Collateral ' Dizisinin Konusu : Los Angeles şehrinde zamana karşı gerçekleşen bir ölüm-kalım kovalamacasını konu alıyor. Tam bir keşmekeşin hüküm sürdüğü bu büyük şehirde yıllardır taksi şoförlüğü yapan Max'in sıradan yaşamı, bir gece arabasına aldığı Vincent adlı garip bir adamla tanışmasıyla tahmin edemeyeceği ölçüde değişir. Vincent, uyuşturucu mafyasına karşı açılacak bir davada tanıklık yapacak kişileri öldürmek için şehre gelmiş bir kiralık katildir ve Max'ı rehin alarrak özel şoförü gibi kullanmaya başlar. FBI'ın Vincent'ın peşine düşmesiyle, şehirde büyük bir kovalamaca başlar.
Happy Valley(2014)(8,5-26159)
Bodyguard(2018)(8,2-70107)
The Fall(2013)(8,2-62233)
River(2015)(8,0-17648)
Doctor Foster(2015)(7,8-9906)
Seven Seconds(2018)(7,7-9633)
Marcella(2016)(7,5-14094)
Secret City(2016)(7,4-3328)
Safe(2018)(7,3-25142)
One of Us(2016)(7,0-4221)
Grenseland(2017)(6,9-1814)
Paranoid(2016)(6,8-4640)
finansal anlamda bir borc veya baska bir kredinin karsiliginda teminat olarak gosterilen mal varligi..borcun odenememesi durumunda el konulur..
(cressida - 25 Kasım 2000 16:16)
tom cruise daha iyi filmlerde oynamıştı ama hiç bir filminde bu kadar iyi oynayamamıştı.
(kasaba insani - 25 Mayıs 2012 17:49)
"aa dreamworks ve universal produce etmis... aman allahim tom cruise ve su zenci filmlerinde oynayan denyo zenci jamie foxx oynuyor bir de will smith'in karisi...kesinlikle rezalet bir hollywood macerasi daha yasicaz..." diyip, arkadasimi patrice leconte'un son filmini izlemeye ikna etmekte basarisiz kalarak ve sinemaya girer girmez zenci populasyonunun beyazlardan daha fazla oldugunu anlayarak huzunlere ugrayip, hatta sinemadaki tek beyaz olmanin verdigi stresle zenci dostlarimizin yanina sinip ama filmin sonunda dostlarimizin da, benim de mosmor olarak ciktigimiz bir film olmustur collateral. zenci dostlarim mosmor oldular cunku butun film boyunca bagrip cagirarak, ciglik cigliga yirtinarak, patlamis misirlarini havalara firlatarak izleyecekleri bir zenci filmi beklentileri bos cikmisti. ben mosmor oldum cunku bu kadar onyargiyla igrenc olucagini dusunurek gittigim film gercekten basarili cikmisti, dreamworks basarili bir film yapmisti. her anlamiyla sinema literaturunde heat gibi adini kaziyacagini dusundugum, super yonetilmis, iyi oynanmis ve kim ne derse desin -klise,klasik, seri katil ve masum adam hikayesi falan filan okuduk elestirilerde-cok cok akillica ve en ince detay ve ayrintisinda bile bir estetik barindiran psikolojik, yerinde komik, heyecanli ve orjinal bir senaryo ile bezenmis tadina doyulmaz bir film olmus. tom cruise'u hic bu kadar karizmatik gormemistim diyebilirim. kisa gri saclari ve inanilmaz oyunculuguyla soguk ama derinliklerinde cok seyler barindiran, psikolojisi karman corman vincent karakterini bu kadar basarili baska kimse oynayamazdi galiba. jamie foxx kendini asmis bu filmde. ilk oynadigi ciddi rolu oldugunu dusunuyorum ve mann'in yonetirken cok s1k1ntilar cektigini tahmin ediyorum ama masum ama kurnaz, akilli ve ciddi taksi soforu rolunu cok iyi siyirmis foxx. mann'a mi helal olsun demeli kendisine mi bilemiyorum ama bir oyuncu olarak cok yollar kat etmis kendisi bu filmde.film oldukca yavas, hatta bir hollywood filmine gore inanilmaz yavaslikta basliyor ve ilk yarim saati sadece taksinin icinde geciyor. bu dakikalar film karakterleri tanitiyor ve taksideki konusmalar, karakterler arasindaki diyaloglar onlarin derinligine inmemizi ve psikolojilerini analiz etmemizi sagliyor. filmin geri kalan kisimlarinda da bu taktik cruise ve foxx arasinda devamli kullaniliyor ve filmi basarili kilan en onemli etkenlerden biri de sanirim takside gecen diyaloglar ve karakterlerin psikolojik karmasasinin basarili bir senaryo ile ekrana aktarilmasi. bir de bir club sahnesi vardi ki filmin en basarili action sahnesiydi kesinlikle ve son zamanlarda gorudugum de en iyisiydi. mann'in