Süre                : 1 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Eylül 2004 Perşembe, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : Avustralya
Yapımcı          :  Red Carpet Productions , Australian Film Finance Corporation (AFFC) , Fortissimo Films
Yönetmen       : Cate Shortland (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Cate Shortland (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Abbie Cornish (IMDB)(ekşi), Damian de Montemas (IMDB)(ekşi), Justin Martin (IMDB)(ekşi), Sam Worthington (IMDB)(ekşi), Paul Gleeson (IMDB)(ekşi), Erik Thomson (IMDB)(ekşi), Diana Glenn (IMDB)(ekşi), Toby Schmitz (IMDB)(ekşi), Henry Nixon (IMDB), Mark McCann (IMDB)

Somersault (~ Salto Mortal) ' Filminin Konusu :
Annesiyle beraber kaldığı Canberra'daki evden annesinin sevgilisine asıldığı için utanç ve suçluluk içinde kaçan Heidi, bir kayak yöresinde zengin bir çiftçinin oğlu olan Joe ile tanışır. Aralarında karmaşık bir aşk doğar ama bu ilişki ve Heidi'nin varlığı, Joe'nun zihninde kendi cinselliği, sınıfı ve geleceği hakkında bazı kuşkular doğmasına yol açar. Dahası Heidi, aşk ve samimiyeti ayırt edemeyecek, hatta bu ikisini karıştıracak kadar nahiftir. Başka insanların yaşam tarzları ve affetmenin gücüyle aydınlanınca, aslında ayaklarının yere sandığından da sağlam bastığını anlar.


  • "nazikçe kondurulan, yumu$acık, $eker tadında, masum, çocuksu, bir sabah öpücüğünu andıran zero 7 $arkısı.. **"
  • "ing. vücudun düz konumda saat yönünde takla atmasına verilen ad. bir nevi ters takla.(bkz: tifa lockhart)"
  • "soldier of fortune etkisi bırakan i got you on tape şaheserliği."
  • "mükemmel huzur verici zero 7 sarkısı... sizi bulutların arasına bırakıyomus gibi.."
  • "(bkz: meursault)"
  • "sia'nın söylediği."




Facebook Yorumları
  • comment image

    goruntu yonetmeni kimse bilimum odulu almayı hak etmistir bu filmde.
    ve abbie cornishin oyunculugunu da ayrıca takdire sayan buldum.
    neden oldugunu bilmemekle arka arkaya iki kere izledim somersaultu; kesinlikle belli bir zevke hitap eden bir film. eger yavas filmleri cekilebilir bulmuyorsanız, tavsiye etmek olmaz.
    bana sıradısı ve etkileyici geldi. kimseyle paylasmak istemiyorum bu filmi, cok sevdim sadece.


    (aportionofme - 2 Mart 2008 14:46)

  • comment image

    etkilenilen bir kadın veyahut adam için yapılabilecek en güzel tanımlardan birini içinde barındıran repliklere sahip film. etkileyici diyemem, ama başarısız demek de haksızlık olur.orta karar...

    --- spoiler ---

    -you know when you were a kid, did your mom ever use to spray perfume in the air and sort of walk through it ?
    -yeah i think she did..
    -yeah, well, she is like that ...
    -like perfume?
    -no, see, when you leave, you can still feel her on your skin..

    ---
    spoiler ---


    (theoria - 13 Mart 2008 03:39)

  • comment image

    gecenin bi vakti açık camımın dışında pıtık pıtık yağmur yağmaktayken yatağa tersten yatmak suretiyle defterlere bişiyler karalarkene shuffle'dan kafama yağmurla senkronize biçimde yavaşça düşen zero 7 parçası. insana ılık, ıslak ve post modern bir hissiyat vermekte sankim. takıntı olacak şarkılar listesine gözü kapalı da girmekte ayrıyetten...


    (little red - 30 Ekim 2009 11:45)

  • comment image

    kesinlikle bir kadın filmi. çok sevdim çok...bayıldım...sonunda ağlamasaydım çatlardım zaten, bir boğaz düğümlenmesi yaşadım ,çok sevindim. belki de izlemem için en doğru zamandı, o an tam ihtiyacım olan şeydi , bilemiyorum..görüntüsü, diyalogları çok etkileyici..

