Süre                : 2 Saat 11 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Aralık 2004 Cuma, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Drama,Romantik
Taglar             : Yahudi,Tüccar,Et pound,Kredi,borç
Ülke                : ABD,İtalya,Lüksemburg,İngiltere
Yapımcı          :  Movision , Avenue Pictures , UK Film Council
Yönetmen       : Michael Radford (IMDB)(ekşi)
Senarist          : William Shakespeare (IMDB)(ekşi),Michael Radford (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Al Pacino (IMDB)(ekşi), Jeremy Irons (IMDB), Joseph Fiennes (IMDB)(ekşi), Lynn Collins (IMDB), Zuleikha Robinson (IMDB)(ekşi), Kris Marshall (IMDB)(ekşi), Charlie Cox (IMDB)(ekşi), Heather Goldenhersh (IMDB), Mackenzie Crook (IMDB), John Sessions (IMDB), Gregor Fisher (IMDB), Ron Cook (IMDB), Allan Corduner (IMDB), David Harewood (IMDB), Antonio Gil (IMDB), Al Weaver (IMDB), Jean-François Wolff (IMDB), Tom Leick (IMDB), Tony Schiena (IMDB), Julian Nest (IMDB)

The Merchant of Venice (~ Venedik taciri) ' Filminin Konusu :
Shakespeare’in 16. yüzyıl Venedik’inde geçen zamandan bağımsız komedi-draması bir grup Hıristiyan asilzadesinin yazgısını, talihini ve Yahudi tefeci Shylock’la ilişkilerini konu alıyor. Antonio (Irons) meteliksiz dostu Bassanio’nun (Fiennes) güzel Portia’ya (Collins) evlenme teklif etmek için ihtiyaç duyduğu miktarı temin etmek üzere Shylock’tan (Pacino) borç alır. Antonio’nun hakaretlerine bozulan Shylock borç verdiği paranın geri ödenmesine ilişkin çok kesin şartlar koyar. Antonio’nun teslimat işleri fırtına yüzünden sekteye uğrarken, Shylock kızının asilzade Lorenzo’ya (Cox) kaçmasından ötürü her zamankinden daha öfkelidir. Borcun vadesi geçince, Shylock diyet olarak Antonio’nun yarım kilo etini ister. Bassanio, Antonio’yu umutsuzca bu cezadan kurtarmaya çalışırken, beklenmedik bir cepheden mucizevi bir yardım gelir.


  • "love actually'i birkac yuz kere izlemis biri olarak colin'i (bkz: kris marshall) gratiano rolune yakistirmam mumkun olmasa da dava sahnesiyle akillari almis super film. klasik shakespeare."
  • "karizması olmayan tamamen zavallı durumuna dusmus bir karakterin ne kadar hayranlık verici bi sekilde canlandırılabilecegini al pacinonun gosterdigi film..."
  • "bu filmde al pacino'nun shylock olmadaki başarısı için son sahneyi görmek yeterlidir.adam durur.her şeyi elinden alınmış,onuru zadelenmiş bir adamın durması kadar durur.budur."




Facebook Yorumları
  • comment image

    birbirinin eşleniği olan insani duyguların birbiriyle savaştırılması ve hepsinin "ben de burada haklıyım" diyebilmesi için yazılmış gibi duran eser. filmin bütününe bakıldığında bariz olmasa da bir parça yahudi antisempatizanlığı var ancak yahudi shylock'un ırkçılık hakkında söyledikleri de dünyanın en doğru sözleri. shakespeare kalemiyle her iki tarafı da seslendirmiş.
    al pacino, hem dili hem de yaşandığı şartlar itibariyle tiyatral sunulması gereken rolü, zaten tiyatral olan kendi stiliyle çok iyi dengelemiş ve abartıdan uzak, tek kelimeyle mükemmel bir oyunculuk göstermiş. hem mağdur hem de mağrurluğunu yüzünde saklayabilmesi bunu göstermeye yetiyor.
    film, o yılların atmosferini çok iyi yansıtan nefis müzikleri, venedik’in harika mimarisi ve kıyafetleriyle de görsel açıdan gayet doyurucu. bununla beraber birkaç sahnede havuzda yüzen siyah kuğu görmek mümkün. her ne kadar hıristiyan inancının ağır bastığı diyaloglar olsa da tuhaf olan bir durumda şudur ki hıristiyanların yaşadığı yerlerde yahudiliğin simgelerinden olan yedili şamdanlar gözünüze sokuluyor. yapımcının intikamı olabilir belki.
    filmle alakasız bir durum ama moviemax’deki türkçe dublajında shylock’u seslendiren sezai aydın’ın da ne kadar büyük bir seslendirme sanatçısı olduğu görülüyor. özellikle ağlama ve bağırma sahnelerinde harika vurgularla dikkat çekip dublajın önemini düşünmeye celbediyor.

