Naked Lunch (~ Müthis Yemek) ' Filminin Konusu : Tekdüze bir hayatı olan böcek ilaçlayıcısı Bill aslında bir yazar olmak istemektedir. Ama geçindirmesi gereken bir evi, bakması gereken bir karısı vardır. Karısı Joan'ın evdeki böcek ilaçlarıyla kafayı bulduğunu ve bağımlı olduğunu öğrendiğinde Bill de ona katılacak ve gözünün önünde başka bir dünyanın kapıları açılacaktır.Bu sanrılarla bezeli fantastik dünya, yeni tanışacağı Dr. Benway'ın dev bir kırkayakın etinden elde ettiği bir uyuşturucuyu Bill'e tattırmasıyla daha da çılgın bir yere dönüşecektir. Artık etrafta dolaşan ve konuşan dev böcekler, karısının onu en yakın arkadaşları Hank ve Martin ile aldattığını kulağına fısıldayan ayaklı daktilo makineleri bu yeni gerçekliğin standartlarıdır. Bill, kafasına koyduğu bir içki şişesini vurmak isterken karısını öldürür.
The Fly(1986)(7,5-141660)
Videodrome(1983)(7,3-73090)
Dead Ringers(1988)(7,3-43047)
The Dead Zone(1983)(7,2-53442)
The Brood(1979)(6,9-22034)
Scanners(1981)(6,8-51495)
Spider(2002)(6,8-37857)
eXistenZ(1999)(6,8-86471)
M. Butterfly(1994)(6,8-9281)
Shivers(1975)(6,5-16596)
Rabid(1977)(6,4-13099)
Crash(1996)(6,4-47194)
ilk okuyuşta "ben salak mıyım niye anlamıyorum yaa" sorusunu sorduran kitap.
(polaris - 10 Şubat 2002 22:04)
bu arada, o dönemde dünyada en çok eroinmanı barıdıran şehir istanbul'muş. burroughs dede öyle demiş.
(blackflag - 17 Aralık 2006 18:10)
arka kapak:"junk, tekel ve mülkiyetin kalıbıdır...kafirdir ve para gibi ölçülebilir. junk, ideal bir üründür...satış için dil dökmenize gerek yok. müşteri, lağımdan sürünerek gelecek ve satın almak için yalvaracak. junk virüsü günümüzde dünyanın bir numaralı kamu sağlığı sorunudur." çıldıranların, boş otomatların ve metro istasyonlarının arasından nehir boyunca çığlık çığlığa koşanların, kaputların ve portakal kabuklarının, su yüzünde dalgalanan gazete mozaiğinin, betona gömülmüş gangsterlerin sessiz kara çamurunun ve balistik uzmanlarının arayan parmaklarından kaçınmak için dümdüz edilmiş tabancaların içinden dibe doğru inenlerin, junk hastası şafakta öksüren ve tüküren yaşlı junky’lerin, astımlı çalıntı mal tacirlerinin ortasında, yaşam yokluğunun sadece ölümün kokusuz renksizliği olduğu kokusuz mekan patikaları boyunca kasvet içinde koşturanların öyküsü. metro şafaklarının ve ucuz otellerin manzaraları, uyuşmuş bir bekleyiş, yakalanamaz bir cinsel mutluluk. ve işte çıplak şölen : herkesin her çatalın ucunda ne olduğunu gördüğü, donmuş bir an. asla unutamayacağınız bir ziyafet.
(cruelclown - 10 Mayıs 2002 17:17)
david cronenberg'in alet edevatla sex takıntısını gündeme getirdiği bir başka filmi. "type these words into me..." diye inleyen bir daktiloyu kim istemez ki?
