belçim bilgin müsamere tadında oynamaya devam ederse iyice yazık olur keşanlı ali'ye.

(horatio caine ve ekibi - 10 Aralık 2011 20:09)

5 dakikada iğrenç oyunculuklarla kanal değiştirmemi sağlamış dizi. nejat işler'e yazık olacağa benzer.

(dise kabin - 10 Aralık 2011 20:12)

memlekete churchill gelecek diye haber okunan ancak tamir edilen evin mutfağında gözlerden kaçmayan bulaşık makinesi ile bizi şenlendirmiştir.

(magnetron - 10 Aralık 2011 20:44)

nejat isler'in tayyip erdogan'a cok benzedigi dizi.

(tgrng - 11 Aralık 2011 11:53)

kocca trakyaya kazandırdığı "h" harfi için çağan irmağa teşekkür ediyoruz. senelerdir kullanamıyolardı sonuçta... yaklaşık 40 yıldır istanbulda yaşayan ve türkçe öğretmeni olan babamın hala "h" ile başlayan kelimelerde zorlandığı düşünülürse, sağolsunlar. o vurgular falan nefis olmuş. hatta hızlarını alamamış adamlar, "k"leri bile "h" olarak söylüyo. nebilim belki "keşanlı" değil de "tokatlı" olmadı "türkiyeli" falan diyeydiniz olurdu da. o ne şive beya? o ne ya?

(cicumon - 11 Aralık 2011 14:00)

tüm hikayeyi özetleyen cümleler 3. bölüm fragmanında söylenmiştir.

--- spoiler ---
masumum dedim, ezdiler; caniyim dedim, yere göğe sığdıramadılar.
ya sırtını sağlam bir yere dayıycan ya da deli olcan ki senden korksunlar.
--- spoiler ---

ne kadar da haklıdır!

(a spectre haunting in europe - 24 Aralık 2011 20:41)

nejat işler çok sempatik ve saf durmaktadır ancak kendisini mapsta ziyarete gelen sevgilisinin "sağa inanmak isdiyom ama geldiğimde pıçah elindeydi be alim ahlım garışdı" demesi ama ali'nin buna bi türlü "yahu panikten pıçağı çıkarmaya yeltendim, belki gurtulur dedim sen de o anda gördün" dememesi en başta ben olmak üzre tüm dizi izlemez tayfayı sinir harbinde kör kurşuna gark etmiştir. kendisine şöyle sağlam bir sille-i tokat aşk eylemek istiyorum.

bons: an itibariyle dönüşmektedir.

(bkz: keşanlı transformers)

(insigna - 24 Aralık 2011 22:35)

reklamlarda ne zaman görsem ali hapisten çıkıyor arkadaş. demek ki o zamanlar öylemiş. şimdi olsa paso içeri girerdi.

(yoktan adam - 11 Ocak 2012 22:37)

herkesin eline sağlık, 20 bölüm boyunca bize iyi çalışılmış, iyi işlenmiş, çok güzel bir hikaye izlettiler. evet, izlenme oranları pek iyi gitmediği için dizi sezon ortasında bitiyor ama rating kurbanı olmadı. daha çok izlenmek için hikayeye saçmasapan oyunlar, entrikalar, tecavüzler eklenmedi, karakterlerin kendilerinden beklenmeyecek acayip davranışlar gösterilmedi.

ben kendi adıma televizyona uyarlanmış bu oyunun epik olma gayretine girmesini beklemiyordum, bu nedenle beklentimin altına düştüklerini de söyleyemem. ana akım tv kanallarından birinde bu halde bile yeterince ilgi çekmeyen bir diziyi -yukarıda bahsettiğim bazı tuzaklara da düşmeden- bir de epik haliyle ekrana getirmeye kalkışsalar seyirci bulamamak bir yana, hikayenin işlenişi de girmemesi gereken yollara girebilirdi, eminim ki bunu bilerek uzak durdular, bu sebeple de tebrik etmek isterim ekibi.

çağan ırmak'a, kendisinin de dediği gibi, bu dizinin yönetmenliğini başkasına bırakmadığı ve asmalı konak'tan seneler sonra bize yeniden kendi sesini dinleme imkanı verdiği için;

nejat işler'e, ercüment çözer gibi baskın ve pislik bir karakterin ardından o sümsük ali'yi de hayatın riyakarlığını, insanların güce taptığını görüp kabadayılaşan ama bunlar arasında aşık bir adam olmaktan el çekmeyen keşanlı'yı da başarıyla bize sunduğu için;

hale akınlı, algı eke ve hülya gülşen ırmak'a diziyi izlenilir kılan yardımcı rolleri için;

devrim yakut'a, bende iz bırakan ve eminim ki senelerce aklımdan çıkmayacak olan rukiye karakteri için;

birkaç bölüm önce mahallede illegal oyunlar oynanmaktayken "bu sineklidağ'da çürümüş bir şeyler var" sözüyle kalbimi bir kez daha çaldığı için;

ve "bu memlekette kültür adına ne yapılsa yıkarlar zaten" cümlesiyle gündemimize son bir kez göz kırpan ve finaliyle gözyaşlarımı salmama sebep olsa da bohçama umudu koymamı öğütleyen son bölüm için

teşekkürler...

(a spectre haunting in europe - 6 Mayıs 2012 00:53)

izlenme oranı düşük olmasına rağmen elektrikler kesilmiş gibi biten dizilerden olmadı. sırf ders vermeye çalışmadı, ajitasyon yoktu veya kasıntı bir komedi değildi. tiyatral tadı ile keyifle izlenebilecek gülünecek, hüzünlenecek ve herkesin kendi payına düşeni alabileceği bir diziydi. birbirinden değerli birçok tiyatro kökenli oyuncu ile emek verilmiş bir çalışmaydı.
çağan ırmak ve dizi oyuncularının emeğine sağlık.

(orange appeal - 6 Mayıs 2012 00:59)