Candy ' Filminin Konusu : Yaşama tutkusu nedeniyle delilik sınırlarında bir hayat süren ressam Candy (Abbie Cornish), şair Dan (Heath Ledger) ile dolu dizgin bir ilişki yaşamaktadır. İkili sınırsız haz arayışlarının sonucunda eroine başlar. Fakat bu haz bağımlılığa dönüştükçe evlilikleri çıkmaza girer; aşkları yok olmaya yüz tutar. Candy vücudunu satarak eroine kavuşmayı arzularken Dan tüm olanlara göz yumar. Artık bağımlılıkları birbirlerine verdikleri sözlerin ötesine geçmiştir...
Brokeback Mountain(2005)(7,7-294644)
Lords of Dogtown(2005)(7,1-48641)
Two Hands(1999)(7,1-9426)
The Imaginarium of Doctor Parnassus(2009)(6,8-142502)
Casanova(2006)(6,5-49306)
Ned Kelly(2003)(6,5-24249)
film uyuşturucu bağımlılığını anlatıyormuş gibi görünse de esasen çok tutkulu bir aşkı anlatıyor. uyuşturucuya olan bağımlılıklarıyla birbirlerine olan tutkuları ve bagımlılıkları filmde paralel gider. kendilerine ve hayatlarına zarar verdiğini bile bile, kahramanlar ne uyuşturucudan ne de birbirlerinden vazgeçerler. aşk ve bağımlılık’ı bu kadar etkileyici, doğal ve güzel anlatan nadir filmlerden biri. anlatım biçiminin doruk yaptığı sahneler insanı ağlatacak kadar güzel, şiir gibi sahnelerin olduğu filmde özellikle candy’nin dökülen balı izlediği sahnede seyirci transa girer, uyandığında ise rüya bitmiştir, kahramanlar ve hikaye gerçek hayata dönmüşlerdir.
(just keep swimming - 9 Nisan 2007 14:41)
aşk ve uyuşturucu kol kola... yani iki bağımlılık yan yana...film, uyuşturucu yolculuğunu cennet, dünya, cehennem diye özetlemiş. isabetli. requem for a dream'de olduğu gibi caydırıcı sayılır mı, bilmiyorum...aşağıdaki satırlar spoiler içerircandy'nin duvarlara deliliğini kustuğu sahne iyiydi. beni bitiren sahne ise, ölü doğmuş bebeğe sarıldıkları andı. her şeye, tüm olanlara rağmen birbirlerini bırakmamaları takdire şayan mı yoksa birbirlerini uçuruma götürmek mi, bilemedim...
(kacin kurbagasi - 19 Kasım 2007 15:33)
--- spoiler ---uyuşturucu krizine girmiş ve bebeğini kaybetmiş olduğu doğum sahnesinde abbie cornish ablamız gönüllerimizin oscarını almıştır. --- spoiler ---
(neozomer - 23 Haziran 2008 15:07)
delirmenin nasıl bir his olduğunu içerisindeki bir kaç sahneyle özetleyebilecek bir filmdir. dibe vurmanın bu kadar farklı bir dille anlatıldığını ben bir candy'de izledim. doğru anda, doğru insanla (hatta bence yalnız izlenmeli) izlenildiğinde hayatının filmi olabilir. requiem for a dream'le alakası bile yoktur. zira izlerken hiç aklıma gelmemiştir.filmde bir sahne var; spoiler olabilir;"candy'nin bal kavanozunu masanın üstüne yatırıp; halıya akışını izlemesi" acaba böyle bir kafa bir daha yaşatılır mı bir insana diye soruyorum? aynı sahneyi her izlediğimde beni akıl almaz bir hal alıyor ve o düşüncelerden bir süre kurtulamıyorum.spoiler bitebilir.bir de bu filmin sanıyorum ki official olmayan bir trailer'ı mevcut. ve bir şarkı var trailer'ın sonuna doğru bir kaç kelimesi duyuluyor, anlaşılıyor. ama şarkı aslında yok. yani bir kaydı yok. bütün dünya aramış ve de bulamamış. ben de o şarkıyı gecelerce uykusuz kalıp aramış insanlardan biri olarak burdan sesleniyorum; bir ihtimal elinde bir kaydı olan; ne olduğunu kimin söylediğini bilen varsa bana ulaşsın. kabus gibi. arada bir aklına geliyor insanın dur bir bakayım belki bulan birileri olmuştur diye. ama nafile... aslında hiç kaydı olmayan 2 dakika bile sürmeyen trailerın arkasına konmak için yapılmış ufak bir şarkıcık. filmi nasıl sevdiysem o küçük şarkıyı da öyle sevdim.
