40 Quadratmeter Deutschland (~ 40 Metrekare Almanya) ' Filminin Konusu : 40 Quadratmeter Deutschland is a movie starring Özay Fecht, Yaman Okay, and Demir Gökgöl. A turk has brought a young turk women from Turkey to his flat in Germany. The woman does not know much about Germany nor can she speak German....
Ödüller :
Çöpçüler Krali(1978)(8,7-16366)
Muhsin Bey(1989)(8,6-8152)
Sürü(1980)(8,4-3440)
Umut(1985)(8,2-2720)
Duvar(1983)(8,0-3316)
Gölge Oyunu(1993)(8,0-1939)
Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul(2005)(7,9-5644)
Sonbahar(2008)(7,8-4641)
Otobüs(1977)(7,7-1539)
Büyük adam küçük ask(2001)(7,5-1406)
Fasulye(2000)(7,3-2119)
Abschied vom falschen Paradies(1989)(6,9-57)
bir caz sanatcisi olan özay fecht'in de rol aldigi film. konusu, zaten adinda yatiyor. koskoca almanya'yi 40 m²den seyreden bir neslin tercümani oluyor film. gittim ve gördüm ki hakikaten almanya'da degil 40 daha ufak rakamli koguslarda almanya'yi seyredenler var. hatta birtek kelime ögrenmemis ve ihtiyac dahi hissetmemis alamancilar var. var yani..
(tabanca - 5 Kasım 2007 01:59)
basroldeki erkek oyuncu icin (bkz: yaman okay)
(arroway - 3 Temmuz 2002 13:04)
1986 yapımı 80 dakikalık ve 6 oyunculu***** bu film, tevfik başer'in ilk filmi ve de kült filmdir.* filmin başarısı, tek bir mekanda (zaten adı üstünde 40m2'de) ve iki oyuncuyla dram ve gerilimi birbiri içerisine geçirerek güçlü bir şekilde seyirciye aktarmasında. özellikle kameranın, flashbackler dışında mekanı asla terketmemesi, seyircinin tıpkı filmdeki turna karakteri gibi 40m2ye tıkılıp kaldığı hissini uyandırıyor. turna'nın*, kocası dursun'un* kendisini evden çıkıp gezmeye götüreceği umudu ve bu umudun gerçekleşmemesinin yarattığı depresif hava turna'yı oduğu kadar seyredeni de içine alıyor. bunun dışında filmin esas başarısı, özay fecht ve yaman okay'ın oyunculuklarında. özellikle yaman okay müthiş bir iş çıkarmış. fötr şapkanın çok yakıştığı rahmetlinin, filmdeki ölüm anı ve bu anın herhangi bir sansüre uğramaksızın bütün çıplaklığıyla (hem gerçek hem de mecazi anlamıyla çıplaklık) ve kameranın herhangi bir üçkağıtçılığa meyletmeksizin okay'ın bütün bedenine odaklanması filmin seyircide yarattığı gerilimi ve gerçeklik hissini doruğa ulaştırıyor. işte tam da bu katharsis anında--- spoiler ---dursun'un ölmesiyle turna'nın çilesi bitiyor. ancak ne yazık ki kamera yine dışarı çıkmıyor ve apartmanın giriş kapısında durup uzaklaşan turna'ya bakıyor. yani seyirci için mutlu bir son vadetmiyor bu film.--- spoiler ---40 m2lik daracık bir alanda ve az sayıdaki oyuncuyla bu kadar iyi iş bir çıkaran yönetmen, 1991 yapımı elveda yabancı'da ise bu sefer alabildiğinde geniş bir alanda ve zengin bir oyuncu kadrosuyla yine son derece iyi bir iş çıkarıyor. ancak yine de 40 m2 deutschland'ın seyirciyle kurduğu diyalogu yakalayamıyor.
(lairocse - 22 Ocak 2011 20:05)
başrolünde yaman okay ın oynadığı bir türk filmi. tüm cinsel fantazisi karısı çamaşır yıkarken "çok canım çekti kız" demekti. o da içine girdiği küçük kaygan deliği yeni ve büyük bir dünya zannedenlerdendi. oysa tüm hareket alanı 40 metrekareydi.
(allure - 20 Haziran 2003 16:54)
ağır film. bunalımın ve psikolojik değişimin dibine vurulan film.--- spoiler ---yaman okay'ın ağır korkuları, karısını hapsetme zihniyeti, bunu kendi içinde " seni tezekten kurtardım daha ne istiyorsun" tavırları, empati yoksunluğu aşırı gerçekçi. düşünsene adam kendi varlığı biraz rahat etsin, canı çektiğinde önünde domalık bir delik olsun diye evleniyor o dönem sanki benzerleri farklı versiyonları ile ülkemizde de yokmuş gibi. kendi kişisel korkularını mal olarak aldığı kadın üzerinden yaşaması gibi. enteresandı, ha filmde ağır klostrofobi var ki beni izlerken bile afakanlar bastı.bayanın kendi kendine konuşma noktasına gelmesi ve o evden hemen çıkamaması gerçekten çok güzel işlenmiş.neyse, keyifle seyredilecek film değil vesselam ama bi ara izleyin derim--- spoiler ---
(tuvaletten yazan yazar - 19 Eylül 2015 23:17)
almanya acı vatan filminde azıcık değinilen -namus maksatlı eşi eve kapatma- uygulaması bu filmde ana konu olarak işlenmiş. kimbilir belki de o filmden esinlenelerek oluşturulmuştur bu konu.
