offspring'in ıxnay on the hombre albumundeki deli manyak ara melodisi. nitekim punk $arkıları arasında adamın birinin iç geçirerek "aah ah" tarzı yakla$ması, biter bitmez de all ı want'ın "ja ja ja" e$liginde girmesi daha da guzel bir hava katıyor bu parçaya. oxford advanced learners dictionary'de interval anlamına gelmekte ki görevini yerine getirmi$ görünüyor parça kasette.

(dempsey - 16 Şubat 2002 12:10)

(bkz: jello biafra)

(lord aragorn - 15 Mart 2002 15:22)

stratovarius'un,eski albümlerinin avrupa ve japonya baskılarında bulunan bonus track'lerin yanına bir-iki cover, live ve yeni parça ekleyerek çıkardıkları, kendilerini nadasa bıraktıkları^* albüm... albümde şu parçalar bulunur:

1-will my soul ever rest in peace?
2-falling into fantasy
3-curtains are falling
4-requiem
5-bloodstone (judas priest )
6-kill the king (rainbow)
7-i surrender (rainbow) -live-
8-keep the flame
9-why are we here?
10-what can i say?
11-dream with me
12-when the night meets the day
13- its a mystery
14-cold winter nights
15-hunting high and low -live-

(kantelem - 30 Kasım 2002 03:25)

lawrence of arabia ve ben-hur gibi klasik çok uzun filmlerde görülen film arası yazısı. bir de, arkada şöyle bir müzik çalar.

(tanzer - 8 Nisan 2012 20:45)

aenima albümünden tool tracki, jimmy'e geçiş amaçlı güzel bir mididir -sanırım- kendisi. hatta bu şarkı polifonik cep telefonuna melodi olarak konsun diye yaratılmıştır belki de.

(issue - 7 Temmuz 2003 01:26)

stratovariusun bu ay cikardigi crowning of atlantisle tıpatıp aynı formatta "paralarımız bitti napsak ki" albumu.albumu dinlemedim ama icindeki $arkilarin hemen hepsini onceden duymu$tum,bilmeden konusmak diil yani.

(dementia - 23 Nisan 2001 22:31)

cranberries'in to the faithful departed albumunun 8nolu, enstrumantal, bayagi kisa ve bir bu kadar da guzel parcasi . piyano her zaman guzeldir .

(set - 23 Nisan 2001 22:34)

bir tiyatro oyununda veya konserde verilen ara,genelde 10 dakika olur

(kalliste - 23 Nisan 2001 22:35)

john crowley'in yonettigi, colin farrell ve colm meaney'nin oynadigi 2003 yapimi basarili film

(oz minus - 9 Nisan 2004 20:41)

(bkz: intermezzo)

(brownie - 12 Nisan 2004 08:57)

bir yazar. badim. o da dağcı, uzun saçlı metalcilerden aynı zamanda. sessiz sakindir, severim kendilerini. balkonda çay keyfinin de vazgeçilmezlerinden. gecenin bu saatinde selamlarımı iletirim.

(tepui - 19 Nisan 2014 03:08)

izlerken kulaklarimin bayram ettigi filmdir bu, yayvan amerikan ingilizcesinden sonra kulaklarin pasini aliyor bu film. hikaye de gayet akici ve hos ayni zamanda.

(quisalas - 14 Eylül 2004 11:33)

yirmi ucuncu uluslararasi istanbul film festivali'nde gosterilemeyen, filmekimi 2004'te "yanlis hesap" adiyla gorucuye cikacak olan, ustelik bu gosterimin turkiye galasi olmasindan, festivalden sonra vizyona da girecegini ongordugum film..

(freak - 18 Eylül 2004 01:59)

filmekimi bağlamında bu gece galası gerçekleşmiş pek keyifli film. hem neşeli, hem hayat gibi yalın.. hiçbir şeyin abartıya kaçmadığı, oyunculukların başarılı olduğu, hem inceden irlanda kültürüyle, hem televizyon, kahramanlık, evlilik, cinsellik gibi kavramlarla dalgasını geçerken hem de insana naif bir his veren, gülümseten, sinemadan memnun ayrılmasını sağlayan çok başarılı yapım. tavsiye ediyorum. bir de üstüne bir dostla gizli 'de kahve eşliğinde karakter analizleri, sahneler, kadrajlar muhabbeti yapabilecek kadar şanslıysanız muhteşem bir akşam geçirtebilecek bir film.

