onu bunu bilemem ama noel ağacının çevresindeki pusula yönlerinin dördünde de s harfinin ^{* *} yazılmasının hoşuma gittiği film. görünce aklıma saadettin teksoy'un kuzey kutbunda namaz kılarken kıbleyi araması geldi nedense... tabii ki de trenin tepesinde yaşayan evsiz adama herkes bitti eminim, ama onun da sonu gösterilseydi gönüller şenlenecekti.

(neptun savascisi - 2 Ağustos 2008 18:38)

ne amaçla yapıldığını bilmem ama bu film güzel. gözlerim iri iri açılmış bir halde, yüzümde salakça bir sırıtışla izledim.

ne öğretmeye çalıştıklarını bilmem ama beni çok uzaklara, kuzey kutbuna götürdü. etrafımdaki olup bitenler, devam eden, anlamadığım bi nedenle insanların birbirlerine hakaret üzerine hakaret yağdırdığı siyasi konular ve benim canımı yakan bütün herşey, kuzey kutbunun ışıklarına büyülenmem ve noel baba olsaydı ondan isteyeceğim şeyin bu manzarayı izlemek olacağını düşünmemle uçtu, gitti.

keşke diyorum, herkes, hepimiz, o makinist, yardımcıları o iki şapşal, cinler, noel baba ve de trenin tepesinde kahve içen o evsiz adam kadar cömert ve güler yüzlü olabilsek birbirimize karşı.

(angrychair - 18 Haziran 2011 23:23)

rober zemeckis'in yönettiği, müziklerini alan silvestri'ni yaptığı, başrolünde tom hanks'in oynar gibi yapıp aslen seslendirme yaptığı 2004 kasımında çıkacak animasyon film.

ilk teaser'a bakarsak final fantasy the spirits within tadı yakalanmışa benziyor.

bu arada kondüktör tom amacanın aynısı mı olmuş ne?

http://www.apple.com/…/the_polar_express/large.html

(tasslehoff - 13 Kasım 2003 09:16)

treni önden acaip hogwarts expresse benzeyen^* film. animasyonlar başarılı gibi hadi hayırlısı. (bkz: tom hanks bizi diskoya götür)

(netheril - 15 Kasım 2003 00:56)

robert zemeckisin yönettiği ilk animasyondur kendisi.

(dirk pitt - 15 Kasım 2003 01:28)

tom hanks oynuyor diye hemen trailer'ını izlemeye giriştiğim, ancak animasyon olduğunu görünce hayal kırıklığına uğradığım film.

(tinuviel - 4 Şubat 2004 07:28)

12 kasim'da gosterime girecek olan bir film.

(agamemnon - 25 Ağustos 2004 04:25)

eskiden korsan cd satan bir dükkandan kız kardeşimle 2 liraya aldığımız animasyon film. o kadar çok izlemişizdir ki bıkmadan, usanmadan. şimdi sol fıraymda görünce duygulandım.

sürekli cd pileyırda olurdu bu film, döndürür dururduk. eve misafir çocuk geldiğinde de bunu açardık. misyoner miydik neydik, anam arka odada namaz kılarken salonda böyle filmler açıyor deterjanla, evvelden çokça yıkanmış, beynimizi yıkıyorduk heralde.

daha eski zamanlardan, bir diğer sürekli izlediğimiz film için:
(bkz: rock a doodle)

(eklemeli yaka - 7 Aralık 2015 04:14)

ilk sinema salonunda film izleme tecrubem olan who framed roger rabbit'in ve her zaman cok sevdigim ve takdir ettigim bir film olmus forrest gump'in yonetmeni robert zemeckis'in son filmi. chris van allsburg'un bir cocuk kitabindan uyarlanmis film benim icin buyulu bir yolculuktu. her ne kadar nightmare before christmas kadar yaratici ve orjinal olmasa da, buyulu atmosferi, heyecan dolu cocuksu dakikalari ile icimdeki her an "bir ortam olsa da disari ciksam" diye sabirsizlanan cocugu disari cikarmayi basarmistir bu film.