    --- spoiler ---
    başından beri sempati beslediğim yahudi shylock'un katı ve ödün vermez inadının kırıldığı son mahkeme sahnesi pek ikna edici durmadı. hem kanunlarda insan eti kesmek var hem de kan dahil edilmemiş ve yazılmamış diyerek imkansız bir ölçüm bekleniyor. davanda haklısın insan eti kes ama gereken ağırlıktan ne fazla ne de az olacak ve kan kanunda yazılı olmadığı için hiç damlamaması gerekiyor. bunun bir temsil ya da başka bir anlam taşıdığını sanmıyorum, son derece tuhaf ve anlamsız bulduğumu söyleyebilirim
    ---
    spoiler ---


    (narrator - 16 Ağustos 2007 01:14)

  • comment image

    shakespeare'in problemli oyunlarından biri. oyundaki yahudi shylock karakterinin nasıl ele alınması gerektiğine hala tam olarak karar verilememiş. oyunu okurken shylock'tan nefret etmek de, ona acımak da eşit derecede mümkün. bu nedenle, bu karakter bazen komik bir karakter, bazen tam bir kötü, özellikle ikinci dünya savaşından sonra ise trajik bir karakter olarak oynanmış. bu haliyle oyun, günümüzün modern tiyatrosuna daha yakın duran, eğlenceli ama aynı zamanda düşündürücü bir eser.


    (locutus - 4 Şubat 2003 22:36)

  • comment image

    the merchant of venice elizabethan dönemindeki kelime oyunlarıyla cin espriler göz önüne alındığında the merchant of venus diye anlaşılmaktadır. böyle bakıldığı zaman venus aşk tanrıçasıdır. ve merchant yalnızca antonio değil aynı zamanda bassanio, jessica'nın babası ve lorenzo da olmaktadır. bassanio ve lorenzo para için evlilikler peşinde koşmaktadırlar.

    tabii ki antonio da bir merchant of venus'tır çünkü o da bassanio'nun sevgisini satın alabilmek için ona borç hatta hayatını vermektedir. freud'dan beri olan antonio'nun bassanio'ya karşı olan duygularının dostluktan fazla olduğu tezi bunu desteklemektedir.


    (man of five - 2 Aralık 2004 09:35)

  • comment image

    shylockun ünlü repliğinin olduğu eser. replik şudur:
    salerio: ne olmuş yani, borcunu zamanında ödeyemezse, etini alacak değilsin herhalde. ne işe yarar ki bu?
    shylock: balık tutmaya yarar. kimsey doyurmasa bile alacağım intikamı doyurur. beni aşağıladı, yarım milyondan etti, zararlarıma güldü, kazancımla alay etti, halkımı hor gördü, işlerimi köstekledi, dostlarımı soğuttu, düşmanlarımı kızıştırdı. neden yaptı bunları peki? ben yahudiyim de ondan. yahudinin gözü yok mu? yahudinin elleri yok mu? organları, boyu, posu, duyuları, duyguları, heyecanı yok mu? aynı yiyecekle beslenmiyor mu, aynı silahla yaralanmıyor mu, aynı hastalıklara yakalanmıyor mu, aynı yollarla iyileşmiyor mu, aynı kışın ve yazın üşüyüp, ısınmıyor mu? farkı ne hıristiyan insandan? etimiz kesilince bizim de kanımız akmaz mı? gıdıklanınca gülmez miyiz? zehirlenirsek ölmez miyiz? peki ya bize haksızlık ederseniz öcümüzü almaz mıyız? her şeyde size benzediğimize göre, bunda da benzeyeceğiz tabii. yahudi hıristiyana haksızlık edince, karşılığında göreceği iyilik ne? intikam! hıristiyan yahudiye haksızlık ederse, hıristiyan örneğine göre karşılığı ne olmalı? intikam tabii! hainlik etmesini sizden öğrendim, yine size uygulayacağım. bu işi sizden çok daha iyi yapacağıma da güvenebilirsiniz.


