güzel film. aşık bi çiftin mücadelesi var filmde, ama ikisi de macgyver gibiler bu arada.
hollywood'un gelmiş geçmiş en karizmatik adamını (bkz: humphrey bogart) maymun olmuş bi halde görmek (lafın gelişi söylemiyorum, basbayaa maymun taklidi yapıyor, rick blaine ve maymun?, gerçek oyunculuk diye buna derim) sizi şaşırtacaksa (ben basbayaa heyecanlandım) izlemelisiniz. bogart da hepburn de dünya tatlısı tipler, ayrıca son derece absürd olmakla beraber senaryo da keyifli. bir sandal ve bir çift ile iyi film nasıl oluyor, böyle oluyor. diyaloglar sevimli falan filan.

(magdalena - 18 Kasım 2006 17:21)

amerikan hanzoluğu ve ingiliz 'ass'aletinin müttefikliğini kutsayan, su gibi akan ve sonunda yok devenin taşşağı dedirten bogey klasiği.

(axellennox - 3 Ağustos 2007 00:43)

john huston filmin afrika'daki çekimleri sırasında sık sık seti terkederek fil avlamaya gidermiş. hatta bir gün katharine hepburn'ü de önüne katmış ve o gün ormanda ölümlerden dönülmüş.

huston'ın bu saplantısı 1990'da clint eastwood yönetiminde white hunter black heart adındaki filme bile konu olmuş.

(axellennox - 3 Ağustos 2007 00:56)

ayrıca imdb'de film oylamasında 7 almıştır benden

(silverkitten81 - 9 Kasım 2007 23:27)

muhtesem bir 2face idibia sarkisidir.. sozlerini de yazayim tam olsun :

yeaeyaa you are my african queen ohh lard ohh lard mmm
just like the sun light up the earth you light up my life mmm
your the only i ever see with a smile so bright(ya)
and just yesterday you came around my wayy
you changed my whole sceneary with your astonishing beauty (oh)
you couldn't make a brother see
an ordinary thing a supernatural being and o
you are brighter than the moon, briteghter than the star i love u just da way you are

chorus
and you are my african queen
the girl of my dreams
you've take me where i've never been (ya)
you make my heart go dingalingaling (oh i)
you are my african queen
the girl of my dreams
and you remind me of a thing and that is the african beauty heyy

heyeyaa ohh you are my african queen oh lard ooo lard mmm
out of a million you stand as one we are standing one mmm
i look into your eyes girl what i see is paradise hey
you captivated my soul now everyday i want you moreoror
i can not deny this feeling i'm feeling inside eh
no one can not take your place
they can not take your space, this is a fact i can not erase
and o you are the one that makes me smile
make me float like a boat upon the nile

chorus
girl you are my african queen
the girl of my dreams
you've take me where i've never been
u make my heart go dingalingaling (ya)
you are my african queen
the girl of my dreams (ya)
and you remind me of a thing and that is the african beauty eyay

ooo whoaoo whoa yeaa ohhh
you are my african queen and i know oh yes i know mmm
you are my african queen and i know see i know
see i know what i am feeling in my heart and in my soul
oh i know that it is your love
and i know that this love was surely sent from up above cause, your the only one that i think of
you are my african queen and i know that it seems that your the only that i will serve
i'll give you my heart, my love, my body and my money
every other thing you think of
in a man who could think anything better than you
who could of ever hurting you
sacrifice my whole life give it all to you
you are my african queen for real

chorus
and you are my african queen
the girl of my dreams ( the girl of my dreams)
you take me where i've never been (o nana yea)
you make my heart go dingalingaling (o lard)
you are my african queen ( you are my african queen)
the girl of my dreams mm ( my african queen)
you remind me of a thing(oh yaa) and that is the african beauty heyy
so black so beautiful
i love you(x3)
munyemo i love you(x 3)
munyemo i love you i love you
oh yaa my african queen
i love you i love you

(thesims - 20 Kasım 2007 03:16)

yaklaşık yüz sene önce çekilmiş film olmasına rağmen değme yeni filmlere kaş göz göt göbek çıkartacak film. ıssız bir nehre düşen iki eşsiz insanın eşsiz macerasını anlatıyor. macera ki ne macera. aradan aşk da geçiyor... bogard karizma, hepburn hepten karizma...

(daphne - 23 Kasım 2008 22:08)

final sahnesi için
(bkz: oldu canım)
(bkz: oldu güzelim)
(bkz: öptüm by)

(ruprect - 9 Mart 2009 14:49)

büyük beklentilerle izlemedim ben bu filmi. gün geçtikçe -filmlerini izledikçe desem daha doğru olur- daha çok hayran olduğum ve sevdiğim humphrey bogart babanın imdb notu düşük olmayan ve benim izlemediğim filmlerinin bir listesini çıkardım. ilk the african queen'i seçmenin nedeni ise, adını çok duyduğum fakat şimdiye hiç izlemediğim -izlediysem de o olduğunu bilmeden izlemişimdir- çeşitli çevrelerce dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi aktrisi olarak gösterilen katharine hepburn'dü. film kötü olsa bile sırf bu iki efsane isim için izlerdim. büyük beklentilerle izlemedim demiştim demesine ama yine de daha iyi olacağını düşünüyordum... büyük hayal kırıklığına uğramadım bu yüzden fakat kişisel görüşüm imdb notu 8.1'i haketmiyor. 7.8 veya en fazla 7.9 idealdir, gerçi çok fark yok ya... bu notlara neden takık olduğuma gelince, yine bogart'ın oynadığı key largo'm var benim. onun notu 8.0 fakat imdb ilk 250'de değil. fakat african queen 204. sırada... e şimdi iki filmi de bilmeyen biri key largo'yu daha sonra izler, belki de izlemez.

