• "sergey loznitsa tarafından yazılıp yönetilen 2018 yapımı film. adından da anlaşılacağı üzere donbass'taki savaşı konu alıyor."
  • "ukrayna'nın oscar adayı, kara mizah filmi. türkçe fragmanı"
  • "bu filmi izlemeden bir gün öce cuaron'un roma'sını seyretmiştim. tam bir "attan inip eşşeğe binme" durumu oldu benim için. hala anlamıyorum neden bize o anlamsız düğünü yarım saat izlettiler! neden!"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ismini donets havzasından (donetskiy baseyn) alan bölge. ukrayna'nın doğusunda bulunup şu an donbass savaşı 'nın yaşandığı yerdir. en büyük ve önemli şehri, şu an savaş nedeniyle bambaşka bir halde olsa da donetsk'tir. kömür başta olmak üzere çok çeşitli yeraltı zenginliklerine sahiptir ve bu sebeple rusya ve çevresindeki ülkeler için daima önemli bir bölge olmuştur. lyube'nin spyat kurganı tyomnie'sini dinleyip de donbass'ı görmek istemeyen yahut donbass'ın içinde bulunduğu durumu düşünüp de üzülmeyen şüphesiz ki bizden değildir. maalesef, donbass da artık genç adamların güzel işlere gidebildiği bir yer değildir.

    göz dol duygulan


    (der meister - 7 Nisan 2017 19:38)

  • comment image

    sergey loznitsa tarafından yazılıp yönetilen 2018 yapımı film. adından da anlaşılacağı üzere donbass'taki savaşı konu alıyor.


    (rasim ozan - 19 Ekim 2018 21:44)

  • comment image

    eleştirmeye bile değmeyecek vasat altı oskar adayı filim. film bile diyemedim ya la.

    edit: şimdi bu film hakkında filmden çıkar çıkmaz, en kısa ve öz yorum yapan biri olarak geniş geniş yazacağım.

    film baştan aşağı kara mizah unsuru taşımaya çalışıyor. yani zorlama eleştiriler seyirciye “sen anlamazsın, bak bak nasıl eleştiriyoruz.” minvalli dili var. şimdi filmde şu var, yılan metaforu. bilenler bilir; başka sinema filmleri bir metafor üzerine kuruludur. sinematik açıdan marjinal yapımları çokça görürüz. yani filmden çıkar çıkmaz düşündüğüm şey başlangıcı bitişi aynı oyuncular, en az bir oyuncu öteki sahnede var falan; saat gibi işlemesi amaçlanan kopuk konularda dünyalar falan yine, hmm bu olsa olsa savaşın kendi döngüsünde sarmal yapısı demektir, yutmak tabiri tam olarak demiştim. ve iddia ediyorum hala bu amaçı taşımışlardır.

    bir kere objektif mi ona bakalım. kesinlikle değil. izledikçe hak vereceksiniz. ve bence evrensel bir dili yok filmin. savaştan ötürü mü bilmiyorum. yani anlamak için açıp ukrayna’yı olanı biteni incelemek gerekiyor. o da ne derece mümkün bilemiyorum altan.

    teknik açıdan en iyi kameraman abimiz var avrupa’da bilinen. ona pek lafım yok bu arada. ama objektiflikten sınıfta kalan bir yapım. sosyalist ve faşist yaklaşımlarla daşdaş geçen yerler oldukça fazla. ama insan yine şunu diyor; “eeeee ?”.

    şahsen avrupa filmlerine ön yargılıydım. bu algım değişti, ukrayna rusya gibi yapımlara ön yargılıyım. hatta slav diye de not düşebilirim. adamlara en iyi başrolü versen de izlenmeyecek yapım ortaya koyarlar. net.

    filme dönelim. bence her oyuncuya eşit süreler verilmiş. komünistik bir yapı ile biz eşitlikçiyiz mesajı da olabilir, filmde birisi sivrilmesin de olabilir.

    çok spoiler vermek istemiyorum, ama çoğu karakter yukarıda dediğim gibi peşi sıra farklı hikayelerde yer alıyordu.

    bütün bunlar hala beş para etmez gerçeğini kafamda değiştirmiyor. aşağıdaki yazarlara da taş atmış oluyorum.

    filimi izleyin, ama filmleri de izlemek şartıyla...

    artıları: çekim kusursuza yakın. tek olumlu yanı bu olabilir.

    eksileri: zayıf oyunculuklar, gereksiz bir düğün sahnesi.(en sıkıcı yer denebilir, taşıdığı siyasi göndermenin taa aq), akıcı gibi görünen kopuk sahne geçişleri, siyasi unsur taşımak için savaşın yansıtımının zayıf olması; bize savaşı hisssetmiyor.

    (bkz: beş para etmez)


    (soyadi white olan zenci - 15 Aralık 2018 21:36)

  • comment image

    yer yer mockumentary‘e **kacan uslubuyla harika bir anlatima sahip. tam bir ukrayna filmi. o topraklardaki hayata bakis acisini sahane yansitmis.

