ingilizcede ihanet anlamına gelen kelime. braveheartın özü olan kavramdır aynı zamanda.

(poison - 27 Mayıs 2002 00:04)

harold pinter'ın eşini aldatan çiftler özelinden işlediği, gerçekteyse kocanın mı yoksa aşığın mı aldatıldığının her an değişebilirliği üzerine flashback'lerle yazdığı muhteşem oyun. öylesine verdiğimiz cevapların giderek önemli yalanlar haline gelmesi, kişileri yıpratır bir hale gelip ilişkilerin ve aşkın kaçınılmaz bitişini anlatır. talimhane tiyatrosun'da mehmet ergen'in dinamik rejisiyle 25-26 ekim'de oynanacak olan oyun.

(tavus - 19 Ekim 2008 20:40)

ian rickson'ın londra'da comedy theatre'da yeniden sahneye koyduğu oyunu izledim. oyuncular, ben miles, douglas henshall ve -söylemesi ayıp- kristen scott thomas. harold pinter'ın sade, zekice yazılmış ve vurucu metni başarıyla sahnelenmiş. müzik ve dekor özellikle iyi.

yalnız oyunculuklar için aynı şeyi söylemek zor. tabii ki bir kusur yok ortada ama üç oyuncudan ikisinde bir parıltı da yok. scott thomas'ın oynadığı karakter bir tarafa meyletse, seksi, masum, umursamaz, zeki vs. olsa daha iyi olurdu sanki. böyle biraz ortada kalmış. bir eleştirmen scott thomas bu rol için biraz yaşlı demiş. bilmiyorum, bunun da biraz etkisi olabilir belki. henshall da ağır iskoç aksanıyla düz bir oyunculuk sergiliyor. yerine herhangi bir aktör oynasa da olur gibi. en iyi oyunculuk ben miles'tan. miles, biraz sadist, biraz umursamaz, biraz pasif agresif koca rolüne cuk oturmuş.

oyunla ilgili temel sıkıntı finali. oyun, metindeki finalin hakkını veremiyor. sönük, oyunu bitiremeyen bir final var. en azından o noktada yönetmen biraz daha cesur davranabilirdi. velhasıl, harold pinter'a ve ben miles'a şapka çıkardım; kristen scott thomas'ı da sahnede görmüş oldum.

(ottoman vampire - 31 Temmuz 2011 01:54)

silent hill 2 nin en hardcore, en can alıcı soundtrackidir.akira yamaoka' nın bunu ve diğer silent hill şaheserlerini nasıl bir kafayla yaptığı sorusu en çok bu parçayla gündeme gelmelidir. dinleyin göreceksiniz.

(royalguard - 14 Mayıs 2013 04:09)

kanal d alsın da türk versiyonunu yapsın diye çıkmış gibi duran dizi. çok türk dizisi gibi, öyle böyle değil. birbirlerini görüp cinsel çekimlerine dayanamayan iki insan, mutlu gözüken ama çökmek üzere olan evlilikler, arada kalan çocuklar, herkesin hayatını etkileyecek büyük bir sır ve iki tarafı karşı karşıya getiren olaylar zinciri. biz bundan 90 dakikadan 100 bölüm götürürüz. elin amerikalısı limited series olarak çıkarıyor. yalan değil, tutarsa onlar da gittiği yere kadar götürürler tabii. oyuncu kadrosu yeteneksiz ama pek güzel ve yakışıklılar maşallah. bir revenge 1. sezon kadar izlemesi keyifli değil; pembe dizi izliyor suçluluğunun üzerine geçecek bir keyif vermeyince pek bir kıymeti kalmıyor. temiz ve tüm gerekli adımları atan bir senaryosu var. bu yüzden deneyimli seyirci nerede ne olacak çok kolay tahmin ediyor. rahat bir izlenişi var, tam boş bir saatiniz varsa oturun izleyin diyebileceğim bir dizi. sıkılmazsınız, çok eğlenmezsiniz de. akar gider...

(under rug swept - 18 Eylül 2013 20:54)

aldatma "betrayal". tiyatro stüdyosu tarafından, ahmet levendoglu'nun yönetmenliğinde 1990 / 1992 yıllarında türkiye'de ilk kez sahnelenen iki bölümlük harol pinter oyunu. haluk bilginer'in jerry'i -aynı zamanda oyunun çevirisini de yapmıştır-, zuhal olcay'ın emma'yı, ahmet levendoglu'nun robert'ı canlandırdığı, kronolojik düzene uymayarak seyirciyi de aldatan, bin bir türlü aldatmanın ve sorgulamanın yer aldığı, pinter'in oda sembolünü kullanmaktan vazgeçtiği ve kadın karakterlerine sosyal statü bahşettiği, 'kadın, kocası ve sevgilisi' ask ucgeni çerçevesinde gelişen oyun.

(plumprune - 6 Haziran 2004 16:59)

ingilizcedeki en karizmatik kelimelerden biri, bide bi okunuşu var tam orgazmik.

(kozmonot hilmi - 2 Nisan 2018 00:34)

yaklasik 80 kusur sayfadan olusan harold pinter eseri. en fazla bir saat icerisinde okuyup bitirmek mumkun. zira diyaloglar hem akici hem de gundelik bir agizda yazilmis.

"derste acaba roberti mi yoksa jerryi mi oynasam acaba" dusuncesiyle basladigim kitabi bitirdigimde "en iyisi galiba italyan garsonu oynamak, zira aldatmayan ve aldatilmayan tek kisi sanirim eserde o" dedirtti.

eseri okumasi ve anlamasi belki kolay, her ne kadar olay ters zamanli ilerlese de.
fakat, diyaloglarda -ozellikle kimi soru kısımlarında- mimiklerin ve vurgularin cok olculu olmasi gerektigini dusunuyorum, cunku cok ince ayrintilar var ilk anda farkedilemeyecek belki de kelimelerde.

aa elbet bir de soyle bir durum var,
olay turkiyede geciyor olsaydi ve karakterler de turk olsaydi,
eser sonunda ne jerry kalir, ne robert kalir ne emma kalirdi. kan govdeyi gotururdu, o ayri tabi.

(la traviata - 16 Ekim 2005 03:17)

ilk konserlerini ankara üniversitesi 2006 bahar şenliklerinde vermiş amatör metal^* grubu.

(bkz: choked)

(a fragile wreck on a storm of emotions - 16 Mayıs 2006 19:00)

harold pinter'in 1978 yılında yazdığı en sade, en komik, en trajik, en şahane oyunu.

http://www.haroldpinter.org/…s/plays_betrayal.shtml

(mortimes - 19 Temmuz 2006 18:28)