anadolu'da perili, tekinsiz olduğuna inanılan mekanlar için kullanılan terimlerden biridir.

(songulyabani - 13 Kasım 2013 23:05)

blutv'nin korku dizisi. on bölümünü de alper mestçi yazıp yönetmiş. ay sonunda masum'dan sonra yayınlanıyormuş.

(zaman yolculugunda saatini unutan adam - 9 Şubat 2017 17:27)

alper mestçi'nin yazıp yöneteceği dizidir.
bu bende soru işaretleri yaratıyor, masum gibi kaliteli bir işle bizleri kendine bağlayan blutv zirveyi gösterdikten sonra kötü bir diziyle gelirse pazarlama intiharı olur, alper mestçi'nin cinli filmlerine aşinayız kendi kategorisi içerisinde değerlendirirsek çok kötü sayılmaz fakat insanlar artık bıktı, bu çok net olarak gözlemlenebilir, içimiz dışımız cin oldu anasını satayım, haftada 2 cin filmi vizyona giriyor.

bunun yerine yine alper mestçi'nin senaristleri içinde yer aldığı gen gibi psikolojik gerilim tarzında bir dizi yapılırsa ve blutv aynı masum'da olduğu gibi görüntüsüyle, oyuncu kadrosuyla üst düzey bir performansa imza atarsa mis gibi olur, doya doya izlenir.

bakalım, sahipli ismi direkt cin konulu bir film ismini çağrıştırsa da umarım yanıltırlar.

(highwaytohell - 20 Şubat 2017 14:11)

olayların geçtiği sahipli ev çağan ırmak'ın kabuslar evidir. ^{* *}

ayrıca belirtmek lazım ki kabuslar evi en iyi türk korku dizisi unvanını elinde bulundurmaktadır. özellikle hayal-i cihan ve son dans bölümleri hem oyunculuk, hem senaryo, hem de teknik açıdan eşsizdir. izlenesidir. cin, büyü falan yoktur.

edit: link

(tencere tava - 21 Şubat 2017 21:34)

cinli olmayan korku filmi ya da dizisi çekilemiyor mu? şöyle ürpertici bir seri katil bulun pat diye kessin ormndakileri, ya da bir virüs yayılsın insanlarda bazı etkileri olsun ( zombi olmak zorunda diil, aniden saldırganlaşsınlar , ya da hafızları gitsin), ya da ürpertici çocuklar falan olsun. ama yok türkiye'de hemen işin kolayına kaçılıp, cinler musallat olacak.
(bkz: korku filmi nedir?)

(taktaktaksii - 21 Şubat 2017 21:48)

sırf çağan ırmak'ın kabuslar evi efsanesi'nde geçen evin fragmanda olmasıyla ilgimi çekmiş korku dizisi.

yalnız cin temasından ne nemalandınız be arkadaş. türk korku filmi deyince başka hikaye neden yok?

piyasadaki tüm türk korku filmleri istisnasız illa ki cine bağlanıyor. kabuslar evi hariç.

biraz yabancı korku filmi izleyin. holywood yetmiyorsa uzakdoğu ve kore filmleri izleyin. ama artık size de gına gelmedi mi "cin"'lerden.

bak uzağa gtmeye gerek yok. kabuslar evi'ni izleyin yeter. adam her bölümde yol göstermiş.

gerilim deyince bunun uzaylısı var, azraili var, kurt adamı var, hayaleti var, reenkarnasyonu var. kısacası kabuslar evi'nin her bölümü farklı konseptte yol gösteriyor size.

ama ne yapıyorsunuz? ver alttan gerilim müziğini, karanlık mistik bir ortam yarat, sessiz sessiz giderken "bööööööö" diye kanlı suratlar ekrana girip bağırıp korkutsunlar. yani arkadaşım "gerilim filmi" böyle bir şey değil. eski lunaparklardaki korku tünelinden daha farklı birşeyler yapmalısınız.

girin google'a "türk korku filmleri" yazın. gelen tüm listelerde sıralanan filmler şunlar : dabbe, 3 harfliler, siccin, ammar cin tarikatı, cin karası, musallat, berzah cin alemi, mihrez cin padişahı, semum, el-cin.....

kısacası yok başka mevzu di mi? yapmayın arkadaşım çekmeyin "cin" temalı filmler artık. hobi olarak da yapmayın.

edit : entryi yazdığımda haberim yoktu. üç harfliler: marid, üç harfliler 3: karabüyü, siccin, siccin 2, siccin 3, musallat, musallat 2 filmlerinin yönetmeni alper mestçi yapmış bunu da. alperim yapma evladım etme evladım. cine takmışsın bozmuşsun kafayı. çarpacaklar göreceksin bir gün. hayal gücün sadece bu mu? ha pardon bir de bol küfürlü sabit kanca 1-2 ile de malı götürmece var arada. piyasayı iyi kapmışsın da ortada bir eser yok be çocuk ! parayı götürmenin yolunu bulmuşsun, elde recep ivedik örneği var tabii. nasılsa türk izleyicisi ancak bunları izler değil mi?

