2001 yapımı frank darabont filmi. bu film için 2 saat 26 dakika bana fazla geldi. göndermeleri yerinde olmuş.
laurie holden'ın oynadığı karakterin adı ilginçti. (adele)
harry trimble rolünde martin landau'yu görebilirsiniz. (ed wood-bela lugosi)
james whitmore'da var. (shawshank redemption- brooks hatlen)
ernie cole rolündeki jeffrey demunn'u yeşil yol'dan hatırlayacaksınız. burdan çıkarttığımız sonuç, frank darabont da aynı oyuncularla başka başka film çeken yönetmenlerden.

(johnny depp mania - 11 Mart 2007 21:52)

neden herkesin yerden yere vurduğunu anlayamadığım, aslında belki de sadece benim için çok özel olmasından mutluluk duyduğum, sinema salonlarına aşık bir bünyeye fazla dozda mutluluk verecek film, bence jim carrey'in en iyi filmi. evet, esotsm da dahil.

(okuryazamaz - 4 Kasım 2007 18:08)

izlenmemesi gereken, bokum gibi bir film ornegi. jim carrey'e aglamak yaki$miyor. filmde bruce campbell de var ufak bi rolde.

(disq - 6 Mayıs 2002 14:20)

jim carrey'nin komedi filmi disinda birsey yapmamasi gerektigini bize gosteren , beni sikintidan olduren cok kotu film. ayip.

(ahmet corleone - 6 Mayıs 2002 15:06)

bir filmi frank darabont yaparsa konu çok atış eften püften birşey olsada görüntü ve müziklerle süper hale geldiğini kanıtlayan bir film. belki darabont'un eski işleri^** kadar iyi olmayabilir fakat dvd koleksiyonumda mutlaka bir yeri olacak olan bir film.

konusu: hollywood'da yazar olan hede^* bir kaza geçirerek hafızasını kaybeder ve şirinmi şirin bir amerikan kasabasına düşer. kasabada savaşta kaybolan bir genç ile karıştırılır. kasaba için tekrar canlanma gibi birşey olur. hedenin eski kimliğini arayışı, kasabadaki kişiliğinin gelişmesi, renkli dakikalar geçirmesi ve gerçek kimliğinin peşindeki belaların onu kasabaya kadar takip etmesi... hede hangi hayatı seçecek hadi bakalım?

aslında filmin değindi başka bir konu var oda şudur: filmin geçtiği zamanlarda^*** amerika'da yaşanan komunist avının ve bunun hollywood üstündeki etkilerinin bir taşlaması. bunu hem çok başarılı bir taşlama olarak görmediğim hemde hurriyet televizyon ekine film özeti yazar gibi birşeyler yazma isteğimden dolayı yukarıda es geçtim.

konusu farkedildiği gibi abidik gubidik, peri masalımsı olan fakat çekim, müzik ve oyunculuğuyla gözleri dolduran bir film.

özellikle jim carrey'nin şaklabanlık yapmaması gerektiğini birkez daha hatırlatan ender filmlerden biri.^**

(tasslehoff - 6 Mayıs 2002 15:12)

(bkz: mr majestyk)

(abebe bikila - 6 Mayıs 2002 15:51)

(bkz: unamerican activities commitee)

(disq - 6 Mayıs 2002 16:17)

the majestic isimli filmde, jim carrey'nin yeniden açtiği sinemanin adi...güzel film ayrica...

(portakal - 7 Mayıs 2002 18:44)

baş karakterine yakıştıramadığı komunistlik ile sahip olduğu iddia edilen "mccarthy dönemi sorgulaması"nı gülünçleştirse de, eski amerikan değerlerini, banliyö yaşamını ve amerikan milliyetçiliğini körükleyen bir yanı olsa da; izlemekten zevk aldığım eli yüzü düzgün ailecek izlenebilir bir film.

laurie holden ise filmin geçmişten kopup geldiğini düşündürüyor insana grace kellyvari duruşu ve güzelliğiyle.

(caponsever - 7 Mayıs 2002 18:53)

st. joseph mezunlar derneğinin spor salonu.

