Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Mart 2012 Perşembe, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Drama,Korku,Gizemli
Taglar             : Perili otel,otel,Han,küvet,Küvet içinde ceset
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Dark Sky Films , Glass Eye Pix
Yönetmen       : Ti West (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ti West (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Sara Paxton (IMDB), Pat Healy (IMDB)(ekşi), Alison Bartlett (IMDB)(ekşi), Jake Ryan (IMDB)(ekşi), Kelly McGillis (IMDB)(ekşi), Lena Dunham (IMDB)(ekşi), Brenda Cooney (IMDB), George Riddle (IMDB)(ekşi), John Speredakos (IMDB)

The Innkeepers (~ Ruhlar Oteli) ' Filminin Konusu :
class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" Yankee Pedlar Inn Oteli'nde çalışan iki otel personeli Claire ve Luke ve kapanmak üzere olan otel hakkında uzun yıllardır yayılan hayalet hikayelerini araştırmaya karar verir. Yirmili yaşlarda, görmüş geçirmiş bir kadın olan Claire (Sara Paxton) ve yalnız bir bilgisayar delisi olan Luke (Pat Healy) son kalan görevlilerdir; otelin hayaletli olduğuna inanmaktadırlar ve bunu ispatlamaya kararlıdırlar. Mesai günlerinin sonu yaklaşırken, sonradan psişik olan eski TV yıldızı Leanne Rease-Jones (Kelly McGillis) ve 353 numaralı odada kalmakta ısrar eden yaşlı bir adam gibi ilginç müşteriler otele giriş yaparlar. Garip olaylar birbirini takip ederken hem Claire hem de Luke neye inanıp neye inanamamaları gerektiğine dair önemli bir karar vermek zorunda kalacaklardır…


  • "fragmanı acaip bir şekilde the curse of monkey island'daki hayalet teyze minnie goodsoup'un hikayesini andıran film. bir intihal söz konusu mu izleyip göreceğiz."
  • "izlemeyin,izletmeyin denebilecek yapıda korku camiasının yüz karalarından yeni bir demettir."
  • "ileri sara sara yarım saatte izlediğim, sonra harcadığım yarım saate acıdığım inanılmaz kötü film. izlemeyin izletmeyin."
  • "yarak gibi bi' film.."
  • "olmasa da olurmuş. hayaletin olayı neydi, o kızı neden ve nasıl öldürdü, ihtiyar amca ne ayak, falan derken hiçbir soruya cevap vermeden biten film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izlemeyin,izletmeyin denebilecek yapıda korku camiasının yüz karalarından yeni bir demettir.


    (yahoumba - 12 Ocak 2012 21:08)

  • comment image

    doğru düzgün bir alternatifin yokluğunda gayet de gideri olan bir film. ben izledim ve pişman değilim.

    spoiler ibaresi içindekiler türkçe altyazı org dan alıntıdır.

    --- spoiler ---
    senaristliğini ve yönetmenliğini ti west’in üstlendiği, başrollerini sara paxton, pat healy ve kelly mcgillis’in paylaştığı the innkeepers korku/gerilim türünde bir yapım. filmde artık kapılarını müşterilerine kapatmak üzere olan eski bir otelde çalışan iki otel görevlisinin bu otelde daha önce kendini asarak öldüren bir kadının hayaletini bulmaya kalkışmaları ve bunun sonucunda başlarına gelen olaylar konu ediliyor.
    ---
    spoiler ---

    imdb trailer afiş


    (sierra leone - 25 Ocak 2012 03:38)

  • comment image

    bu ne lan filmi. ti west kendince korku janrina asilmaya calismis sinema kariyerinde ama yillar icerisinde insan tam tersi geriler mi... hadi geriledin de bu kadar mi olur. oncelikle soyleyeyim ki 2/10 bu film. korku/gerilim janri hastasiyim; o yuzden beklentim de cok yuksek degildir, genel olarak averaj bulurum filmleri. ama bu nedir simdi? filmin 2/3unde hicbir sey olmuyor nerdeyse, sonlarina dogru kendince artik olaylar gelisirken film "gelişme" bolumunde bitiveriyor gibi. sanki uzun metraji yakalayinca kesmis filmi. ulan hayalet arastiriyorsunuz ama hayalete dair hicbir sey dogru duzgun aydinlatilmiyor.

    --- spoiler ---
    sonra bi de cat diye hatun oluyor, niye?! korku filmlerinde "niye"nin sorulmamasina inanirim, sonucta korku, bazi seyler gizemli kalabilir mantigindayim. ama en azindan bir olay orgusu olur bir korku filminde -olmali-. hayaletin genel ozelligi kiminle temas ederse olduruyor ya da bizim hatuna bir garezi vardi vs. gibi bir olay orgusu yaparsin ki olunce ne alaka olmayalim. yani simdi oturucam ben ogreticem. tey.
    ---
    spoiler ---

    2 gunde anca izleyebildik. imdb'de notu 5'i gecen tum korku/gerilim filmlerini izlerim genelde. o yuzden sans verdim (gun itibariyla notu 5.8, ben izledigimde 6lardaydi...). bir de yorumlari okudum, ama kotu yorumlara ragmen ben bazen farkli dusunebiliyorum, sans vereyim olduydum; bok yemisiz. yeni anladik. afiyet olsun yitirilen zamana.


