The One (~ Tek) ' Filminin Konusu : Bilim, quantum tünelleri olarak isimlendirilen yeni bir teknoloji icat etmiştir. Bu teknoloji sayesinde insanlar, paralel evrenlere gidebilmekte ve dertlerinden arınabilmektedir. Suçlular da bu teknolojiyi kullanmaya başlarlar. Bunları engellemek üzere yeni bir polis teşkilatı kurulmuştr. Bu örgütün eski ajanlarından biri olan Gabriel Yulaw'ın ise bambaşka bir amacı vardır. Bu da paralel evrendeki Yulaw'ları öldürerek tek olmak, en güçlü olmaktır. Eski ortağı olan Harry ve onun ortağı Evan, Yulaw'ı durdurabilmek üzere onun peşine düşeceklerdir.
Huo yuanjia(2006)(7,7-69114)
Jing wu ying xiong(1994)(7,5-21891)
Unleashed(2005)(7,0-93797)
Kiss of the Dragon(2001)(6,6-61795)
The Forbidden Kingdom(2008)(6,6-95904)
War(2007)(6,3-80813)
Romeo Must Die(2000)(6,1-68751)
Hak hap(1996)(6,1-10409)
Cradle 2 the Grave(2003)(5,8-38662)
annihilator - all for you albümünden leziz bir parça. sözleri de şöyle;you are the one but so far awayto be with you, there's no other wayyou kiss and you touch so perfectlyi need to hold you close to mei want you and i need you, like no one else beforeright here and right now, i can't take this anymorei wanna be yours forever, a king for and a queenbut not in a story, not in a dreami try to put myself to sleep but i miss the one i lovei miss the one i lovei think i got myself in deep with an angel from aboveyou're the one i love
(thunder - 11 Ekim 2006 18:11)
bir ütopya, mükemmel olan herhangi bir şey.
(mortifera - 21 Şubat 2002 17:09)
filmin konusu şöyle: bir tane evren yoktur birçok evren vardir. jet li kendi kendini yiyip bitirmektedir. olaylar gelişir... ilerleyen zamanlarda jet li iki motorsikleti birbirine vurur...
(portakal - 12 Nisan 2002 00:05)
alamet-i harikasının vanilya olduğunu düşündüğüm bir bardak sıcak süt, bir dilim çiizkek mübarek. altın sarısı ambalajınla, fiyatınla, kokunla yaktın beni dolce.
(auburn - 25 Haziran 2009 21:22)
beyin var olma ihtimaline bile imkan vermezken, kalbin salak gibi beklediği.ah be ally mcbeal! ben senin yüzünden bekliyorum bunu yıllardır, gelen yok giden yok. yazık değil mi bana?
(freya - 9 Kasım 2009 18:11)
tavsiye üzerine keşfettiğim koklayınca damakta baileys tadı bırakan koku. *
(rapper134 - 11 Aralık 2009 15:46)
hani o the one var ya...hani yıllardır anlatılan, filmlerde şarkılarda bahsedilen...aslında yok öyle bir şey! valla yok!rağmen sevmek var ama, bir şeye rağmen onu sevmek ya da bir şey için onu sevmek...örnek veriyorum: beni sevmemesine rağmen onu seviyorum("beni, benim onu sevdiğim gibi sevmemesine rağmen onu seviyorum" demek var)örnek 2: beni sevdiği için onu seviyorum(beni o kadar çok seviyor ki onun için onu seviyorum(tabi ki onun kadar değil))bu 2 örneğimizde the one'a rastalanamadı...lütfen daha sonra tekrar deneyiniz...