    (common people - 8 Ocak 2005 21:13)

  • comment image

    karizması olmayan tamamen zavallı durumuna dusmus bir karakterin ne kadar hayranlık verici bi sekilde canlandırılabilecegini al pacinonun gosterdigi film...


    (rainvira - 19 Ocak 2005 17:05)

  • comment image

    --- spoiler ---
    bu filmde al pacino'nun shylock olmadaki başarısı için son sahneyi görmek yeterlidir.adam durur.her şeyi elinden alınmış,onuru zadelenmiş bir adamın durması kadar durur.budur.
    ---
    spoiler ---


    (ninni - 20 Mart 2005 20:10)

  • comment image

    aynı kişiye hem kızıp hem acıyabileceğinizi aynı kişiyi hem haklı hem de haksız durumlarda bize gösteren güzel bri shakespeare hikayesinin sinema versiyonudur ama içindeki söz ustalıkları ve dolaylı ve ustalıkla yazılmış bir hikayenin sinema versiyonudur.
    al pacino bu filmde yetenekli bir sinem oyunculuğ8unun yanında ayrıca bir o kadarda yetenekli bir tiyatro oyuncusu olduğunuda göstermiştir.
    -yani daha ne kaldı acaba oynıyacağın pacino baba bunuda merak ediyoruz dedirtiyor kendine .....


    (blackfish - 3 Temmuz 2005 20:47)

  • comment image

    anti-semitik mi, değil mi diye insanların birbirini yediği, kafa karıştırıcı bir shakespeare oyunu. 2004 yapımı michael radford imzalı film versiyonu ise, al pacino'nun da katkılarıyla hikayeyi anti-semitik olmaktan uzaklaştırmış.

    filmin başında antonio shylock'un yüzüne tükürdüğünde, al pacino yüzünü silerken öyle patetik bir hale bürünüyor ki, oyunun devamını bilmeyen bir seyirci olarak tarafınızı hemen belirliyorsunuz: shylock. sonrasında attığı tiradlarla bu kanı pekişiyor.

    ancak mahkeme sahnelerinde bıçağını bileyen bir kasap var karşımızda. hakimlerin merhamet dilenmesine bile "senette yazmıyor o dediklerin" diye cevap veren bir zalim. seyirci olarak apar topar antonio tarafında kayıyorsunuz.

    portia son anda ipleri eline alıp, shylock'un boynuna doladığında ve antonio'nun ancak hristiyan olması karşılığında hayatını bağışladığındaysa, tekrar shylock tarafına geçmek durumunda kalıyoruz. dizginleyemediği haklı ama abartı öfkesi sonucu malı, kızı, onuru ve belki de en önemlisi dini elinden alınan shylock, sap gibi ortada kalıyor. diğerleri ise mutlu mesut yaşıyorlar.

    shakespeare taa o zamanlardan, bugün bile pek az rastladığımız bir yaratıcılık sergileyerek, izleyiciyle tenis topu gibi oynuyor. hardcore hristiyanlığın hakim olduğu bir zamanda, hem anlayana -yok aslında birbirimizden farkımız diyerek- hümanist yanını ortaya seriyor, hem de hristiyan halkın isteyeceği anti-semitik gözüken bir sonuçla oyunu bitirerek nabza göre şerbet veriyor. akıllı adam.

    dustin hoffman shylock rolü için hevesle yönetmenin kapısını çalmış ama al pacino ile önceden anlaşıldığından eli boş dönmüş. dünyada shylock rolünü al pacino kadar iyi oynayabilecek tek aktörün bu fırsatı kaçırmasına üzülmeli mi, sevinmeli mi bilemedim. dustin hoffman oynasaydı, al pacino oynayamadı diye üzülecektim. zaten bu ikili hollywood'da yıllardır her platformda karşı karşıya gelmişler. hep birbirlerine benzetilmiş ve karşılaştırılmışlar. bence durum berabere.


    (axellennox - 25 Temmuz 2006 17:38)

Yorum Kaynak Link : the merchant of venice