fragmanda ki ajan j nin k'nin gülümsemesinin taklidi gece gece yarmıştır.

(gunnery sergeant hartman - 13 Aralık 2011 23:45)

--- hafif spoiler ---

düşünce ve görüşlerimin ötesine geçen, bence çok iyi olmuş devam filmi. ilk men in black, animasyona/çocuk dizilerine yakın havasıyla, "aslında hepimiz birer toz zerreciği değil miyiz" gibi varoluşssal fikirlere çaktırmadan da olsa bağlanıyor, espriler ve parlak fikirlerle, komediden de önce iyi bir bilim kurgu için zemin hazırlıyordu. ki bu filmleri şimdiye kadar sayısız kez denenmiş bilim kurgu komedi türünden ayıran şey de bu kozu çok iyi kullanması: her filmin temelde çok iyi bir öyküsü ve omurgası var, espri kullanılmasa bile normal bir filme dönüştürülebilir, ama üstüne enteresan bir espri anlayışı eklenince de tadından yenmez olur. ikinci film men in black 2 temelde ilk filmin öyküsünün bir tekrarıydı, kötü karakterler çok benziyordu, olay örgüsü ilkine oldukça yakındı. filmi kimsenin beğenmemesi de bu yüzdendi galiba; bir geçiş filmi olması, kendi malzemesiyle çok fazla kafa bulması. yine de ben çok sevmiştim bu devam filmini.

öncelikle söylemekte fayda var, aradan geçen on yıl üçüncü filme yaramamış. mesela, tommy lee jones'a ne olmuş öyle? çok, çok yaşlanmış kendisi, neredeyse çökmüş, ama neyse ki hala formunda. will smith ise havaya girmekte çok zorlanıyor, ilk iki filmde sık sık yaptığı "kaş kaldırma, ağzı büzme hareketi" yok burada mesela. ayrıca ilk filmde her şeyi bırakıp işe girmeyi göze alan karakterin geçmişini görüyoruz burada, iyi kötü bir yerlere bağlanıyor hem. şu da enteresan, barry sonnenfeld ve tayfası ikinci filme yöneltilen eleştirileri dikkate almış görünüyor, film men in black evreninden her şeyi içeriyor, ama ilk iki filme hiç benzemiyor. sadece karakterler ortak. tempo, espriler, olay örgüsü, her şey değişmiş. herkes jones'un ne kadar yaşlandığının farkında olacak, zaman yolculuğu bahanesiyle will smith'in ortağı da değişmiş bu sefer. josh brolin, ajan k'yi bu filmde tommy lee jones'tan daha iyi canlandırıyor resmen.

film "ilk iki film 2012'de çekilse nasıl olurdu?" gibi bir soruya cevap ararcasına konuya bodoslama dalıyor. olaylar rayından çıkmadan önceki sahnelerin tadı yok, will smith 1969'a gitmeden önce filmden bir tat alınmıyor doğru düzgün. fakat o zamana gider gitmez formunda bir prequel izliyor gibi hissetmeye başlıyorsunuz. andy warhol'u bile görüyoruz bir ara, çok enteresan, ince espriler var sahnelerinde. aynı şekilde griffin karakteri çok iyi olmuş. dr. manhattan'ın panik içindeki hali gibi. kendisini michael stuhlbarg'ın canlandırdığını bereyi çıkarana kadar farkedemedim, adam her filmde tipini çok değiştiriyor. hugo'da da seyrettikten sonra öğrenmiştim kendisinin rol aldığını.

zaman yolculuğu teması, back to the future bile çok küçük senaryo boşlukları barındırırken, özellikle bir komedinin altından kalkmasını beklediğimiz bir şey değil. men in black 3'ün men in black serisiyle olan bağını en çok hissettirdiği nokta da burası: olayın zemini gayet ikna edici. olay örgüsündeki küçük boşluklar her zamankinden derin esprilerle doldurulmuş, griffin'in cümlelerinin bir yerlere bağlanması bu boşlukları doldurmuş bir anlamda, karakterin söylediği bir cümle yarım saat sonra öyküye hizmet etmeye başlıyor. dört kez elden geçirilmiş, çekimler devam ederken tamamlanan bir senaryodan bunu beklemezdim kendi adıma.