(painellarain - 23 Nisan 2009 01:48)
paolo nutini'nin güzel de bir klibe sahip hoş şarkısı.sözleri şöyledir:i was perched outside in the pouring raintrying to make myself a sailthen i'll float to you my darlin'with the evening on my tailalthough not the most honest means of travelit gets me there nonethelessi'm a heartless man at worst, babeand a helpless one at bestdarling i'll bathe your skini'll even wash your clothesjust give me some candy, before i gooh, darling i'll kiss your eyesand lay you down on your rugjust give me some candyafter my heartoh i'm often false explainingbut to her it plays out all the sameand although i'm left defeatedit get's held against my namei know you got plenty to offer babybut i guess i've taken quite enoughwell i'm some stain there on your bed sheetyou're my diamond in the roughdarling i'll bathe your skini'll even wash your clothesjust give me some candybefore i gooh, darling i'll kiss your eyesand lay you down on your rugjust give me some candyafter my hearti know that there're writings on the wallbut darling i'll bathe your skini'll even wash your clothesjust give me some candyafter my heartoh i'll be there waiting for you(klip: http://link.brightcove.com/…59001&bctid=20475207001)
(carpe diem - 2 Mayıs 2009 00:12)
paolo nutini'nin oha dedirtecek şarkısı... öyle ki; şarkıyı açtığınız anda, size farklı bir dünyanın kapılarını açmışcasına mutluluk verebilen, ama aşk acısı varsa bir o kadar da delirten şarkı abidesi.
(bcaglar - 6 Aralık 2009 15:53)
--- spoiler ---çok ortak yönümüz vardı. gürültünün rahatsız etmediği mükemmel bir yerde her şeyi yakıştıran gizli bir yapıştırıcı bulmuştuk. ikimizin dünyası tamamlanmıştı.--- spoiler ---candy'nin duvara yazdıklarını dan'in elinde sarı çiçeklerle okuduğu sahneden;--- spoiler ---bir zamanlar dan ve candy vardı. o yıl çok ateşliydik. balmumları içimizde erirdi. balkonlara tırmanırdık. onun için her şeyi yapardık. ah danny... binlerce kuş onun saçını süslüyordu. herşey altındı... bir gece yatak yandı... o yakışıklı ve iyi bir suçlu... güneş ve çikolatanın içinde yaşıyoruz.. ama artık güneş doğmuyor. dany bir şeytandır... candy kayboldu... senin yöntemini denemek isterdim. hayatıma çok hızlı girdin ve bunu çok sevdim. eğlence çamurunda boğulduk. yabancılara teslim oldum. her şey eksik. dünya yana eğiliyor. işimiz bu. bunun peşindeyiz. içimde sen varken ölümle evlendim. bir daha asla uyuyamayacağım. havuzdaki hayalet... kedilere ve tavuklara havlamak köpeklerin doğasında vardır. baktığım her yerde seni görüyorum.. bazen senden nefret ediyorum. lanet olsun çok komiksin dan. sen bana cehennemi yaşattın. bir şeytansın. yaşadıklarımıza inanmıyorum. beni kullandın. çok zayıfsın danny! ciddi olamazsın danny çok korkuyorum! çok korkuyorum. kafanı kırdım yatağın arkasından ama bebeğim sabah öldü. ona isim koymuştuk. adı thomas'tı. zavallı küçük tanrı... kalbi davul gibi atıyordu.maviliğin anası... fırtına meleği... söyledin, söz verdin. gökyüzünü gösterdin. . .--- spoiler ---
(semsiyeaskisi - 18 Aralık 2009 15:37)