bir yonetmen olarak cok ilginc detaylara dikkat cekmesi ilgimi cekti. herhangi bir seri katil action thriller filminin aksine oldukca yavas ve cogu yerinde bir avrupa filmi kadar bol psikolojik konusma ve analizlerle bezenmis taksi sahnelerinin basariyla altindan kalkip kucuk ayrintilara dikkat cekebiliyor. la'in melekler sehri degil de ne yazik ki zavalli insanlarin neon isiklar ve luks yapilarin arkasinda yalniz ve mutsuz hayatlar yasadiklari anlamsiz ve kaybolmus bir sehir olmasina dikkat cekmis mann. ve filmin en guzel kucuk detaylarindan biri de vincent'in filmin basinda sehri tanimladigi kucuk hikayesiydi: yasli bir adam bir gun metroda kalp krizi geciriyor ve aninda oturdugu yerde oluyor. iki gun boyunca insanlar adamin oldugunun farkina varmiyorlar, trene iniiyorlar, biniyorlar, adamin yanina oturuyorlar, kalkiyorlar ve hic kimse adamin oldugunu farketmiyor ve adamin cesedi iki gun boyunca butun sehri dolasiyor. bir metropol de yasayip yapayalniz olmek daha guzel anlatilamazdi sanirim.
(ningyo - 12 Ağustos 2004 08:45)
evvela sezarin hakki sezara diyerekten yaklasik yirmi senedir izledigimiz kariyerinde tom cruise en ikna edici, bu baglamda burundugu karakterin tum ketumluguna karsi en samimi (!) karakterini oynuyor (magnolia yi saymazsak). yaslandirilmis, yuzu hafiften kirismis, golgeli, kirli sakalli adam, gecen sene samuraycillik oynarken yalvaran gozlerle "oscar istiyorum ben, oscar istiyorum" diye perdeye bakan kasinti tesekkulune fark atarken kendisini ayakta alkisliyoruz bu sefer. gercekten.miami vicedizisi ile yapimciliginin sahikasina cikan michael mann, nedense gise basarisi olmayan fakat ardindan kult seviyesine yukselen the heatile giristigi ikici yonetmenlik evriminde epey irtifa kazanmis gorunuyor artik. zira akillica kotarilmis, kayda deger diyaloglarin, temposunu ve merak duygusunu yitirmeyen ilgi ve heyecana mazhar senaryosunun ve yer yer de siddetlenen aksiyonun arasina oyle espaslar yerlestriyor, oykusune oylesine genis acilardan hatat zaman zaman disaridan ve izleyicinin inisiyatifine birakarak yaklasiyor ki eserinin hollywood un iddiali yapimlarindan biri oldugunu unutasi geliyor izleyicinin.mesela cazbarda gecen sahne atmosferi, muzigi ve suratimiza samar gibi inen finali ile neticelenen muhabbeti ile bizi collateral in basindan alip sanki bir muzik belgeselinin basina oturtuyor. nedensizce clint eastwood un birdunu animsamaktayim burda. aslinda gevelemem lafi yanliz kurtun caddede salindigi sahneye getirmemde. herkesin omrunde bazen hayati pausa alip, kendini yersiz, zamansiz, boyutsuz boşluga teslim ettiigi anlari filmine tasidigi kucuk bir zaman dilimiyle bir anda yukledigi gerilimi kesip izleyicisini audioslavein ellerine teslim ediyor.hulasa bildik bir aksiyondan ziyade usta isi kovalamaca, gerilim-dram fuzyonuyla karsi karsiyayiz, mann in 95 teki hiti the haet e saygi durusunda da bulunan. siki bir tom cruise izlemek için, saglam bir film izlemek için, iyi vakit gecirmek icin, nasil arzu ederseniz onun icin, ama mutlaka izleyin bu filmi. mutlaka bir sureligine etkisinde kalacaksiniz. ben kaldim ve shadow of the sun dinlemeye gidiyorum. --- spoiler ---metroda bir adam olur--- spoiler ---
(coldplay - 4 Eylül 2004 02:34)
hollywood' un gercekten cok guclu, hollywood'un gercekten cok zeki oldugunu gosteren bir film.. tam anlamiyla bir sanat eseri gercekten. bir sinema yapitini begenmesi icin avrupa' da cekilmis olmasi, goz makyaji akmis, corabi kacmis fransizca konusan kadin oyuncular barindirmasi yeterli olan zihniyet; filmi soguk, yetersiz ve mantiksiz bulabilir. ama bu filmin icerdigi estetik anlayisin, populer kulturun, sonuna kadar asla sona erdirilmeyen, aksine surekli alevlendirilen 'merak' duygusunun, inanilmaz guzellikteki renklerin, gizemin, basitligin ve kult yaklasimin farkina varmamak, michael mann' i dis macunu markasi sanmakla ayni sey bence..
