick and morty için bir materyal ya da diğer bir deyişle rick and morty kavramsal olarak bir araya koyulabilecek her şeyi materyali haline getirebilecek, "olabilecek herhangi bir şey" rick and morty'de ortalama üstü bir bölüme dönüşebilecek (aktüelize olabilecek) durumda (pizzanın yaşadığı, koltuğun yaşadığı, telefonun yaşadığı sahneyi hatırlayın, size de elindeki objeleri permüte ederek yazılmış bir sahne gibi görünmüyor mu?). tabii bu formülü rastgele bir çizgi film veya dizinin blender'ına atarak başarı beklemek mümkün değil.

rick and morty için her ne kadar olabilecek her şey ekrana koyulabilecek durumda olsa da bu kombinasyonların "neredeyse hepsi" bize "anlamsız" gelecek ve iz bırakmayacak eklektik cisimler aslında. jorge luis borges'in the library of babel hikayesindeki sonsuz, bütün harf kombinasyonlarının kitaplaştığı kütüphane gibi düşünün. her ne kadar borges'in fikri bize azametli, yüce (bkz: sublime) bir his oluştursa veya sonsuz kavramını bize bir infinitesimal adım kadar yaklaştırsa da, yakından bakınca aslında bayağı anlamsız ve anlamsızlığı kadar da çirkin bir yığından başka bir şey değil. yani güzel olan kavramsal sonsuzluk, megaparsec'lere yayılmış kozmik yığın, hızlanarak genişleyen bir evren değil; güzel olan hamlet, ece ayhan'ın mısrayim'i, 9. senfoni, brouwer sabit nokta teoremi, pillars of creation'a çevirilmiş bir hubble; yani, düzenli şekilde bir sembol dizisine ve semantiğine bürünmüş, anlayabildiğimiz şeyler güzel.

bence rick and morty inanılmaz geniş kapsama alanı ve bu kapsamı alanını inanılmaz yaratıcı kullanması dışında bu noktada doğru bir şey yapıyor. olabildiğince kompleks olup anlaşılmamaktansa biraz komplekslikten taviz verip duygularımıza oynayabiliyor veya her ne kadar aynanın renkleriyle kontrastıyla oynasa da bize hala kendimizi gösterebiliyor. tabii bunu ortalamanın çok üstü bir mizah ve şüphe uyandıran dördüncü duvarı rahat bir şekilde kırma, kendi metasını yapmayla birleştirince doğrudan türünün tek örneği haline geliyor. bunların hepsinin bir araya geldiği en güzel örnek de 3x7 oldu. rick and morty 3x7'de daha ilk sahneden ana karakterlerini atlantis'e gönderip ana karakterlerinin potansiyel kombinasyonlarıyla belki de en iyi bölümünü yayınladı. tek tek her şeyi yazıp bölümün içini boşaltmak haddime değil ama inanılmaz hoşuma giden birkaç şeyi de atlamak istemiyorum. misal, bahsettiğim kombinasyonlardan en barizi doğrudan duygusal rol değişimi geçiren rick ve morty'yle oldu (polisler). yine en güzel detaylardan biri bir banliyöye itilmiş morty'lerin kendilerinden olan ama kendilerini umursamayan bir başkan adayı çıkarmış olmaları (tabii dizinin trope'u olarak da evil morty'yi kullanması beni sevindirdi). bu açıdan belki de amerikalıdan çok bize daha yakındı morty'nin başkan olması.

bunun dışında beni en çok etkileyen bölümün sürekli masayı döndüren işleyişiydi. misal, dizi wishing portal konusunda sinisizmini asla bırakmadı bölüm boyunca. asi morty'nin karamsar tavrını destekledi, fakat ona rağmen morty'yi başkan yaparak bir şeyleri değiştirdi ama değişimin kendisini tamamen kötüye gidişe çevirdi. rick and morty'nin diğer bir güzel yanı da bu sanırım, iyi-kötü veya siyah-beyaz gibi ikiliklerden uzak durduğunu çok iyi gösteriyor. bu konuda sürekli her şeyin ötesinde kaosa bağlı bir progresyonu var. sanırım bilinç düzeyinde hiçbirimiz bunu onaylamasak da dizinin alttan alta bizi çekmesinin bir nedeni de bu.

seyirci rick and morty'yle olan ilişkisini tam olarak dile getiremese de onu tam olarak anlamasının sebebi, dizinin hangi mesajı ne zaman verdiğini gayet üstü açık şekilde vermesi. kimi diziler bunu yapabilmek için karakterlerini karakteristik durumlara sokar, kimisi atmosferini ona göre şekillendirir; rick and morty bunu yapmak için genelde müziki kullanıyor (moonmen, for the damaged coda). rick and morty'nin seyirciye "bakın bir şey söylüyorum" jesti genelde normalde orada olmasını beklemeyeceğimiz bir parçayla oluyor ve bu o kadar orijinal bir müzik kullanımı ki, seyirci o anlarda hem duygusal olarak boşalıyor (bkz: catharsis) hem de izlediği sahnelerin hepsini algılsal duygusal filtrelerinden geçirme fırsatı buluyor (bkz: cerebrum) (bkz: viscera).

yani, her ne kadar süper bombastik çoklu evrenli bir bilim kurgu olsa da rick and morty yine bizi en yakınımızdaki şeylerle vuruyor. evrenler arası macera, yolculuk (bkz: voyage) kisvesi altında ciddi bir şey söylemek istediğinde sezonlar boyunca kasan bir dramadan çok daha iyi yapıyor bunu aynı zamanda bizi kendisine çektiği için.

nasıl ilerde pink floyd'u canlı dinlemiş nesil, the wire'ı, breaking bad'i, game of thrones'u bölüm bölüm bekleyerek izleyen nesil gibi gruplara ait hissetme yöntemlerine başvuracaksak, rick and morty de o gruplardan biri olacak adım gibi eminim.

(firemc - 11 Eylül 2017 21:16)

yürüdügüm, calistigim her an "ulan kim bilir kimin araba aküsünü dolduruyoruz" diye aklimdan gecmesine sebep olan dizi.
(bkz: geliyor gönlümün efendisi)

(magdur kurbaga - 15 Mayıs 2019 18:51)

bu dizi değil animasyon değil film değil bu dünyanın en güzel şeyi. bak şeyi diyorum bunu beğenmeyen siktirsin gitsin pepe izlesin.

(dessas - 1 Haziran 2019 03:39)

sol tarafta görünce yeni bölümler mi geldi diye heyecanlandım. meğerse biri efsaneye izlemeden bok atıyormuş. ^*

(bakura - 1 Haziran 2019 04:08)

--spoiler--

bayılıyorum şöyle ince detaylara.

--spoiler--

(demonsrunwhenagoodmangoestowar - 20 Aralık 2019 08:30)