    --- spoiler ---
    oncelikle, benim kisisel dusuncem filmde tek emperyalist gucun amerika olmadigi gerceginin alti cizilmis. ustumuzde rusya denen buyuk bir ayi var ve bundan kimsenin haberi yok.

    filmin sordugu temel soru bence, devletin, iktidarin kimin icin oldugu. iktidarin gucunu korumak icin yapamayacagi hic bir seyin olmadigi. devlet politikalarinin insanlar icin oldugu ileri surulerken, insanligin kenarindan bile gecmemesi.

    filmde hem ukrayna yonetimine hem de ayrilikcilara getirilen elestiriler var. bu elestirilerden en buyuk payi, bence hakli olarak, milis gucler ve rusya aliyor. kontrolsüz ideolojik fanatizmin, esitlik diye yola cikan bir fikirde bile nasil esnedigini ve insanin kopegi oldugunu goruyoruz. filmin analoji kurdugu olaylari sarkastik bir bicimde kusursuz ele almasi sahane.

    beni en cok etkileyen sahne militarist evlilik toreniydi. rusya ile ayrilikcilarin sacma sapan evliligi resmedildigi gibi komik gercekten.

    filmin sonunda da bence oyuncularin oldurulmesinin; yapilan elestirileri ne kadar inkar etseniz de gercekler bunlar, oynanilan tiyatronun farkindayiz, mesaji veriliyordu.
    ---
    spoiler ---

    yer yer sure olarak uzun olan planlar aliskin olmayan seyirci icin sıkıcı gelse de her sahnenin, her planin bir anlami var. filme sabir gosterip biraz sorgulayarak izlerseniz muthis keyif alirsiniz.

    imla


    (tintoretto - 18 Aralık 2018 16:54)

  • comment image

    filmi seyrettim, bu loznitsa'dan seyretiğim ilk film, kim ne yazmış bir bakayım dedim,basınımız filme fazla ilgi göstermemiş, murat erşahin'in eleştirisini buldum, şöyle diyor erşahin;

    "...ukrayna-almanya-fransa-hollanda-romanya ortak yapımı, hiçbir ayrım yapmadan bölgede yaşamı yok eden her kim ve ne varsa taşıyor kamerasının önüne" http://www.sinemamuzik.com/…etay.aspx?haberid=23736

    gerçekten öyle mi acaba? hem erşahin hem de bir üstteki yazar (bkz: tintoretto) loznitsa'nın kamerasının savaşın her iki tarafındaki (ukrayna ve rusya destekli ayrılıkçı ruslar) haksızlıkları gösterdiğini söylüyorlar,

    bu yorumları okuyunca acaba aynı filmi mi seyretik diye düşündüm, belarusya da doğan ukraynalı yönetmen sergey loznitsa ortak yapımcıları arasında ukrayna kültür bakanlığının da olduğu donbass filminde gerçekten de ukrayna daki iç savaşı "tarafsızca" yansıtıyor muydu?

    bana kalırsa, anlatım dilini bunuel'in "özgürlüğün hayaleti"nden alan (ki bunu kendisi de doğruluyor https://www.thewrap.com/donbass/) bu film aldığı prestijli "2018 un certain regard en iyi yönetmen "ödülüne rağmen başarılı bir ukrayna propaganda filmi olmaktan öteye geçemiyor,

    bunun en temel nedeni de ukraynada yaşanan bu kirli savaşı sadece ukrayna cephesinden anlatması, oysa tarih bize göstermiştir ki savaş başladıktan sonra kimin haklı kimin haksız olduğunun bir önemi yoktur, savaş bir kere başladı mı bulaşanı da kendine benzeten bir çamurdur,

    bu anlamda donbass, ayrılıkçı rusların manipülasyonlarından bahsederken bu kirli savaşın bir tarafını iyi diğer tarafını kötü göstermek suretiyle eleştirdiği manipülasyonu kendisinin yapması bakımından oldukça ironik bir örnek oluşturuyor


    (komisario palmu - 20 Aralık 2018 20:53)

  • comment image

    film 60 küsür kişilik salonda 28 kişi ile başladı.
    30.ncu dakikada 6 kişi çıktı.
    65.nci dakikada 8 kişi daha çıktı.
    95.nci dakikada 4 kişi daha çıktı.
    filmin bitmesine 5 dakika kala 7 kişi daha çıktı.
    3 kişi kaldık.
    son sahnede film künyesinin ucu gözüktü 1 kişi daha çıktı kaldık 2.
    ağır bir film.
    sanırım izleyenlerin beklentisi daha akıcı yöndeydi ki sonunu beklemedi kimse.
    sonuna kadar bekledim ama hakikaten bazı bilgilere sahip olmadan bu filmde anlatılanları anlamak mümkün değil.
    bazı şeylerle enteresan bir dalga geçme, yüze vurulan bir gerçeklik, bolca dram var.
    özellikle iç savaş, ayrılıkçı görüşlerin ne kadar keskin ve acımasız olduğu güzel aktarılmış.
    rusya ve ukrayna arasında yaşananların toplum üstündeki etkilerini çarpıcı yönleriyle kısa kısa aktarmış.
    oskar adaylığı için boşa atılan mermi diyebiliriz zira sinemada değil de evde izlenir bence.


    (icemanr - 21 Aralık 2018 08:52)

  • comment image

    bu filmi izlemeden bir gün öce cuaron'un roma'sını seyretmiştim. tam bir "attan inip eşşeğe binme" durumu oldu benim için. hala anlamıyorum neden bize o anlamsız düğünü yarım saat izlettiler! neden!


    (orrin - 22 Aralık 2018 00:53)

  • comment image

    filmi başta çok dikkatli izlemedim. daha sonra karakterlerin farklı yerlerde birkaç kez gözüktüğünü fark ettim ama geç kalmıştım. başta politikliği çok etkilemiyor, mizah yönüne çekiyor seyirciyi fark etmeden acınacak hale gülüyorsunuz ama finalinde yine başlangıca dönülüyor, farklı şekilde. sonra doğru hüzünlendim. bilemiyorum, kafamı karıştırdı bu film. oscar için çok iddialı geldi ama karakterler arası geçişin önemli olduğunu düşünüyorum en azından izlediğimden memnunum.


    (fiskosortusu - 30 Aralık 2018 22:44)

Yorum Kaynak Link : donbass