şukelanın da ötesinde bir the shins^* harikası. sabah ilk dinlediğiniz şarkı bu olsun, bakın ne dert kalıyor, ne hüzün. işte bu ya, bu, evet!

time to put the earphones on:
no!

born to multiply, born to gaze into night skies,
all you want's one more saturday.
but look here, until then
they're gonna buy your nice time
so keep your wick in the air and your feet in the fetters
to the day.
you come in doing cartwheels
we all go out by ourselves
and your shape on the dance floor
will have me thinking such filth and gauge my eyes.

you'd be damned to be one of us girl
faced with a dodo's conundrum
ah, i felt like i could just fly
but nothing'll happen every time i try.

a dual tone under wall
selfish fool and hoped you'd save us all
never dreamt of such sterile hands,
you keep them folded in your lap,
and raise them up to beg for scraps,
you know, he's holding you down,
with the tips of his fingers just the same,
you'll be pulled from the ocean,
but just a minute too late,
or changed by a potion,
we'll find a handsome young mate,
for you to love.

you'll be damned to pining through the windowpanes,
you know you'll change your life for any ordinary joe,
and though your night will go on,
your nightmares only need a year or two to unfold.

been in love since you were twenty-one,
you haven't laughed since january,
you try and make this up this is so much fun,
but we know it to be quite contrary.

dare to be one of us, girl,
facing the andrum's conundrum,
ah, i feel like i should just cry,
but nothing happens every time i take one on the chin,
you're humoring your cote,
you don't know how long i've been,
watching the lantern dim,
starved of oxygen,
so give me your hand,
and let's jump out the window.

(jamie lee - 22 Ocak 2007 19:55)

son iki buçuk saati haricinde güzel bir film.

-- spoiler --

arkadaşım kırk yılda bir hatunu romantik filme götürelim, sevinsin gariban dedik, demez olaydık. bizim sabrımız bitti filmdekilerin derdi bitmedi kardeşim. yok sığırı yetiştirdik mi,nikol dırovera verecek mi, çocuğu misyonlerler kaptı mı, japonlar geldi kaç kaç kaç, ikimiz de canımızdan bezdik.

-- spoiler --

ikinci yarının 40. dakikasına doğru salondan çıkan bir çifti gördüğümde "hah film bitmek üzere salaklar neden çıkıyorlar ki" dedim içimden, ben ne bileyim filmde daha 1 saat milletin ortalıkta şuursuzca koşturacağını. sürekli bir ayrılıp kavuşma, küsüp barışma olacağını.

2 film ve 1 sezonluk dizi çıkabilecek olayların hepsini bir filme koymuşlar, insanın aklı allak bullak oluyor. filmin sonlarına doğru (t > iki saat) dayanamayıp salonu (ankara afm) terkedenlerin sayısı epey arttı, thin red line'dan beri böyle topluca salon terkettiren film görmemiştim.

gitmeyin. evde izleyin fast forward yapın.

- şarkı söyleyip seni kendime çağıracam. mangoo mangooeyy
- kes lan skik!

(zunta - 4 Ocak 2009 04:46)

denethor oğlu faramir'in tam bir orospu çocuğu olan fletcher rolüyle karşımıza çıktığı film. bu ailenin soyu kötü soyu hırsli be kardeşim
(bkz: denethor)
(bkz: boromir)

(hans pfaal - 4 Ocak 2009 22:24)

filmin en guzel yani avustralyaydi... o ucsuz bucaksiz topraklar muthis bir oyunculuk sergilemisler...

(daydreams - 4 Ocak 2009 23:10)

bir taşla 10 kuş tutulmak üzere yapılmış bir filmdir.
hafif bir komedi filmi edası ile başlamış, aşk filmi, savaş filmi, dramatik film, tarihi film, belgesel film, macera filmi, kovboy filmi^* gibi kulvarlarda devam etmiştir. izlerken birkaç kez tarafımca film bitti sanılmış, ama film bitmeyip kulvar değişimi ile devam etmiştir.

(ilise - 14 Ocak 2009 08:58)

--- spoiler ---

hayvanları gemiye yüklediniz bitirin dimi filmi niye bokunu çıkarıyosunuz kardeşim.. yok anam biri yabana çıkmak ister, öbürü öküz gütmek ister, nicole evde hugh'la sabah akşam sevişeyim ister.. nitekim japonlar bu durumu çözer, ne güzel mutluydunuz hayvanları yüklemiştiniz biraradaydınız ne sikime oraya buraya dağıldınız diyerekten saldırdılar çok da güzel yaptılar.. özetle o öküzlerin gemiye bindiği sahnede sonlanmalıydı film.

--- spoiler ---

(wae - 7 Mart 2009 16:08)

--- spoiler ---

- i sing you to me mrs. boss.
- and i will hear you my darling.

--- spoiler ---

(savoy - 23 Mart 2009 09:40)

biraz önce izlediğim filmdir ki 165 dakika boyunca hiç sıkılmadım. iyiki izlemeden önce sözlükteki başlığını okumamışım. bu kadar olumsuz lafın üzerine büyük bir olasılıkla izlemek için bu filmi seçmezdim. eskilerin destansı yapımlarının tadını özleyenlerin kaçırmaması gereken bir film olmuş. zaman, para ve emek harcandığı bariz şekilde belli oluyor. enfes avustralya görüntüleri her zamanki gibi göz kamaştırıcı olan nicole kidman ile başrolleri paylaşıyor.

sonuç olarak bir başyapıt değil ama öyle yerden yere vurulacak bir film de değil. sürekli mantık hatası bulma ve her şeyi gerçek hayatla doğrulama kasıntısına gidilmeden izlenirse keyif alınabilecek bir yapım.

(kivanco - 4 Nisan 2009 03:43)

film dandik filan ama şöyle dikkate değğer bir sahnesi vardır...

önce sahne gözde canlansın diye linkimiz: http://www.yvymag.com/…n-australia-shirtless-01.jpg

hugh jackman, gecenin karanlığında sırtına yanan ateşin parlaklığının çaldığı bir anda vucüdunu sabunlamış ve yandaki kovayı kavrayıp sırtına boca etmektedir. bu arada nicole kidman hemen arkadaki çadırın kapısını aralamış bu sahneyi dikizlemektedir. sular aşağıya doğru kaydıkça sabunlar süzülüverirken yunan tanrıça heykellerinden çalıntı bir vucüt kendini yavaşça açığa çıkarı verir. ve işte o sahneden sonradır ki, nicole kidman ablamız artık hugh jackmana hayır diyemiyecektir.

freud, zizek nerdesiniz analiz edin lan

(24 saat uyuyan adam - 18 Mart 2010 17:30)

the shins şarkısı olan o kadar güzel ki, kıta ve ülke olanının haksız itibar kazandığı için ismini değiştirmesi lazım. bir nevi orijinalinden iyi olan coverlar.

(otisabi - 20 Ağustos 2012 12:06)