    (infected grail - 25 Ocak 2012 09:29)

  • comment image

    acikcasi eski tarz bir korku filmi olmak istermis de olamamis bir hali var filmin. ti west diye biri cekmis bayagi da ovuyorlar, kimdir bu ti west bilmiyorum, ben birtek adam west'i bilirim, palyaco batman olan. herneyse, giris ve gelisme asiri uzun tutuldugu icin yakinmalar var haliyle, ben de yakiniyorum, yakin lan beni! (100 numarali adam) baslangici 80'lerin korku filmleri gibi basladigi icin umutluydum ama baslangic yaklasik 70 dakika surdu. devaminda kalan sureye de varolan butun ama butun korku filmi kliselerini yerlestirmisler hicbir sekme olmamis. basroldeki kiz otistik davranislar sergileyip duruyor. hayir butun korku filmlerinde varolan sacma secimler yapan (bir korku ogesi varken olmadik isler yapip olmadik yerlere giden karakterler) bir karakterden bahsetmiyorum. bayagi zihinsel engelli hareketleri sergiliyor. tavirlari, konusmalari vesaire o kadar itici ki olecek mi kalacak mi umursamak mumkun degil. filmin karakter tanitim ve olay gelisimi de o kadar uzamis ki tam "hah simdi olaylar gelisecek" derken film bitiyor. sadece tek bir numarasi var ki o da kaderin degismezligi uzerine, ileride spoiler ile anlatacagim o yuzden bu koseden donun siz.

    filmdeki medyum kadin 3 hayaletten ve kiz bodruma giderse basina korkunc birseyler geleceginden bahsediyor. filmin sonunda aslinda o 3 hayaletten birinin kizin kendisi oldugu ve bodruma gitmesinin kaderi oldugu anlasiliyor (digeri de ayni gun intihar eden acayip yasli dede).

    butun numarasi bu yani koskoca filmin. basroldeki kiz itici ve moron, film sikici ve temposuz, yalniz yasli dede canliyken bile urpertici. eger izleyecekseniz yasli dedeye hurmetten izleyin. yoksa aynada kendinizi izleyin daha cok korkarsiniz.


    (lemre - 28 Ocak 2012 19:33)

  • comment image

    sene 2004.
    lise ikinci sınıfı okuyayım diye fransa'dayım. daha önce hiç karşılaşmadığım, tanımadığım bir ailenin yanında kalıyorum. adamlar avrupa kültüründen olmayan herkesi öyle bir kucaklıyorlar ki eve envai çeşit memleketten insan geliyor, kalıyor ve gidiyor. vesileyle feroe adalarından bile arkadaş yapmışım kendime, düşün. zaten içimde öyle büyük bir girişimcilik ruhu yatmadığından, evdeki yaşıtım çocukların da film izlemeyi sevmelerinden faydalanarak, bir sosyalleşme aracı olarak sinemayı kullanıyorum. artık o küçük kasabaya ne kadar film geliyorsa istisnasız gidiyoruz. o kadar insan, o kadar film derken iyice manyağa döndüğüm bir dönemden geçiyorum, kafam hep güzel gibi. böyle böyle bir gün sinemaya ong-bak diye bir film geldi. konuyu falan hiç okumadan bastık gittik. abi, bilemiyorum, çok acayip bir filmdi. üzerinden neredeyse on yıl geçmiş o finaldeki kalbe şırıngalarla adrenalin zerk etme sahnesini hala unutamıyorum. saçma da demeyeyim ama çok çok garip bir deneyimdi. başından sonuna kadar güldük, emeği geçen herkese çok teşekkür ettik. anlayacağın tam olarak neden çekildiğini, neden izlediğimizi hiçbir zaman çözememiş olduğum bir filmdi. yani az önce saçma demedim ya misal, ortalama bir "saçmaydı" ile geçiştirilemeyecek kadar saçma gelmişti çünkü izlediğimde. bana kalırsa bir film 'ortalama saçmalıkta' olma eşiğini geçince zaten bir şekilde güzel oluyor, neden bilinmez. neyse diyeceğim o ki; bu film the innkeepers'a rahat rahat nereden baksan bin beşyüz basardı. yani şu filmin yanında ong-bak bence bir şaheser.