oyunculuklara gelirsem... özellikle hepburn gerçekten harika oynamış, belirtmezsem ayıp olur. söylendiği kadar varmış. zaten benim eleştirim 2 oyuncunun performansı hakkında değil. bazı sahnelerin denizde çekilmediği o kadar belli oluyor ki... bunları gördükçe turist ömer yamyamlar arasında'ya laf söyleyeni dövesi geliyor insanın. bir de hiç kötü sonla biteceğe benzemiyordu ilk 95 dakika boyunca, son 5 dakikada olanlar "yok artık" dememi sağladı. o sahne olmasaymış, yine başka bir şekilde mutlu sonla bitseymiş daha iyi olurdu sanki? 58 yıl önce çekilmesine veriyorum bu eksiklikleri... öyle olmasa -yani eski filmlere tolerans tanımasam- rear window en sevdiğim 5-6 filmden biri olamazdı. ayrıca bazı bölümlerde de hababam taburu geldi aklıma. bogart'ın sakallı bir şekilde izlediğim ilk filmiydi, gerçi sonradan kesti ama bir casablanca'daki, maltese falcon'daki gibi "jön" değildi.

çok dağınık bir entry oldu, farkındayım... özet olarak -izlemeye karar verme aşamasında olanlar için yazıyorum- tabii ki izleyin, ortalamanın bayağı üzerinde, iki oyuncunun da -özellikle hepburn'ün- harikalar yarattığı bir film fakat büyük beklentilerle izlerseniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz...

(scugnizzi - 28 Ekim 2009 23:58)

african queen aslında, yukarıda da ismi geçen, dünyanın en güzel kadınlarından biri diye anılan katharine hepburn [kadriye böğrüyanık]'un birinci dünya savaşı sırasında, savaştan uzak durmak niyetiyle abisiyle, nehir gezmesine çıktığı posta dağıtan teknenin adıdır. teknenin kaptanı humphrey bogart[hanfri bataklıkşairi], jack london romanlarından fırlamış bir tiptir adeta, kaba, nemrut, terso bir kişidir. katherine as rose ise, ingiliz misyoneri artis bir hanımcık. klasik olduğu üzere bunlar zamanla birbirlerine aşık olurlar, hep böyle olur, gerçekte de böyle olur, böyle hanımefendi'ler balta girmemiş adamlara vurulurlar zamanla, hatta çoğu zaman bunun adı hemen "türk filmi" olur. oysa ki kadınlığın gayet ortada bir problemidir bu.

filmin stüdyoda değil de gerçek mekanlarda çekilmesi daha da dikkat çekmesini sağlıyor fakat filmin en önemli bölümü ve bu kadar önemli olmasını, beğenilmesini sağlayan da john huston'un attan düşüren finali. finali yüzünden klasik olmuş bir film bu.

(cyrano - 30 Ekim 2002 10:51)

humphrey bogart ve katharine hepburnun birlikte oynadıkları tek filmdir.

(stuven - 12 Şubat 2011 00:57)

katharine hepburn'un humphrey bogart'tan 10 yaş yaşlı gözüktüğü film. ya da bana öyle geliyor. film çekildiğinde hepburn 44, bogart 52 yaşındaymış. ilginç.

(efreet sultan - 6 Temmuz 2011 03:09)

--- spoiler ---

nehir sahnelerinin bir kısmı muğla-dalyan'da çekilmiştir, gerisi afrika'da,1951 gibi çok eski bir zamanda çekilmesine rağmen kalite olarak şimdilere çekilenlere birkaç gömlek fark atıyor, filmi mantıksal kurgudan çok macera,aksiyon sahneleri ve nehirde yaptıkları yolculuk boyunca göreceğiniz eşşiz doğal güzellikler için izlemenizi tavsiye ederim.

--- spoiler ---

(yorgun nihilist - 13 Ağustos 2011 23:36)

bu filmin başındaki ufak bir sahne afrika ülkelerinin yüzyıllar boyunca batılı ülkeler tarafından maruz kaldığı sömürge politikasını ve bunun sonucunda oluşan afrikalılardaki kölelik ve ezilmişliği özetliyor;

charlie kilisenin önüne gelip içeri bakarken purosunu muzip bir şekilde siyahilerin önüne atıyor ve bu insanlar da sanki köpekmişçesine o puroyu kapmak için birbirlerine giriyorlar.

(sayiylabindokuzyuzyedi - 5 Temmuz 2012 01:27)

sözlükçülerin en iyi 10 film listesi başlığı altındaki bir entryde görüp izleme listesine aldığım ve demin evde izlediğim 1951 yapımı film olup bana pek tat vermemiştir. galiba sinema adına yapılacak işler son 20 yılda çok profesyonelce yapılmıştır ve bu eski filmler teknik manada aksamakta, seyircide yabancılaşma yaratmakdatır (kastettiğim özellikle özel efektlerin basitliği, gözü tırmalaması).

(kamuvicdani - 13 Ocak 2013 17:39)

filmi izlerken "ulan bu mekanlari bir yerden taniyorum" hissine kapilabilirsiniz, normaldir. zira dalyan'da cekilmistir o nehir sahnelerinin cogu.

(kwisatz haderach - 28 Ekim 2003 12:33)