ama ne yazik ki filmin elestirilerini okudugumda filmi seven sanki bir tek ben, bir de beraber izledigim arkadasim varmis gibi geldi. uzuldum. bir cok insan filmi bir cocuk fimi olarak korkutucu bulmuslar. filmde kullanilan performance capture methodu (yani gercek aktorlerin bu filmdeki tom hanks gibi hareketlerinin bilgisayara kaydedilip daha sonra animasyonlastirildigi sistem. daha once lord of the rings de gollum karakterinde kullanilmisti.) bir cok insana oldukca gercek disi ve korkutucu gelmis. zaten boyle gerceklikle alakasi olmayan, tamamen hayal urunu bir filmden ne kadar gercekci olunmasi beklenir bilmiyorum. insanlarin tamamen gercek hayati unutup, hayallere dalmasi ve buyulu bir yolculuga cikmasi amaciyla yapilmis bir film sonuc itibariyle.

bir cok insan noel babanin yasadigi kuzey kutbunun filmdeki versiyonunun oldukca korkunc yapildigini iddia etmis. bence bir cok klise christmas ve noel baba filminin aksine noel babanin ve yasadigi kuzey kutbundaki kucuk kasabasinin bu derece degisik bir sekilde yorumlanmasi, kucuk ve aksi suratli ama iyi niyetli elfleri, hediye paketleme ve toplama methodlari ve yasli, tonton ama bir o kadar da ciddi noel baba figuru bana oldukca yaratici, degisik ve etkileyici geldi. bir melek olduguna inandigim, yine bir tom hanks karakteri olan ve trenin ustunde bir ates yaninda yasayan kurtarici evsiz (hobo) karakter de cabasi.

kisaca icindeki cocuk hala olmemis ve her an kendini gostermeye, hapsetmemeye kararli her insanin gorup, sevecegini tahmin ettigim bir film. goruntuler ve butun atmosferiyle buyuluyor insani. ilk trailerini izleyip heyecanlandigim zaman ki gibi bir heyecanla izledim filmi. filmdeki noel babanin hediyesi cam agaci susunun canlarini bir tek kahramanimizin duymasi, anne babasinin duyamamasi gibi bu filmden de ancak cocuk ve cocuk ruhunu kaybetmemis kisilerin zevk alicagina inaniyorum. son olarak konduktorumuz ne demis: "sometimes the most real things in this world are the things we can't see" demis.

(ningyo - 18 Kasım 2004 00:05)

kesinlikle beklediğime değmiş olan süper animasyon. tabi, kardeşim ben anlamam christmastan falan diyenlere göre değil kesinlikle. tek eksiği rudolph olmuş kanımca. sonuç olarak kesinlikle görülmeli ve içteki çocuk ortaya çıkarılmalıdır. (bkz: bells are ringing)

(venus - 24 Kasım 2004 22:09)

(ing.) kutup ekspresi

(6degreesunder - 29 Kasım 2004 01:47)

en iyi animasyon filmine oscar verileceginde dolayi her film studyosunun animasyon yaptigi bir yilda, the incredibles ve sky captain world of tomorrow gibi yaratici, ve her yastan seyirciye hitap eden, animasyonlarin yaninda,adi gibi donuk kalan bir animasyon filmi. bu filme giden seyirci cok karisik, enteresan bir hikaye bekleyerek gitmesede, yinede bir hikaye bekliyerek gidiyor ve ne yazikki film ne bir hikaye sunabiliyor, ne de dogru durust karakterler tanitabiliyor. filmin "ne yapalim, hadi effekt yapalim" tarzi bir yaklasimla yapildigi o kadar belliki, film bir sinema filminden cok disneylanddeki bir roller coaster atraksiyonunu andiriyor. hele yilbasi, nobel baba gibi koku hristiyanliga dayanan, mitolojik ogelerin amerikalilarin elinde mesaj kaygisi ile dolu bir donme dolaba donusmus olmasini cok kinadim. boyle seyler yapmayalim, yapanlarida uyaralim.