(erk - 6 Ekim 2004 09:19)
jamie foxx filmin sonlarina dogru cep telefonuyle binadaki kiza polise telefon acmasini soyluyor. buyrun burdan yakin....
(mokota - 16 Ekim 2004 15:37)
--- spoiler ---vincentin maxi niye öldüremediğini merak edenler, aradaki kapının tam ortasındaki kurşun izlerine bakabilirler. malumunuz, vincent adam vurmayı omiriliğe bağlamıştır, iki göğse, bir alnının tam ortasına, milimetre sapmadan.--- spoiler ---
(cool n blue - 6 Kasım 2004 00:44)
--- spoiler ---tom cruise'un koşarken sandalyeye basıp düştüğü sahnenin çekim hatası olduğuna inanmak istediğim film.--- spoiler ---
(fair - 6 Kasım 2004 10:55)
--- spoiler ---iyinin ve kötünün sorgulandığı hatta izleyicinin iyi - kötü anlayışının allak bullak edildiği bu açıdan heat'le benzerlikler gösteren kanımca ondan daha başarılı film. daha da başarılısı için: (bkz: dog day afternoon)filmin başı: max iyi, vincent kötü. filmin sonu: değil! max zayıflığına "iyi bir olmak" gibi bir ambalaj bulmuş biri. vincent bu adi süsü yırtıp atıyor. max aynen vincent gibi kendisinin de pislik olduğunu görüyor. max aslında o geceden önce de iyi değildi. sadece eline kötü olma şansı geçmemiş, kötü olmak zorunda kalmamış biri. kendisinin ve insanlığın genelinin kötü olarak adlandıralgeldiği kişi olmak için bir nedeni olmayan biri. neden? tutkuları yok! sahneye max'in tutkuları çıktığında o da kötülüğe kahramanlık etiketini yapıştırmak şartıyla kötü olmakta bir sakınca görmedi, bir adam öldürdü! öldürdüğü masum muydu? vincent'ın öldürdükleri? hmm... vincent kötü adamdı, doğru ya. kim masum?vincent "tamamıyla kötü" etiketine, umursamazlığına acımasızlığına rağmen derviş bilgeliğinde. hayatın kendi gözlerinden görünen kısmını yalamış yutmuş bir adam.kurtlu shadow of the sun sahnesine gelincee.sözüm michael mann'e, tom cruise'a hatta chris cornell'a. kardeşim!çekmeyin böyle sahne! atmayın böyle bakış! çalmayın böyle şarkı! allah allah...bu filmi kesinlikle gece karanlıkta izleyin. kesinlikle yalnız başınıza izleyin. izledikten sonra da ölün! yalnız başınıza...--- spoiler ---
(yoldaki isaretler - 27 Mart 2005 16:08)
2004 yapımı gerilim öğeleri ve diyalogları çok iyi kurgulanmış micheal mann filmi. hiç bu kadar sağlam bir film beklemiyordum açıkçası! çok sağlam çok süper bir gerilim filmi olmuş. her an ne olabilir bilemeden izliyoruz, ikisi de kayıp iki elemanın bir takside buluşmaları ve olayların gelişmesi. hem tom cruise hem de jamie foxx çok iyi oyunculuk çıkarmışlar. diyaloglar da kaydedeğer harika ayrıntılar içeriyordu.-diyaloglar aklımda kaldığı kadarı ile yazılmıştır---- spoiler ---"max, bir adam l.a.'de metroda ölmüş ve 6 saat kimse onu fark etmeden dolaşmış.""hepimiz sonsuz boşlukta birer hiçiz, ne fark eder ki?""-rwanda'da sabah olmadan 10bin kişi öldü bunu fark ettin mi? hiroşima ve nagazakiden sonra bu kadar kısa zamanda bu kadar bir kıyımı önlemek için herhangi bir organizasyona falan kaydoldun mu, umrunda mıydı o zaman? sen lanet olası bir şişkoyu öldürdüğüm için bikbik ediyorsun.-ama ben hiç bir rwandalı tanımıyorum ki-peki bu şişko herifi tanıyor muydun?"--- spoiler ---süper bir film. izlemek lazım.
(azeroth - 20 Ağustos 2005 15:57)
Yorum Kaynak Link : collateral