• "ülkemizde de istanbul festivali'nde gösterilmiş, savaş sonrası bir yasujiro ozu filmi.film yaşlı bir karı kocanın taşradan tokyo'yagitmeleri ve çocuklarıyla aralarındakiilişki üzerine kuruludur."
  • "kamera kimildamaz butun film, bir de ozu'nun kendine has, 'kural'lara ters kurgusu gorulur bolca."
  • "izledikten sonra boğazımın düğümlenmesine sebep olan kelimenin tam anlamıyla gerçek bir film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    japon sinema tarihinin gelmis gecmis eniyi ikinci filmi kabul edilmektedir elestirmenlerce.
    hiroshimanin koyunden ilk defa tokyoya cocuklarini ziyaret etmeye giden yasli bir ciftin tokyoda karsilastiklari, ne umup ne bulduklari, cocuklarinin buyuk sehir yasantisanda bazi insancil duygularini yitirdikleri, sadece ekonomik kaygilarla yasadiklarinin anlatildigi cok etkileyici bir yapit. turk toplumayla bazi benzerlikleride gorebilmek ayri bir tad veriyor.(bkz: ozu yasujiro)


    (aco - 5 Mart 2002 10:34)

  • comment image

    olağanüstü senaryo ve yansıtılan insani duygularla farklı bir kültürün ürünü olsa da son derece kendimizdenmiş gibi hissetiren film.
    unutulan değerler, anne baba sevgisinin yerine başka sevgilerin alması, kalabalık içinde duygudan yoksun yaşama, daha ölmeden miras kavgaları, yabancılaşma, çarkların içine kendini daha fazla kaptırma isteği, olmadık zamanlarda gereksiz terkedip gitmeler. ve bunlar olup biterken herşeye rağmen insani duygularını yitirmeyenler, hayatı olabildiğince ve hakettiği gibi duyumsayan insanlar. kan bağı olmayan birileri. işte bu noktada noriko güzelliği ve hırslarından arınmış insaniliğiyle ortaya çıkmakta.

    noriko aşık olunmasını hakkeden bir kadın. bir insan eşinin anne babasını, onların gerçek çocuklarından daha fazla sevebilirmiş.
    kendi öz çocukları hayata sadece para, zaman ve iş güç kaygıları ile bakarken, üstüne üstlük evden kovmuşken bu yabancı, dağınık eşyası olmayan, belki de kendisine ait olmayan bir evde bunları misafir etmiştir.
    noriko uğruna şiirler yazılası kadındır.
    beraber hiç bir kaygı olmadan denize, geleceğe, güneşe bakılan kadındır.
    herşeyden öte hayatın, acıların, insanların içinde yaşayabilmenin adıdır.
    çok şey hakeder böyle karakterler. yüceltilip yüceltilip karşımıza çıkarılmalı ki gerçekten böyle insanların yaşadıklarını varsayabilelim.


    (vifend - 13 Şubat 2011 03:06)

  • comment image

    yasujiro ozu'nun yalın anlatımı izleyen herkesi empati denizinde yüzmeye davet ediyor.

    sinema evrenseldir.
    her ne kadar yaptığın şey özelde; içinde bulunduğun daireye hitap etse de, genelde; tüm dünyaya da hükmedebilmeli. ya da hükmedebilecek derecede evrensel olabilmeli.

    şimdi, bu hikaye o kadar evrensel ve hümanisttir ki; çekik gözlü ya da siyah tenli biri olsanız da; papua yeni gine’de yaşayan bir köylü, yahut tarzanca konuşan bir seyyah olsanız da, ibrenin yönü ve şiddeti hiç değişmiyor.

    yani “ne olursanız olun", gene duygularınızın akorduna aynı samimiyetle dokunuyor. o kadar ki, olay anadolu’da bir kasabada geçiyormuşçasına samimi ve yakın geliyor; hepinizi afiyetle bağrına basıyor.
    sinema tarihine damga vuran ve mutlaka izlenmesi gereken bir film.

    !...


    (zzebercett - 28 Mart 2011 23:28)

  • comment image

    ülkemizde de istanbul festivali'nde gösterilmiş, savaş sonrası bir yasujiro ozu filmi.
    film yaşlı bir karı kocanın taşradan tokyo'yagitmeleri ve çocuklarıyla aralarındaki
    ilişki üzerine kuruludur.


    (dikakana bey - 6 Mart 2003 17:04)

  • comment image

    kamera kimildamaz butun film, bir de ozu'nun kendine has, 'kural'lara ters kurgusu gorulur bolca.


    (tramell - 17 Nisan 2003 14:33)

  • comment image

    yaşlı çiftin, kendi çocuklarından görmediği ilgi ve alakayı, savaşta ölen oğullarının yalnızlık çeken karısından görmeleri de oldukça dikkat çekicidir. kanbağının insanları birbirine bağlayan güçlü bir bağ olmadığına da sessizce gönderme yapar. tıpkı uzaklığın da aslında göreceli olması gibi. uzaktaki kasabadan uzun bir yolculuk sonunda tokya'ya gelen yaşlı kadın, "o kadar da uzak değil canım, dün evimizdeydik, işte şimdi tokyo'dayız" der.


    (enis zenci - 28 Aralık 2003 23:37)

  • comment image

    herkesin çalışmak ve kazanmak zorunda olduğu dünyaya yabancı bir dede-nine hikayesi, savaş sonrası japonya'sında ozu'nun sürekli tokyo'nun endüstriyel tarafına vurgu yaptığını da unutmamak lazım. tek iyi olanın geçmişle yaşayan, geçmişte kalan biri olması ve çizilen profilde güzellik uzmanı olan anne, ingilizce öğrenmeye çalışan sevimsiz torunlar ve lastik işinde çalışan gelin hep aynı amerika sonrası değişimin imleyicisi.

    filmin sonunda da saat tik takları var, aynen no country for old men'de olduğu gibi. iki film de aynı şeyi anlatıyor; değişen dünyaya ayak uyduramayan ihtiyarların buralardan silinip gitme hikayesi. ancak ozu'nun hikayesi bittabi daha dokunaklı; filmi izlerken vurmuyor ama film bittikten sonra bir daha hiç tokyo story'i izleme şansınızın olmayacağını hayal edin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.


    (shocktheworld - 15 Aralık 2013 21:17)

  • comment image

    su fani dunyada sinema sanati adina gormus oldugum en ustalikli islerden biri olan yasujiro ozu basyapiti. bir filme bu kadar hakim olabilmek icin kac firin ekmek yemek gerekir bilemiyorum. diyaloglarla anlatimi bu kadar kusursuzca birlestirip ortaya boylesine bensersiz bir eser cikardigi icin huzurlarinizda ozu'ya tapmak istiyorum.


    (oblivion - 30 Ekim 2005 07:31)

Yorum Kaynak Link : tokyo monogatari