(pati - 13 Ekim 2004 00:45)

bir insanın yapabileceği en büyük kahramanlığın o insanın hatası kadar olabildiğini bana göstermiş.. çaprazlama hayatların, kesişimlerini çok güzel yakalamış... televizyona ve ekrana ve de ekranın arkasında olanlara dair yansımaları çok güzel vermiş.. iyi ve kötüyü şekilden şekile sokmuş ve beni gayet memmun etmiş film..

(josephine - 13 Ekim 2004 02:38)

dün filmekimi kapsamında izlediğim müthiş keyifli bir film. 29 ekim'de de sinemalarda gösterime girecekmiş eğer bunca zamandır seyretmediyseniz mutlaka izleyin derim filmi ^* sıradan insanların hayatlarında aniden ortaya çıkan görece olarak büyük olaylara karşı takındıkları tavırları müthiş bir dille izleyiciye anlatmış yönetmen. insan izlerken hollywood bu filmdeki her karakter için ayrı ayrı film yapardı ne güzel hepsi bir arada diyesi geliyor. küçük velet, market müdürü ve yapımcı arkadaş filmde az ama öz gözüken karakterler.

(take care dream on - 13 Ekim 2004 10:08)

ilk sahnesinden itibaren çok eğlenceli geçen bir irlanda filmi. irlandalılar'ın azar azar ama bomba gibi filmler yapması şu amerikanlara biraz ders olsa dünya daha yaşanası bir yer olmaz mıydı ha? olurdu. tüm karakterler müthiş işlenmiş ve herbirinde de eğlenceli bi yan bulunabiliyor. olaylar küçük biryerde geçiyor, aslında tüm karakterler birbirinin tanıdığı ama üçüncü kişilerle olan ilişkilerden herkes bihaber. izleyicinin bildiği ama karakterin bilmediği şeyler olunca çok hoş komediler çıkıyor ortaya.

(broken semaphore - 13 Ekim 2004 15:34)

dün akşam vcdden türkçe dublajlı izlediğim için üzülürken aynı anda televizyondan kasımda dijitürk'te verileceğini duyduğumda çok sevindiğim gayet aksanlı film.

(howveritas - 23 Ekim 2005 12:47)

biraz ondan biraz şundan koymuş john crowley ama bence pek de başarılı olamamış. ben çok sıkıcı buldum filmi. süpermarkette patronun kafasına atılan konserve kutusu, taş atıp kaçan çocuk, barda tekerlekli sandalye yarışı, colin farrell in filmdeki rolü, polis ve filme çekilen hayatı vs bence tamamen gereksiz ayrıntılar ve filmin söylediği hiçbir şey de yok.

(blonderedhead - 25 Ekim 2005 17:42)

snatchvari bir beklentiyle zamanında alkazar sinemasında büyük bir heyecanla gittiğim bir filmdi. yanımda da sevgilim ve arkadaşları böyle bir güruh halinde, fragmandan etkilenen insanlar topluluğuyuz... ama sonuçta kendi adıma kesinlikle izlediğim en sıkıcı, en boş filmlerden biriyle karşılaşmanın hüsranını yaşamıştım... artık sonlarına doğru "yeteeer" diye saçımı başımı yolma aşamasına gelmiş olduğumu hatırlıyorum. ayrıca bu vesileyle alkazar sinemasına da bir kaç laf sokmak isterim; son zamanlarda "ayrılan" (niyeyse?) sanat filmi sineması ve piyasa filmler sineması kavramında, sanat filmi kalitesiz sinemada gösterilir gibi bir anlayış nasıl olabiliyor anlayamıyorum... güzel salon yapın, güzel kontrastlı projektör ayarı yapın, adam gibi film seyredelim sanat ya da değil... salon küçük ama, ne küçük salonlar gördüm yani... mazeret değil kesinlikle... neyse, işte böyle kötü anılarımı tepkilerimi depreştiren bir filmdir sonuç olarak... evet... (sakin..)

(aernath - 2 Kasım 2005 11:01)