(sirius - 13 Mayıs 2002 19:23)

(bkz: majestic 12)

(spacetimereality - 13 Mayıs 2002 19:39)

amerikalılara gene hayran kalmamız gerektiğini hatırlatan film,
bir toplum ki hatalarını biliyor, eleştiriye açık, alnı açık, başı dik,
hep kahraman ve hep onurlu ve hep ahlâklı,

tanrı amerika'yı korusun

(bkz: aptal yerine konmak)

(16bg - 13 Mayıs 2002 19:44)

sinema salonunda gecirdiginiz saatler boyunca "aman tanrim ben ne yapmisim, nedir benim bu cezam" diye ic gecirdiginiz, jim carrey'nin "bakin ben ciddi herifim" diye kendini kastigi ve sonunda da cok fena cuvalladigi, "yahu mccarthy filminin sirasi mi, ne alaka" diye dusunmenize yol acan ve benzer temayi "guilty by suspision" filminde cok daha iyi izlediginiz bir anlamsiz darabont yapimi. (bkz: frank darabontun takintilari)

(sleepwalker - 13 Mayıs 2002 20:06)

frank darabont'un 3.mucizesi olan, komünist olabilirsiniz bu ülkede gibi bi mesaj vermenin aksine, gençliğinizde hiç hatırlamadığınız, muhatap olmadığınız bi grubun herhangi salak bi toplantısında bulundunuz diye suçlanmamanız gerektiğini gösteren capravari bir sinema harikası..jim carrey gerçekten tekrar iyi bir iş çıkarmış..

(parma maniac - 16 Mayıs 2002 16:07)

(bkz: magician)^****.

(oza - 9 Haziran 2002 23:33)

--- spoiler içerebilir ---

2 saat boyunca sırf üzen, içini binbir parçaya bölen, son 20 dakikada ise hollywood klişesi nutuk çekişi ve mutlu sona bağlanan güzel bir film. martin landau'nun müthiş oyunculuğunun yanında jim carrey'in truman show'dan sonra 2. sulu komedi tarzı dışı çalışması olarak değerlendirilebilir. eğer sonu çok hollywoodvari olmasaydı daha çok kişi tarafından beğenilirdi ama yaşattığı mutsuzluk bir ömür boyu sürerdi.

--- spoiler içerebilir---

(levyashin - 24 Aralık 2008 19:09)

jim carrey' nin ağlamasının, komikliğine gölge düşürdüğünü sananların gereksiz eleştirdiği, sevmediği film. çoğu sinema eleştirmenine göre, harika bir iş çıkarmıştır jim carrey. mimik kaslarını harika bir şekilde kullanan biri için, çok zor olmasa gerek bu başarı.

(drdolantin - 25 Mart 2009 19:05)

ne bir kas becerisi, ne de akrobatik haraket isteyen, tek istediği gerçek bir oyunculuk olan film. bu oyunculuğu da jim carrey'i sömürerek halletmişler, ha bunu bir başkası da oynayabilirdi ancak jim carrey de gayet oturmuş role. konu olarak vasat ancak savaş sonrası yaşantısını iyi yansıtmış.

(james alan - 8 Haziran 2009 01:59)

jim carrey'in ba$rollerini ustlendigi, fazla gurultu patirti yapmadan sessiz sedasiz vizyona girmi$-cikmi$ bir film. konusunu hayattan beklentilerini kaybetmek uzere olan ve $anssizligindan muzdarip bir adamin 2. dunya sava$i sonrasi yillarda gecirdigi bir kaza sonrasi ya$adigi degi$ik hadiselerden almakta.

(hyperion - 28 Ağustos 2004 18:27)

kara listenin ve abd'nin ikinci dunya savasi'na katilmasinin amerikan halki uzerindeki etkilerinin anlatildigi filmdir..

--- spoiler ---
filmin acilis sahnesi akillara zarardir.. efendim bu sahnede yapimci tayfasi senaristin basina toplasmis su soyle olsun, soyle acindiralim da filmimiz gise yapsin telasesindedir.. kariyer pesinde olan, b tipi filmlerden bunalan senaristimiz de her seye basina sallamaktadir.. velakin, lise yillarinda katildigi bir ogrenci toplugu toplantisi nedeniyle kahramanimizin komunist diye yaftalamasi bu kariyer planlarini cope goturur.. sonrasinda bir kaza ile hafizasini yitirir, sakin bir kasabada ikinci dunya savasi'na giden birisinin yerini alir.. burada the majestic adli sinema salonunu tekrardan isletmeye acar, yerine gectigi kisinin sevgilisiyle bir duygusal birliktelik yasar vs. vs. vs... olaylar gelisir.. filmin sonunda ise bastaki adamdan eser yoktur, kendisini yargilayanlara amerikan anayasasini gosterir, cesur girisimlerde bulunur falan.. boyle bir filmdir.. hos bir filmdir, guzel bir filmdir..

the majestic'de gosterilen bir filmde dunyalilar bir uzayliya -uzayliya "biz dostuz" dese de- ates acarlar.. bu, amerikan toplumunun o donemde yabancilara -ister uzayli ister komunist olsun- nasil baktigina dair bir gondermedir..
--- spoiler ---

(whatdreamsmaycome - 12 Aralık 2005 22:05)