iğrenç bir entry oldu, hiç değilse lafı toparlayayım. men in black 3, nostaljik olayım, ilk iki filme öyküneyim düşüncesinde değil. hareket alanının genişliğinin farkında ve öyle rahat davranıyor, öyküyü öyle yerlere çekiyor ki, on yıl sonra bile risk almayı bırakmamalarına şaşıyoruz. senaryonun bağlandığı yerler çok iyi, görsellik ve ilk iki filmin hormonlu hali gibi duran uzaylı tasarımları, rick baker sağolsun, mükemmel. bir tek finaldeki orijinlere dönüş numarası için verilen dramatik molalar çok gereksiz duruyor. bunun dışında, bence harika bir üçüncü film olmuş, en azından ne yaptığını, nereden devam edeceğini bilen kişilerin elinden çıktığı belli. finalde ilk filmdeki bilye, ikinci filmdeki dolap gibi bir numara beklerken, griffin'in dördüncü duvarı kırması ise, öncekilerin etkisini bırakmasa da hoş olmuş. sonuç olarak, çocukluk kahramanlarımızın yaptığı bu geri dönüşü şiddetle öneriyorum. bu evrene alerjisi olmayan kişi çok zevk alabilir. tebrikler.

--- hafif spoiler ---

(raglegumm - 25 Mayıs 2012 23:03)

--- spoiler ---

sonu en baba duygusal filmlere taş çıkartan; komedisi, aksiyonu, görselliği yerinde güzel bir film. lan mib 1-2'sini izledik yeter diye düşünenlerin j ile k'nın eskiye dayanan bağlarını öğrenmesi için bence serinin üçüncüsüne de gitmesi gerekmekte. filmin sonlarına doğru vay ana vay neler dönmüş serhat diyeceğinize eminim. güzel lan, izleyin.

--- spoiler ---

(de nada - 30 Mayıs 2012 02:58)

eğlenceden bayıltan film. adamlar işi biliyor aga. tek filmde bu kadar yaratıclık, zeka ve espri rekoru kırıyor. ve serinin kesinlikle en iyi filmi.

(yardiray1500 - 4 Haziran 2012 15:06)

şahsen men in black 2'den daha fazla beğendiğim filmdir. griffin karakteri süper olmuş gerçekten, o nasıl bir mülayimlik, o nasıl bir sevecenliktir arkadaş. yazın tatile giderken evin anahtarlarını bile emanet ederim ben bu adama.

(surveyor - 22 Haziran 2012 10:50)

şpoyler yok.

bana biri deseydi ki yıllardır beklediğin bu men in black 3'ü seyrederken ağlayacaksın, de get la derdim.

ama ağlattı. yine de son saniyede yüzümde kocaman bir gülümseme bıraktı.

ek: tomy lee jones yarı ölmüş yarı yaşıyor...

(lazar wolf - 16 Temmuz 2012 00:07)

serinin en iyi filmi.
2. filmden bu yana tommy lee jones ne kadar yaşlandıysa will smith de o kadar gençleşmiş sanki.

(financier - 15 Eylül 2012 22:45)

filmden küçük bir ayrıntı;

--- spoiler ---

ajan j zaman yolculuğu için binadan atladığında new york'un büyük buhran döneminden geçerken binadan atlayıp intihar ettiğini gördüğü kişi filmin yönetmeni barry sonnenfeld'dir.

--- spoiler ---

(akmaral - 27 Ekim 2012 03:53)

tek bir karakterin yıldızlaştığı filmdir. o da griffin'dir.

(scholastic oscillator - 16 Aralık 2012 20:56)

seriyi sevdiğimden filmi kayırıyor olabilirim ama çokça eğlenceli olmuş. eğlenceli derken her zaman olduğu gibi öyle kahkahalar attırayım dememiş ve daha ince bir çizgide ulan ne alemler yauuuv dedirtmiş. zaten bunu beklemiyor muyduk? yoksa andy warhol'un hayatından bezdiği için muz boyamaya başlayan bir ajan olmasında mantık mı aramalıydık?

bir de griff frank'in boşluğunu doldursun diye konduysa teşekkür ederiz vre, o boşluk dolmaz ama griff son dönemin en cici karakterlerinden valla. "haaaa biz şimdi geleceğin bu versiyonundayız, ikinizin de uzaylılar tarafından yeneninde olmadığıma sevindim cidden"

bir de çok özetle josh brolin nefis!

(mdocy - 17 Ocak 2013 10:11)