(wellwisher - 19 Ağustos 2010 23:44)
"parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte."cemal süreya
(anhydra - 19 Ocak 2012 10:41)
ilk aldığım parfümdür kendisi. dolce&gabbana versiyonu tabii ki. böyle evladım olsa öyle severim onu. hiç unutmuyorum 60€'ya almıştım free shop'tan hollanda'ya giderken. hollanda'da kullanmıştım. kaç sene oldu dur bakayım, hah, üç sene olmuş resmen alalı. hala bitirmedim inatla. böyle dibinde bir milim kalınlığında var. yıllandıkça daha da kalıcı oldu doğal olarak. böyle alıp sürerim, bütün gece gitmeyi bırak dolaba koyduğum anda dolaba siner kokus güzel gabbana'mın. candır can. notalarına gelirsek:üst notalar: liçi (bkz: kral meyvesi), mandalina, şeftali, bergamotorta notalar: zambak, kırmızı erik, yasemin (ki inanılmaz anlaşılır bu yasemin), mügealt notalar: musk, vanilya, kabe samanı (bkz: andro pogon), amber bence kokunun ilk başta ağır gelmesi tamamen alt notaların güçlü olmasından kaynaklı. kabe samanını pek bilemiyorum ancak musk, vanilya ve amber parfümün kalıcı ve sağlam olmasını sağlıyorlar kesinlikle. başlarda hissettiğiniz o turunculuk da tamamen mandalina ve şeftalinin eseri bence. bergamot çok ufaktan da olsa seziliyor. ama asıl vurucu nota kesinlikle yasemindir bu parfümde. yasemin hastasıysanız bayılırsınız ölürsünüz. hele de vanilyayla karışınca offfs. bu da ne yazık ki ortalama ağırlıkta bir parfümdür ve günlük kullanımdan çok akşam kullanımına uygundur. kazak kokusudur, yani kışları ve sonbaharları en güzel halini alır. gerçi benim yazın kullanmışlığım var ancak yazın kesinlikle ağır geliyor ne kadar severseniz sevin. biraz daha açık renkte bir parfümdür bence ve giydiğiniz çoğu şeyle uyumlu olacaktır. bu yüzden tercih edilesidir zaten.ayrıca arkadaşlarım üzerimde o kadar beğendiler ki "bu senin parfümün olsun eveeet!" diye kaç kere üstüme atladılar. zaten benimdir, canımdır, en güzeldir. yeni şişesini kıyıp alacağım galiba.
(ornitorenk gagali memelidir - 13 Eylül 2012 18:35)
genelde "seçilmiş, özel olan, tek olan, o" şeklinde tanımlanan, sevilen kişiye yakıştırılan unvan. ancak bir insanın the one olması diye bir şey yok. the one dediğimiz aslında kendi içimizde, zihnimizde, duygu dünyamızda yer alan bir yerdir ve oraya girmesine izin verdiğimiz, girmesini istediğimiz ve orada tutunmayı başaran insanlar vardır. biz seçtiğimiz için, oraya yerleşmesine izin verdiğimiz için seçilmiştir. bize bu kadar yakın olmalarına izin verdiğimiz için, duygularımızı ona açtığımız için özeldir. bu kadar özel bir konuma gelebilen, ilgimizi ve sevgimizi bu yoğunlukta paylaştığımız tek bir insan olabildiği/olması gerektiği için tektir.insanları "o" olduğu için sevmeyiz, biz sevdiğimiz için "o" olurlar. bizim verdiğimiz değer kadar değerlidirler. ve bizim verdiğimiz bu değer ve sevgi sayesinde özeldirler. yani zeki müren "beni sizler yarattınız" derken aslında abartmıyordu. herkesi kendi the one'ını kendi içinde yaratıyor, bu payeyi insanlara kendi elleriyle veriyor. the one dediğimiz aslında herkesin inanmaya dünden razı olduğu bir hayal kahramanı.
(james choice - 22 Ekim 2012 17:10)
jet linin büyük bir babacanlık örneği gösterip, 3 kişilik oyunculuğuna rağmen tek kişilik ücret aldığı 47 dakikalık film. bazı sahnelerin ağır çekimde gösterilmesi ile 77 dakikaya uzatılabiliyor. ama en güzeli blok yaparak bir saatte izleyip kurtulmak.
(hoze - 2 Ağustos 2003 23:44)
matrix'te yeniden dogmasi beklenen esas oglan
(soulfly - 4 Mart 2001 16:42)
"neredesin ulannnn" diye sorduğum kişi.... geleceksen gel artık başlatma babanın şarap çanağına...aylardan sonra gelen edit: bu entry'nin girildiği akşam gözlenmiştir kendisi... vay anasını be, evren duymuş sesimizi...
