filmin en güzel yanı karakterlerin ilk cümlelerinin kendi yazdıkları kitapların giriş cümleleri gibi olmasıydı. diğer güzel yanı ise müzikleri.

çok hoş insanın içini ısıtan türden bir film olmuş.

(varyasuperim - 26 Eylül 2013 22:43)

--- spoiler ---

- i have a question.

- yeah.

- was i the angel in the poem you wrote?

- yeah.

- i think you're going to be very good for me.

--- spoiler ---

(syn - 2 Ekim 2013 02:56)

artık nasıl bir mutluluk hormonu salgılatıyorsa bilmiyorum, bitmesini istemediğim filmdi. çok keyifli ve bir o kadar da samimi.

yahu madem isteyince böyle eli ayağı düzgün filmler çekebiliyorsunuz, "this is the end" gibi abuk subuk şeylere ne gerek var...

(protospher - 14 Ekim 2013 23:54)

sıcacık bir film. bu tip filmleri pek beğenmeyen beni bile kendisine sevdirdi. spoiler kusmak istemiyorum sadece çeşitli duyguları bir arada yaşayacağınız keyifli bir 2 saat geçirmek istiyorsanız izleyin derim.

(ntldr - 27 Ekim 2013 14:48)

kahve gibi sıcacık. bir pazar öğleden sonranınızı ayırmanız gereken filmlerden.

(beterboccuk - 6 Kasım 2013 03:13)

amerikalı cezmi ersözlerden oluşan bir ailenin kimi zaman buruklaşsa da, doğru yolu bulan hikayesini anlatan bir film.
cennet tasviri bundan daha inandırıcı.

(yalnux - 8 Kasım 2013 07:01)

sanırım filmi özetleyecek unsurlardan biri louis'in^* samantha'ya^* dinlettiği en sevdiği parça.

sanırım logan lerman'nın filmlerini takip etmek gerek. eğer percy jackson serisini saymazsak^* güzel filmlerde iyi oyunculuğu ile boy gösteriyor.

(bkz: the perks of being a wallflower)
(bkz: the perks of being a wallflower/#36034678)

bakalım noah filminde emma watson ile birlikte russell crowe'ın yanında nasıl bir oyunculuk sergileyecekler.

(serapmis - 20 Kasım 2013 16:00)

pek güzel film. feel good movie desek yanlış olmaz herhalde. soundtrackler muhteşem. bu kıstaslar bir filme 'kötü' dememem için yeterli.

ayrıca nat wolff denen çocuk (rusty karakterinin adı) ilerde pek şirin bir şeye dönüşecek gibi. demişti dersiniz.^*

--- spoiler ---

babalarının para verip çocuklarının günlük tutmasını sağlaması fikri pek tatlıydı bence. yazı yazmak çok önemsediğim bir şey. ilerde ben de yapabilirim.^*

bu amerikan babası olayına da hala alışamadım gitti. şu diyaloğu kurmak her babanın harcı değil.

-rusty, yeterince tecrübelendiğini düşünmüyorum. yani, lanet günlüğünü masamda bırakırken rahat olmanın sebebi hayatında benden saklamaya çalışacak hiçbir şeyin olmamasıdır. ve bu beni endişelendiriyor. biliyor musun? senin gibi hassas, tatlı çocuklar okul hayatlarını bir yerde donakalmış bir halde geçirirken, herkes etrafta koşturup partilere gidiyor ve ilişkiye girip ne varsa yapıyorlar. yıllar sonra
geçmişe dönüp, bu kızı düşünmeni istemiyorum. kate miydi?
+evet.
-bu kıza nasıl hissettiğini anlat. kalbini dize getir.
+bu o kadar kolay değil.
-o kadar kolay.. ablana bak. yapabilirsin...hey! gözlerini istediğin gibi kaçırabilirsin. ablan harika bir yazar,
çünkü hayatını cesurca yaşıyor.
+o seçici değil, baba. bu aynı şey değil.
-rusty, bir yazar, tecrübelerinin özetidir. git biraz al. eğlenceli olacak.

kızın, rusty'e verdiği noel hediyesi bright eyes - fevers and mirrors albümüydü.

between the bars sahnesi resmen ruhumu okşadı, pek güzeldi.

sondaki jennifer connelly sahnesi de güzeldi. evet, kapıyı her zaman istediğimiz kişi açmayabilir. bunu öğrenin sayın yazarlar.

"my heart beating.
ı could hear everyone's heart.
ı could hear the human noise
we sat' there making.
not one of us moving,
not even when the room went dark."
--- spoiler ---

(laroccala - 23 Aralık 2013 00:47)

logan lerman ın mükemmel oyunculuğu yanı sıra, bir filmde farklı hikayelerin dönmesiyle insanı saran harika bir filmdir. tabii ki abartılı sahneleri ve amerikan aile yapısının bizlerdeki imrendirici yapısını da göz önüne almak lazım.

--- spoiler ---

ben gecenin bir saati eve kız getirsem, herhalde babam'ın tepkisi farklı olurdu
--- spoiler ---

(nevadia - 23 Aralık 2013 11:14)

film once birkac dakika ana karakterleri tanitir sonra da yeni nesil hippi gruplarindan edward sharpe and the magnetic zeros'un home sarkisi esliginde ailenin thanksgiving hazirligini gosterir. bu giris klibinden sonra pek kaydadeger bir gelisme olmadan 1 saat gecer ve nihayet baska bir thanksgiving hazirligi ayni sarki esliginde gelir. kanimca o 1 saat 1 dakikada anlatilsa ve sadece acilis kapanislar gosterilse filmin mesaji hic degismezdi.