(eternity4ever - 19 Aralık 2004 20:26)

performans yakalama teknigi ile çekilen ilk filmmis. bunun için, tom^* önce üç boyutlu setlerle kapli bir stüdyoya girmis. üstüne alicilarla kapli, çok dar ve dolayisiyla seksi kiyafetler giymis. hiç üsenmeden, canlandiracagi her karakterin yüzsel ve bedensel hareketlerini tek tek yapmis. her şey üç boyutlu olarak kaydedilmis. sonra da bunlar o karakterlerin; mesela 8 yasindaki çocugun yüzüne, bedenine, orasina, burasina yerlestirilmis. bunun adina da ‘performans yakalama teknigi’ denmis. böylece “ulan 8 yasindaki animasyon bir veletin bütün mimikleri nasil da bu kadar tom hanks’e benziyor?” sorusu cevabini bulmus.

(nelernelero - 13 Ocak 2005 13:27)

ne performans yakalama tekniğiymiş, ne alttan alta inanç göndermesiymiş onu bunu geç, ben express'in tepesinde takılan jack kerouac tiplemesi kaçak yolcuya bittim...

(plynoz - 14 Ocak 2005 12:20)

animasyonmuş teknikmiş o kısmını bilmem.. konusunun acayip sıkıcı olmasından ve 564. kez işlenmesinden midir yoksa the incredibles gibi muhteşem bir filmden hemen sonra gittiğimden midir bilmiyorum, beni acayip germiş, sıkmış ve içimde engellenemez bir filmi yarısında terketme isteği doğmasına sebep olmuş filmdir..
tekniğine diyecek sözüm yok elbet.. ama keşke daha güzel bir konu seçilseymiş..

(probabilite - 16 Ocak 2005 16:26)

çocuk filmi de olsa animasyon da olsa afişte tom hanks yazıyo nasıl olsa heyecanıyla gidenleri sükut-u hayale ugratacak film. ama küçükken noel baba bekleyenlerimiz varsa onları bi nebze memnun etme ihtimali de yok değil. robert zemeckis e ise madem yeni bi teknik deneyecektik niye böylesine bayık bir konu seçtin diye sormak istiyor ama soramıyoruz maalesef.

(la stella - 17 Ocak 2005 12:50)

chris van aisburg ün kitabından uyarlanmış, hareket yakalama tekniği uygulanmış bir film..
bazen görmek inanmaktır...
bazen dünyanın en anlamlı gercekleri görmediklerimizdir..
diyor tom hanks...
üstünde düsünmek gerek.

(ilahi adalet - 18 Ocak 2005 18:12)

bir çocuk filmi için fazlasıyla korkutucu bir film. öyle ki yattığım yerden ben bile birçok sahnede gerildim filmi izlerken. bu tarz filmlerin her zaman ve asla düzelmeyen eksikliği bu filmde fazlasıyla ön plana çıkmış... gözler... sahnelerde mutluluk harici asla gözler doğal olamıyor. hele bir yemek servisi sahnesi vardı ki ne kadar zorlama ne kadar başarısız olduğu anlatmayla bitemez. sıklıkla noele inanın, noel de var noel baba da mesajları bir çocuğu nasıl etkiler bilmiyorum ama ben her noel baba sahnesinde küfür ettim bir yerden sonra. kısacası izlemeye para verip gidilecek bir film değildir. gidenleri uyarınız ısrarcı olularsa sopayla kovalayınız.

(nanu - 18 Ocak 2005 19:03)

final fantasy: the spirits within'den sonra "cgi olayına tümden karşıyım; oyunculuk, emek ve mimikler ölmemeli, bu teknoloji sadece çok gerekli yerlerde özel efekt olarak kullanılmalı" diyen^* tom amcamın cgi olarak başrolde görüldüğü ve sesinin duyulduğu "film"... perhiz diyorum tom, lahana...

(lepidodendron - 22 Ocak 2005 14:56)

teknik olarak oldukça göz alıcı bir film. hikayesi alışılageldik ama yine de görüntülerin enteresan olmadigi söylenemez. imax'lerde gösterilen üç boyutlu hali pek heyecanliymis, sanirim o daha iyi bir deneyim olacaktir. hangi akla hizmet götürdüğümüzü bilmediğim dört yasindaki yegenim ilk yarisinda mütemadiyen aglayarak "ben bir daha bu filme gelmek istemiyorum" dedi. çikista da "ben bir sey anlamadim!" diye söylendi olanca hiddetiyle. korktuk. film, 10 yaş ve yukarısına daha uygun gibi.