    --- spoiler ---
    abi bu film nedir? yani hiç korkutmuyor oluşunu geçtim -belki daha ulvi bir amaca hizmet etmesi planlanmıştır- ama hiçbir yanı yok ki bir insan evladı şu yapımı savunabilsin. mal gibi başlayan ve yine aynı derecede mal gibi biten bir çalışma olmuş. eski bir aktris var ruhlarla bağlantı kuruyor, "abi onlar üç kişi ve sakın bodruma girme" diyor, sonra kız bodruma giriyor ve ölüyor. adam çıkıp aktrise "neden uyarmadın?" diyor, o da cevap olarak "yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu" diyor. bu yani benim filmden anladığım. bu filmi izledim ve yapabileceğim hiçbir şey yok. o kadar entry yazılmış izlemeyin diye ama izledim işte bodruma giren kız gibi. diğer ruhlar kimdir, neden kızı öldürdüler falan hiçbiri belli değil. bir ara kafalar güzelken adam kıza hallenince heyecanlandım ufaktan belki şu filmde beklemediğimiz türden de olsa az biraz aksiyon görürüz diye ama o da olmadı. neyse sonlara doğru bir adet hareket halinde ve çıplak yaşlı ölü adam gördük de standart korku filmlerinden beklediğimiz çıplaklık ihtiyacını giderdik. hakikaten vakit kaybı.
    ---
    spoiler ---


    (onytl - 2 Ağustos 2012 21:20)

  • comment image

    kendisi zarardır, ziyandır.

    buna harcanan zamana yazıktır günahtır.

    ben günaha girdim, yazık ettim, siz etmeyin.

    1/10 evet 1/10.

    bizim o dandirik dundirik yerli korku filmlerimiz bile buna 10 basar, 3 çarpar, 8 takla atar.

    yalnız şu da var ki bu film sırf yönetmeninin ismi için beğenilen filmlerden birisi de olabilirdi. iddia ediyorum, oyuncusuyla, oynanışıyla, içeriğiyle, ne bileyim hâli tavrıyla aynı bu filmin yönetmeni stanley kubrick olsaydı şimdi buralar hep armut ağacı dolmuştu. neden mi? (bkz: the shining)


    (citosumdan taso cikmadi - 6 Ocak 2013 23:22)

  • comment image

    yönetmen ti west'in vasat korku filmi denemesi.

    --- spoiler ---

    deneme olarak adlandırmamın sebebi, west'in önceden drama türünde filmler çekerken bir anda korku filmlerine yönelmiş olması falan değil elbette. şöyle ki, korku sinemasında örneğine sık rastlanılmayan bir tarz denenmiş filmde.

    bu gibi perili ev filmlerinde normal şartlarda karakterlerin -en azından başrol dışındakilerin- doğaüstü olaylara şahit olması ve kabullenmesi genelde filmin ortalarını bulurken; the innkeepers, hikayenin geçtiği otelde hayaletlerin cirit attığını baştan beri bilen ve aktif olarak onlarla iletişime geçmeye çalışan iki ana karaktere sahip. artık bir miktar modası geçmiş olsa da yine de belli bir gerilim dozu yaratmayı başaran bu inanma/inanmama süreci, filmde tamamen atlanmış anlaşılacağı üzere. daha önce denenmemiş değil kesinlikle, ancak ana akım korku sinemasında fazla rastlamadığımız bir durum bu. bunun direkt bir sonucu olarak ilk yarısını fevkalade sevdiğim, fakat olayların gelişimi ve bağlanış biçimini aynı ölçüde başarısız bulduğum bir film oldu the innkeepers. yönetmen adeta "ilk bir saatte vereceğimi verdim, katacağımı kattım" dercesine sallamış sonucu. finalin kısmen açık uçlu olması da bunda bir etken, zira potansiyeli olan bir hikaye ve üstünde tartışılacak bir sona sahip olmasına rağmen işleniş biçimi o kadar başarısız ki, bittikten sonra bunların hiçbirini yapmaya hevesi olmuyor insanın. yine de luke ve leanne karakterleri üzerinden dönen teoriler ilginçtir, filmi izledikten sonra hakkında biraz okuma yapmakta fayda var diye düşünüyorum.

    ha bir de, izleyen çoğu kimse benim gibi ıskalamış sanırım ama, filmin son karesinde claire'in hayaleti cam kenarında beliriyor.

    http://screenshotcomparison.com/…564_1489057326.png

    ---
    spoiler ---

    puanım 6/10.

    izleme listenizde ortalarda bir yerlere atın, öncelikli olmasa da bulunsun.


    (bruce parkus - 16 Aralık 2013 02:38)

  • comment image

    olmasa da olurmuş.

    --- spoiler ---

    hayaletin olayı neydi, o kızı neden ve nasıl öldürdü, ihtiyar amca ne ayak, falan derken hiçbir soruya cevap vermeden biten film.
    ---
    spoiler ---


    (mazut - 22 Ağustos 2014 15:58)

  • comment image

    ti west'in yönettiği the innkeepers naif bir korku filmi denemesi. görüntü yönetmenliği güzel olsa da kurgusal anlatım ve karakterler beni tatmin etmedi. izlemeden önce bir sürü olumsuz yorum okumuştum ama yine de merakıma yenik düşüp izledim ve beklediğimi bulamadım. bu seyrettiğim üçüncü ti west filmiydi. bir daha şans vereceğimi sanmıyorum.


    (awesome o - 18 Şubat 2015 02:30)

Yorum Kaynak Link : the innkeepers