(police disco lights - 3 Mayıs 2013 16:36)
paralel evrenler gibi nefis, orasindan burasindan çekistire çekistire bitirilemeyecek deriiiiiiin bir mevzu varken pek de basarili olamamis film... yakin zamanda birdenbire ortaya çıkan jet-li hastaligim nedeniyle geçenlerde tekrar izledim. daha dogrusu yeniden izliyor oldugumu fark ettim. oysa ki seyretmisim ama seyrettigimi tamamen unutmusum ki bu da filmin benim açimdan ne kadar silik oldugunu gösteriyor. övünmek gibi olmasin, filmlere gelince balik hafizama bisiiler olur ve her filmi kare kare hatirlarim, en kötü filmi bile (gereksiz mi ne?)... bunu unutmusuz iste, o kadar ki, ay ne güzel jet-li, hiç seyretmedim edasiyla atlamisiz filme. oha oha... sonra sorunun ne oldugunu hatirladim. ben bunu ilk kez bilimkurgu hevesiyle seyretmistim. e tabi filmde bu hevesi karsilayan (ki süper de yapabilirmis isteseymis, konu pek bir müsait) bir sey olmayinca atmisiz hafizanin çekmecelerinden... ee peki, bu sefer jet-li hatrina seyrettik filmi de n'oldu? daha iyi oldu tabi, beklentimiz farkliydi ama yine de ih ih diyesi geliyor insanin. yardimci oyuncular hiç fena degil, senaryo kötü olsa da da konu iyi, jet-li amcam yine güzel güzel hareketler yapmis, tamam, prodüksiyona da para harcanmis ama yine de bir tv filmi hali var sanki... hallmark imzasi ne zaman çikacak diye bekledim. bunun üzerine, her ne kadar fanatigi olmasam da, bana garip gelen diyaloglar, mimikler vb. seylerle dolu olsa ve saçma gelebilse de, hong kong sinemasi dedim. jet-li abi, senin yerin orasi dedim. sen yine uzat, tek örgü yap su saçlarini; al eline kilicini, "spear"ini, dragon ol ama the one olma, e mi? ayrica güzel gözlerinden de öperim. haa, bi de bana 1-2 hareket gösterirsen kölen olurum, aninda döneklik eder ve the one'a 10 üzerinden 10 veririm... bu da böyle biline. tesekkür ederim.
(galileo - 22 Ocak 2004 11:26)
sertab erener'in no boundaries albumunden leziz bir sarki.. hatunun oyle bir "craving" deyisi vardir ki tadindan yenmez.. morning sun shines into my room the room you just walked out for the first time still not feel the width of scent of your skin i hear your baby talk in my mind i wonder am i in your mind a night just a night only a few hours how can it change my whole life a man just a man know him a few hours how can he fill my whole heart ever craving is he the one i've been waiting for i am too proud to call you on the phone and you are a man and i know man forget easily i hope not that easily a night just a night only a few hours how can it change my whole life a man just a man know him a few hours how can he fill my whole heart ever craving is he the one i've been waiting for.(2) the one i've been waiting for i've been waiting for i've been waiting for i've been waiting
(jamie lee - 26 Mayıs 2004 01:17)
"jet li bütün dövüşleri kazanıyo, bi de kendi ile dövüşsün bakalım kim kazanacak" diye çekilmiş bi film.
(trenchkot - 13 Ekim 2004 00:44)
ikili ili$kiler soz konusu oldugunda "dogru insan" anlamina gelen kelime. secilmi$, ozel olan, tek olan, "o" ...
(poison - 31 Ekim 2001 16:30)
jet li'nin paralel evrenlerle ilgili yeni filmi. filmi görmedim ama çekilen sürreal dövüş sahnelerine mantık katmak için yazılmış bi senaryo olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum...
(belit - 23 Kasım 2001 05:10)
sevgililerin birbirine yapmaya bayıldığı bir geyik, muhteşem palavra formatı*. herkesin eşine dostuna anlatmaya bayıldığı, bu sefer the one'ı buldum muhabbetinin kaynağı.
(6 45 - 5 Aralık 2001 00:40)
bazen gerçekten bulunabilen sevgili modeli. ve kaybolabilen ardından.
(bloodymary - 10 Aralık 2001 13:29)
Yorum Kaynak Link : the one