sınıflandırmaya çalışmadan bakınca güzel film.çevreden duyduğum "requiem for a dream'den arak" mottosuyla izledim bu filmi az önce. fakat gözlemlediğim kadarıyla bu yorumu yapan kişi sadece ergen masturbasyonu filmleri sevecek düzeydeki bir insandır.requiem for a dream'deki gibi candy'nin de onlarla kalabileceği düzgün bir ailesi var ama o dan'le yaşayabilmek için orospuluk yapıyor, tamam. requiem'de de böyleydi ama uyuşturucu müptelası olmuş güzel bir kız o uyuşturucuyu bulamayınca ne yapacak? sigara gibi de değil, sadece baş ağrısı yapmıyor ki meret, o kız o uyuşturucuyu bulmaya mecbur. başka ne yapacak? sen bu konuyu işleyeceksen bu olay çok normal. illa arak olması gerekmiyor.hamilelik olayından sonra uyuşturucuyu bırakmaya çalıştıkları 3. günde evde yaşanan arbede sahnesi, dan'in bebeği gösterip "bacağı kımıldadı" repliğini tekrarladığı sahnedeki mimikleri ve başrollerimizin hastanede cansız bebeklerine sarılıp kaşık pozisyonunda uyumaları filme dair aklımda kalacak 3 sahneydi.en başta söylediğim gibi sınıflandırmadan bakınca bu film "requiem for a dream" kadar başarılı bir "uyuşturucu temalı" film, ya da "romeo & juliet" gibi başarılı bir aşk hikayesi olmamasına rağmen başrollerinin fena halde yüksek oyunculuk performansları ve tükenmenin aşamalarını adım adım hissettiren başarılı anlatımıyla güzel filmdir. eklemeden de geçemem, heath ledger'ın bir daha beyazperdede görünmeyecek olmasından kaynaklanan üzüntüyü tavan yaptırıyor bu film.
(bu konuda soylemek istediklerim bu kadar - 1 Ağustos 2010 21:49)
klibi yüzünden şu genç yaşımda evlenmeme sebep olacak paolo nutini şarkısı. böyle güzel klipler yapıp da genç yaşta başımı yakmayın. ne güzel kliptir o. sokak düğünü, smokin, gelinlik, düğün pastası, takım elbise giymiş çocuk, gelin arabası, ilk gece. düğün şarkıcısı da paolo. oh mis. izle izle uzaklara git. mutlu olmak isteyenlerin izlemesi gerekiyor.
(entarisialabenziyorseftalisibalabenziyor - 12 Şubat 2011 01:57)
sevdiğim ve zevkine güveniğim birinin tavsiyesiyle izlediğim film. aşk ve uyuşturucu gibi iki bağımlılığı ve birbirlerine bağımlı iki bağımlıyı yalın ve gerçekçi bir şekilde anlatıyor.cennet, dünya ve cehennem olarak devam edip sonunda kısacık bir sahneyle bitiverir. geriye piç gibi kalmış bir izleyici bırakır.bundan sonra ekmeğin üstüne bal dökmek eskisi gibi olmayacak galiba.
(alisveris arabasi - 22 Şubat 2011 10:53)
(bkz: geofrry rush)- papa bear- mama bear- baby bear
(sadekakaokaramel - 27 Mart 2011 12:21)
uyuşturucunun mu aşktan yoksa aşkın mı uyuşturucudan fazla bağımlılık yaptığını düşündüren etkileyici film.hafif spoiler uyarısı:esas oğlanımızın yaşlı ahbabı casper, candy uyuşturucuya başladığı zamanlarda ona nasıl hissettiğini soruyor. candy gülümsüyor. casper:"when you can stop, you don't want to. when you want to stop, you can't."
(turuncu ornitorenk - 29 Mart 2011 22:12)
paolo nutini gelirmiş mesela türkiye'ye. bir tane televizyon'a davet edilirmiş. bir hayal etsenize bunu. stüdyoda akustik gitarla candy'i çalıyor ve söylüyor. hayali bile güzel. ağzından dökülen cümleler nazik, havada asılı kalmıyorlar kulakları okşuyorlar hafif esen rüzgar gibi.sen çal biz dinleyelim paolo'cum. şu dertli dünyada güzel sözler işitmeye ihtiyacımız var. gerçekten.