(concerta - 24 Şubat 2017 17:03)

masum'dan sonra çok ümitliydik. bir kere alper mestçi kötü bir yönetmen. belki şu zamana kadar istediği desteği bulamadığı için böyleydi filmleri diye düşünmüştüm ama öyle bir durum yokmuş net olarak kötü. oyuncu seçimi zaten bariz kötü. övmelik bir şey göremiyorum maalesef. ümidimi kırdı. ikinci orjinal dizilerinde bu olmamalıydı. üzüntülüyüm.

(dunyanin karsisindaki ev - 26 Şubat 2017 13:22)

dizideki en korkunç şey oyunculuk. zaten alper mestçi'nin en zayıf olduğu konu da bence oyuncu yönetimi. ama yiğidi öldür, hakkını yeme demişler;

--- spoiler ---
üçüncü bölümün son sahnesi, türk korku sineması tarihinin en ürpertici, en creepy sahnelerinden biri bana kalırsa. birkaç kere üst üste izledim resmen.
--- spoiler ---

final sonrası edit'i:

--- spoiler ---
allahım ne kötü senaryo, allahım ne kötü oyunculuk bu. o hocayı oynayan adamı çok mu aradınız? o adama 15 dakikalık monologu orta 2 öğrencisine kompozisyon ödevi diye mi yazdırdınız? bu ne kadar kötü senaryodur, sen aklımı koru yarabbi. mahkemeye versen insanlığa karşı suç olarak değerlendirilecek kalitede senaryo yazmış resmen adam.
--- spoiler ---

(kibariye nin annesi - 22 Mart 2017 22:59)

eskiden cuma geceleri trt'de korku kuşağı olurdu. hala o eski alışkanlıklardan cuma geceleri zaplayarak korku filmi bulmaya çalışırım. sonunda bulamayınca korku filmine en yakın şeyi izliyorum. ^*
dizinin yeni bölümlerinin cuma günü yayınlanması bu yüzden çok güzel oldu. o açlığımı bir süre de olsa gidermiş oldum. gayet de güzel bir diziydi.

alper mestçi benim türk sinemasında bu tür için en beğendiğim yönetmen. kültürden yararlanması, bu topraklarda aslında hepimizin bir yerlerden kulak aşinalığı olduğu hikayeleri anlatması çok hoşuma gidiyor. tabii ki ötekiler de bu kültürden gidiyor. ama bana göre diğerleri -ki aslında kimi kastettiğim belli- senelerdir hep aynı ses efektlerine, makyaja abanırken alper mestçi başka şeylere yükleniyor. senaryo ve kast seçimine. bu da daha eli yüzü düzgün bir şey ortaya çıkarıyor.

bu arada 21.yy de hala korku filmlerine "çok güldüm yeaa" diyerek cool olduğunu zanneden adamlar var. yersiz ve gereksiz.

(oe911 - 14 Haziran 2017 15:29)

masum'dan sonra blu tv üyeliğimi iptal edince bu diziyi torrentten indirmiştim ve bilgisayarımda öylece bir kenarda bekliyordu hiç izleyesim gelmemişti fakat bu gece oturup komple izledim ve bitirdim.

sözlükte yazılan bütün entryleri okudum iki kişi beğenmiş o kadar.

açıkçası bu dizinin yerli diziler yersiz uzun akımına kapıldığını düşünüyorum. neden derseniz alper mestçi'nin dizide işlediği konu siccin ve musallat filmlerinde yaptığı gibi 2-2 buçuk saatlik bir zaman diliminde işlenebilirdi. 10 bölüm ve ortalama 40 dakika dedin mi 400 dakikalık bir film çıkıyor ortaya. dizinin esas sorunu buydu bence. alper'e senin şu senaryoyu dizi yapalım mı? biraz sahne eklersin 150-160 dakika sürecek senaryoyu 400 dakika yaparız demişler ve yapmışlarda. senaryo kötülüğü bu yüzdendi bence.