(begegnungen - 22 Aralık 2015 16:55)
şimdiye kadar seyretmediğime üzüldüğüm, gerek oyunculukları gerekse çekim teknikleriyle insanı içine çeken filmdir. depresif ve klostrofobik haliyle film biter bitmez kendimi dışarı atıp gökyüzüne bakmak istedim. bir de film boyunca "yavaş yavaş delirdim, kimse farketmedi" sözü dolandı durdu aklımda.
(resimdeki gemi - 4 Eylül 2016 17:26)
bu filmi izlerken sigara kullanmama rağmen beynimin arka planında onlarca kez derin derin nefeslerle sigara dumanı çektim içime. ruhum sıkıldı, kendimi rubik küpüne tıkılmış gibi hissettim. tam da olması gerektiği gibi. başka filmleri var mıdır, bilmiyorum ama özay fecht'deki oyunculuk yalın ve bir o kadar da güzel.--- spoiler ---klasik ve çirkin türk ataerkil dünyamızı bok varmış gibi bavulumuza sıkıştırıp her yere sıvayışımızın öyküsü.yaman okay'a duyduğum sempatinin filmin ilk yarım saati boyunca yakamı bırakmadığı için dursun karakterine anlayış göstermeme neden oldu. bu nedenle midir bilmem; onun da korkuları var, bu kızcağızın almanya'ya uyumunu nasıl sağlayacak, galiba yaşını/görünüşünü kompleks yapmış diye düşünürken dursun'un ölümü benim için ani oldu.--- spoiler ---
(buhtunnasir - 8 Eylül 2016 23:13)
salt film olarak değil aynı zamanda internette seyretmek için filmin adını yazıp arattığınızda da ülkemizin durumunu ortaya çıkarabilmeyi başarmış ender filmlerden biridir. çok değer verdiğim bir hocayla, işçi dövizleri ve bunların kriz ötelemedeki klasik rolü hakkında sohbet ederken, bu filmi, "gurbetçi"lerdeki psikolojik travmaları yansıtması açısından tavsiye etmişti. sonra hep mağdur olduğum procrastination nedeniyle birkaç sene gecikmeli izleyebildim*. google'a film adını yazınca 240p değil de en azından 360p ile izlemek için siteden siteye sörf yaparken, bu film birçok sitede yeşilçam erotik filmleri başlığı altında kategorize edilmişti. bunun nedeni, 40 metrekare yerde yaşayan bir kadının hayatının doğal bir parçası olan seksin* birkaç sahnede kapalı olarak gösterilmesidir. klip izleyip otuzbir çekmek gibi bir aktivitenin yaygın olduğu toplumumuzda aslında çok da şaşırmamam gerekiyordu.eğer filme gelirsek turna'nın dört duvar arasındaki sıkıcı yaşamını izlerken yer yer zamanın göreceliğini bizzat tecrübe ettiğim ve "ya içindesindir çemberin ya da dışındasındır" dizesindeki çemberin çapının her geçen gün turna'yı nefessiz bırakacak kadar daraldığı, ağır psikolojik bombardımanların yaşandığı önemli bir filmdir. ve yukarıda bahsettiğim, filmi erotik olarak niteleyen kafalar ile sözlükte türk kadınını çeşitli başlıklar altında aşağılayan zihinler az çok aynı torna tezgahından geçmişlerdir. dursun'un sadece turna'yı işten dönünce önüne yemek koyacak, muhafazalarlık ve cahilikle yoğrulmuş ama sevişilecek değil de sikilecek bir parça et olarak görmesi, filmin sadece dönemini yansıtmadığı, bu topraklardaki kalıtsal bozukluklardan sadece birini yüzümüze çarptığını söylesek yanlış olmayacağı kanaatindeyim.
(amigdalasiz adam - 27 Aralık 2016 13:21)
"türk sinemasında her zaman zengin kız fakir oğlan (ya da fakir oğlan zengin kız) konuları işlenmiyor" kanısına varmaya neden olan bir yapım."bütün alamancılar bi taraflarına altın bilmemne takmıyorlarmış, hatta almanyayı göremeyen almancılar da varmış" sonucuna da insanları vardıran film.film nasıldı? dilerseniz oraya geçelim..film basit bir konuyu işliyordu. manyağın teki karısını almanyaya götürüyor, ama alamanya yüzü göstertmiyordu ona. bizimkiler dizisindeki nazanın kardeşini oynayan herif oynuyodu başrolde. adamın adını hatırlayamayacayim şimci. hatun gırk meterkareden herifi ölmeden önce gurtulamadıydı.güzel filmdi vesselam. bayaa etkilenmiştim. allah kimsenin dünyasını m²'ler ile sınırlandırmasın. hem dış dünyasını, hem düş dünyasını, hem iç dünyasını...
(daphne - 29 Ocak 2002 22:47)
Yorum Kaynak Link : 40 m2 deutschland