    --- spoiler ---

    genel anlamda çok beğendiğim sahneler vardı filmde. ama bahsetmek istediğim bölüm şu : kızı ilk sahneden beri sürekli birşeylere dokunurken görüyoruz. annesinin sevgilisinin dövmelerinden tut, kuş böcek ne varsa kız dokunuyor. rengine bakıyor uzun uzun, inceliyor, okşuyor... sonra şu bardaki gizli gay çocukla sevgili oluyorlar,. diyalog yaklaşık şuna benziyor:

    kız: bir şeyden hoşlanırsan bunu nasıl belli edersin
    çocuk: bilmem, sen nasıl belli edersin,
    kız: dokunurum
    çocuk: nasıl dokunursun, göster
    kız çocuğun ellerine dokurur, yavaş ve okşarcasına
    çocuk: bende dokunarak gösteririm
    kız: nasıl dokunursun
    çocuk erkek arkadaşına selam verir gibi, ittirerek omzuna vurur
    çocuk: böyle işte der...

    o an işte dedim, bunlar böyle mal adamlar... en son sahnede kız kendi şehrine dönerken çocuk kızla vedalaşmak için kızın odasına gider, hiçbişey demeden elini kızın elinin üzerine koyar...o an işte yine dedim, bunlar böyle mal adamlar...

    ---
    spoiler ---

    bu arada abbie cornish sanırım dünyanın en güzel kadını...


    (ross geller - 1 Eylül 2010 23:34)

  • comment image

    güzel şarkı ( tanım olsun diye )
    asıl söylemek istediğim şudur;
    bu şarkıda anlatılan gibi bir erkek varsa hemen bulun getirin bana.
    valla kendim için istemiyorum. müzeye koyup tarihi eser muamelesi yapıcam.


    (apranaxfort - 4 Eylül 2010 02:00)

  • comment image

    takla atmak ne birader. bu guzel kelimeye bu kadar siradan bir anlam hic gitmemis. anlami daha guzel baska bir kelimeyle degistirilse. mesela enthusiasm. oxford, cambridge, kimse artik bu islere bakan. cok sevaba girersiniz. hem enthusiasm denen lanet kelimeden de kurtuluruz bir nevi.


    (demir - 28 Şubat 2011 22:50)

  • comment image

    and i never drank alcohol and i never got high
    it was the end of a hundred years that took me by surprise
    what i thought to be dangerous, on the verge of a smile
    turning out to be nothing more than hiss and overdrive

    and there is nothing or no one that powerful
    and the light that shines upon you says the same
    when i wake up i’m doing a somersault
    for the ones who never dared to speak my name

    i am shy and mysterious when i say my goodbyes
    when i part with the ones i’ve come to love throughout my life
    when the times are miracelous, when i stop to think twice
    when i sleep in the bushes next to where the treasure lies

    where the devil in the words that you speak to me
    when there’s nothing left and we are at the end
    in the heavens you laugh at me secretly
    where it echoes over and over again

    and there is nothing or no one more powerful
    and the light that shines upon you says the same
    when i wake up i’m doing a somersault
    for the ones who never dared to speak my name

    (bkz: i got you on tape)
    (bkz: somersault)


    (ara - 14 Ocak 2013 00:31)

  • comment image

    you're the prince to my ballerina
    you feed other people's parking meters
    you encourage the eating of ice cream
    you would somersault in sand with me

    you talk to loners, you ask how's your week
    you give love to all and give love to me
    you're obsessed with hiding the sticks and stones
    when i feel the unknown
    you feel like home, you feel like home

    you put my feet back on the ground
    did you know you brought me around
    you were sweet and you were sound
    you saved me

    you're the warmth in my summer breeze
    you're the ivory to my ebony keys
    you would share your last jelly bean
    you would somersault in sand with me

    you put my feet back on the ground
    did you know you brought me around
    you were sweet and you were sound
    you saved me

    you put my feet back on the ground
    did you know you brought me around
    you were sweet and you were sound
    see i had shrunk yet still you wore me around
    and 'round and 'round

    (bkz: zero 7)*


    (adore - 8 Nisan 2004 15:38)

  • comment image

    fonda bu şarkı çalarken atlı karıncada dönüp duran bir küçük kız çocuğu olma isteği uyandırıyor. pamuk helvalar yiyesim, balon alasım, işi bırakıp lunaparka gidesim geliyor. bööle puf puf fil şekilli bulutlar geçecek gökten...