diyalog konusuna gelecek olursak harbiden berbat ya. adam ağlanıp dövünürken kapı kendi kendine açlıyor öylece bakıyor ve içeri giriyor. adam orada bi tepki veriyor "noluyor amk!" der ne bileyim "ananı sikeyim noluyor lan" der. der de der yani. sanki internet için değilde tv'de yayınlansın diye çekilmiş dizi bu yüzden de doğallığını kaybetmiş. he bi de bu sahnenin devamında tepeden zincir düşüyor bizim esas oğlan tırsıyor fakat yine sıfır tepki. aynı sahnenin devamında esas oğlan aradığı şeyi buluyor yaptığı şeyi hatırlıyor duygu olarak resmen ölecek orada hüngür hüngür ağlıyor ama tek laf yok. insan bi "amk ne bok yedim ben", "nasıl yaptım böyle bir şeyi" falan filan tarzı diyalog bekliyor. yeşilçam'ın uyuşturucu kaçaklarını istanbul türkçe'si ile konuşturması gibi bir şey bu dizinin diyalogları.

yanlış hatırlamıyorsam dabbe 6'ya kadar cinleri bu şekilde efekt ile gösterme olayı pek yoktu. buda oradan etkilenmiş bence. ama dabbe 6 gibi ahım şahım efekt olan pek sahne yoktu bana göre.

final sahnesi ise harbiden kötüydü. hani öyle sonu belli olmayan muğlakta biten filmlerin final sahnesi gibi yapayım demiş ama sıçmış.

dabbe 6 şu an benim türk yapımı korku işleri için nirvanam. ondan sonra pek bir şey beğenmedim o yüzden sahipli dizisi de konu olarak daha güzel ve etkileyici bir şekilde işlenebilirdi. alper mestçi'nin senarist ve yönetmen olması bunu mümkün kılmadı maalesef.

bu arada;
https://i.hizliresim.com/0g5ba9.jpg
https://i.hizliresim.com/wgoqy2.jpg
https://i.hizliresim.com/8nyd3q.jpg
https://i.hizliresim.com/ey1rb8.jpg

şu 93 muhabbeti plakalar, kurana yapılan bir atıf mı bilenler eden varsa yeşillendirirlerse sevinirim.

sonuç olarak aşırı korkunçlu bir dizi bekliyordum ki korku filmi izlerken pek korkmayan birisi olarak açıkçası korkutmadı. ilk 3-4 bölüm zaten günlük hayat tarzı geçtiği için telefon ile oynayarak izledim. son 3 bölüm falan sardı.
ha izlenir mi yoklukta izlenir ama böyle bi anda bir şey çıksın etsin de hatun bana yanaşsın diye izleyeceksiniz izlemeyin daha etkili filmler bulabilirsiniz.

türk korku sektörüne gelirsek, şu cinli kuranlı diye eleştirenlere bir anlam veremiyorum ben. deist birisi olarak bir anlam veremediğimi belirtmek isterim. neden derseniz hollywood yapımlarında ortaya bir kötü ruh atılmıştır ve çoğu korku filmi bu kötü ruh üzerine yapılıyor. ondan sonra sönen ışıklar mı ararsın çarpan kapılar mı ararsın ormanda birden ortaya çıkıp elemanı sürükleyerek götüren siyah silüetler mi ararsın hepsi var. peki bunu bir mantığa oturtuyorlar mı??? kesinlikle hayır. o kötü ruh dedikleri niye orada? nedir o kötü ruh? bilgi var mı? yok.

ama mesela daabe 6'yı ele alalım. adamlar insanın kafasında konuyu film sonunda cuk diye oturtmuş mu evet oturtmuş. peki bunu kuran vasıtası ile yapması kötü bir şey mi? bence değil. en azından "yeeaaa kötü bir ruh var işte bunları avlıyor" mantığından güzel oluyor. ortadoğu din kültürünü yansıtması da insanları etkiliyor.

bu bölgenin kültürel değerleri ile korku yapılmasın diyenler ne bileyim bir seri katil olsun yada bir hastalık olsun insanlara hafıza kaybettirsin de onlar şunları öldürsün falan diyorlar. abi o zaman korku olmaz ki o gerilim olur. bunu diyen kafa psikolojik gerilim filmi olan testereyi korku filmi yerine izliyordur. öyle bir mantelite ile film izleyen insanında eleştiri yapması ironik...

(tam35izmir - 9 Aralık 2017 09:47)