(arsonist - 19 Haziran 2002 19:09)
kıç deliğine konuşmayı öğreten bir adamın hikayesini de bünyesinde barındırır.--- spoiler ---hiç sana kıç deliğine konuşmayı öğreten adamın hikayesini anlattım mı?bütün karın bölgesi aşağı yukarı hareket ediyor.sen de osuruktan kelimeleri anlamaya çalışıyorsun.daha önce duyduklarıma hiç benzemiyordu.coşkulu, kalın, sulu bir sesti.koklanabilen bir ses.karnavalda çalışıyordu.sanki yeni bir vantrolog gösterisi gibi başlıyordu.bir süre sonra kıç kendi adına konuşmaya başladı.içeri hiç hazırlık yapmadan giriyordu.kıçı da her seferinde doğaçlama söylüyorve şakayı ona geri paslıyordu.ardından diş gibi ufak......törpümsü, bükülmeyen kancalargeliştirdi ve yemeye başladı.başta zekice olduğunu düşündü vebununla ilgili bir numara geliştirdi.....ancak kıç deliği pantolonu delipsokaklarda konuşmaya......ve eşit haklar istediğinibağırmaya başladı.sarhoş bile oluyordu.ağlama nöbetlerine giriyor......herhangi bir ağız gibiöpülmek istiyordu.sonunda sürekli konuşmaya başladı.bloklarca ötede bile duyabiliyordunuzve ona susması için bağırıyordunuz.adam önce onu yumruğu ile dövdü......mumla bile tıkadı ama...hiçbiri işe yaramadı vekıç deliği sonunda ona şöyle dedi:“sonunda susan sen olacaksın. ben değil.""çünkü sana artık buralarda ihtiyacımız yok.""konuşabiliyor, yiyebiliyor ve sıçabiliyorum.”bunun ardından adam sabahlarıağzının her tarafında......kurbağa yavrusunun kuyruğu gibisaydam bir jöle ile uyanmaya başladı.adam ağzını silmeyeçalıştığında parçalar......yanan benzin jölesi gibiellerine yapışıyor ve orada büyüyordu.en sonunda bütün ağzı tamamen mühürlendi......gözleri dışında tüm kafasıkendiliğinden düşüverdi.kıç deliğinin yapamadığıtek şey görmekti.gözlere ihtiyacı vardı.ama sinir bağlantıları tıkanmış......içlerine sızılmış vedumura uğramıştı.beyin artık emir veremiyordu.kafatasının içine sıkışmış......mühürlenmişti.bir an için beynin......gözlerin arkasındaki sessiz,çaresiz acı çekişini görebilirdiniz.ve en sonunda beyin öldü.....çünkü gözler sönmüştü.gözlerin içinde, bir sapın ucundaki yengecingözlerinden fazla duyum yoktu.--- spoiler ---
(cekambiyarim - 21 Mayıs 2010 14:42)
hip olma çabası içerisindeki gençler tarafından , incelemeye alındığında ve her sayfasına küçük notlar iliştirildiğinde sırf somut bir şeyler görüp haz alma amacıyla kullanılan güzelim kitap , halbuki gökten inmemiştir , güneyde bir kent kadar kadar rutubetlidir , bu yüzden anlam yüklemek ve kutsallaştırmak yanlıştır .
(jonquil - 25 Temmuz 2003 15:21)
isteyen, burroughs'un kitabı üç saatte okuyuşunu buradan dinleyebilir.http://www.youtube.com/watch?v=wvjka88r1rkiçki içip internette dolaşırken arkaplan gürültüsü olarak iyi gideceğini düşünüyorum.
(sanal hayvan - 27 Mayıs 2014 22:52)
film, hassan sabah'dan bir alintiyla acilir..."hicbir sey dogru degil. hersey serbest".... bu alinti, tam da burroughs 'un yazinini, cronenberg 'in sinemasini imler... film ise her ikisini birden..
(cirquedusoleil - 17 Şubat 2005 13:21)
içindeki kadını öldüremezsen gerçekliği bulamazsın, gerçekliği bulamazsan yazamazsın diyen, yazarının ciddi halde kafka -dönüşüm-'den etkilendiği cronenberg filmi. film boyunca "kafka kafası" olmamak, "black meat"ten tütsülenmemek elde değil.
(anahita - 17 Mart 2006 23:55)
ingilizcesinden okumaya çalıştığınızda toefl'ın asla başaramayacağı bir şekilde ingilizcenizi sınayan kitap.
(talassa - 20 Temmuz 2006 13:17)
Yorum Kaynak Link : naked lunch