(amphibian - 22 Ocak 2005 20:28)

benim gibi robert zemeckis hayranlarini ve roller coaster severleri tatmin edecegini düsündügüm animasyon filmi. robert zemeckis filmlerini ve teknigini ezbere bildigimden daha cok begendim sanirim. özellikle back to the future ve forrest gump'a göndermelerle dolu.

back to the future part iii'de trenle yeterince hasir nesir olamamis, hevesini alamamis robert amcamiz bu sefer trene doymus olmali.

animasyon degil de film olarak cekilmesi neredeyse imkansiz kamera haraketleri ile dolu. bu nedenle yönetmenin teknik olarak yeni seyler denemeyi hedeflemis oldugunu düsünüyorum. belki de filmlerini cekerken "keske söyle bir kamera haraketi yapabilsek!" dedigi cekim tekniklerini animasyon yoluyla bir araya getirdigi bir eseridir.

bir yandan da kendi dilini nasil ustaca yarattigini hissettiriyor, robert zemeckis animasyonu oldugunu bilmeden gitsem, gene de ona ait oldugunu anlardim.

noel baba inancini hristiyanliga hic bir sekilde baglamadan anlatmis olmasi ayri bi güzellik. trende her türden her ırktan cocuk vardi. bu da noel babayi evrensel bir cizgide ele aldigini gösterir.

(anahita - 27 Ocak 2005 17:13)

filmin bu denli kısa olmasının nedenini de robert zemeckis filmin her bir dakikasının yaklaşık 1 milyon dolara mal olduğu şeklindeki mantıklı açıklamasıyla ele güne duyurmuştur.

(orcrist - 27 Ocak 2005 17:50)

bir robert zemeckis şaheseri diyebilceğim tatta film.animasyon olduğunu bile anlamıyorsunuz.gerçek mi bu çekimler yoksa animasyon mu diye ciddi şüpheye düştüğüm kareler çoktu.çok başarılı bir teknoloji kullanılmış.karlı manzaralar mükemmel.özellikle bunu sevenlerin kesinlikle izlemeleri gerekir diye düşünüyorum.sinemada izlendiği takdirde ise bazı sahnelerde koltuklarınız haraket etmese bile öyle sanıp o anları yaşıyorsunuz.sinemada izleyenler ne demek istediğimi kesinlikle anlamışlardır.bu açıdan da çok başarılıydı.tom hanks'in ise dört ayrı karakteri birden oynuyor olması mükemmeldi.( esas çocuk , kondüktör , noel baba ve esas çocuğun babası. ) mimikler , tüm kas hareketleri ve de elbette seslendirme çok başarılıydı.tom amcanın ve bu teknoloıjinin ortak başarısı beni oldukça tatmin etti.ağzım açık , zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bir solukta izledim.tek olumsuz sayılabilcek eleştiri cümlem şöyle olabilir : konuda biraz farklılık olmalıydı.fantastik bir takım öğeler, farklı sürpriz karakterler ve ayrıntılar eklense o zaman tam tadından yenmez olurdu.buna ciddi hayıflanıyorum.özellikle de finalinde böyle değişiklikler yapılsaydı bence çocuk filmi olmayı aşar , asrın animasyonu olurdu kesin.yine de ben gibi animasyon sevenler , kar ve karlı manzara tutkunları ve de içinde daima bir çocuk barındıranların baş ucu eserlerinde biri olacağı kesin.evvelki haftadan beri öyle olagelmiştir vesselam.

(sam - 11 Şubat 2005 18:28)

elbette animasyon teknigine ve emege saygi duymak gerekir. ama sanki cocuklar biraz katil bebek chucky gibi cikmislar. insan azicik mi sevimlilik katmaz, cocuk yahu bunlar. ekibe monsters incdeki boo karakterini analiz etmelerini salik veririm.

(maveraunnehir - 3 Kasım 2005 11:58)

çocuklarım ile birlikte cuma geceme renk katan film - 12 liraya aldığım vcd ile -
inanmak, güvenmek, öğrenmek ve öğretmek..
seviyorum böyle naif çocuk filmleri izlemeyi. çam ağacı, hediyeler, noel baba, hediyeci elfler, ışıklar, geyikler derken..böyle de bir an geçti.

(medusa5 - 25 Kasım 2005 23:40)