(oldhand raider - 12 Ocak 2014 01:14)

lily colins için izlediğim filmdir ama güzel film.

(ne clark kentim ne supermanim - 12 Ocak 2014 01:15)

herkesin bu kadar beğenmesine ve imdb de bu kadar puan alabilmesine şaşırdığım film. bu filmi izleyerek kaybettiğim zaman haydi önemli değil diyelim. neticede başka bir şey yaparak geçirmeyeceğim zaman vardı ve izledim ama o da nesi bu film gerçek olamayacak kadar pembe. evet resmen pembenin altında.
kıskandım mı nedir anlamadım, herkes istediğini yapabiliyor, imrenilecek mobilyalar...evler... kişisel dertler...ah o tatlı bakışlar ve başarı hissi.. kıskanmış da olabilirim pek tabi ama filmin puanından beklediğimi bulamadım. kör göze parmak olmuş. belki de bundan önce the book thief izlememin etkisi de olabilir.

(bok gibiyim - 2 Mart 2014 23:40)

izlediğim en güzel filmlerdendir. arada hissedilen kalite her an romantik komediye kayacak korkusunu hissettirse de, genel olarak sürekli oha şarkıya bak, hmm bu kitap diyip, gecenin sonunda saçma sapan bir ruh haline büründüren film.
ama çavdar tarlasında çocuklar a niye giydirdi arada kızımız anlamadım.

(ikametsiz - 19 Mayıs 2014 02:17)

(bkz: ben sende tutuklu kaldım)

(probability bir ihtimaldi ve cok guzeldi - 21 Temmuz 2014 19:58)

vasatın çok üzerinde olan, tatlı mı tatlı bir film.

içerisinde eğlenceli sahneler de olan bir romantik-dram, aile filmi olarak tanımlanabilir.

(m e l t e m - 1 Ağustos 2014 22:54)

uyumadan önce bir film açıp arkada film dönerken uykuya dalmaktır benim en büyük zevklerimden biri. sabahına filmle ilgili bir şeyler kaldıysa aklımda izlenecekler listeme koyarım. geçenlerde perks of being wallflower'ı tekrardan izleyince logan lerman'ı bir filmde daha izlemem gerek diye stuck in love'ı aklıma koymuştum.

açılış sekansı tam da bill'in söylediği gibi başladı zaten. filminizim açılış cümlesi bu olursa zaten izleyiciyi yakalıyorsunuz; "ı remember that it hurt. looking at her hurt." ardından samantha ve bill'in açılış cümleleri geldi yse de içine çekemedi. tam "aklım ilk cümlede kaldı" diye içimden geçirirken edward sharpe ıslığı işin içine girdi.

hem afilli girişler hem de sountrack sevenlerin kesişiminde bulunan benim için de izlemek şart oldu. izledim, beni bu saate kadar ayakta tuutuğu için kızgınım, ama pişman değilim.

(godless frog - 27 Ağustos 2014 06:25)

--- spoiler ---

başından itibaren sonunda,

babanın asla karısını beklemekten vazgeçmeyeceği,

annenin tekrar eski kocasına döneceği,

aşka bakışı yamuk ve tek gecelik oyalanmaların peşindeki kızın bir aşka karşı koyamayacağı,

evin oğlunun hayalini kurduğu o kızla ilgili hayal kırıklığına illa ki uğrayıp bundan yazarlık adına-her zaman olduğu gibi- olumlu anlamda bir şeyler çıkaracağı/kazanacağı,

belliydi.

ama akıp giderken bu tahmin edilirlik rahatsız etmiyor, sürüyor yani, zaten çok uzun da değil. bir başka entryde de denmiş, en güzel yanı ise budur. bazen bi filmin kazandırdığı tek bir şarkı için bile o filmi izlemeniz anlamlıdır. öyle.

--- spoiler ---

(yalnizligin muthis saltanati - 8 Aralık 2014 02:12)

kuş gibi hafif bir film.

(sia - 20 Aralık 2014 17:55)

hiç sıkmayan, nasıl bittiğini anlamadığım çok tatlı sahneler barındıran film oldu. belki beklentisiz izledim diye bilemiyorum ama çok mutlu ayrıldım başından. between the bars'ı zaten çok severim ne güzel kullanmışlar. adamın stalkerlıkta çığır açması ve ilk gözetlediği sahnedeki repliği çok tatlıydı. yüzükle ilgili iki sahnede de yavru kediyle karşılaşmış gibi ayyy dedim. boş bir vaktinizde tatlı tatlı keyiflenmek için izleyin bunu.

(dontmesswithme - 5 Şubat 2015 18:05)

biraz tumblr'da takılayım dediğim vakitlerden birinde bu filmi gördüm, merak ettim ve izledim.

tam bir zaman kaybı. herkes elini kolunu sallaya sallaya yazar oluyor filmde. tam bir komedi. konu daha farklı, derin (ve belki romantik komedi tadında) işlenseydi gideri vardı ama bu şekilde inanılmaz yapay ve yüzeysel. oldu bittiye geldi her şey.

sevdiğim sahneler baştaki ve sondaki thanksgiving hazırlığı sahneleri (sadece hazırlık-yemek yapma aşaması falan) ve arabada beraber şarkı dinledikleri sahne (bu sahneyi de daha düzgün çekebilirlerdi)

(allah standarttan ayirmasin - 15 Şubat 2015 17:20)