(karisik kuruyemisin antep fistigi - 31 Mart 2011 22:52)
--- spoiler ---baskın ve sürekli eleştiren bir annenin, ''ben altı yaşımdan bu yana yumruklarımı sıkıyorum'' diyen kızı candy ile, ailesiyle bağları kopmuş dan'in aşkını anlatan film.uyuşturucudan daha çok, birbirine sığınacak liman olmuş ve aralarında gerçekten aşk olan iki insanın hikayesini izledim ben. kötü ötesi hayatlarında yaşadıkları her şeyin ardından, birbirlerine sarılmaları... böyledir çünkü. hep yalnız hissettiysen eğer, kendin gibi birini bulduğunda bir bütün olduğunu sanarsın. bir şekilde onun adı aşk olur. biraz da tabi bağımlılık. tıpkı uyuşturucu gibi.yoksunluk krizine girmeleriyle, birbirlerinden uzak kaldıklarındaki hüzünleri arasında duygusal bağlamda çok fark yok.burda biraz da şu var; eğer bir keşsen, kötü bir hayatın olur, uygunsuz para kazanma yollarına başvurmak zorunda kalırsın, yeri gelir işte böyle fahişelik yaparsın. bırakmaksa, çok zordur.fakat gerçek hayatta şu da var; eğer aşıksan, ayrıldığında kötü bir hayatın olabilir, o devrede her şeyi alt üst edebilirsin, mutsuz olursun. bu aşkı içinden tamamen atmaksa, çok zordur.bu ikisini filmde çok iyi bağladıklarını düşünüyorum.o kadar derin miydi bilmiyorum ama o bebeğin ölümü sanki bir metafordu. ardından gelen çöküş vs hepsine görünenden farklı anlamlar yüklenebilir. bir de, uyuşturucunun yaşattığı kafayla, aşkın yaşattığı kafa arasında yedi fark yok. düşüşüyse, yine aynı.''her şey maviye dönüyor.''--- spoiler ---
(ben butun cbnce dizilerini izliyorum - 23 Nisan 2011 21:18)
"once upon a time, there was candy and dan. things were very hot that year. all the wax was melting in the trees. he would climb balconies, climb everywhere, do anything for her, oh danny boy. thousands of birds, the tiniest birds, adorned her hair. everything was gold. one night the bed caught fire. he was handsome and a very good criminal. we lived on sunlight and chocolate bars. it was the afternoon of extravagant delight. danny the daredevil. candy went missing. the days last rays of sunshine cruise like sharks. i want to try it your way this time. you came into my life really fast and i liked it. we squelched in the mud of our joy. i was wet-thighed with surrender. then there was a gap in things and the whole earth tilted. this is the business. this, is what we're after. with you inside me comes the hatch of death. and perhaps i'll simply never sleep again. the monster in the pool. ... with cats and chickens and runner beans. everywhere i looked. and sometimes i hate you. friday- i didn't mean that, mother of the blueness. angel of the storm. remember me in my opaqueness. you pointed at the sky, that one called sirius or dog star, but on here on earth. fly away sun. ha ha fucking ha you are so funny dan. a vase of flowers by the bed. i broke your head on the back of the bed but the baby he died in the morning. i gave him a name. his name was thomas. poor little god. his heart pounds like a voodoo drum."http://www.youtube.com/watch?v=ybnhjei1kmu
(fitfit - 23 Mayıs 2011 03:19)
1 haftadır aralıksız dinlediğim paolo nutini şarkısı.
(seker cocuk ken - 31 Ağustos 2011 14:45)
hayatımın filmi.benim de dan'im vardı eskiden. kız için camlara tırmanır, her şeyi yapardı. benim dan'im.şimdi başka bir kız için camlara tırmanıyor ve onun için her şeyi yapıyor.
(zyprexa 5mg - 14 Mart 2012 22:54)
robbie williams'in take the crown albümünden ilk cikan single.
(robe - 11 Eylül 2012 05:41)
son sahnesiyle, insanın yutkunamamasına sebebiyet veren bir yumru iner boğaza. en az bir blue valentine kadar rahatsız edici güzellikte. insan rahatsız olmaya, mutsuz olmaya hayran olabilir mi? bu film bunları yaşatır. https://www.youtube.com/watch?v=qrp0uffutkq
(provasiz - 26 Mayıs 2013 16:06)
(bkz: kendidir kendi).
(felis - 22 Ekim 2005 02:48)
Yorum Kaynak Link : candy