    (falan fesmekan - 15 Haziran 2005 11:56)

  • comment image

    nur yüzlü bir manyak* tarafından benimle tanıştırılmış süper bir zero7 parçasıdır.
    küçükken varolan dertsiz tasasız hayatımı, bazen benimle olan huzuru yanıma getiren muhteşem sestir...
    dinlediğimde aslında bir süper kahraman gibi uçmayı bildiğimi, hatta bazen bu şarkıyı dinleyerek denizlerin,şehirlerin üzerinden uçarak geçtiğimi hatırlıyorum...
    ama
    (bkz: yok böyle bişii)


    (gozu yasli kurbaa - 6 Ağustos 2005 20:42)

  • comment image

    filmekimi 2005 kapsamında gösterilecek olan; bol ödüllü bu filmin iksv yer alan tanıtım yazısı;

    --- spoiler ---
    yönetmen: cate shortland
    oyuncular: abbie cornish, sam worthington, lynette curran

    2004 / 35 mm. / renkli / 106’
    ingilizce; türkçe altyazılı

    1 cumartesi 11.00
    3 pazartesi 11.00
    2004 avustralya film enstitüsü: en iyi erkek oyuncu (sam worthington); en iyi yardımcı erkek oyuncu (erik thompson); en iyi kadın oyuncu (abbie cornish); en iyi yardımcı kadın oyuncu (lynette curran); en iyi görüntü; en iyi kostüm; en iyi yönetmen; en iyi kurgu; en iyi film; en iyi senaryo

    annesiyle beraber kaldığı canberra'daki evden annesinin sevgilisine asıldığı için utanç ve suçluluk içinde kaçan heidi, bir kayak yöresinde zengin bir çiftçinin oğlu olan joe ile tanışır. aralarında karmaşık bir aşk doğar ama bu ilişki ve heidi'nin varlığı, joe'nun zihninde kendi cinselliği, sınıfı ve geleceği hakkında bazı kuşkular doğmasına yol açar. dahası heidi, aşk ve samimiyeti ayırt edemeyecek, hatta bu ikisini karıştıracak kadar nahiftir. başka insanların yaşam tarzları ve affetmenin gücüyle aydınlanınca, aslında ayaklarının yere sandığından da sağlam bastığını anlar.

    ilk filmini çeken ve “avustralya’nın son on yılda yetiştirdiği en iyi sinemacı” olarak tanımlanan yönetmen cate shortland, heidi'yi "kirli kanatlı bir melek" olarak tanımlıyor: "sanırım genç kızları hem kendileri hem de başkaları, çoklukla da genç erkekler, çok sertçe yargılıyor. ama günümüzde gençlerin dışarı çıkıp, sarhoş olup, uyuşturucu alarak seks yapmaları artık çok sıradan oldu. ne var ki bunları yaparken birbirleriyle hiç konuşmuyorlar; zaten çıkış noktamız da buydu. o yaşlarda birileriyle fiziksel beraberliğe girip her şeyden kurtulmak, birileriyle konuşmaktan çok daha kolay oluyor. her iki kahramanın da beklediği şey aslında bu; her ikisi de biriyle konuşup o kişi tarafından kabul görmek istiyor. ama bu zor bir şey, seks yapmaktan daha zor."
    ---
    spoiler ---


    (ride - 15 Eylül 2005 20:48)

  • comment image

    yer yer drew barrymore'a yer yer beverly hills'in kelly'sine benzer sarışın abbie cornish'in evden kaçış öyküsünü anlatan film. kız çok/duru güzel*, hem de iyi oyuncu ama heidi* salak*. çizgi karakter heidi de öyleydi zaten demeyin. en azından o saftı. bu ise saf gibi görünen ama kişiliğini erkekleri elde etme* gücünü kullanarak oturtmaya çalışan, bu nedenle kendini ifadede güçlük çeken bir kız. her ikisi de sevgi kelebeği evet ama "sevgi" kavramları biraz farklı. bir arayış öyküsü de diyebiliriz bu film için. kızın hayatındaki arayış, boşluk ve anlamsızlık tam manasıyla seyirciye aktarılsın denmiş, bu da filmi ister istemez yer yer sıkıcı yapmış. yine de izlenilesi, hoş, soft, hiç de rahatsız edici olmayan film.


    (mirimax - 3 Ekim 2005 20:21)

  • comment image

    erkek kısmısını dinleye dinleye yumoş ayısına çevirebilme yetisine sahip şarkı. beyler hepinize sesleniyorum : dinlemeyin böyle şarkıları!! prim vermeyin böyle şeylere. tuzak bunlar hep. hem sonra ortada teletubbie gibi geziyorsunuz, yakışık almıyor.


    (parantez - 28 Şubat 2006 11:57)

Yorum Kaynak Link : somersault